Güncel |
GÜNAY: İBADETE İZİN YOK, MÜZE OLARAK DEVAM EDECEK |
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Ayasofya ile ilgili talihsiz sözleri inananları üzdü. Bakan Günay, Sümela Manastırı ve Akdamar Kilisesinde ayin izni verilmesi üzerine yoğunlaşan, Ayasofya Camiinin de ibadete açılması isteklerine olumsuz cevap verdi. Bakan Günay “Ayasofya’nın özel statüsüyle durmasından yanayız. Ayasofya için sadece bir tek dinin değil, birçok dinin talebi olabilir. Hepsine birer gün verdiğimiz zaman müze olma vasfını büyük ölçüde yitirir. Orası çok özel bir mekândır. Onun için özel statüsüyle durmasından yanayım” dedi. BEDİÜZZAMAN'DAN DEMOKRATLARA: AYASOFYA'YI AÇIN
Bilindiği gibi, İstanbul'un fethiyle birlikte camiye çevrilen ve ‘feth-i mübin’in sembolü olan Ayasofya, 1934 yılında ‘müze’ yapılmıştı. Fatih'in bir vasiyetnameyle lânetlediği bu değişikliğe, mütedeyyin ke-simler baştan beri karşı çıktı. Ayasofya'nın yeniden cami yapılması için yapılan mücadeleler ve kısmî açılma girişimleri ise darbeci zihniyet tarafından engellendi. Bediüzzaman, Demokratlara ezanı aslına çevirdikleri gibi Ayasofya'yı da beş yüz sene devam eden "vaziyet-i kudsiyesi"ne çevirmeleri tavsiyesinde bulunmuştu.
AYASOFYA AYIBI
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, fethin sembolü Ayasofya’nın ibadete açılamayacağını savunması tepki çekti. Günay, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2009 yılı yayınlarının tanıtımının yapıldığı program öncesinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Günay, bir gazetecinin “Akdamar’ın ardından 16 müze ve ören yerinin ibadete açılmasına ilişkin çalışma yaptığınız belirtilmişti. Böyle bir çalışma var mı?” sorusu üzerine şöyle dedi: “Elimizde böyle bir sayı yok. Sadece Akdamar ve Sümela’nın ibadet izni var. 365 günün içinde yarım gün, birkaç saat insanlar gelseler ve farklı bir dille bizi yaradan o yüce varlığa teşekkür etseler, bundan kimin ne zararı olabilir. Ama bizim ibadete açık bulundurduğumuz mekânlarda veya dünyada çeşitli gösterilerin özgürce yapıldığı mekânlarda eğer savaş veya şiddet kışkırtıcılığı yapılırsa, asıl tehlike olan bu.” Bakan Günay, Akdamar Kilisesi ve Sümela Manastırı’nın ardından Ayasofya’nın da ibadete açılabileceği iddiaları ile ilgili olarak da şunları söyledi: ‘’Hiç zannetmiyorum. Ayasofya dünyanın çok eski yapıtlarından birisi. 500 yıllarında yapılmış bir mabet ama o şu anda büyük bir ziyaretçi kitlesi olan bir anıt müze olarak değerlendiriliyor. İçinde zaten sürekli olarak restorasyon çalışmaları var. İskeleyi mekândan mekâna gezdiriyoruz. Orayı bırakalım, o şekilde insanlar değerlendirsinler. Ayasofya için sadece bir tek dinin değil, bir çok dinin talebi olabilir. O zaman hepsine birer gün verdiğimiz zaman müze olma vasfını büyük ölçüde yitirir. Orası çok özel bir mekândır. Onun için özel statüsüyle durmasından yanayım.’’
FATİH SULTAN MEHMET VAKFİYESİNDE LÂNETTE BULUNMUŞTU
Fatİh Sultan Mehmed, 1453’te İstanbul’u fethettikten sonra fethin sembolü olarak camiye dönüştürülen Ayasofya üzerinde titremiş ve bu mabed için vakfiyesinde şöyle vasiyet etmişti: “İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tadile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalâvereyle Ayasofya Camii’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse; Allâh’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen lâneti onun ve onların üzerine olsun, azapları ha-fiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hâlâ bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allâh’ın azabı onlaradır. Allâh işitendir, bilendir. (Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453-Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nde Bulunan Ayasofya İle İlgili Arapça Vakfiyenin Tercümesi)
|
05.04.2010 |