Dünya

500 general ihraç edildi

Rus ordusunda modernleşme ve reform çalışmaları kapsamında üç yılda 500’den fazla general ve amiralin ordu ile ilişiği kesildi. Buna göre Rus ordusu 2012 yılına kadar 1 milyon 340 binden 1 milyona, general ve amiral sayısı da bin 100’den 200’e çekilecek. Üst düzey komutan sayısında da yüzde 60’lık bir indirime gidilmesi planlanıyor.

Rusya, ordudaki hantallığı atıyor

Rusya ordusunda modernleşme ve yeniden yapılandırma çalışmaları hızla devam ediyor. Hedef daha teknolojik ve hareket kabiliyeti yüksek orduyu oluşturmak. Buna göre Rusya ordusu 2012 yılına kadar 1 milyon 340 binden 1 milyona, general ve amiral sayısı da bin 100’den 200’e çekilecek. Üst düzey komutan sayısında da yüzde 60’lık bir indirime gidilmesi planlanıyor.

Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve Başbakan Vladimir Putin’in üzerinde mutabakat sağladıkları reform çalışmalarını Savunma Bakanı Anatoli Serdyukov gerçekleştiriyor. Orduda değişim sürecini hızlandıran bakan, üç yılda 500’den fazla general ve amiralin ordu ile ilişiğini kesti. Bunların büyük bir çoğunluğu erken emekliye sevk edilirken, bir kısmı da görevini kötüye kullanma, yolsuzluk ve ihmal gibi suçlar sebebi ile ordudan ayrılmak zorunda kaldı.

Nezavisimiya Gazeta’nın haberine göre Savunma Bakanı Anatoli Serdyukov projenin mimarı. Rusya’da Şubat 2007’de orduda toplam bin 100 general ve amiral vardı. Gerçek rakam ise 850 idi. Son üç yılda gerçekleşen indirimlerle bu rakam 340’a çekildi. Ancak, Rusya Savunma Bakanlığı basın sözcüsü Aleksey Kuznetsov orduda general ve amiral sayısının önemli oranda azaldığını kabul ederken, 340 sayısını doğrulamıyor. Devlet Başkanı Medvedev orduda reform süreci ile ilgili geçen ay sonunda Savunma Bakanlığı’nda üst düzey komutanlarla birlikte geniş katılımlı bir toplantı yaptı. Ordunun yapılanmasında dört katmanlı yapıdan, daha aktif olan üç katmanlı yapıya geçiliyor. Askerî uzmanlara göre son 150 yıldır Rusya ordusunda bu çapta bir değişim ilk kez gerçekleşiyor. Her an savaşa hazır olacak askerî birlikler tam kapasite hareketli hale getiriliyor.

Rusya 2020 yılına kadar geçerli olacak yeni askerî doktrini de kabul etmiş durumda. Yeni doktrinde NATO’nun genişlemesi ve füze kalkanı programı birinci tehdit olarak görülürken, nükleer önleyici saldırı gerçekleştirilebileceği vurgusu yapılıyor.

Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

13.03.2010

Papa’dan Tantavî için taziye

Roma Katolik Kilisesi’nin lideri Papa 16. Benediktus, Mısır’ın en yüksek dinî otoritesi El Ezher Şeyhi Muhammed Seyyid Tantavi’nin vefatı dolayısıyla taziye dileğinde bulundu.

Papa 16. Benediktus’un taziye dileğini iletmek üzere, Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) Kardinal Tarcisio Bertone tarafından El Ezher Üniversitesi yetkililerinden Şeyh Muhammed Abdülaziz Vasıl’a hitaben bir mesaj gönderildiği açıklandı. Kardinal Bertone, konuya ilişkin mesajında, “Papa, önemli bir şahsiyet olmasının yanı sıra Müslümanlar ile Katolikler arasındaki diyaloğa uzun süre katkı sağlamış bu dini lideri hayırla yad etmektedir” cümlesini kullandı.

13.03.2010

Belçika 18 imama maaş veriyor

Federal Milletvekili Hilal Yalçın’ın mecliste yönelttiği soru üzerine cevap veren Adalet Bakanı Stefaan De Clerck, Belçika’da sadece 18 imamın maaşa bağlandığını duyurdu.

75 caminin resmen tanındığı Belçika’da kaç din görevlisinin devletçe maaşa bağlandığı sorusunu yönelten Hilal Yalçın’a cevap Adalet Bakanı Stefaan De Clerck’den geldi. Adalet Bakanı, 16’sı Valon bölgesinde olmak üzere toplam 18 imamın maaşının bakanlık tarafından ödendiğini kaydetti. Bakan De Clerck, sürece dair önce bölge yönetimlerin dinî toplumlara ait camileri tanımaları gerektiğini, sonrasında ise Belçika Müslüman Temsil Kurumu (Executif)’nun söz konusu camilerde vazifeli imamları atamasından sonra, bakanlığın maaş ödemeye başladığını söyledi. Federal Milletvekili Hilal Yalçın, “Flaman bölgesinde söz konusu maaş ödemeler noktasında ciddî bir geriliğin olduğu görülüyor. Bu da sanırım, bu bölgenin Valonlara karşı daha ağır bir tanınma süreci uygulamalarından kaynaklanıyor. Ayrıca İslâm Fakültesi Projesi’nin hâlâ hayata geçirilememiş olması da uzun vadede sorun olmaya devam ediyor. Exucutif’in bu konu hakkında federal hükümetle ortak çalışma içine girmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRETMEN GÖREVİNE GERİ

DÖNDÜ

Belçİka’nIn Charleroi şehrinde belediyeye ait bir okulda başörtülü olduğu gerekçesiyle işten atılan matematik öğretmeni, yerel mahkemenin okul yönetimini haklı bulmasına rağmen temyize başvurarak işine döndü. RTBF televizyonunun haberine göre, mesleğe aynı okulda 3 yıl önce başörtülü olarak başlayan öğretmenin okulla ilişiği, “derslere başörtülü girdiği” gerekçesiyle geçen yıl Eylül ayında kesildi. Başvurduğu Charleroi mahkemesinin, Belçika millî eğitim sistemindeki “tarafsızlık” ilkesi gereğince okul yönetimini onaylaması üzerine, dâvâ Mons temyiz mahkemesine taşındı. Üst mahkeme, nihaî kararında, okulun, eğitim bakanlığı yerine belediyeye bağlı olması dolayısıyla tarafsızlık ilkesini öngören yönetmeliğe tabi olmadığına hükmetti. Mahkeme kararında, Belçika’nın Fransızca eğitim yapan ve eğitim bakanlığına bağlı olmayan okullarında öğretmenlerin, “görüşlerini öğrencilerine empoze etmemek şartıyla her türlü dinî sembol taşıyabileceği” belirtildi.

13.03.2010

BM: Gazze ablukası İsrail’in de çıkarına olmaz

Bİrleşmİş Milletler’in İnsanî İşler ve Acil Yardımlar Koordinatörü John Holmes, beş günlük Ortadoğu gezisinin ardından basına değerlendirmelerde bulundu. İsrail’in Doğu Kudüs’teki yerleşim birimlerini ‘yasadışı’ olarak nitelendiren John Holmes, Filistinlilerin bu yasadışı uygulamalar sebebiyle sinirli ve kederli olduğunu ifade etti.

Holmes, bölgenin beklentileri açısından bu kederi kendisinin de paylaştığını ifade etti. İsrail’ Gazze ablukasını kaldırması çağrısı yapan Holmes, “Gazze’nin yarı açık cezaevi haline gelmesi bölge halkının gelişmesine sekte vuruyor. Bu gidiş, İsrail’in de çıkarına olmayacaktır” ifadelerini kullandı. Gazze halkının hâlâ yüzde 80 oranında dışarıdan gıda yardımına ihtiyaç duyduğunu belirten BM yetkilisi, saldırıların yerle bir ettiği bölgede yeniden yapılanmanın ise en acil ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.

13.03.2010

Vatikan Büyükelçisi: Yeni bir dil oluşturulmalı

Türkİye’nİn Vatikan Büyükelçisi Prof. Dr. Kenan Gürsoy, her medeniyetin kendi geleneklerinin temelindeki evrensel mahiyet taşıyan değerleri fark etmesi gerektiğini belirterek, “Bu çerçevede, hem kendisinden kaynaklanan, hem de evrensel ufku olan bir etik bilinçle yeni bir dil oluşturmalıyız” dedi.

Büyükelçi Gürsoy, Roma’da Senatoda düzenlenen “Müşterek alanı bulmak: Sivil otoriteyle ilişkiler açısından Hıristiyanlar ve Müslümanlar” başlıklı konferansta yaptığı konuşmada, “Müşterek alanı, üniform yani tek biçimlilik olarak değil, tam tersine karşılıklı etkileşimi içeren ortak iletişim alanı biçiminde algılamalıyız” diye konuştu. Gürsoy, her medeniyetin diğer medeniyetlerle birlikte ortak bir inşa süreci içinde var olması gerektiğine işaretle, sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı medeniyetlerin mensupları olarak, müşterek bir üst medeniyete doğru nasıl yükseleceğimizi konuşalım. Her medeniyetin, bir şahsiyetlilik alanı şeklinde kendisini fark etmesi gerekir. Şahsiyet bir inşa sürecidir, donup kalmak değildir. Şahsiyet, öteki şahsiyetlerle birlikte var olmaktır. Şahsiyetlilik olarak fark edilen her medeniyet, kendisini aynı zamanda bir etik alan, bir ahlâkî değerler alanı olarak da fark edecektir.” Türk tasavvuf geleneğinde insanların yekdiğerlerinin aynası gibi algılandığını kaydeden Gürsoy, “Öteki medeniyetlerle birlikte ortak bir inşa süreci içinde var olmak, ancak ve ancak bir medeniyetin öncelikle kendini kendisi kılan ve geleneklerinin temelindeki evrensel mahiyet taşıyan değerlerini fark etmesiyle mümkündür” diye konuştu.

13.03.2010

Rachel’in hayatı Türkiye’de sahnelenecek

Dünya genelinde sahnelendiği birçok ülkede ilgiyle izlenen tiyatro oyunu “Benim Adım Rachel Corrie” Türkiye’de ilk defa Antakyalıların karşısına çıkacak.

2003 yılında Filistinli bir ailenin yok edilmesini önlemeye çalışırken İsrail’in askerî bir buldozeri tarafından ezilerek ölen Amerikalı genç kız Rachel Corrie’nin günlüklerinden ve mektuplarından derlenen, dünya genelinde sahnelendiği ülkelerde yoğun ilgiyle izlenen “Benim Adım Rachel Corrie” adlı tiyatro oyunu, Türkiye’de ilk defa Antakyalı san'atseverlerin karşısına çıkacak. Tiyatro oyunu Türkiye genelindeki ilk gösterimini, 19 ve 20 Mart’ta saat 19:30’da, 21 Mart’ta 14:00’te matine, 19:30’da suare olarak Antakya’da Meclis Kültür Merkezi’nde yapacak.

13.03.2010

Türkiye ve Diaspora ortak bir yol bulmalı

The Economist dergisi, Ermeni iddialarına ilişkin haberinde, Türkiye ve Ermeni diasporasının ortak bir yol bulma konusunda harekete geçmeleri gerektiğini aktarıyor.

Haberin başında Ermenistan’ın kendi iddialarına ilişkin uluslar arası alanda başarı elde ettikleri hissine sahip olduklarını yazan dergi, buna karşın Türkiye’nin kızgın olduğu ve bu haliyle ABD’nin İran konusundaki taleplerine ise sıcak bakmadığı yorumunu yaptı. Dergi, ABD’nin Türkiye ile aralarında yükselen tansiyonu düşürmeye çalıştığını ancak bazılarına göre Obama’nın seçim döneminde verdiği sözlere sadık kalmaya çalıştığına dikkat çekti. Türkiye’nin kısa bir küskünlük döneminin ardından Namık Tan’ı tekrar Washington’a göndereceğini yazan The Economist, büyükelçinin bu sefer tasarının Temciler Meclisi’ne gelmesini engellemek için kongre üyeleri nezdinde lobi faaliyetlerine başlayacağını kaydetti. Dergi, bütün tarihçilerin kendi arşivlerini açması için dâvet edilmesinin Türkiye’nin muhaliflerini susturacağı yorumunda bulundu.

13.03.2010

Küresel petrol talebi artacak

UluslararasI Enerji Ajansı (IEA), küresel petrol talebinin bu yıl özellikle Çin olmak üzere Asya ülkelerinde ekonomik faaliyetlerin artması dolayısıyla yükseleceğini bildirdi.

Paris merkezli IEA, aylık petrol raporunda, küresel petrol talebinin bu yıl günlük ortalama 86,6 milyon varil ya da 2009 yılına göre günlük 1,6 milyon varil fazla olacağını açıkladı. IEA, Şubat ayında açıkladığı raporda, 2010 yılı için günlük petrol talebini 86,5 milyon varil olarak tahmin etmişti.

13.03.2010

Amr Musa’nın yerine yine bir Mısırlı gelecek

MIsIr Dışişleri Bakanı Ahmet Ebul Geyt, önümüzdeki yıl ortalarında görev süresi bitecek olan Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa’nın yerine gelecek ismin de Mısırlı olacağını söyledi. Ebul Geyt, Arap Birliği genel sekreterliğinin üye ülkeler tarafından sırayla üstlenilmesi gerektiği yönündeki iddialara da karşı çıktı.

Geyt, “Arap Birliği’nin genel merkezi Mısır’dadır ve dolayısıyla da teşkilâtın daha rahat çalışması için genel sekreter de Mısırlı olmalıdır. Bu konuda zaten üye ülkeler arasında bir görüş birliği vardır” diye konuştu. Mısır eski Dışişleri Bakanı olan Amr Musa 2001 yılında teşkilâtın başına seçilmişti.

13.03.2010

Pakistan’da çifte intihar saldırısı

Pakİstan’In Lahor şehrinde iki intihar saldırısı düzenlendiği, saldırılarda 20 kişinin öldüğü bildirildi.

Asker ve polis yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, iki intihar komandosunun askerî araçlara saldırdığı belirtildi. Polis yetkilisi Muhammed Şefik, Lahor’da gazetecilere yaptığı açıklamada, saldırılarda 50’den fazla kişinin de yaralandığını, ölü sayısının artabileceğini ifade etti. Şefik, 15 saniye arayla düzenlenen saldırılarda ölenler arasında askerlerin de bulunduğunu vurguladı.

13.03.2010

Çin’den ABD’ye raporlu cevap

Çİn yönetimi, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl yayınlanan insan hakları raporuna yine bir raporla karşılık verdi. Çin Devlet Konseyi basın bürosu tarafından açıklanan ve bu yıl 11. kez yayımlanan “ABD’nin İnsan Hakları Sicili” başlıklı raporda, ABD’nin kendisini “insan hakları hakimi olarak gördüğü” ve “ABD Dışişleri Bakanlığı’nın raporunda, kendi sınırları içindeki insan hakları durumunun görmezden gelindiği” ileri sürüldü.

Çin’in hazırladığı raporda, ABD’ye “kendi ülkesindeki insan hakları karnesinin son derece kötü olduğu ve dünyada meydana gelen birçok insan hakları felâketinin başlıca kaynağı olduğu” suçlaması da yapıldı. Raporda uzun zamandır kendini “dünya insan hakları polisi” olarak gören ABD’nin, bu konuyu “diğer ülkelerin içişlerine müdahale etmek, imajlarını zedelemek için ve kendi stratejik hedeflerine ulaşmakta siyasî bir araç olarak kullandığı” savunularak, bunun ABD’nin çifte standart uyguladığını gösterdiği görüşüne yer verildi.

13.03.2010