Güncel |
Meclis’in gündemi Anayasa paketi |
TBMM, bu haftaki mesaisini Anayasa değişikliği teklifine ayıracak. 3’ü geçici 29 maddelik teklifin, bu hafta içinde Genel Kurulda ele alınması bekleniyor. TBMM Anayasa Komisyonunda, bugün teklifin görüşmelerine devam edilecek. Genel Kurulda, Anayasanın, 10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 69, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 156, 159. ve 166. maddelerinde değişiklik yapılmasını, geçici 15. maddesinin yürürlükten kaldırılması öngören kanun teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerin ardından, maddelerine geçilmesi için gizli oylama yapılacak. Üzerindeki görüşmelerden sonra maddeler, gizli oya sunulacak. TBMM Genel Kurulu, yarın, görüşmeleri yarım kalan İstanbul’da 3, Samsun’da 1 yeni vakıf üniversitesinin kurulmasını öngören kanun tasarısını yasalaştırmak için çalışacak. Tasarıya göre, İstanbul’da ‘’Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’’, ‘’İstanbul Ön Asya Üniversitesi’’, ‘’Süleyman Şah Üniversitesi’’ ve Samsun’da, ‘’Canik Başarı Üniversitesi’’ kurulacak. Ayrıca, ‘’Türkiye ile İrlanda Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının ve Eki Protokolünün Onaylanmasını Uygun Bulan Kanun Tasarısı’’ ele alınacak. ‘’Temel kanun’’ olan, İller Bankası Anonim Şirketi Hakkındaki Kanunu Tasarısı da Genel Kurulun bu haftaki gündeminde yer alacak.
|
12.04.2010 |
ORDU TARTIŞILIYOR, ELEŞTİRİLİYOR |
ABD’nin önemli gazetelerinden Washington Post, “Türkiye'de demokrasi savunucularından başörtülülere, gazetecilerden ordunun elinde bulundurduğu güçten zengin elitlerin faydalandığını düşünenlere kadar birçok kesim özgürce orduyu tartışıyor ve eleştiriyor” diye yazdı. ESKİ TABULAR ARTIK YIKILIYOR
“Ülkede askerî-siyasî düzen sorgulanıyor, eski tabular yıkılıyor” diyen gazete, birçok kişinin, “Atatürk'ün vizyonunun, modern, farklılıkları içeren, AB'ye katılmayı hedefleyen, filizlenen ekonomik ve bölgesel güç Türkiye için uygun olup olmadığını sorguladığını” kaydetti.
Türkiye, “Atatürk vizyonu”nu sorguluyor
ABD’de yayınlanan Washington Post gazetesi, birçok Türk’ün, “Atatürk’ün vizyonunun, modern, farklılıkları içeren, AB’ye katılmayı hedefleyen, filizlenen ekonomik ve bölgesel güç Türkiye için uygun olup olmadığını sorguladığını” kaydetti. Gazetenin dünkü sayısında Janine Zacharia imzasıyla yer alan haberde ordu içindeki skandalların, darbe girişimlerin ve Ergenekon davası kapsamında yaşanan gözaltıların “Washington’un büyük ölçüde dayandığı orduda derin bir moral bozukluğuna yol açtığı ve orduyu sarstı” iddia ediliyor. Haberde, ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden beri 87 yıldır ordunun, “demokrasinin sorgulanamaz muhafızı olduğu, dini siyasetin içinden çıkarmak için gerekli yerlerde müdahale ettiği” belirtiliyor. Şimdi ise bir zamanların karşı koyulamaz ordusunun otoritesinin, ortaya çıkan skandallardan dolayı cüretkar ve kendinden emin kamuoyu tarafından sarsıldığı kaydediliyor. Orduyu eleştirenler arasında ise demokrasi savunucularından başörtüsü takan kadınlara, gazetecilerden ordunun elinde bulundurduğu güçten zengin elitlerin faydalandığını düşünenlere kadar birçok kesimin yer aldığı aktarılıyor.
“ORDU SİVİL LİDERLERCE KONTROL EDİLMİYOR” “Türk ordusunun ABD’de olduğu gibi sivil liderler tarafından kontrol edilmediği çok açık” ifadelerini kullanan Washington Post, Taraf gazetesi yazarlarından Yasemin Çongar’ın “Genelkurmay Başkanı kendisini Savunma Bakanı’nın altında görmüyor. Aynı zamanda Başbakan’ın emrinde de görmüyor. Türkiye’de seçilmiş hükümetler hiçbir zaman gerçek güç olamadı. Şimdi ise Türkiye’de değişmekte olan bu. Bu tıpkı yazılı olmayan ama ordu tarafından uyulan bir kanun gibiydi. Ordu cumhuriyetin kurucusu, rejimin muhafızı ve laikliğin bekçisi idi. Şimdi bu biraz değişiyor. Ama bu çok ama çok zor bir süreç” ifadelerine yer verdi. Gazete, ordunun eleştirilmeye daha açık hale gelmesinin yanı sıra Türk toplumunda başka değişiklikler olduğu da belirtildi. “Atatürk” imgesinin hemen hemen her yerde bulunmasına rağmen, geçtiğimiz yıl tedavüle çıkarılan paralarda “Atatürk” resminin eski paraların aksine yeni paraların sadece bir tarafında yer aldığı bilgisi verilerek, ordunun da artık Meclis binasını korumadığını ve bunun da sembolik bir değişim olduğu aktarıldı. Gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük siyasi sorununun ise “geleneksel elit kesimi, laik özgürlüklerini ortadan kaldırmayacağı yönünde ikna edememesi” olduğunu ifade ederken, birçok Türk’ün, “Atatürk’ün vizyonunun, modern, farklılıkları içeren, AB’ye katılmayı hedefleyen, filizlenen ekonomik ve bölgesel güç Türkiye için uygun olup olmadığını sorguladığını” kaydetti.
“TÜRKLER ŞİMDİ ÖZGÜRCE ORDUYU TARTIŞIYOR VE ELEŞTİRİYOR”
Türkiye’de askerî-siyasî düzen sorgulanırken, eski tabuların yıkılmakta olduğu yorumunu yapan Washington Post, “Türkler şimdi özgürce orduyu tartışıyor ve eleştiriyor” ifadelerini kullandı.
|
12.04.2010 |
AKP’li Erdem: Gücümüz 30 maddeye yetiyor |
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, ‘’Şimdilik gücümüz Anayasa’nın sadece 30 maddesini değiştirmeye yetiyor. Ama önümüzdeki seçimlerde millet bize bir kez daha yetki verirse inşallah baştan sona sivil bir anayasa hazırlayacağız’’ dedi. Erdem, AKP Çorum İl Başkanlığı ve Merkez İlçe Başkanlığının İnönü Caddesi üzerinde bulunan yeni parti binasının açılışında, parti olarak milletin ihtiyaçları doğrultusunda yatırım yaptıklarını ve 8 yılda Türkiye’de birçok şeyi değiştirdiklerini söyledi. Türkiye’nin, dünyanın yükselen değeri ve yeni yıldızı olduğunu ifade eden Erdem, dünyayı sarsan ekonomik krizden en az hasarla çıkan ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini dile getirdi. Türkiye’nin kredi notlarının yükseldiğine ve bir kalkınmanın söz konusu olduğuna dikkati çeken Erdem, ‘’Artık çift haneli büyüme hayal değil. İnşallah çok yakın bir zaman da Türkiye’deki büyüme 2 rakamla ifade edilecek’’ şeklinde konuştu. Anayasa değişikliği konusuna da değinen Erdem, şunları kaydetti: ‘’Bugünkü Anayasamız ihtilal anayasasıdır. Türkiye’nin bu ayıptan kurtulması lazım. Şu an yeni bir anayasa için çalışmaya başladık. Şimdilik gücümüz Anayasa’nın sadece 30 maddesini değiştirmeye yetiyor. Ama önümüzdeki seçimlerde millet bize bir kez daha yetki verirse inşallah baştan sona sivil bir anayasa hazırlayacağız’’ |
12.04.2010 |
Erdoğan, İsrail’i dünyaya şikâyet edecek |
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in nükleer programıyla ilgili uluslar arası camiaya çağrıda bulunacağını söyledi. ABD’ye harekete öncesi gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, Türkiye’nin bölgede nükleer silâhlanma arzu etmediğini söyledi. İran konusunda hassas olan dünyaya, İsrail için de çağrısı olacağını anlatan Erdoğan, “İsrail, Uluslarararası Atom Enerjisi Kurumunun üyesi değil. Kendilerinde nükleer silah olduğunu kabul ediyorlar” dedi. Erdoğan, uluslar arası camianın İsrail’in tutumunu görmediğini ifade ederek, bundan rahatsızlık duyduklarını kaydetti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, anayasa paketine ilişkin eleştirileri hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Erdoğan, teklifin komisyonda görüşüldüğünü hatırlattı. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yapısının Avrupa ülkelerinde ve ABD’de nasıl olduğunu örneklerle açıkladıklarını anlatan Erdoğan, “Hala yüksek yargının bazı temsilcilerinin çıkıp bu tür açıklamalar yapması bizi üzmektedir” dedi. |
12.04.2010 |
Sendikalar yeterince özgür ve güçlü değil |
DEMOKRATİK Ofis-Sen Genel Başkanı Süleyman Demir, ‘’Üzülerek ifade etmek gerekir ki bugün sendikalar yeterince özgür ve güçlü değiller’’ dedi. Demir, yaptığı yazılı açıklamada, il temsilcilerinin katılımıyla sendikanın ilk Başkanlar Kurulunu Ankara’da gerçekleştirdiklerini bildirdi. Çalışma hayatında çağdaş sendikacılık anlayışını ve demokratik kültürü egemen kılmak, kamu çalışanlarının üretimden gelen tartışılamaz emek ve söz hakkını savunmak üzere yola çıktıklarını vurgulayan Demir, bazı oligarşik zihniyetlerin ısrarla ötelediği çalışanların haklarını savunmak ve kamu sendikacılığında çağdaş normları egemen kılmak üzere önemli bir misyon üstlendiklerini ifade etti. Sendikaların, sivil bir duruşa sahip olması, demokratik pozisyonlarını her fırsatta sürdürmesi, katılımcılığı öngörmesi ve her halükarda özgürlükçü olması gerektiğini belirten Demir, şunları kaydetti: ‘’Üzülerek ifade etmek gerekir ki bugün sendikalar yeterince özgür ve güçlü değiller. Çeşitli baskı araçlarıyla örülmüş barikatlarla karşı karşıya bulunuyorlar. Yapılması gereken, bütün bu barikatların ortadan kaldırılıp, çalışanların özgür düşünce ve iradelerinden ilham ve güç alan sendikacılık kültürünün yaşama geçirilmesidir. Biz ‘insanı yücelt ki devlet yücelsin’ anlayışıyla bu yola çıktık. Sendikaları daha etkin bir demokratik kurum haline getirerek yeniden tesis etmek, önceliğimiz olacak.” |
12.04.2010 |
Din görevlilerine kaza sigortası |
DİN-BİR-SEN, üyesi din görevlisi ve vakıf çalışanlarını ferdi kaza sigortası kapsamına aldı. Alınan bilgiye göre, DİN-BİR-SEN ile Ziraat Bankası ve Ziraat AŞ arasında imzalanan protokolle, sendika üyesi din görevlileri ve vakıf çalışanları Ailem Ziraat Güvencesi (AZG) ile 130 bin TL’ye ferdi kaza sigortası kapsamına alındı. İki farklı seçenekle ferdi kaza sigortası kapsamına girecek olan DİN-BİR-SEN üyeleri 1. seçenekte; Ziraat Bankası tarafından verilecek Ziraat Maksimum Kart ile aylık ortalama 350 TL’lik alışveriş yaparak Ailem Ziraat Güvencesi (AZG) kapsamına girecek. Bu kapsamdaki üyelerin ölüm veya daimi malullük hallerinde üyelerin ailesine 10 yıl boyunca TEFE-TÜFE oranına göre her ay bin TL maaş bağlanacak. Ayrıca bu seçeneği tercih eden üyelerin eğitim çağında olan çocuklarına 10 yıl süreyle her yıl bin TL eğitim yardımı yapılacak. 2. seçenekte ise DİN-BİR-SEN üyeleri Ziraat Bankası tarafından verilecek Ziraat Maksimum Kart ile aylık ortalama 150 TL alışveriş yaparsa 30.000 TL’lik ferdi kaza sigortası kapsamına girecek. Bu miktar peşin olarak yakınlarına ödenecek. |
12.04.2010 |
Hatay, Lübnan’ın mesire yeri oldu |
TÜRK ye ile Lübnan arasında karşılıklı vizenin kaldırılmasının sınır şehir Hatay’ı hareketlendirdiği, Lübnanlı turistlerin hafta sonu tatillerini burada değerlendirmeye başladıkları bildirildi. Hafta sonu özel turlarla Hatay’ın Harbiye beldesine akın eden Lübnanlı turistler, bütün konaklama ve eğlence yerlerini kapatarak, esnafın yüzünü güldürüyor. Hatay Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği (HESOB) Başkanı Abdulkadir Teksöz, yaptığı açıklamada, Suriye’den sonra Lübnan’la da karşılıklı vizenin kaldırılmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Ancak vizenin kaldırılmasıyla yetinilmemesi gerektiğini belirten Teksöz, ‘’Bunu ticarî anlaşmalarla destekleyerek, karşılıklı diyaloglar halinde sürdürmeliyiz” dedi. |
12.04.2010 |
Ayrımcılığı durdurun! |
İzmir Adalet Girişimi, başörtülü öğrencilere yönelik uygulanan paso ayrımcılığının durdurulmasını istedi. Öğrencilerin mağduriyetinin başı açık fotoğraf vermekle de bitmediğini vurgulayan ve bazı şoförlerin kimlik sorgulaması yapıp ‘Fotoğraf sana benzemiyor, başını aç’ türü keyfîlikler sergilediklerine dikkat çeken Girişim, belediyeyi bu ayrımcılıktan vazgeçmeye çağırdı. İzmir’de devam eden ayrımcılığı durdurun!
İzmır Adalet Girişimi, İzmir’de başörtülü öğrencilere yönelik uygulanan paso ayrımcılığının durdurulmasını istedi. İzmir Adalet Girişimi’nden yapılan açıklamada, bütün açılım ve demokratikleşme çabalarına rağmen başörtüsü yasağının devam ettiği kaydedildi. Hatta kamu gücünü kullanan ayrımcı kişi ve makamlar tarafından yasağın alanının sokağa doğru genişletildiği belirtilen açıklamada, “Başörtülü kadınlar, okullardan kamu kuruluşlarına, sürücü kurslarından hastanelere kadar kamusal hayatın pek çok alanında, bazen yasakçı mevzuata dayanılarak, bazen de o mevzuatta dahi yer almayan ve sırf kamu gücünü kullanan kişilerin önyargılarından kaynaklanan nedenlerle ayrımcılığa ve gayri insanî muameleye maruz bırakılıyorlar; hakları ellerinden alınıyor. Yasağın keyfiliği ve bu alandaki ihlâllerin cezalandırılmayışı ayrımcı önyargıyı harekete geçiriyor ve başörtülü kadınlara karşı nefret suçu işlemek isteyen herkes için elverişli bir ortam oluşturuyor” denildi. Açıklamada, son olarak İzmir’de yaşananların, sorun çözülmedikçe yasağın nasıl yayılma eğilimi taşıdığını göstermesi kadar, bu konudaki akıl ve vicdan tutulmasının ulaştığı boyutu yansıtması bakımından da önemli olduğu vurgulandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, orta öğretim ve üniversite eğitimi alan başörtülü kız öğrencilere “başı açık” fotoğraf getirmedikleri için yıllardır öğrenci kartı (paso) vermediği ve onların diğer öğrencilerle aynı indirimden yararlanmalarının engellendiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bu durumda öğrencilerin önünde iki yol kalıyor: Başı açık fotoğraf vermek veya öğrenci arkadaşlarının ödediği rakamın iki katına yakın bir parayla seyahat etmeyi göze almak. Ancak bu öğrencilerin mağduriyeti, başı açık fotoğraf vermeye zorlanmakla ve vermekle de bitmeyebiliyor. Başörtülü öğrenciler sık sık şoförlerin kimlik sorgulamasına ve hatta zaman zaman ‘bu fotoğraf sana benzemiyor’, ‘başını aç’ türünden muamelelerine maruz kalıyorlar. Belediye yetkilileri ise öylesine pişkin ve rahat davranıyorlar ki, uygulanan yasağın hukukî gerekçesini bulma ve belirtme ihtiyacı dahi duymuyorlar. Bu uygulamayla belediye, özel hayata müdahale ediyor, din, vicdan, düşünce ve ifade özgürlüğünü ihlâl ediyor, onları cinsiyet ve inanç temelli ayrımcılığa uğratıyor, seyahat özgürlüğünü engelliyor. Bütün bu hak ihlâllerine imza atan belediye yetkilileri ise görevlerinin başında kalmaya devam ediyor. Bu uygulama ayrımcılık yasağını, öğrencilerin eğitim ve seyahat özgürlüklerini ihlâl ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir an önce bu ayrımcılıktan vazgeçmesini ve bu utanç verici ‘Apartheid uygulaması’na son vermesini bekliyor; hukukun uygulanmasından sorumlu olan bütün yetkilileri bu açık hukuksuzluğa göz yummamaları konusunda uyarıyor ve adalet duygusuna sahip herkesi bu haksızlığı ortadan kaldırmak için çaba sarf etmeye çağırıyoruz.
CHP’Lİ BAŞKAN: İNDİRİMLİ KART İSTEYEN BAŞINI AÇSIN!
Geçtiğimiz günlerde CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sorunu “marjinal bir grubun meselesi” olarak tanımlayıp ve uygulamayı “Yürürlükte bulunan Kılık Kıyafet Yönetmeliği’yle ilgili bir konu. Üniversite ve lise öğrencileri zaten fotoğraflarını açık çektiriyor, kimliklerini alıyor. Sadece Açık Lise’de okuyan üç-dört öğrenci... Lisede başlığını çıkarıp fotoğraf çektiren kadın, dışarıdan lise bitirmede de bunu uygularsa bir problem kalmayacaktır” şeklinde savunmuştu.
|
12.04.2010 |
Başörtülü öğrencinin YGS’ye perukla girmesine izin verilmedi |
Kadiköy Leman Kaya İlköğretim Okulu’nda perukla sınava girmek isteyen öğrenciye izin verilmedi. Başındaki peruğun çıkartılarak yere atıldığını belirten Köse, suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Peruğu çıkartmakla suçlanan okul sorumlusu ise iddiaları reddetti. Tarafları tartışmanın eşiğine getiren uygulama Bostancı’daki Leman Kaya İlköğretim Okulu’nda meydana geldi. Ümit Köse, sınava girmek için geldiği okulda başı kapalı olduğu için içeri alınmadı. Görevlilerin perukla sınava girebileceğini belirtmesi üzerine yanında getirdiği peruğu takarak sınava girmek isteyen Ümit Köse’nin karşısına okul sorumlusu Doç. Dr. Barbaros Okan çıktı. Kendisini sınava alamayacağını söyleyen Barbaros Okan ile Ümit Köse’nin arasında tartışma çıktı. İddialara göre Okan, Ümit Köse’nin başındaki peruğu alarak yere attı. Yaşadığı olay karşısında şoka giren Köse, yanındakiler tarafından okul bahçesine çıkartıldı. Tartışmaların büyümesi üzerine okul bahçesinden de çıkartılan Köse, gözyaşlarına boğuldu. Olayın duyulmasından sonra harekete geçen Eğitim Bir Sendikası ve Memur Sen, yaşananlara sert tepki gösterdi. Okul önünde yaşadığı olayı anlatırken gözyaşlarını tutamayan Ümit Köse, herkesin içinde başındaki peruğun çıkartılarak rencide edildiğini söyledi. Köse, “Emeklerim boşa gitti. Herkesin içinde başımdaki peruk çıkartılarak rencide edildim. Hangi hakla bana bunu yapabilir. Bir yıl boyunca bütün çabalarım yok oldu. Haklarım elimden alındı.” diye konuştu. Eğitim Bir Sen 4 Nolu Şube Başkanı Ali Yançın’ın ‘sınav yönetmeliğinde böyle bir şey yok’ itirazı üzerine ise Okan, “Ona siz karar veremezsiniz. Ona şu anda ben inisiyatifimi kullanarak izin vermedim. Benden daha üst makam, bana sınava böyle alacaksın diyecek olan İstanbul Sınav Yönetimidir. Onlar söylerse olur.” karşılığını verdi. |
12.04.2010 |
Cumhurbaşkanı Gül, bugün Umman’a gidecek |
Cumhurbaşkani Abdullah Gül, Umman Sultanı Kabus bin Said Al Said’in davetlisi olarak üç günlük resmî ziyaret için bugün Umman’ın başşehri Muskat’a gidecek. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, 12-14 Nisan 2010 tarihleri arasında gerçekleşecek ziyaret, 13 yıllık aradan sonra iki ülke arasında devlet başkanı düzeyinde yapılacak ilk resmî ziyaret olacak. Ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Gül’e, bakanlar, milletvekilleri ve resmî heyetin yanı sıra üniversite ve iş dünyasının temsilcileri ile gazeteciler eşlik edecek. Temasları kapsamında Sultan Kabus ile görüşecek olan Cumhurbaşkanı Gül, Umman Hükümet üyeleri ile temaslarda bulunacak, Muskat’ta düzenlenecek Türk-Umman İş Forumu’na katılacak. Cumhurbaşkanı Gül’ün temasları sırasında güncel bölgesel ve uluslar arası gelişmeler ile Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ilişkilerinin gözden geçirilmesi de bekleniyor. |
12.04.2010 |
Yine otomobil durağa daldı: 1 ölü, 2 yaralı |
Ankara’nin Etlik semtinde, bir otomobilin, otobüs durağına girmesi sonucu durakta bekleyen 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 06 BN 4034 plâkalı otomobil, karşı şeride geçip Bülent Köroğlu’nun kullandığı 06 K 7601 plâkalı otomobile çarptıktan sonra otobüs durağına girdi. Kazada, durakta bekleyen, Adem Bozan, İsmet Yektaş ve Fuat Dağ yaralandı. Çeşitli hastanelere kaldırılan yaralılardan İsmet Yektaş kurtarılamadı. Bu arada, 06 BN 4034 plâkalı otomobilin sürücüsünün kaçtığı bildirildi. |
12.04.2010 |
Adana’da 3. oylama yarın |
Aytaç Durak’ın, İçişleri Bakanlığınca görevinden uzaklaştırılmasının ardından Adana Büyükşehir Belediye Meclisi, belediye başkan vekilini seçmek üzere yarın üçüncü kez toplanacak. AKP’nin 13, CHP’nin 10, MHP’nin 9 ve bağımsız 2 meclis üyesinin bulunduğu Belediye Meclisi’nde, 7 Nisanda yapılan ilk tur oylamada, AKP adayı ve merkez Yüreğir İlçe Başkanı Mahmut Çelikcan’a 12, MHP adayı Fethi Coşkuntuncel’e 11, CHP adayı ve merkez ilçe Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan’a 10 oy verilmiş, 1 oy ise boş çıkmıştı. 9 Nisandaki ikinci tur oylamada ise AKP adayı 13, CHP adayı 11, MHP adayı ise 10 oy almıştı. Oylamanın üçüncü turu ise yarın yapılacak. |
12.04.2010 |
Beyşehir’de köprü altında mühimmat bulundu |
Konya’nin Beyşehir ilçesinde bir köprünün çevresinde, çeşitli silahlara ait mühimmat bulundu. Edinilen bilgiye göre, Beyşehir-Isparta yolunun 2. kilometresindeki Toparmut Köprüsü’nün altında ve çevresinde çeşitli silâhlara ait mühimmat bulundu. Yetkililerce ‘’çok sayıda’’ olduğu ifade edilen mühimmatın incelenmek üzere polis ekiplerince Beyşehir İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğü öğrenildi. Mühimmatın miktarıyla ilgili açıklama yapılmazken, Beyşehir Gölü’ne akan çayın önü köprünün altında detaylı arama için iş makinesiyle kesildi. Köprü altında biriken suyun tahliyesi için ise motopomp getirtildi. Suyun çekilmesinin ardından, köprü üzerinden atıldığı tahmin edilen mühimmatın geri kalan kısmını dere yatağında arama çalışması yapılacağı öğrenildi. Çalışmalar, olay yerine gelen Beyşehir Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz gözetiminde sürdü. Çevrede geniş güvenlik önlemi alınırken, gazeteciler ve vatandaşlar köprü çevresine yaklaştırılmadı. Beyşehir’de 11 ve 12 Şubat tarihlerinde yine göl kıyısında 3 ayrı noktada, toprağa silah ve mühimmat gömülü olduğu ihbarı üzerine iş makineleriyle kazı yapılmış, kazı çalışmalarında herhangi bir şey bulunamamıştı. |
12.04.2010 |
Çocuklar sınavda, aileler duada |
Üniversitede okumak isteyen 1 milyon 512 bin 450 adayın katıldığı ve başörtülü öğrencilerin yine alınmadığı Yükseköğretime Geçiş Sınavı dün yapıldı. İstanbul Kadıköy’de perukla sınava girmek isteyen bir öğrenci de engellendi. Saat 10.00’da başlayan sınav 160 dakika sürdü. Öğrenciler içeride ter dökerken, aileleri dışarıda dua etti. Sınav sonuçlarının Mayıs ayının başında açıklanması planlanıyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan yaptığı açıklamada, birkaç yıl içinde üniversitelerin bazı bölümlerine sınavsız girilebileceğini söyledi. YGS geçti, sıra LYS’de
ÜNİVERSİTEDE okumak isteyen 1 milyon 512 bin 450 adayın katıldığı ve bu seneden itibaren iki aşamalı uygulanacak olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) dün yapıldı. YGS puanlarının en az biri 180 olan adaylar Lisans Yerleştirme Sınavı’na (LYS) girmeye hak kazanacaklar. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, yaptığı açıklamada, bütün sınav merkezlerinde sınavın sorunsuz geçtiğini bildirdi. Üniversiteye girişte getirilen yeni sistemin ilk kez uygulandığı YGS, Türkiye’de bütün il ve bazı ilçe merkezleri ile KKTC’nin başşehri Lefkoşa’da saat 10.00’da başladı. Sınav, toplam 5 bin 183 binada, 79 bin 973 salonda gerçekleştirildi. Sınavda bina sorumlusu, bina yöneticisi, salon başkanı, gözetmen, denetmen, hizmetli ve nakil kuryesinden oluşan toplam 234 bin 94 kişi görev aldı. Adayların çoğunluğu, sabah erken saatlerden itibaren sınav yerlerine geldi. Sınav binalarının bulunduğu cadde ve sokaklarda trafik yoğunluğu yaşandı. Binaların bahçesinde sınav saatini bekleyen çoğu adayın heyecanını, birlikte geldikleri aileleri ve yakınları yatıştırmaya çalıştı. Adaylar, kimlik ve güvenlik kontrolleri yapılarak salonlara yerleştirildi. Yerleştirme işlemlerinden sonra salon başkanı adaylara sınavda uyulacak kuralları hatırlattı ve önce cevap kâğıtları ardından soru kitapçıkları dağıtıldı. Sınavda adaylara, Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik ve Fen Bilimleri testlerinin her birinden 40’ar soru yöneltildi. Tek oturumda tamamlanacak sınav 160 dakika sürecek.
|
12.04.2010 |
Viyana’da Kutlu Doğum Şöleni |
HZ. Muhammed’in (asm) doğum gününü kutlamak amacıyla Viyana’da düzenlenen “Kutlu Doğum Şölenine” 10 bin kişi katıldı. Viyana’daki Stadthalle spor ve sergi sarayında gerçekleştirilen şöleni, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak Avusturya’da faaliyet gösteren Avusturya-Türk İslam Birliğinin (ATİB) öncülüğünde, ülkede faaliyet gösteren 11 Türk derneği ortaklaşa düzenledi. Şölende konuşan Türkiye’nin Viyana büyükelçisi Kadri Ecvet Tezcan, salonu dolduran binlerce kişiye işaret ederek, “Hz. Muhammed’in (asm) bir tek ismi bu kadar mümini bir araya getirebiliyorsa bizden kimse umudu kesmesin” dedi. Hadislerden örnek vererek konuşmasını sürdüren Tezcan, aşırı sağcı bazı grupların ve siyasî partilerin, aralarında Türklerin de bulunduğu yabancılara yönelik düşmanca tavırlarını ima ederek, Hz. Muhammed’in (asm), “Kendi ırkını üstün görüp başka ırkları aşağı görenlerin cinayet işlemekle eş değerde suç işlemiş sayılırlar” hadisini hatırlattı. Şölen için 11 Türk derneğinin ortak hareket etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Büyükelçi Tezcan, Avusturya’daki Türk toplumunun her zaman bir ve beraber olması gerektiğini söyledi. Şölene büyükelçi Tezcan ile birlikte Başkonsolos İbrahim Mete Yağlı ve eşi ile Muavin Konsolos Mert Özmert de katıldı.
“DİN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜVENCE ALTINA ALINMIŞTIR” Kutlu Doğum şölenine Avusturyalı yöneticiler de büyük ilgi gösterdiler. Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, şölene görüntülü bir mesaj göndererek, Avusturya’nın İslâmiyeti 1912 yılında resmen tanıyan tek Avrupa ülkesi olduğunu hatırlatarak, “Anayasamızda din özgürlüğü güvence altına alınmıştır. İslâmiyeti 1912 yılında resmen tanımış olmaktan da gurur duyuyoruz. Değişik dinlere mensup insanların barış içinde birbirleriyle yaşamalarına destek olmak ve bunu sağlamak başlıca görevimizdir. Peygamberinizin doğum gününü kutlar, şöleninizin başarılı geçmesini temenni ederim” dedi. Şölene katılan Belediye Başkanı Michael Haeupl de yaptığı konuşmada, karşılıklı saygı ve toleransı sağlayabilmek için bir yasa bulunmadığını, bunun ancak birlikte yaşanarak elde edilebileceğini ifade ederek, “Türk toplumunun öncelikle Almanca dilini öğrenerek olası zorlukları daha kolay aşabileceklerini” söyledi. Bazı çevrelerin ülkedeki göçmenlere “korku salan” söylemlerde bulunduklarını hatırlatan Haeupl, bu korkuları da yine karşılıklı saygı ve tolerans çerçevesinde yenebileceklerini kaydetti. Haeupl, şölene binlerce kişinin katılmasından çok etkilendiğini de belirtti. Kutlu Doğum şölenine Viyana Ekonomi Birliği Başkanı Brigitte Jank, Aileden Sorumlu Devlet Sekreteri Christine Marek ve Viyana eyalet yönetiminin Türk kökenli milletvekili Şirvan Ekici de katıldı.
EZAN, İLÂHÎ VE KUR’ÂN Kutlu Doğum şöleni dolayısıyla Türkiye’den dâvet edilen Türk Tasavvuf Musikisi sanatçısı Fatih Koca ve saz arkadaşlarının çalıp söyledikleri ilâhiler ile ünlü hafız İsmail Coşar’ın okuduğu ezan ve Kur’ân katılımcılar tarafından büyük ilgiyle dinlendi. Şölen dolayısıyla ortak hareket eden ATİB, Avusturya İslâm Kültür Merkezleri Birliği(AİKM), Viyana İslâm Federasyonu (WIF), Avusturya Türk Federasyonu (ATF), Viyana Öğrenci Derneği (WONDER), Viyana İslâm Lisesi (SOLMIT), Avusturya Nur Cemaati, Avusturya Türk Akademisyenler Merkezi (ATAM), Bündnis Mozaik ve Müslüman Akademisyenler Birliği (MUSAK) başkanları sahnede el ele tutuşarak birliktelik mesajı verdiler ve salondaki binlerce kişi tarafından coşkuyla alkışlandılar.
Hamburg’da da kutlandı
DİYANET İşleri Türk İslâm Birliği (DİTİB) Kuzey Almanya teşkilâtı ile Kuzey Almanya İslâm Toplumu (BIG) tarafından ortaklaşa olarak Kutlu Doğum Haftası programı düzenlendi. Hamburg Kongre Merkezinde (CCH) düzenlenen program ezan okunması ve Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Schleswig-Holstein DİTİB Eyalet Birliği Başkanı Sedat Şimşek, Avrupa’da son yıllarda İslâm korkusunun ve İslâm karşıtı söylemlerin arttığına dikkat çekerek, İslâm dini ve kültürünün iyi tanıtılması gerektiğini söyledi. BİG Başkanı Uçar da, “Örnek Müslüman olmalıyız. Din medeniyettir. Dinde baskı yoktur. Yasalara, anayasaya karşı saygılı olalım. Tüm bunlar uyumu daha da kolaylaştırır. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın” dedi. IGMG Genel Sekreteri Üçüncü, Almanya’da dinî kutlamalar yapabilmek için gerekli altyapıyı oluşturmuş bulunduklarını belirterek, “Bundan 10 yıl önce birlikte kutlama yapmak zordu. Ancak bugün birlikte yapıyoruz. İyi ki kurumlarımız, camilerimiz, altyapılarımız var. İslâmiyet kılıçla değil, Peygamber Efendimizin (asm) cesareti, sadeliğiyle dünyaya yayılmıştır. Bunun için Peygamber Efendimizi seviyoruz” diye konuştu. Din Hizmetleri Müşaviri Arslan da, insanların Peygamber sevgisinden dolayı bu kadar kalabalık bir şekilde bir araya geldiğini ifade etti. Faaliyette Türkiye’den Davut Kaya, İran’dan Rahim Haki ve Mısır’dan Ahmed Naina Kur’ân okudu. Hamburg Tasavvuf Musikisi Topluluğu ile san'atçı Mustafa Demirci de faaliyette sevilen eserleri seslendirdi.
|
12.04.2010 |
29 yıldır üniversite sınavına giriyor |
SAMSUN’UN Bafra ilçesinde yaşayan 48 yaşındaki Adem Topçuoğlu, 3 üniversite bitirmesine rağmen 29 yıldır düzenli olarak üniversite sınavına giriyor. Bafra ilçesinde bir okulda sözleşmeli öğretmenlik yapan Adem Topçuoğlu (48), en büyük hobisinin üniversite sınavlarına girmek olduğunu söyledi. Bafra Lisesi’nden 1980 yılında mezun olduğunu, mezun olduğu tarihten bu yana kesintisiz olarak üniversite sınavına girdiğini belirten Topçuoğlu, ‘’Herkesin bir hobisi var. Benim hobim de üniversite sınavlarına girmek. Liseden yeni mezun olmuş öğrenciler gibi heyecanla 29 yıldır aralıksız olarak üniversite sınavına giriyorum. Ömrümün sonuna kadar da gireceğim’’ dedi. 3 üniversite bitirdiğini ifade eden Topçuoğlu, üniversiteye sınav giriş belgelerini sakladığını belirterek, ‘’Gelecek yıllarda rekorlar kitabına girmek için müracaat edeceğim’’ diye konuştu. |
12.04.2010 |
Yolda bulduğu 7 bin 500 TL’yi polise teslim etti |
BURSA’NIN merkez Osmangazi ilçesinde bir lise öğrencisi, yolda bulduğu, 7 bin 500 lira bulunan çantayı polise teslim etti. Alınan bilgiye göre, Sırameşeler Mahallesi’nde arkadaşlarıyla yürüyen Hürriyet Meslek Lisesi öğrencisi Gökhan K. (17) yol kenarında el çantası buldu. Çantada 7 bin 500 lira ve evrak olduğunu gören genç, çantayı Merinos Polis Merkezine götürdü. Polis memurları, çantanın olaydan kısa süre önce merkeze başvuran İ. Ö’ye ait olduğunu tesbit etti. Gökhan K, gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘’Çantada yüklü miktarda para vardı. İnsanî görevimi yerine getirmek için parayı polis ağabeylere teslim ettim. Paranın miktarı ne olursa olsun yine polis merkezine getirirdim. Paranın sahibinin de ciddî anlamda sıkıntı içine düştüğüne eminim’’ dedi. Çantanın sahibine teslim edildiği bildirildi. |
12.04.2010 |
Görme engelliler için özel kredi kartı |
ECZACIBAŞI ile Giesecke&Devrient ortak kuruluşu E-Kart, görme engellilere özel kredi kartı üretti. E-Kart’tan yapılan açıklamaya göre, kart üzerindeki bilgilerin braille alfabesi ile tekrarlandığı kredi kartları sayesinde görme engelliler, cüzdanlarındaki kartlar arasından doğru kartı rahatlıkla seçebilecek. E-Kart Genel Müdürü Enver İrdem, konuya ilişkin değerlendirmesinde, görme engelliler için kredi kartı kullanmanın zorluğunu ortadan kaldırma fikrinden yola çıktıklarını belirterek, Braille alfabeli kredi kartları ile görme engellilerin hayatını kolaylaştıracak olmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. |
12.04.2010 |
İnteraktif TV Eylül’de yayına başlayacak |
TÜRKSAT Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ Genel Müdürü Özkan Dalbay, Eylül ayında Kablo TV üzerinden ‘’İnteraktif TV’’ yayına başlayacaklarını belirterek, ‘’Üniversite ya da dershaneler ‘İnteraktif TV’ ile uzaktan online eğitim verebilecek. ‘İnteraktif TV’ yayınının başlamasını bekleyen dershaneler var’’ dedi. Dalbay, Eylül ayında Kablo TV üzerinden ‘’İnteraktif TV’’ yayına başlayacaklarını söyledi. ‘’İnteraktif TV’’ sistemini yerli üreticiler ile kurmak istediklerini anlatan Dalbay, teknik altyapıyı kurduktan sonra ‘’İnteraktif TV’’ ile hizmet vermek isteyen kurum ve kuruluşlar ile sözleşme imzalanacağını belirtti. Abonelerin ‘’İnteraktif TV’’ ile online eğitim alabileceklerini anlatan Dalbay, şunları kaydetti: ‘’Üniversite ya da dershaneler ‘İnteraktif TV’ ile uzaktan online eğitim verebilecekler. Televizyona bağlanacak bir kamera ve mikrofon yöntemi ile öğretmen öğrencileri ile online eğitim yapacak. Dersi dinleyen öğrenciler, öğretmenlerine soru sorabilecek. Öğretmen, sıralarda oturan öğrenciler yerine ekranda gördüğü öğrenciler ile iletişim kuracak.’’ |
12.04.2010 |
Leylek Köyü’nün konukları geldi |
BURSA’NIN Karacabey ilçesine bağlı Eskikarağaç Köyündeki leylek yuvaları havanın ısınmasıyla konuklarını ağırlamaya başladı. Eskikarağaç Köyünün muhtarı Ahmet Koca, küçüklüğünden bu yana her yıl bölgede leyleklerin en fazla geldiği köyün Eskikarağaç olduğunu söyledi. Leyleklerin fazla olması dolayısıyla köyün yıllardır ‘’leylek köyü’’ olarak anıldığını ifade eden Koca, son 6 yıldır da leylek şenliği düzenlediklerini bildirdi. Koca, bu yılki şenliğin Mayıs ayında yapılacağını ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’Havanın ısınmasıyla köyümüzde bulunan leylek yuvaları doldu. Bahar aylarında gelen leylekler köyümüzde yumurtlar ve havanın soğumaya başladığı dönemlerde de yavrularını alıp kışı geçirmek üzere Afrika ülkelerine gider.’’ |
12.04.2010 |