Kültür-Sanat |
Yeşil Cami’nin gümüş kakmaları pastan temizleniyor |
BURSA’DA erken Osmanlı döneminin eşsiz mabetlerinden Yeşil Cami’deki restorasyon çalışmalarında birbirinden ilginç kıymetler gün yüzüne çıkartılıyor. Caminin arka odasında toz boya altından çıkan eski kalem işi süsleme ve hatlardan sonra pencere parmaklıklarının üzerindeki gümüş kakma nakışlar da üzerindeki boya ve paslardan arındırılarak fark edilir hale getiriliyor. Uludağ Üniversitesi tarafından 2003 yılında baskısı yapılan arkeolog Bedri Yalman’a ait “Yeşil Cami Pencere Parmaklıklarındaki Gümüş Kakma Motifler” kitabına konu olan yaklaşık 17 bin gümüş kakma motif, yapılan temizlik çalışması ile gözle görülür hale gelecek. Harput Grubu’nun sponsorluğunu üstlendiği restorasyon çalışmalarında camiye ait ziynetler bir bir temizlenerek ortaya çıkartılıyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün keşfinde yer alan, ancak bu kadar teferruatı bilinmeyen gümüş kakmaların ortaya çıkartılması işi için özel bir ekip kuruldu. Konusunda uzman restoratörler, üzerine daha önce boya atılan ve paslanma sebebiyle de oksitlenen pencere parmaklıkları ile lokmalardaki katmanları özel bir usulle temizliyor. Yer yer gümüş kakmaların ortaya çıkmaya başlamasıyla çalışma daha da heyecan verici bir hal alıyor. Üzerine kitap yazılan, Türkiye’de başka bir örneği olmayan bu gümüş kakmalar için daha hassas bir çalışma yapılması hedefleniyor.
PARMAKLIKLARDAKİ KAKMALARIN BAŞKA BİR EŞİ YOK Kitapta yer alan bilgilere göre, Türk ve İslâm maden san'atı konusunda bir cami parmaklığında ilk ve tek olan nakışların dönemin ünlü nakkaşlarından Nakkaş Ali bin İlyas Ali’ye at olduğu tahmin ediliyor. İlk defa Yeşil Cami’de görülen ve sayısı onbini aşan gümüş kakma motiflerin bir benzerine başka yerde rastlanmadığı ifade edildi. Uludağ Üniversitesi’nin bastığı katalogda yer alan dörtgen, üçgen, çok köşeli yatay ve dikey, eşkenar dörtgen, oval ve mekik çerçeveli motiflerin çok sert olan demir üzerine gümüş kakma olarak tatbik edilmesi büyük bir titizlik ve sabır gerektiriyor. Caminin inşaatı 1420 yılında Sultan Çelebi Mehmet tarafından başlatıldı, 2. Murat döneminde Ağustos 1424 yılında tamamlandı. 14 pencereden 10 tanesi demirden yapılırken, 4 pencere korkuluğu bronzdan yapıldı. Parmaklıkların bezemesinde ise gümüşün dışında altın ve civadan faydalanıldı. |
29.03.2010 |