Güncel |
Devlet milletle helâlleşmeli |
Abant Platformunun ‘’Yeni Bir Toplumsal Mutabakat İçin Demokratikleşme’’ konulu toplantısında konuşan Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürt politikasını değiştirmesi gerektiğini ifade ederek, “Devlet, barış için Kürtlerin hakkını teslim etmeli, Kürtlerle helâlleşmeli. Barış için savaşın açtığı yaraları sarmak lâzım’’ diye konuştu. Devlet vatandaşı ile helâlleşmeli
DİCLE Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürt politikasını değiştirmesi gerektiğini ifade ederek, ‘’ Devlet, barış için Kürtlerin hakkını teslim etmeli, Kürtlerle helalleşmeli. Barış için savaşın açtığı yaraları sarmak lazım’’ diye konuştu. Abant Platformunun ‘’Yeni Bir Toplumsal Mutabakat İçin Demokratikleşme’’ konulu toplantısı, ikinci gününde, ‘’Değişim Talebi ve Vaad Ettikleri’’ başlıklı üçüncü oturumu ile Ankara Rixos Oteli’nde devam etti. Oturum başkanlığını gazeteci-yazar Cengiz Çandar’ın yaptığı oturumda, Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, ‘’Kürt Meselesinde Bir Çözüm Olanağı Olarak Demokratikleşme’’ konulu sunum yaptı. Coşkun, silahsızlandırma politikasının silah kullanan örgütü çözümün bir parçası haline getireceğini ve örgütü muhatap haline sokacağını savunarak, bir grup silahsızlandırılmak isteniyorsa o grup ile konuşulması gerektiğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin, Cumhuriyet tarihi boyunca yürüttüğü Kürt politikasından vazgeçmesi ve Kürtlerden özür dilemesi gerektiğini savunan Coşkun, ‘’Bu güvenin tesisinde bu çok önemli bir parametre. Özür kavramı bazı duyguları, grupları tahrik edebilir. O nedenle başka bir kavram kullanılabilir. Devlet, barış kurmak için Kürtlerin hakkını teslim etmeli, Kürtlerle helalleşmeli. Barış için savaşın açtığı yaraları sarmak lazım’’ diye konuştu.
YARGI METİNLERİNE “MURAT 124” BENZETMESİ
BAHÇEŞEHİR Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eser Karakaş ise Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) giden davalar bakımından birinci sırada olduğunu hatırlatarak, sonuca bağlanan davalardan yüzde 80’inde ihlal bulunduğunu ifade etti. Türkiye’deki yargı kararlarının sadece metin olduğunu belirten Karakaş ilginç bir benzetme yaptı. Karakaş, “Murat 124’ler Edirne’den sonra ‘araba’ olarak tanımlanmıyordu. Kapıları kapanmazdı, frenleri tutmazdı. Bizim yargı kararlarımız böyle, sadece metin. Türkiye’de gerçek yargı reformu ne zaman olabilir? AİHM’in Türkiye’yle ilgili verdiği kararlarda ihlal sayısı gelişmiş ülkelerin ortalamasına geldiğinde olur” dedi.
|
14.03.2010 |