Güncel |
BAŞBAKANLIK SIZLANMA YERİ DEĞİL |
Konya İnanç Özgürlükleri Platformunun 126. hafta eyleminde konuşan Muammer Durmaz, "Başbakanlık sızlanma, Genelkurmay Başkanlığı pişmanlık ifade etme yeri değildir" dedi. “Haydi, kaldırın bu yasağı! Elinizdeki bütün mazeret ve bahaneler tükendi” diye seslenen Durmaz, “Yoksa ihmal ve gafletten daha ağır bir konumda olmuş olacaksınız” uyarısında bulundu. ÇOCUKLAR DA MI YASAKLI BÜYÜYECEK?
Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformunun 251. hafta basın açıklamasını okuyan Zeynep Özel de şöyle dedi: “Analarımız gözlerini bu anlamsız yasakla açtılar dünyaya. Sonra büyüyüp genç kız ve evlenip ana oldular. Bizi büyüttüler, ana olma yaşına geldik, ama yasak hâlâ devam ediyor. Ve merak ediyoruz, çocuklarımız da mı bu anlamsız yasakla büyüyecek?”
Sızlanmayın, yasağı kaldırın
KONYA İnanç Özgürlükleri Platformu’ndan Muammer Durmaz,”Başbakanlık sızlanma, Genelkurmay Başkanlığı pişmanlık ifade etme yeri değildir” dedi. Konya İnanç Özgürlükleri Platformu üyeleri 126. hafta basın açıklaması eylemini Konya Kayalıpark Meydanında gerçekleştirdi. Platform adına gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Muammer Durmaz, şunları söyledi: "Başbakanlık sızlanma, Genelkurmay Başkanlığı pişmanlık ifade etme yeri değildir. Meclis çocukça kavgaların yapılacağı bir yer hiç olmamalıdır. Madem herkes istiyor; öyleyse bu yasak bir an önce kalkmalıdır. Bu yasağın kaldırılması diğer hak ve adaletin gerçekleşmesi alanındaki yasakların kalkmasına bir başlangıç olmalıdır. Bu arada 'EMASYA’ gibi darbe mahsulü baskıcı uygulamaların kaldırılması özgürlükler açısından, umut verici olmasa da, bir zulmün kaldırılması noktasında sevindiricidir. Bizler kaldırılan baskılarla avunacak, onlarla umutlanacak değiliz. Biz hak ve adaletin mutlak tesisi için çalışılması gerektiğine inanmaktayız. Fakat yine de ışığın önündeki engellerin kaldırılmasını, nurun gelişinin müjdecisi olarak görmek isteğindeyiz.”
HAYDİ KALDIRIN BU YASAĞI! “Hak, gerçekleşmiyor veya gerçekleştirilmiyor ise ya inkâr ya ihmal ya da gaflet vardır” diyen Muammer Durmaz, şöyle devam etti: "Ülkemizde, hakka ve hakikate yapılan baskıların sembolü haline gelen başörtüsü yasağı, yine ülkenin en önemli gündemi… Bir başbakan hanımı askerî hastaneye, ziyaret için bile alınmıyor. Ve başbakan bundan rahatsızlığını açıkça ifade ediyor. Genelkurmay başkanı, ‘Pişmanız, böyle bir şeyi savunmanın imkânı yok’ diyor. Halk, ‘Kaldırın bu yasağı’ diye feryat ediyor. Ülkenin dört bir yanından, özgürlük sevdalıları bu yasağa karşı yıllardır süren bir direniş gösteriyor. Haydi, kaldırın bu yasağı! Elinizdeki bütün mazeretler ve bahaneler tükendi. İşi tatlıya bağlayın. Yoksa ihmal ve gafletten daha büyük bir konumda olmuş olacaksınız. ”
Yaşanan olaylar tam bir oligarşik dayatma
ZEHRA Özel, zalimlerin zulmüne rağmen hakka şahit olanlar olarak hakkı haykırmaya devam edeceklerini belirterek şöyle konuştu: ”Bu bizim inancımızın gereğidir. Zira bizler haksızlık karşısında susarsak hakkımızla birlikte onurumuzu da kaybedeceğimize inanıyoruz. Biz tercihimizi İslâm’dan yana yaptık tesettür bizim hakkımız ve inancımızın gereğidir. Buradan Sayın Erdoğana da seslenmek istiyoruz. Diyorsunuz ki ‘Çocuklarım gidip dışarıda okudular’ bu bir çözüm değil. Sayın başbakan. Herkes başbakan oğlu ya da kızı değil ki gidip dışarıda okusun. Mazlum ve mağdur olan bunca gencin hayatıyla, inancıyla oynayanlar Allah’ın huzurunda hesaplarını veremeyecekler. Devletin en tepesinde olup, devletin kendi kurumuna eşlerinin bile girmesine hükümet edemeyenlerin, ülkeye hükümetlik yapamayarak bu sorunu çözemeyeceklerini esefle görüyoruz. Ülkemizde yaşanan olaylar tam bir oligarşik dayatmadır. Fakat zulüm hiçbir zaman payidar olmamış, olamamıştır.”
Ucube yasağa asla boyun eğmeyeceğiz
KGKT Platformu adına 251. hafta basın açıklamasında konuşan Zehra Özel, “anlamsız, ucube yasağa asla boyun eğmeyeceklerini” söyledi. Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri (KGKT) Platformu 251. hafta basın açıklaması 6 Şubat 2010 cumartesi günü saat 12.30’da İzmit İnsan hakları parkında yapıldı. KGKT Platformu adına basın açıklamasını Zeynepder üyesi Zehra Özel yaptı. Zehra Özel, konuşmasında şunları söyledi: ”Bu kaçıncı Cumartesi, ‘Tesettür Allah’ın emridir ve bizim inancımızın bir parçasıdır’ diye haykırmak için yine buradayız. Bizim analarımız gözlerini bu anlamsız yasakla açtılar dünyaya. Sonra büyüyüp genç kız oldular ve evlenip ana oldular. Bizi büyüttüler ana olma yaşına geldik, ama yasak hâlâ devam ediyor... Gericiliğin her türlüsüne karşı olduklarını iddia edenlerin, inanç özgürlüğünde bu kadar gerici olmalarını esefle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz. Ve biz merak ediyoruz bizim çocuklarımız da mı bu anlamsız yasakla büyüyecekler? Annem karşı çıkmıştı, ben/biz bu yasağa karşı çıkıyoruz. Şunu bilin ki bizim çocuklarımız hatta torunlarımız da asla bu anlamsız, ucube yasağa boyun eğmeyecekler.”
İnsanlar, düşünceleri dolayısıyla yargılanmasın
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, 230. hafta basın açıklaması eyleminde “Müslümanların en temel hakkı olan başörtüsü serbest bırakılsın, insanlar, düşünceleri dolayısıyla yargılanmasın” denildi. Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, 230. eyleminde basın açıklamasını Diriliş Saati Dergisi’nden Berat Gürler okudu. Berat Gürler, “Başbakanın “Yaşadıklarımı anlatırsam ülkem bunu kaldırmaz!” sözüyleyle, başörtüsü düşmanlığının klasik bir uygulamasının tekrar gün yüzüne çıktığını söyledi. Berat Gürler, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Nitekim biliyoruz ki aynı GATA, darbeci paşaların cezaevlerinden kurtulmaları için elinden gelen her şeyi seferber etmiştir. Bu da bizlere militarizmin değişmeyen yüzünü bir kez daha göstermektedir. Bunun yanı sıra, Mecliste bu konu üzerinden gerilen atmosferde, Osman Durmuş’un sarf ettiği ifadeler, birilerinin hâlâ bu zulümlere, rezilliklere arka çıktığını göstermekte ve askere olan bağlılığı göstermenin farklı bir yolu olarak değerlendirilmektedir. Şunun altını bir kez daha çizmeliyiz ki, bu ülkede yaşanan hukuksuzluklarla yüzleşmek istiyorsak, öncelikle bunun aktif mücadele neticesinde gerçekleşeceğini artık içselleştirmeliyiz.” Eylemde başörtüsü yasağı dolayısıyla sürgün edilen öğrenci Ece Nur Özel’le ilgili destek dövizleri de taşınırken, açıklama “Artık bu darbe planları ortadan kalksın, Müslüman halkın üzerinden oynanan oyunlar sona ersin. Müslümanların en temel hakkı olan başörtüsü serbest bırakılsın, insanlar, düşünceleri dolayısıyla yargılanmasın” ifadeleriyle son buldu. |
08.02.2010 |