Güncel |
EN BÜYÜK TEHLİKE EVİMİZDE |
Kayıp çocuklar, çocuk kavga ve cinayetleriyle ilgili haberler endişeyle izleniyor. TV ve internetteki ahlâksız yayınlar, sokak ve çeteler çocukları suça itiyor. Avrupa'yı da tehdit eden bu tehlikeye karşı AB Komisyonu İçişlerinden sorumlu üyesi Malmström, çocukları korumak için müstehcen internet sitelerine erişimin yasaklanmasını istedi. TEHLİKELERE KARŞI İZLEME KURULU
Çocukları tehdit eden tehlikelere karşı RTÜK benzeri bir “Ebeveyn İzleme Kurulu”nun oluşturulması gündemde. Çocuklar ve aileler için zararlı, şiddet ve cinsellik içeren TV programı, dizi ve filmler konusunda sivil tepkiyi harekete geçirmesi öngörülen kurulda aile uzmanı, psikolog ve pedagoglar da görev yapacak. Ama konu bürokratik bir kuruma havale edilip bırakılamayacak kadar önemli ve hayatî.
Çocuklarımıza sahip çıkalım
EMNİYET Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, ‘’Kayıp Çocuklar Başta Olmak Üzere Çocukların Mağdur Olduğu Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’’na bilgi verdi. Köksal, sunumun başlangıcında, çocuklarla ilgili olumsuz bir olay meydana geldikten sonra en son polise intikal ettiğini söyledi. Polise intikal edene kadar olayın bir çok safhası olduğunu belirten Köksal, ‘’Dolayısıyla kamuoyunda güvenlik teşkilatları bu işin sorumlusu gibi algılanır’’ dedi. Olay meydana gelmeden önceki safhalarda diğer kuruluşların en az Emniyet kadar, hatta daha fazla sorumluluğu olduğunu belirten Köksal, Emniyet teşkilatının çocuklara yönelik yapılanmasını ve bazı çalışmaları anlattı. Köksal, çocuk şubelerinin son derece önemli olduğunu ve daha da etkin hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. Çocuk şubesi polislerine etkin şekilde hizmet içi eğitim verildiğini ve seminerler düzenlendiğini belirten Köksal, bu polislerin konuya son derece hakim olduklarını dile getirdi. Köksal, kayıp çocukların zarar görmeden bulunmasının temel öncelikleri olduğunu anlattı.
KIRMIZI PLÂKA İLE DENETİM YAPARAK SORUN ÇÖZÜLMEZ Komisyon Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Halide İncekara, Kayıp çocuklar konusunda çeşitli kişileri dinlediklerini belirtti. İncekara, bütün araştırma komisyonu raporlarında kurumlararası koordinasyonsuzluktan söz edildiğini hatırlattı. İncekara, “Okuldaki çocuklarımızı sadece 23 Nisan’dan 23 Nisan’a, Cumhuriyet Bayramından Cumhuriyet Bayramına hatırlamak yerine makam arabasız, kırmızı plakasız haber vermeden okul denetimleri yapılsa eksikliklerin çoğu yaşanmaz” diye konuştu. İncekara, şöyle devam etti: ”’Kendi adıma söylüyorum, zaman zaman boşluğa nara attığımı hissediyorum. Çünkü, kurumlar rapor sonuçlarından ‘benim üzerine ne düşer’ diye düşünmek yerine ‘o işini yapmadı’ ile konuşmaya başlarsa bizim bu işin altından kalkmamız mümkün değil.’’ İncekara, Uşak Eşme’de yatılı bölge okulundan ayrıldıktan sonra kaybolan Umut Balık ile ilgili açıklamalarda da bulundu. İncekara, Balık’ın kaybının Emniyete 12 saat sonra bildirildiğini ifade ederek, ‘’Ne tesadüftür ki okulun aileye bildirme saatiyle ailenin bildirme saati birbirine çok yakın. Aynı odada kalan arkadaşları hiç arkadaşlarını merak etmemiş midir? Nöbetçi öğretmen çocuklarla ilgili bir hareket ve eylemde bulunmamış mıdır?’’ dedi. Ailenin ‘’savcılığın çok geç hareket ettiği’’ yönünde şikayetinin olduğunu kaydeden İncekara, savcılıkların genelde çocuk kayıplarını ‘’idari bir vaka’’ olarak yorumlayarak ‘’dosya açmadıklarını’’ söyledi. İncekara, şöyle devam etti:’’Eşme olayından sonra bir endişem var. ‘Haydi kızlar okula’ diye çocukları okula kazandırmak için bir sürü kampanya yaparken bir ihmal sonucu bir çocuğun kaybı, bırakın kız çocuklarını, aileler erkek çocuklarını bile okula göndermekten imtina edecek. İnşallah Umut çocuğumuz sağlıklı bir şekilde bulunur. Ama bu bize ders olsun. Bize, kamuya teslim edilen kişilerin şakası yok. Bunların sorumlusu müdürse, öğretmense, kaymakamsa, vali ise ki çok büyük eksikliklerini görüyorum....”
KIZLAR, “GÖNÜL İLİŞKİSİ”, ERKEKLER, “MACERA” PEŞİNDE Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, tüm kayıpların yüzde 90’ını oluşturan 13-18 yaş grubundaki kayıp çocuklardan kızlar genellikle ‘’gönül ilişkisi’’ ve ‘’aile baskısı’’; erkekler ise ‘’macera hevesi’’ ve ‘’iş bulma ümidi’’ nedeniyle evlerini terk ediyor. Meclis Araştırma Komisyonu’’na verilen bilgiye göre, 2001 yılından itibaren kurulan çocuk şube müdürlüklerinde 4 bin 632 emniyet personeli görev yapıyor. Kayıp çocuk verilerinin tutulmaya başlandığı 1997 yılından bu yana kayıp müracaatında bulunulan 29 bin 515 çocuğun 28 bin 36’sı bulundu. Halen kayıp olarak aranan çocuk sayısı ise bin 479. Kayıp çocukların 483’ü sosyal hizmet kurumlarından izinsiz veya izinli ayrılıp zamanında kuruma dönmeyenlerden oluşuyor. Ailelerinin yanından ayrılan çocuk sayısı ise 996. Halen kayıp olan bin 479 çocuktan 517’si erkek, 962’sı kız. Bunların 148’i 0-12 yaş, 318’i 13-15 yaş, bin 13’ü ise 16-18 yaş grubunda. 0-12 yaş grubundaki kayıpların 65’i velayet, 48’i kurumdan izinsiz, 35’i ise evden kaybolan çocuklardan oluşuyor.
EMNİYET BÜNYESİNDE “İZ TAKİP KÖPEKLERİ” YETİŞTİRİLECEK Emniyet Genel Müdürlüğü, kayıp çocukların aranması sırasında yapılan iş ve işlemlerde standartlaşmayı sağlamak amacıyla ‘’Kayıp Çocuk Rehberi’’ hazırladı ve tüm birimlere duyurdu. SHÇEK’e bağlı kuruluşlardan izinsiz ayrılan ya da izinli ayrılıp dönmeyen çocukların kayıp bildirimleri daha önce kurum yetkilisinin bizzat müracaatı üzerine alınırken, 25 Ocak 2010 tarihinden itibaren, bu müracaatın mesai saati dışında faks veya internetten e-posta yoluyla yapılması ve bu bildirim üzerine çocuğun kayıp olarak aranması uygulamasına başlandı. Genel Müdürlük, sosyal hizmet kurumlarından izinsiz ayrılan çocukların on-line takip edilebilmesine yönelik bir sistem de oluşturulacak. Genel Müdürlük bünyesindeki veri tabanına, SHÇEK yetkililerinin internet ortamında e-Devlet kapısı üzerinden on-line veri girişi yapabilmeleri, Türksat A.Ş tarafından sağlanacak. Kayıpların aranmasında kullanılmak üzere ‘’iz takip köpekleri’’ de yetiştirilecek.
|
02.04.2010 |