Spor |
Final yürüyüşü başladı |
BEŞİKTAŞ Teknik Direktörü Mustafa Denizli, zor bir gece yaşadıklarını, bu maçta zorlukların üstesinden gelebilecek bir Beşiktaş'ın ortaya çıkmasının kendilerini memnun ettiğini söyledi. Denizli,ligin enteresan bir durum arz etmeye başladığını belirterek, ''Özellikle açılış maçıyla birlikte beklentiler, umutlar ve umutsuzluklar ön plana çıkmaya başladı. Zor bir gecede bu zorlukların üstesinden gelebilecek Beşiktaş'ın ortaya çıkması 90 dakikanın en güzel tarafı oldu'' dedi. Denizli, 2-0 geriye düştükleri dönemde maçı kurtarabilecekleri bir süreye sahip olduklarını ifade ederek, şunları söyledi. ''Esasında ilk yarıda da belki ikinci yarıdan daha net olacak pozisyonlar ortaya çıktı. Bazı pozisyonlara dikkat edildiğinde Bobo, Tello, Fink ve Nihat'ın kaleciyle karşı karşıya kalabileceği pozisyonlardı. Kolay değil. Eskişehirspor gibi bir takıma karşı 2-0'dan maçı çevirmek. Beşiktaş gerçek kimliğini ortaya koydu. Çok keyifli 90 dakika ortaya çıktı. Ligin bu haftalarında fizik olarak ve oyun bırakmaması son derece önemli.'' YENİLEN GOLLER ÖNEMLİ DEĞİL Mustafa Denizli, kendisi için yenilen gollerin önemli olmadığını, yedikleri gollerden fazlasını attıkları takdirde bunun heyecan katacağını belirtti.Buna rağmen bundan sonraki karşılaşmalarda aynı durumla karşı karşıya kalmak istemediklerini vurgulayan siyah-beyazlı takımın çalıştırıcısı, ''Belki bu kadar heyecanlı haftalar yaşamayız. Beşiktaş bu haftaları yaşamaya ve taraftarıyla büyümeye alışık bir takım'' dedi. Denizli, ligin final yürüyüşünün de başladığı dönemde olduklarını söyledi. Şartları en iyi değerlendiren takımın düşündüklerini gerçekleştireceğini kaydeden tecrübeli teknik adam, ''Buna her şeyimizle hazırız. Bugün sahada olağanüstü mücadele vardı. Bol pozisyon yaşandı. Yediğimiz goller konusunda takım savunması dışında bireysel defans müdahalelerini ön plana çıkarmalıyız. Özellikle Beşiktaş'ın düşündüğü gibi futbol gecesi yaşayarak ve yaşatarak tamamladığımız için mutluyuz'' diye konuştu. SERDAR ÖZKAN'I SAVUNDU Beşiktaş teknik direktörü, maça sonradan giren ve önemli pozisyonları değerlendiremeyen Serdar Özkan'a ise sahip çıktı. Kendileri için gecenin önemli faktörlerinden birinin kulübeden gelen oyuncuların büyük katkı yapması olduğuna dikkat çeken Denizli, şöyle konuştu: ''Bu maçın önemli faktörlerinden biri kulübenin oyuna katkısı oldu. Uğur olsun, Holosko olsun, özellikle Serdar Özkan'ın en kısa dönemi geçirmesine rağmen etkili oldu. İki net pozisyon yakaladı. Ondan istediğim doğru yerde, doğru koşular yapıyor. Topla doğru yerde buluşuyor. İkinci derecedeki doğru vuruşu yapamadı.'' |
29.03.2010 |
G.Saray'da 2. Adnan Polat dönemi |
GALATASARAY Kulübü'nün, yapılan Genel Kurul Toplantısı'nda zafer Adnan Polat'ın oldu. Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda gerçekleştirilen tarihi kongrede Adnan Polat 2944 oy alıp, ikinci kez başkanlığa seçilirken, rakibi Adnan Öztürk ise 2290 oyda kaldı. Kulübün 95. dönem başkanı olan Polat, Öztürk'ü 654 oyla geçerken, toplam 24 sandığın 19'unda rakibine üstünlük sağladı. 5277 üyenin oy kullandığı kongrede, 43 oy ise geçersiz sayıldı. Sadece 9, 11, 12, 22 ve 23 numaralı sandıklarda rakibine üstünlük sağlayabilen Öztürk, kendi oy kullandığı 10 numaralı sandıkta rakibine 115'e 104 geçildi. Başkan adayı Adnan Öztürk ilk 4 sandıkta yediği fark sonrasında Adnan Polat'ı yakalayamadı. Öztürk, 20. sandık sonuçlarının açıklanmasının ardından da pes ederek, önce kongre divan kurulu üyeleriyle tokalaştı, sonra da başkan Adnan Polat'ın yanına giderek tebrik etti. Bu sırada Adnan Öztürk'ün yönetim kurulu aday listesinde yer alan Hayri Kozak da Adnan Polat'ı tebrik edenler arasında yer aldı. Galatasaray Kulübü Genel Kurulu'nda, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın kardeşi de oy kullandı. Ağabeyi Fenerbahçe Kulübü Başkanı olmasına karşın, kendisi Galatasaray Kongre Üyesi olan Acar Yıldırım, Galatasaray Lisesi'ne gelerek oyunu vermeyi ihmal etmedi. Galatasaray'ın seçimli kongresinde oyların sayımı yaklaşık 8 saat sürdü.Kongrede 5 saat süren oy verme işleminin saat 15.00'de sona ermesinin ardından yarım saat sonra başlayan oy sayımı, 23.15'e kadar sürdü. Çok sayıda kongre üyesi de oy sayımının bitimine kadar Tevfik Fikret Salonu'nda bekledi. |
29.03.2010 |
Tek başına şike olmaz |
TÜRKCELL Süper Lig'de 20042005 sezonunda şike olayını ortaya çıkaran kaleci Sefer Hakan Olgun, ''Şikede ciddi paralar dönüyor. Bir futbolcu tek başına şike yapamaz. Maçı vermek için birkaç futbolcu arkadaşını ayarlaması gerekir. Ben bunu birçok kez gördüm'' dedi. Şu anda Eskişehirspor'un U17 takımının antrenörlüğünü yapan Sefer Hakan Olgun, yaptığı açıklamada, 20042005 sezonundaki Akçaabat SebatsporKayserispor maçında kendisine şike yapmak için teklif geldiğini anımsatarak, bu olaydan önce de kendisine yasa dışı bahis oynayan birkaç kişi tarafından da benzer tekliflerin yapıldığını kaydetti. Bir futbol takımında önemli futbolculara ve kalecilere yasa dışı bahisçiler tarafından tekliflerin geldiğini bildiğini ifade eden Olgun, şöyle konuştu:
BANA ESKİŞEHİRSPOR SAHİP ÇIKTI ''Kalesini koruduğum Akçaabat Sebatspor'un, Kayserispor ile yapacağı maç öncesinde kulüpteki herkesin tanıdığı, (ağabey) dediği bir kişi aracılığıyla bana gol yemem karşılığında 200 bin Avro teklif edildi. Teklifi kabul etmedim. O zaman yıllık 250 bin liraya oynuyordum, 90 dakika için bana 200 bin Avro teklif edildi. Eğer şikeye yatkın olsaydım, parayı kabul ederdim. Şike olayını ses kayıtlarıyla ortaya çıkartmamın ardından 5 ay boyunca kulüp bulamadım. Olayı ortaya çıkartmadan önce 10 Süper Lig ve Bank Asya futbol takımıyla anlaşma için görüşüyordum. Olayın ardından imza aşamasında takımlar beni transfer etmek istemedi. Takımlarla anlaşmalarımı kimler bozdu bilmiyorum. Ancak, şikeye karışanların anlaşmalarımı bozduğu ortada. Çünkü, ben bazılarının işini bozdum. Daha sonra Eskişehirspor Kulübü bana sahip çıktı. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.'' |
29.03.2010 |
Umut ve Durmuş Kayseri'ye döndü |
FUTBOLDA şike iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra savcılıkça serbest bırakılan Kayserisporlu futbolcular Umut Koçin ve Durmuş Bayram'ın Kayseri'ye geldiği bildirildi. Kayserispor Kulübü'nün resmi internet sitesinden yapılan duyuruda, şike iddiaları soruşturması kapsamında futbolcular Umut Koçin ve Durmuş Bayram'ın, ''emniyete yardımcı olmak için ifade vermek üzere İstanbul'a gittikleri'' anımsatıldı. Bu futbolcularla kulüp yöneticilerinin son 4 ayda iddialarla ilgili elde ettikleri bilgileri Türkiye Futbol Federasyonu ile paylaştıkları belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: ''Hem oyuncularımız hem kulübümüz, geçtiğimiz 4 ay içinde, Türkiye Futbol Federasyonu'na konu hakkında yardımcı olmak için toplamış olduğu bütün bilgileri kendilerine iletmiştir. Oyuncularımız kulübümüze dönmüş bulunmaktadır. Kulübümüz konu ile ilgili detaylı açıklamaları Salı günü yapacaktır.'' Almanya'da yürütülen şike soruşturması kapsamında Kayserispor'un eski futbolcusu Bilal Aziz Özer'in de adı şike iddialarına karışmış, futbolcunun Kayserispor ile ilişiği kesilmişti. |
29.03.2010 |
Bangladeşli çocukların futbol ve kriket tutkusu |
DÜNYANIN en fakir ülkelerinden biri olan Bangladeş'te çocuklar, futbol ve kriket sporuna ilgi gösteriyor. Güney Asya ülkesi Bangladeş'te, futbol ve kriket çocuklar ve gençlerin en çok yaptığı spor olarak dikkati çekiyor. Yıllarca İngiliz sömürgesi altında kalan ülkede, İngiliz sporu olarak bilinen futbol ve kriket çok yoğun bir şekilde oynanıyor. Başkent Dakka ile diğer kentlerde, hatta köylerde bile futbol ve kriket oynayan çocuklara ve gençlere sıkça rastlamak mümkün. Bangladeşli çocuklar, okulların bahçelerinde, parklarda, buldukları boş alanlarda futbol ve kriket oynayarak eğleniyor. |
29.03.2010 |
Muhteşem dönüş |
Bir gün önce lider Bursaspor İstanbul Büyükşehir Belediye karşısında 3 puan kaybedince, ezeli rakiplerinin de bir gün sonra birbirleri ile oynayacağı düşünüldüğünde, Beşiktaş için Cumartesi günkü Eskişehirspor karşılaşması ayrı bir önem kazanmıştı. Kazanılacak 3 puan ile hem liderle arasındaki puan farkı azalacak, hem de ezeli rakiplerinden en az birini geride bırakacaktı. İşte Beşiktaş taraftarı da bunun bilinciyle İnönü’yü doldurdu ve tıpkı geçen yıl gibi şampiyonluk şarkıları söylemeye başladı. Rakip, ligde 5.lik hedefleyen son haftaların formda takımı Eskişehirspor, maça o kadar hızlı başladı ki, Ferrari’nin hatasıyla daha 3. dakikada Ümit Karan takımını deplasmanda 1-0 öne geçirdi. Beşiktaş bu şok golün etkisini üstünden atamadan, hücumda ve defansta bocalarken, penaltıdan yediği 2. golle bir anda 2 farklı yenik duruma düştü. Eskişehirspor oldukça tempolu oynuyor yaptıkları presle Beşiktaş’a oyun kurma ve hücum şansı vermiyordu. Kaleci Rüştü’nün iki önemli gol pozisyonundaki başarısı farkın artmasını önledi. İşte tam bu dönemde Beşiktaş taraftarı devreye girerek, futbolcularını tezahüratlarıyla hem yüreklendirdiler, hem de galibiyete olan inançlarını belli ettiler. Taraftarın, hakem Halis Özkahya’nın (Bobo’ya yapılan hareket penaltıydı) kararlarına karşı verdikleri tepki de gayet ölçülüydü. İlk yarı bitmeden Nihat ile gelen gol ikinci yarıda kazanılan galibiyetin habercisi gibiydi. Eskişehirspor ikinci yarıya da gayet etkili ve istekli başladı. Karşılıklı ataklar ve oynanan açık futbol, seyreden herkese büyük zevk verirken, Mustafa Denizli, Uğur İnceman ve Holosko’yu oyuna alarak Beşiktaş’ın hücumda daha etkili olmasını sağladı. Savunmada İbrahim Toraman sağ bek olarak başladığı maçı önce ön libero sonra stoper olarak her mevkideki başarılı oyunu ile tamamladı.Bobo ve Holosko’nun golleri ile galip duruma geçtikten sonra Serdar Özkan çok net gollük pasları değerlendirebilse, Beşiktaş 4 ve 5. golleri bulabilirdi. Ama olmadı..Beşiktaş 2-0 geriden gelip kazandığı bu 3 puan ile şampiyonluk için ve de Şampiyonlar Ligi için büyük bir adım atmış oldu. Nihat’ın uzun bir aradan sonra gol atması ve “savunması güçlü” dediğimiz Beşiktaş’ın son iki maçta 4 gol yemesi de Beşiktaş cephesinde görünen biri olumlu diğeri olumsuz gelişmelerdi. Seyredenlere büyük keyif veren Beşiktaş-Eskişehirspor karşılaşması ligimizdeki canlanmanın bir işareti olarak görülmeli. Eskişehirspor, Bursaspor ve İstanbul Büyükşehir Belediye takımları oynadıkları futbolla ligimize renk katmışlardır. Maç sonunda her iki takım taraftarının hem kendi, hem de rakip takım futbolcuları alkışlamasından dolayı biz de her iki takım taraftarını alkışlıyoruz. Bir alkış da takımlarına destek için Cuma günü Olimpiyat Stadına gelen ve mağlubiyete rağmen vakur tavırlar sergileyen Bursaspor taraftarına. Son söz T.F.F yetkililerine: Önce Beşiktaş, sonra Bursaspor Pazartesi-Cuma maçlarına çıktı ve her ikisi de Cuma maçlarında puan kaybetti, lütfen dikkat.
NADİ AKSOY [email protected] |
29.03.2010 |
Nihat: Kötü bir sezon geçiriyorum |
BEŞİKTAŞLI futbolcu Nihat Kahveci, 2-0 geriye düşmelerine rağmen 3-2 kazandıkları Eskişehirspor maçından istediklerini aldıklarını söyledi. Nihat Kahveci, şampiyonluk yarışında iddialı olduklarını anlatarak, ''Artık adım adım hedeflerimize ilerliyoruz. Bence şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri biziz. Yeter ki kendi maçlarımızı alalım. Sonuçta rakiplerimizin ne yaptığı bizi çok fazla ilgilendirmiyor'' dedi. Uzun bir süreden sonra Eskişehirspor karşısında forma giyen tecrübeli futbolcu, ''Oynayıp, oynamamak önemli değil, takımın kazanması önemli. Zaten takım da iyi bir döneme girmişti ve galip geliyordu. Sadece Kasımpaşa maçında istediğimiz skoru alamadık. Tabii gol atmak çok önemli. Sonuçta sahada olmak istiyorum, oynamak istiyorum, ama hocanın kararına saygılıyım. Gerçekten kötü bir sezon geçiriyorum, beklentileri yerine getiremiyorum. Ama bugün sahaya çıktığımda taraftarların buna rağmen beni çağırması, ekstra bir motivasyon oldu. Ben iyi niyetle oynuyorum, bunda kimsenin şüphesi yok'' diye konuştu.
HOCAMIZIN SÖYLEDİKLERİ ÇIKIYOR Yaşadığı sakatlık nedeniyle karşılaşmayı tamamlayamadığını anlatan Nihat, ''İnşallah ciddi bir şey yoktur. Çünkü genelde hep kendimi toparladığım zaman oluyor. İnşallah önemli bir şey yoktur. Biz şampiyonluğa inanıyoruz. Böyle maçların ağırlığını kaldırabilecek bir takımız. Hocamız çok tecrübeli, bize söylediklerinin yüzde 99 çıkıyor, diyebilirim. Mustafa hocanın başında olduğu her takım şampiyonluğa oynar'' değerlendirmesini yaptı. |
29.03.2010 |
Zafer Button'un |
FORMULA 1'de sezonun ikinci yarışı olan Avustralya Grand Prix'sini, McLaren'ın İngiliz pilotu Jenson Button kazandı. Avustralya'nın Melbourne kentindeki 5.303 kilometre uzunluğundaki Albert Park Pisti'nde 58 tur üzerinden yapılan sezonun ikinci yarışına 4. sırada başlayan, geçen sezonun şampiyonu Jenson Button, Bahreyn'deki performansının aksine iyi bir yarış sergiledi. Button, 1 saat 33 dakika 36.531 saniyede tamamladığı yarışta, yeni takımıyla ilk zaferine ulaştı. Mücadeleye 9. sırada başlayan Renault'nun Polonyalı pilotu Robert Kubica'nın ikinci olduğu mücadelede, geçen yarışı ikinci sırada bitiren Ferrari'nin Brezilyalı pilotu Felipe Massa ise üçüncü sırada yer aldı.
41 YAŞINDAKİ SCHUMACHER YARIŞI 10. SIRADA BİTİRDİ Bahreyn Grand Prix'sinin galibi, iki dünya şampiyonluğu bulunan Ferrari'nin İspanyol pilotu Fernando Alonso ise 3. sırada başladığı yarışı 4. sırada tamamlayarak, pilotlar klasmanındaki liderliğini korudu. Mercedes'in Alman pilotu Nico Rosberg'in damalı bayrağı 5. sırada gördüğü yarışta, mücadeleye 11. sırada başlamasına karşın iyi bir performans sergileyen ve son turlarda Alonso'yu geçmeye çalışırken Red Bull'dan Mark Webber ile çarpışan McLaren'ın İngiliz pilotu Lewis Hamilton ise 6. sıraya geriledi. Webber de bu nedenle finişi 9. sırada görebildi. 3 yıl sonra Formula 1 pistlerine dönüş yapan, 7 dünya şampiyonluğu bulunan, Mercedes GP'nin 41 yaşındaki efsanevi Alman pilotu Michael Schumacher ise 7. sırada başladığı yarışı 10. sırada tamamlayabildi.
FERRARİ MARKALAR KLASMANINDA 70 PUANLA LİDER Yarışa ilk sırada (Pole position) başlayan Red Bull'un Alman pilotu Sebastian Vettel ise fren problemi nedeniyle 33 tur kala yarış dışı kaldı. Virgin'in pilotları Timo Glock ve Lucas Di Grassi, Force India'dan Adrian Sutil, Renault'dan Vitaly Petrov, HRT'den Bruno Senna, Toro Rosso'dan Sebastien Buemi, Williams'tan Nico Huelkenberg, BMW Sauber'den Kamui Kobayashi ve Lotus'tan Jarno Trulli de yarışı tamamlayamayan diğer pilotlar oldu. Markalar klasmanında Ferrari takımı, 70 puanla liderliğini sürdürdü. |
29.03.2010 |
Dubai'de 2 milyar dolarlık hipodrom |
DUBAİ'DE yapımında bin Türk işçisinin de çalıştığı, dünyanın en büyük hipodromunun açılışında birinciliği, Brezilyalı Gloria de Campeao isimli at kazanırken, açılış törenini izleyen binlerce kişi Elton John ve Carlos Santana konseriyle coştu. Yaklaşık 2 milyar dolar harcamayla gerçekleştirilen ve 2 milyon metre kare alanda 17 ay gibi kısa bir sürede inşa edilen Dubai Meydan Hipodromu'nun açılışı Dubai Dünya Kupası At Yarışları'yla yapıldı. 8 ayrı kategoride yapılan yarışlardan 10 milyon dolar ödüllü olan en önemli yarışı, Stephan Fribong'un sahibi olduğu Gloria de Campeao isimli at kazandı. Dünyanın en büyük ödülünü, at sahibine Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid El-Maktum verdi. Hipodromun yapımını Türkiye'de Taşyapı inşaat şirketiyle ve Dubai Emiri Maktum'la kurdukları ortak MTM şirketiyle üstlenen Mirhan Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Ali Demirhan, işi zamanında teslim ettikleri için çok mutlu olduklarını söyledi. Demirhan, "Bu hem Dubai için hem de bizim için çok önemli bir projeydi. Böyle bir projede Türk olarak yer almaktan çok mutluyuz. Çok başarılı bir açılış gerçekleşti. Dünyada 80 ülke televizyonu canlı olarak yarışları yayınladı. Umarım burada bundan sonra da çok önemli yarışlar gerçekleşir" dedi. 1700 metre uzunluğunda ve içinde 7 yıldızlı bir otel, 4 bin 500 kişilik balon restoran, IMAX sinema da yer alan 85 bin oturma kapasiteli hipodromun açılış töreni Dubai'de bütün gözleri buraya çevirdi. Günün erken saatlerinden itibaren hipodroma gelen ve kişi başı 200 ile 300 dolar ödeyerek açılışı izleyenleri eğlendirmek için 1500'e yakın artist gösteriler gerçekleştirdi. |
29.03.2010 |
30. Berlin Yarı Maratonu'nu Etiyopyalı Wondimu kazandı |
ALMANYA'NIN başkenti Berlin'de bu yıl 30. kez düzenlenen "Yarı Maraton"u (Halbmarathon) Etiyopyalı atlet Eshetu Wondimu 60,16 ile kazandı.Yaklaşık 21 kilometrelik koşu mesafeli "Yarı maraton"u Wondimu kazanırken Kenyalı atlet Peter Kirui 60,17 ile ikinci, Etiyopyalı Maregu Zewdie de 1,00,24 ile üçüncü oldu. Bayanlarda ise Kenyalı Pasalia Kipkoech 1,09,43 ile birinciliği elde etti. Aynı ülkeden Eunice Kales 1,09,50 ile ikinci, Alman atlet Sabrina Mockenhaupt da 1,09,57 ile üçüncü oldu.30. Berlin Yarı Maratonuna, aralarında 1600 patenli kişinin de bulunduğu toplam 27 bin 51 sporcu katıldı.Berlin'de geleneksel olarak her yıl yaklaşık 42 kilometrelik bir maraton düzenlendiği için bugün düzenlenen 21 kilometrelik yarışa "Yarı Maraton" adı veriliyor. |
29.03.2010 |
TÜRK BOKSÖR KITALARARASI ŞAMPİYONU OLDU |
Almanya'nın Hamburg şehrinde yaşayan Türk boksör Mahir Oral, Colombiyalı Juan Camilo Novoa'yı 10. raundda teknik nakavtla yenerek WBA Kıtalararası Orta Sıklet Şampiyonu oldu ve kemeri aldı. Almanya'da yaşayan ünlü Türk yönetemen Fatih Akın da (sağda) ringe çıkarak Mahir Oral'ın şampiyonluğunu kutladı. |
29.03.2010 |
Trabzon Kayseri'de 3 puan arıyor |
TÜRKCELL Süper Lig'de bugün deplasmanda Kayserispor ile karşılaşacak olan Trabzonspor, çıkışını sürdürmek istiyor. Kayseri Kadir Has Stadında saat 20.00'de başlayacak karşılaşmayı Fırat Aydınus yönetecek. Geçen hafta Galatasaray'ı sahasında 1-0 yenerek üç büyük rakipleri karşısındaki galibiyet hasretini sonlandıran, ardından da Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında Antalyaspor'u 2-0 yenerek deplasmanda oynayacağı rövanş maçı öncesi avantajlı bir skor elde eden Trabzonspor, Kayserispor'u da yenerek iyi gidişini sürdürmeyi hedefliyor. İki takım arasında bugüne dek yapılan 27 maçta, bordo-mavililerin galibiyetlerde 18-4 üstünlüğü bulunuyor. 5 karşılaşmada ise taraflar sahadan beraberlikle ayrıldı. Trabzonspor, 51 kez rakip fileleri havalandırırken, kalesinde 26 gol gördü. Trabzonspor, Kayserispor deplasmanlarında son dönemlerde başarısız sonuçlar alıyor. Bordo-mavililer, son 4 sezonda 3 mağlubiyet ve 1 beraberlik alarak galibiyet elde edemedi.En son Kayseri deplasmanında 2004-2005 sezonunda 3-0 galip gelen bordo-mavililer, 2005-2006 sezonunda 4-2, 2006-2007 ve 2007-2008 sezonunda 1-0'lık mağlubiyetler alırken geçen sezon 1-1 berabere kaldı. Trabzonspor, Kayseri'de yaptığı toplam 13 maçta 6 galibiyet, 4 mağlubiyet ve 3 beraberlik aldı. |
29.03.2010 |
OKUR: Millî Takımdan dâvet aldım, geliyorum |
Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi'nde (NBA) Utah Jazz takımının formasını giyen milli basketbolcu Mehmet Okur, bu yıl Türkiye'nin ev sahipliğini yapacağı Dünya Basketbol Şampiyonası için Milli Takıma davet edildiğini belirterek, ''Bu sene inşallah ben de orada olacağım'' dedi. Washington Wizards'ı deplasmanda 103-87 mağlup ettikleri maçın ardından, Türk gazetecilerin sorularını cevaplayan Okur, 28 Ağustos-12 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası hedeflerine dair soru üzerine, geçenlerde konuyla ilgili olarak, (A) Milli Takım Menajeri Harun Erdenay ve idari menajer Barbaros Akkaş ile Toronto Raptors'ın formasını giyen milli basketbolcu Hidayet Türkoğlu ile biraraya geldiklerini söyledi.
BU YIL YÜZDE YÜZ OYNUYORUM Toplantının çok olumlu geçtiğini, gelecek yazın programını, kimlerin katılıp kimlerin katılmayacağını konuştuklarını anlatan Okur, "Bu yıl kendimi yüzde yüz hissediyorum. Geçen yıllarda çok sakatlıklarım vardı, Milli Takımda çok oynayacak durumda değildim. Bu yıl inşallah ben de orada olacağım. Beni de davet ettiler. Benim ve Türk basketbolu için çok önemli bir turnuva. O yüzden de orada olup 2001'de yaşadığımız Avrupa ikinciliğini, neden olmasın dünya ikinciliği yapalım, çünkü kendi seyircimiz önünde oynayacağız. Bütün Türkiye bizim arkamızda olacak. Güzel bir hazırlık döneminden sonra inşallah finalde hep beraber görüşürüz" dedi. Okur, Utah Jazz'daki performansına ilişkin olarak, hem sakatlığı hem de bir kaç kez hastalanması nedeniyle sezona biraz yavaş başladığını, zorlu bir ilk yarı geçirdiğini, ancak ikinci yarıda ''yüzde yüzüne'' ulaştığını söyledi. Hem bireysel hem takım olarak iyi basketbol oynadıklarını ifade eden Okur, ''Hatalarımızdan ders çıkardık. Sezonu da iyi götürüyoruz. Play-off'a 8 maç kaldı. Bu son 8 maçı da kazanarak play-off'ta üst sıralarda yer alıp ve iç saha avantajını elde edip Play-off'a öyle başlamak istiyoruz'' diye konuştu. Okur, ligdeki son maçlarının çok kritik maçlar olduğuna işaret ederek, ''Biz iki maç kazanıp, onların iki maç kaybetmesi bizi ikinci sıraya alır. Tam tersi olduğu zaman da bizi 4'üncü, 5'inci sıraya atar. O yüzden her maç çok önemli. Her maçı farklı değerlendirip, en iyi şekilde sahaya çıkıp son 8 maçı da kazanmak istiyoruz'' dedi.
2012'YE KADAR UTAH JAZZ'DAYIM Hidayet Türkoğlu ile görüştüğünü, ancak Ersan İlyasova ile pek fazla görüşemediğini anlatan Okur, ''Şimdi Ersanlar daha iyi gidiyor. Hidayetler 8'inci, ama onların biraz daha kritik gözüküyor fikstürleri, geçende son saniyede Denver Nuggets'a yenildiler. İnşallah her ikisi de Play-off'a kalır, iyi başarılara imza atarlar'' diye konuştu. Okur, Utah'ta iki yıllık daha sözleşmesi olduğunu, dolayısıyla 2012'ye kadar Utah Jazz'da oynayacağını hatırlattı. Utah Jazz'den sonraki planlarına dair de Okur, ''Bakalım. Yaş olacak 33-34. Ondan sonra hedef tabii ki 35-36'lara kadar oynamak, ama sonuçta spor bu, sakatlığı var, sağlığı var. Vücut nereye kadar götürürse ben de oraya kadar Türkiye'yi burada en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğim'' dedi. |
29.03.2010 |