Güncel |
Askerler gözaltında, Başbuğ Başbakanlık’ta |
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla başlatılan soruşturmada, önceki gece Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Dairesi’nde savcı ve hakimler nezaretinde yapılan aramadan sonra 8 asker gözaltına alındı. Savcıların ofisteki bilgisayarların harddiskelerini yedekledikleri ve bazı dokümanlara el koydukları belirtiliyor. Genelkurmay’ın sabahki sürpriz açıklamanın şoku Ankara’yı hareketlendirirken, kısa bir süre sonra Genelkurmay Başkanı Başbakanlık resmî konutuna gelerek Başbakanla baş başa 3 saat görüştü. Toplantı devam ederken Bülent Arınç ve diğer bakanlar, MGK hazırlık toplantısı için görüşmenin bitmesini dışarıda bekledi.
Başbuğ’dan sürpriz ziyaret
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla ilgili soruşturma devam ederken, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, Başbakanlık’a gelerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüştü. Başbakan Erdoğan, yarın yapılacak Millî Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı öncesinde kurul üyesi bakanlarla Başbakanlık Resmî Konutu’nda biraraya geldi. MGK’ya hazırlık niteliği taşıyan bu toplantıya daha önce hiç katılmayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ sürpriz bir şekilde Başbakanlık’a geldi. Orgeneral İlker Başbuğ ile Başbakan Erdoğan yaklaşık üç saat baş başa görüştü. Görüşmede Orgeneral Başbuğ’un, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddiasıyla ilgili bilgi verdiği belirtildi. Genelkurmay Başkanı Başbuğ, önceki gün yaptığı açıklamada, “Belki bazı suallere cevap verememiş olabiliriz. Netice olarak bugün itibarıyla buna ilâve edeceğimiz başka herhangi bir şey yok. Yeri geldiği zaman belki tamamlayıcı bilgiler verme durumumuz olabilir’’ demişti. |
27.12.2009 |
8 asker gözaltında |
Genelkurmay Başkanlığı, yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında yapılan aramanın ardından Başkanlıkta görevli 8 askerî personelin gözaltına alındığını bildirdi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgi notunda şunlar kaydedildi: ‘’Yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında dün akşam (25.12.2009) Saat 19.30’dan itibaren, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları nezaretinde bir arama yapılmıştır. İlgili kanun ve mevzuat uyarınca aranan yerin askeri mahal olması nedenle arama Cumhuriyet Savcıları nezaretinde Merkez Komutanlığı görevlileri tarafından icra edilmiştir. Sabah Saat 05.46’da sona eren aramayı müteakip burada görevli 8 askeri personel gözaltına alınarak, Ankara Merkez Komutanlığına götürülmüşlerdir.’’
ARAMA 11 SAAT SÜRDÜ
SEFERBERLİK Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığında önceki gün terör ve organize suçlara ilişkin soruşturmalara bakmakla görevli 3 Cumhuriyet Savcısının eşliğinde arama yapıldı. Önceki gün saat 19.00’da başlatılan ve sabah saat 06.00’a kadar süren aramada, askeri savcı da hazır bulundu. Arama sırasında, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimi de Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığına geldi. Geçen cumartesi günü gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan iki subayın bürosunda yapılan aramada, bazı belge ve dokümana el konulurken, bu kişilere ait bürolardaki bilgisayarların harddiskleri de kopyalandı. |
27.12.2009 |
KCK operasyonunda 23 tutuklama |
DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcılığının terör örgütü PKK’nın sivil oluşumu ‘’Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM) Yapılanması’’na yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında nöbetçi mahkemeye sevk edilen 28 kişiden 7’si belediye başkanı 23 kişi tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Siirt, Hakkari, Tunceli, Batman, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’ı kapsayan 11 ilde başlatılan eş zamanlı operasyon kapsamında gözaltına alınan ve Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadeleri alındıktan sonra tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen 28 kişiden 23’ü ‘’terör örgütü üyesi olmak’’ ve ‘’ terör örgütüne yardım ve yataklık etmek’’ suçlarını işledikleri gerekçesiyle tutuklandı. Tutuklananlar arasında, Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, Diyarbakır’ın Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Şırnak’ın Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, Suruç Belediye Başkanı Ethem Şahin, Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk ve Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven da aralarında bulunuyor. Aralarında Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak’ın da yer aldığı 5 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Operasyon kapsamında gözaltına alınan 9’u belediye başkanı 36 kişiden 8’i savcılıkça serbest bırakılmış, 28 kişi ise tutuklanma talebiyle Nöbetçi Mahkemeye sevk edilmişti.
BDP'LİLER ADLİYE ÖNÜNDE NÖBETTE
DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcılığının terör örgütü PKK’nın sivil oluşumu ‘’Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM) Yapılanması’’na yönelik yürüttüğü soruşturmayı protesto eden ve aralarında Barış ve Demokrasi Partili (BDP) milletvekili ve belediye başkanlarının da bulunduğu grubun Diyarbakır Adliyesi önündeki oturma eylemi dün de devam etti. BDP milletvekilleri Gültan Kışanak, Sevahir Bayındır ve Ayla Ata Akat ile bazı belediye başkanlarının bulunduğu grup, Diyarbakır Adliyesi önünde trafiğe kapattıkları yolda yere serdikleri battaniye ve kartonlar üzerinde önceki gün gece oturmaya başlamıştı. Grubun, havanın soğuk olması sebebiyle yakılan ateşler etrafında ısınmaya çalıştığı görüldü. Şırnak'ın Cizre ilçesinde soruşturmayı protesto etmek amacıyla Cizre'de önceki gün başlayan izinsiz gösteriler dün de sürdü. İdil Caddesi üzerinde toplanan ve uyarılara rağmen terör örgütü lehinde slogan ile taş atan gruba polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti. Öte yandan, Cizre'de bazı esnafın kepenk kapattığı gözlendi. |
27.12.2009 |
Açılım bitmesin |
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, bazı gelişmelerin hızla koşmaya çalışan Türkiye’yi adeta geriye doğru çekmek istediğini, bazı güçlerin Türkiye’nin ilerlemesini istemediğini ifade ederek, ‘’Biz, hükümet tarafından başlatılan demokratik açılım konusunda sürecin henüz bitmediğine hatta yeni bir sürecin daha başladığına inanıyoruz’’ dedi. Açılım süreci bitmesin
MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, hükümet tarafından başlatılan demokratik açılım konusunda sürecin henüz bitmediğine hatta yeni bir sürecin daha başladığına inandıklarını söyledi. Vardan, Bursa’nın İnegöl ilçesinde düzenlenen MÜSİAD Genel İdare Kurulu gala yemeğinin açılışında yaptığı konuşmada, MÜSİAD olarak krizin başından beri büyümenin ancak istikrar içinde olabileceğini, Türkiye’nin bu yönde reformlarına devam etmesi gerektiğini söylediklerini hatırlatarak, yeni bir anayasa, kamu yönetimi reformu, yargı reformu ve eğitim reformunun yapılması gerektiğini açıkladıklarını kaydetti. Vardan, ayrıca AB müzakereleri ve demokratikleşme sürecinin hız kesmemesi gerektiğini ‘’demokrasi olmadan kalkınma olmaz’’ dediklerini anlatarak, Türkiye’nin 2002-2007 döneminde gösterdiği performansın ardında, bu siyasî istikrar ve yapılan hamlelerin çıpa olduğunu söyledi. Vardan şunları kaydetti: ‘’Ancak bazı gelişmeler hızla koşmaya çalışan Türkiye’yi adeta geriye doğru çekmek istiyor, sanki bazı güçler Türkiye’nin ilerlemesini istemiyor. Biz, hükümet tarafından başlatılan demokratik açılım konusunda sürecin henüz bitmediğine hatta yeni bir sürecin daha başladığına inanıyoruz. Bu sürecin iyi idare edilmesi sonucunda ise Türkiye kardeşliği, birliği, beraberliği hatırlayacak, kardeşliği hatırlayan Türkiye istikrarı yakalayacak, istikrarı yakalayan Türkiye ise tutulmaz hale gelecektir. Böylece 2010 yılında zaten matematiksel olarak başlayacak olan ekonomik büyümenin yapısal ve kalıcı hale geleceğini göreceğiz.’’ |
27.12.2009 |
Suikast iddialarının üzerine sonuna kadar gidilmeli |
SAADET Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddialarının çok vahim olduğunu belirterek, “Doğruysa sonuna kadar, arkasında ne varsa bunların ortaya çıkarılması devlet yönetimi ve kamu yönetiminin ödevidir” dedi. Partisinin İl Başkanları ve İl Müfettişleri toplantısına katılan SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, bir gazetecinin “Başbakan Yardımcısı Arınç’a yönelik suikast girişimi iddiaları gündemde. Genelkurmay Başkanlığı’nın da açıklamaya eleştirisi oldu. Konuyla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?” sorusu üzerine, olayı duydukları andan itibaren tepkilerinin çok açık olduğunu ve konunun herhangi bir şekilde ne kurumlar arası polemik meselesi, ne de siyasetin tartışma zeminine çekilecek bir konu olmadığını kaydetti. İddianın çok ciddî olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Bu iddia üzerine devlet sonuna kadar gitmelidir. Güvenlik güçleri bu soruşturmayı derinleştirmeli ve meselenin gerçekten ne olduğu Türkiye’ye açıklanmalıdır. Biz olayın bir an önce aydınlatılmasını istiyoruz” dedi. Suikast planının TSK içerisinde bir takım çevrelerle ilgisi varsa bunun temizlenmesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, TSK’nın şaibe altında kalmaması için olayın bütünüyle aydınlatılması gerektiğini dile getirdi. |
27.12.2009 |
Bahçeli: Bu konularda çok konuşmanın bir yararı yok |
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara’da 19 Aralıkta iki askerî personelin şüphe üzerine yakalanıp daha sonra serbest bırakılmasıyla ilgili olarak, ‘’Süreç devam ediyor, bu gibi konularda çok konuşmanın bir yararı yok’’ dedi. Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlenen ‘’MHP Siyaset ve Liderlik Okulu Birinci Dönem Sertifika Töreni’’ne katıldı. Devlet Bahçeli, törenden ayrılırken, bir gazetecinin, ‘’Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç’a yönelik suikast iddiaları var. Ayrıca, bugün 8 askeri personel gözaltına alındı’’ sözleri üzerine, ‘’Süreç devam ediyor, bu gibi konularda çok konuşmanın yararı yok. Sabırla gelişmeleri takip etmek lazım’’ dedi. |
27.12.2009 |
2. Ergenekon dâvâsında, 3 tahliye |
İKİNCİ ‘’Ergenekon’’ dâvâsına bakan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Birol Başaran, Süleyman Solmaz ve Teğmen Melih Yüksel’in tahliyesini kararlaştırdı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, mahkeme heyetince alınan ara kararlar, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu tarafından açıklandı. Buna göre mahkeme heyeti, dosya kapsamı ve suç vasfının değişme ihtimalini dikkate alarak, tutuklu sanıklar Birol Başaran, Süleyman Solmaz ve Teğmen Melih Yüksel’in tahliyesine karar verdi. Bu arada, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün’ün, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın da aralarında bulunduğu bazı sanıkların tahliye edilmesi yönünde oy kullandığı görüldü. |
27.12.2009 |
AKP’li İşbaşaran için ihraç talebi |
AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran’ın, tedbirli olarak kesin ihraç talebiyle Müşterek Disiplin Kurulu’na sevkine oy birliğiyle karar verdi. AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, MYK toplantısında, Elazığ Milletvekili İşbaşaran’ın, 20 Aralık tarihinde Ankara’da trafik polisleri ile arasında geçen olay ve bu esnada ortaya koyduğu tutum ve davranışları ele alındı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, İşbaşaran’ın tutum ve davranışları parti tüzüğü, programı ve grup iç yönetmeliğine aykırı bulundu; tedbirli olarak kesin ihraç talebi ile parti Müşterek Disiplin Kuruluna sevkine oybirliği ile karar verildi. |
27.12.2009 |
Dağlıca’da kaçırılan ere 2 yıl 6 ay hapis |
VAN Askerî Mahkemesi, Dağlıca baskınında kaçırılan 8 askerle ilgili kararını açıkladı. Mahkeme, Ramazan Yüce’ye ‘’alenen askerleri itaatsizliğe teşvik’’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Terör örgütü PKK üyelerinin, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesindeki askerî birliğe saldırısı sırasında irtibat kesilen ve birliklerine dahil olduktan sonra Van Askerî Mahkemesince haklarında dâvâ açılan 8 askerin yargılandığı dâvâda karar çıktı. Van Askerî Mahkemesi, erlerden Ramazan Yüce’ye “alenen askerleri itaatsizliğe teşvik” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası, diğer sanıklardan Uzman Çavuş Halis Çağan’a ise “göreve itaatsizlik suçundan” 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Erler Fuat Başoda, İlhami Demir, İrfan Beyaz, Mehmet Şenkul, Fatih Atakul ve Özhan Şabanoğlu’nun da “görevi ihmal” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedildi. |
27.12.2009 |
Yassıada’da kararlar, yargılanmadan verilmiş |
YassIada dâvâlarının en genç avukatı Mehmet Yağcı, ciddî şekilde çalışıp Demokrat Partili mağdurları müdafaa yaptıkları sırada, mahkemede kâtip olan bir arkadaşının kendisine “Siz boşuna müdafaa yapıyorsunuz, mahkeme kararları verdi, hatta kararlar baskıya bile gitti” dediğini söyledi. Senoz Derneği’nin kurucu başkanı da olan Av. Mehmet Yağcı, senozderesi.com’a verdiği röportajda, Demokrat Parti’nin gençlik kollarında görev yaptığını ve koyu bir demokrat olduğunu söyledi. Yağcı, merhum Başbakan Adnan Menderes ile tanışamadığını ama aynı zamanda hemşehrisi olan Demokrat Parti Milletvekili ve Devlet Bakanı İzzet Akçal’ın Yassıada dâvâsında avukatlığını yaptığını belirtti. Yassıada’da en genç avukatın kendisin olduğunu hatırlatan Yağcı, Bakan Akçal’ın yanı sıra, köylüsü olan Milletvekili Necati Topçuoğlu’nun avukatlığını üstlendiğini de bildirdi. Avukat Mehmet Yağcı, Yassıada’daki bir hatırasını şöyle anlattı: “Bir gün biz müdafaa yapıyoruz. 1961 Mayıs ayı. Yassıada’da bizim Şehoğlu Ahmet vardı. Hemşehrimiz, Başköy’den. Ahmet benim arkadaşımdı. Yassıada’da kâtipti. Böyle bir vazifeye getirilmesi de tesadüf değildi. Eniştesi, ihtilâl döneminde Adliye Bakanlığı müsteşarı olmuştu. Ahmet, benden büyük, ama bana ağabey derdi. Biz Yassıada’da ciddî şekilde çalışıp Demokrat Partili mağdurları müdafaa yapıyoruz ki bir gün arkadaşım olan Ahmet geldi ve bana ‘Siz boşuna müdafaa yapıyorsunuz, mahkeme kararları verdi, hatta kararlar baskıya bile gitti’ dedi. Ahmet bunu bana haber verince ben hemen bazı arkadaşlara durumu ihsas ettirdim. Bu bilgiyi açık açık söyleyemiyoruz, çünkü Demokrat Partilileri savunan avukat arkadaşların arasında da istihbarat adına çalışanlar olduğundan şüpheleniyoruz. Bir gün bütün Demokrat Parti’li mağdurları savunan avukatlar bir aradayken dedim ki; ‘Ben bir teklif yapıyorum. Müdafaadan vazgeçelim, müdaafa yapmayalım. O gün cübbelerimizi çıkarıp mahkeme kürsünün üstüne koyalım ve diyelim ki ‘Siz bizim müdafaalarımızı dikkate almıyorsunuz. Kararları şimdiden vermişsiniz. Bunu protesto ediyoruz’ diyelim’ diye teklifte bulundum. Bu bilgi bizde var, ama çok güvendiğimiz bazı arkadaşlarımıza gizli gizli söylemişiz, açık açık söyleyemiyoruz. Arkadaş bildiğin avukat, istihbarata çalışabiliyor… Bu tekliften sonra, önceleri Adalet Bakanlığı yapan Abdulhalik isimli bir avukat vardı, dedi ki ‘Genç arkadaşım, sen bizi tevkıf mı ettireceksin, tutuklatacak mısın?’ Ben de ‘Biz buraya gelirken onu da göze aldık, siz alamamışsanız bilemem’ dedim. Sustular ve dediler ki ‘Senin dediğini yapamayacağız.’ Neticede beni destekleyen kimse çıkmadı.”
CİNDORUK BENİM YÜZÜMDEN TUTUKLANDI
Yağcı, arkadaşı olan Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un kendisi yüzünden Yassıada günlerinde tutuklanmasını ise şöyle anlattı: “Yassıada savcısı Ömer Altay Egesel’di. Hüsamettin Cindoruk’a dedim ki ‘Biz gidelim şu Egesel’in ağzından lâf alalım. Ne de olsa o da hukukçu, biz de hukukçuyuz.’ ‘Peki gidelim’ dedi. Önde Hüsamettin, arkada ben, gittik. Egesel bizi görünce ‘Genç arkadaşlarım. Bu adamların nesini müdafaa etmeye çalışıyorsunuz?’ diye çıkıştı. Hüsamettin de dedi ki, ‘Kararlar her halde verildi, sümenin altında mıdır?’ Bu durumu ben Hüsamettin’e söylemişim, ama ısrar etmişim ‘kimseye söyleme’ diye. O gün akşam üzeri Yassıada’dan dönerken Dolmabahçe’de bir üsteğmen geldi, Hüsamettin’i ayırdılar. Ben dedim ki, ‘Biz beraberiz. Ben de geliyorum.’ ‘Hayır. Bize sadece Hüsamettin’in ismi verildi’ dediler. Öylece onu bir müddet gözaltında tuttular.” |
27.12.2009 |
Bakan Demir: Kayıt dışı müteahhite izin yok |
BayIndIrlIk ve İskân Bakanı Mustafa Demir, ‘’Türkiye’de özel müteahhitlik yapan ve kayıt altına alınmadık kimse olmayacak. kayıt altına alınmayanlar ise 2012’den sonra müteahhitlik yapamayacak’’ dedi. Bakan Demir, mevcut müteahhitlere form göndereceklerini belirterek, şunları söyledi: “Onlar bu formu doldurup elektronik ortamda bize göndererek kayıt altına alınacak. Yeni müteahhitliğe girecek olanları da elektronik ortamda kayıt altına alacağız. Türkiye’de özel müteahhitlik yapan ve kayıt altına alınmadık kimse olmayacak. Kayıt altına alınmayanlar ise 2012’den sonra müteahhitlik yapamayacak. Kriterlerde bir sınır koymuyoruz. Projeye aykırı bir imar işi yapıldığında gerekli kurumlar bize bildirdiğinde o kusur yapının yapılmasına engel mahiyette ise o kusuru tamamlamadan başka inşaat yapamayacak. Ruhsat veren kurumlar, inşaat ruhsatı almak isteyen vatandaşa internetten bakarak kayıtlı olup olmadığını görecek ve varsa bir manisi buradan görebilecek. Türkiye’de proje yapı ve ruhsatlarda aykırılığı kaldırıyoruz. Kaçak yapıyı özendirecek hiçbir düzenlememiz yok. Bu sorunlar birazcık takip edilememekten kaynaklanıyor. Bu düzenlemeden önceki yapıların tamamı güvensiz değildi. Yüzde 98’i güvenli yapı yapmayı başarmış.’’ |
27.12.2009 |
Yayladağı'nda 9 kaçak yakalandı |
Hatay’In Yayladağı ilçesinde, yasa dışı yollardan yurda girdiği belirlenen 9 kaçak yakalandı. Alınan bilgiye göre, Güveççi Sınır Karakolu’nda görevli jandarma ekipleri, Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan girdiği belirlenen 4’ü Somali, 5’i de Filistin uyruklu 9 kaçağı yakaladı. Kaçakların sorgularının ardından sınır dışı edileceği bildirildi. |
27.12.2009 |
10 günde 10 bin kişiye sağlık taraması |
Merkezİ Çorum’da bulunan Anadolu Tıbbiyeliler Derneği (ANATIPDER) üyesi 27 doktor, ücretsiz sağlık taraması yapmak için Batı Afrika ülkesi Mali’ye gitmek üzere yola çıktı. Başbakanlık Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) ile yapılan ortak organizasyonla geçen yıl Gine’de 7 bin kişiyi sağlık taramasından geçiren Çorumlu doktorlar, bu yıl da Batı Afrika ülkesi Mali’de ücretsiz sağlık hizmeti verecek. Bu ülkeye gitmek üzere yola çıkan 27 doktor, aileleri ve arkadaşları tarafından Devlet Tiyatro Salonu önünden uğurlandı. ANATIPDER Başkanı Dr. Musa Zorlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, ilk kez gidecekleri Mali’de 10 gün kalacaklarını, yaklaşık 10 bin kişiyi ücretsiz sağlık taramasından geçireceklerini belirtti. Zorlu, Mali’de dağıtılacak 1 milyon dolar değerindeki 3 ton ilacın 3 hafta önce bu ülkeye gönderildiğini kaydetti. |
27.12.2009 |
Baykal’dan “birlik beraberlik” mesajı |
Cumhurİyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘’Bizi ayırmak, bölmek isteyen tuzaklara, tertiplere inanıyorum düşmeyeceğiz. Türkiyemizi hep beraber sahipleneceğiz’’ dedi. Peygamberimizin (asm) torunu Hz. Hüseyin (ra) ile ailesinin ve yarenlerinin Kerbelâ’da Aşura günü katledilmelerinin 1370. yıl dönümü sebebiyle Halkalı’da anma töreni düzenlendi. Binlerce vatandaş, yasın sembolü siyah giysiler giyerek katıldıkları törende şehitler için gözyaşları döktü. Akan kanları temsilen vatandaşlar Türk Kızılayı’na kan bağışında bulundu. Törene siyasetçilerin de ilgi gösterdiği görüldü. CHP Lideri Baykal, burada yaptığı konuşmada, Kerbela faciasının bugün hâlâ acısının nasıl sürdüğüne dikkat çekerek, aradan geçen 1370 yıla rağmen insanların gözyaşı döktüğüne işaret etti. Kerbela’nın İslâmiyet adına hareket edenlerin yaşattığı bir facia olduğunu söyleyen Baykal, Ehl-i Beyt’in maruz kaldığı facianın benzerlerinin zaman zaman, yer yer yaşandığını ifade etti. Konuşması sık sık ‘’Lebbeyk Ya Hüseyn’’ nidalarıyla kesilen Deniz Baykal, sözlerinin sonunda birlik ve beraberlik mesajları verdi. Baykal, şunları söyledi: ‘’Birbirimizin önemini anlarsak, İnşallah bu topraklarda hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi inancından, mezhebinden, dininden, ırkından, etnik kökeninden dolayı ayırmadan, bölmeden, parçalamadan, birlik ve bütünlük içinde herkesin kendi kimliğinin yaşamasına derin bir saygı ve sevgi gösterirken bu topraklarda kardeşçe yaşamaya devam ederiz. Bizi ayırmak, bölmek isteyen tuzaklara, tertiplere inanıyorum düşmeyeceğiz. Türkiyemizi hep beraber sahipleneceğiz. Herkes kendi inancıyla yaşamayı başaracaktır.’’ |
27.12.2009 |
Bakan Günay: Turizmde 2009’u artıyla kapattık |
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, dünya turizminde ilk sırada yer alan 10 ülkeden sadece Türkiye’nin gelen ziyaretçi açısından 2009 yılını ‘’artıyla’’ kapattığını söyledi. Bakan Günay, eşi Gülten Günay ile Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (AKTOB) 25. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Antalya’daki Talya Kongre Merkezi’nde düzenlenen yemeğe katıldı. Günay, yemekteki konuşmasında, geçen yılın ortalarından itibaren dünyanın ciddî bir kırılganlık yaşadığını hatırlatarak, 1929’dakine benzer bir buhrandan söz edildiğini kaydetti. Türkiye’nin yakın komşularında çok ciddi krizler olduğunu belirten Günay, bu krize, sağlık ve güvenlik sıkıntılarının da eklendiğini ifade etti. Herkesin gayretiyle dünya turizminin önde gelen 10 ülkesi içinde olan Türkiye’nin ziyaretçi sayısı açısından yedinci, elde edilen gelir açısından dokuzuncu sırada yer aldığını vurgulayan Günay, ‘’Bu 10 ülkenin 9’u, gelen ziyaretçi açısından 2009 yılını eksiyle kapattı. Bir tek Türkiye 2009 yılını gelen ziyaretçi açısından artıyla kapattı. Bu hepimizin, sevinmesi gereken ortak başarısıdır’’ dedi. Bu başarının sürekli kılınması gerektiğine işaret eden Günay, Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısının daha da artacağını, 9 milyonu gören Antalya’nın da 19 milyonu göreceğine inandığını vurguladı. |
27.12.2009 |
Elektrik zammı yargıya taşınıyor |
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER), elektriğe yapılan ve 1 Ocak 2010’dan geçerli olacak zamın haksız ve hukuksuz olduğu gerekçesiyle yargıya gidiyor. ÇETKODER Genel Başkanı Mustafa Göktaş, yaptığı yazılı açıklamada, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) önceki gün yaptığı toplantıda, abonelere yansıyacak perakende elektrik satış tarifelerini açıklayarak zammın yılbaşında yürürlüğe gireceğini söylemesinin tüketicileri ve kendilerini son derece üzdüğünü kaydetti. Yapılan açıklamayla 1 Ocak 2010 tarihinden geçerli olmak üzere konut elektriğinin fiyatının kilovat saatte yüzde 1,32, sanayi elektriğinin fiyatının yüzde 1,23, ticarethanelerde kullanılan elektriğin fiyatının ise kilovat saatte yüzde 0,86 oranında artırıldığına dikkat çeken Göktaş, EPDK’nın açıkladığı zamlarla ilgili tüketicilerin ve tüketici haklarını korumakla mükellef kuruluşların fikirlerinin alınmadığı gibi bu güne kadar bu konuda yaptıkları çalışmaların da dikkate alınmadığını da belirterek, yılbaşında geçerli olacak olan zam oranları ile ilgili derhal mahkemeye gideceklerini bildirdi. Bunun için hukukçuların gerekli çalışmayı başlattığını belirten Göktaş, Pazartesi günü ilk işlerinin yargıya başvurmak olacağını bildirdi. |
27.12.2009 |
ENGELLİ VATANDAŞ GÖZARDI EDİLMESİN |
SÜLEYMAN Demirel Üniversitesi (SDÜ) Mimarlık Mühendislik Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziya Gençel, Türkiye’de yaklaşık 12 milyon engelli yaşamasına rağmen şehir mimarilerinde engellilere göz ardı edildiğini belirtti. Gençel, engellerin sorunlarına karşı duyarsız kalındığını ileri sürdü. Türkiye’de yaklaşık 12 milyon engelli yaşadığına dikkati çeken Gençel, ‘’Ama bugün hangi şehre giderseniz gidin, engellinin yok sayıldığını görürsünüz’’ diye konuştu. Engellilerin sorunlarının aşılması biran önce harekete geçilmesi gerektiğini anlatan Gençel, şunları söyledi: ‘’Engellilerin karşılaştıkları sorunları biliyoruz. Yapılaşma da engelliler göz önünde bulundurulmalı ve buna göre yatırımlar yapılmalı. Bugüne kadar yapılan binalarda engelliler yok sayılmış, bari bugünden sonra düşünülmeli. Dış mekânlarda, parklarda, kaldırımlarda engelli vatandaşlar görmezlikten gelinmiş.’’ Engellilerin şehir mimarisinde göz ardı edildiğine ilişkin örnekler veren Gençel, şöyle devam etti: ‘’Yüksekliği normal standartların üzerinde kaldırımlarımız var. Yine engelliler için ciddî bir sıkıntı oluşturan konu da kaldırımlarda engelli vatandaşların çıkış ve inişlerini sağlayacak rampaların önlerine araçların park etmesi. Sadece yerel yöneticiler değil vatandaş olarak bile bunları algılamakta bazen zorluk çekiyoruz. Engellilerin daha rahat hayat sürmeleri için fizikî mekânların iyileştirilmesi amacıyla imar mevzuatında değişiklikler yapılması gerekiyor.’’ Engellilerin de var olduğunu gösteren yeni bir şehir mimarisi oluşturulması gerektiğini ifade eden Gençel, şehir mimarilerinde belediye başkanlarının etkin rol oynadığını vurgulayarak, ‘’Belediye başkanları bir gün kendilerini engelli gibi hissederek, şehri dolaşmalı sonra şehrin mimarisine yön vermeli’’ diye konuştu. |
27.12.2009 |
İstanbul’da şiddetli lodos vapur seferlerini aksattı |
İSTANBUL’DA dün etkili olan lodos sebebiyle İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş’nin (İDO) bazı iç ve dış hat deniz otobüsü seferleri iptal edildi. İDO’dan alınan bilgiye göre, Bostancı-Kadıköy-Yenikapı-Bakırköy, Bostancı-Kabataş ile Kartal-Yalova iç hat deniz otobüsü seferleri yapılamadı. Güneybatıdan 4 kuvvetinde esen rüzgâr sebebiyle saat 08.00’de yapılması beklenen Armutlu-Yenikapı-Bostancı, saat 09.00’da yapılması beklenen Bursa-Kadıköy-Kabataş dış hat feribot seferleri de iptal edildi. İDO’nin diğer seferlerin ise normal olarak sürdü. Çanakkale’de de kuvetli lodos sebebiyle Geyikli’den saat 10.00 ve 14.00’te Bozcaada’ya, 12.00’da da Bozcaada’dan Geyikli’ye yapılması gereken araba vapuru seferleri durduruldu. Çanakkale’den Bozcaada’ya saat 9.00’da, Bozcaada’dan da Çanakkale’ye 18.00’da yapılması gereken deniz otobüsü seferi de olumsuz hava şartları sebebiyle iptal edildi. |
27.12.2009 |
Sobadan zehirlenen ikizler öldü |
SULTANBEYLİ’DE kömür sobasından sızan gazdan zehirlenen ikiz kardeşler öldü. Hamidiye Mahallesi Murat Caddesi’ndeki olayda, Funda Uçar (17) ve Şeyda Uçar (17) adlı ikizler ile kardeşleri Şeyma Uçar (15), sobadan sızan gazdan etkilenerek rahatsızlandı. İş dönüşü çocuklarını evde baygın halde bulan anne Ferda Uçar, sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Funda ve Şeyda Uçar’ın öldüğünü belirledi. Şeyma Uçar ise Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedaviye alındı. |
27.12.2009 |
Bunları yapın, yakıttan yüzde 20 tasarruf edin |
KIŞ aylarında, sadece, perdenin kaloriferi kapatmayacak şekilde asılması bile, ısınma giderlerini hatırı sayılır oranda azaltıyor. Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ergün Pehlivan, günümüzde herkesin çevre bilincine sahip olması gerektiğini, yoksa dünyayı iyi bir geleceğin beklemediğini söyledi. Çevre duyarlılığının sadece aşırı naylon poşet tüketimini azaltma ya da çöp atmamakla olmayacağının altını çizen Pehlivan, enerji kaynaklarının kullanımı konusunda da herkesin çok duyarlı olması gerektiğini vurguladı. En fazla boşa harcanan enerjilerin başında, kışın evlerin ısıtılması için kullanılan yakıtların geldiğini dile getiren Pehlivan, ‘’Özellikle son 10 yılda yapılan evlerde, dış cephelerde ve çatılarda mantolama tarzı ısı izolasyonları yapıldığı için, yeni evlerde yüksek oranda ısı tasarrufu sağlanıyor. Ancak eski evler için aynı şeyi söyleyemeyiz’’ dedi. Bu sebeple, özellikle izolasyonu yeterli olmayan evlerde, küçük uygulamalarla önemli oranda enerji tasarrufu yapılabileceğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Pehlivan, şunları kaydetti: ‘’Katı yakıtla ısınan evlerde bacanın her yıl temizlenmesi, yakıt tasarrufu sağlar. Asıl önemli yakıt tasarrufu ise kaloriferli sistemle ısınan apartmanlarda ya da dairelerde çok basit bir önlemle yapılabilir. Isı tasarrufu için perdeyle, sunta korumalıkla ya da koltukla peteğin önünü kapatmayın. Yani perde, kaloriferin önünü kapatmayacak şekilde kısaltılabilir, dekor amaçlı kaloriferin üzerine mermer koymayın ya da üzerine ahşap dekorla kapatmayın, kaloriferin önündeki koltuğu başka yere kaldırın. Bunları uygulayan kişi, evinde yüzde 10 ile yüzde 20 arasında yakıt tasarrufu sağlayabilir.’’ |
27.12.2009 |
Ormanlara ‘yılbaşı koruması’ |
ORMAN Genel Müdürü Osman Kahveci, yeni yıl kutlamaları için kullanılabilecek türdeki ağaçlardan oluşan ormanlık alanlarda, görevli sayısını arttırdıklarını bildirdi. Kahveci, yeni yıl kutlamalarını fırsat bilerek orman alanlarına zarar vermek isteyenlere karşı gerekli her türlü tedbiri aldıklarını belirtti. Her yıl yılbaşı kutlamaları dolayısıyla başta büyük illere yakın yerlerden ağaç kesimi için girişimler olabildiğini anlatan Kahveci, şu ana kadar bu konuda önemli bir tahribat yaşanmadığını söyledi. Kahveci, bilinçlendirme çalışmaları ve önleyici tedbirlerle kaçak ağaç kesiminin önemli ölçüde azaldığını belirterek, şunları kaydetti: ‘’Yeni yıl dolayısıyla yılbaşı ağacı olarak kullanılan çam, köknar ve ladin ağaçları yasa dışı faaliyetlerle ormanlık alanlardan temin edenlere değişik cezaî müeyyideler uygulanıyor. Orman teşkilâtlarımız, her yıl yılbaşı için çam kesenlere karşı uyarı ve ikazlar yapıyor. Ayrıca, kaçak kesimin önüne geçmek için yeni yıl ağacı olarak değerlendirilebilecek nitelikteki ormanlık alanlarda, görevli sayısını arttırdık. Motosikletli seyyar ekiplerimiz koruma ve kontrol için hassas bölgelerde devamlı ring halinde çalışıyor. Bu konuda jandarma ile de işbirliği yapılıyor.’’ |
27.12.2009 |
Polise, yakın savunma eğitimi |
KONYA’DA polise, bıçaklı, silâhlı, sopalı saldırılara ve darp girişimlerine karşı yakın savunma eğitimi verildi. Özellikle toplumsal olaylara müdahalede zaman zaman yaşanan olumsuzlukların önüne geçmek isteyen Emniyet Genel Müdürlüğü polisleri kursa aldı. Çoğunlukla mesleğe yeni başlayan polislerin katıldığı kurs, Selçuklu Belediyesi Uluslararası Spor Salonu’nda gerçekleştirdi. İki hafta süren ve Emniyet Amiri Gökhan Yağmur ile Başkomiser Engin Korkmaz’ın verdiği eğitimlerde polislere başta toplumsal olaylar olmak üzere, bıçaklı ve sopalı saldırılar karşısında yapmaları gerekenler gösterildi. Uzakdoğu sporlarının da gösterildiği kurs iki hafta sürdü. Kursa katılan polislere günlük 8 saat eğitim verildiğine dikkat çeken yetkililer, memurların olaylara müdahale sırasında yaşanan saldırılar karşısında kendini koruma becerisi kazandırılmasının amaçlandığı kaydedildi. Ayrıca kurs süresince olaylara müdahalede kuvvet kullanma, saldırganı etkisiz hale getirme ve öfke kontrolü yöntemleri anlatıldığını bildirdi. Kurs sonunda başarılı olan polislere başarı belgesi verildi. |
27.12.2009 |
Çocukları, istedikleri kahramana dönüştürüyor |
GAZETECİ-Fotoğraf Sanatçısı Hamit Eteevrans, çektiği Kostümlü Çocuk Fotoğrafları ile çocukların gönlünü fethediyor. 10 yıllık Gazetecilik iş kariyerinin ardından Basın-Halkla İlişkiler, Organizasyon ve Fotoğrafçılık sektörüne geçiş yapan Hamit Eteevrans, kendi soyadını taşıyan ‘eteevrans pr&organizasyon&fotoğrafçılık’ markasıyla, çocukları çocukluk hayallerindeki çizgi film karakterlerine ve hayallerine Kostümlü Çocuk Fotoğrafları ile kavuşturuyor. Kostümlü Çocuk Fotoğrafları, özenle hazırlanan kostümlerle, farklı yüz boyama aktivitesinden sonra çekiliyor, daha sonra oluşturulan gezici stüdyo sayesinde, yüksek teknolojik baskı makineleriyle birkaç saniyede basılıp, çerçevelenmiş bir şekilde çocukların hizmetine sunuluyor. Sevimli karakterlerle çekilen hatıra fotoğrafları, çocukların hayatları boyunca unutamayacağı önemli bir hatıraya dönüşüyor. |
27.12.2009 |
Hayvan nesillerinin yok olmaması için çalışma başlattı |
AVRUPA Hayvanat Bahçesi ve Akvaryumlar Birliği (EAZA)’ne tam üyelik sürecinde olan Bursa Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi, bazı hayvan türlerinin yok olmaması için harekete geçti. Şehre nefes aldıran hayvanat bahçesi, leopardan pelikana kadar 74 tür ve 760 hayvanı bünyesinde bulunduruyor. Dünya Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Derneği (WAZA) tarafından yapılan ve EAZA’nın internet sitesinde yer alan uyarıya göre, EAZA üyesi 200 hayvanat bahçesi küresel ısınmaya karşı dünya hükümetlerini göreve çağıran bir dilekçeye imza attı. Atmosferdeki karbondioksit oranını 350 ppm’den aşağıda tutarak gelecekteki kitlesel yok olmayı engellemek adına hedefler konulması için imzaların atıldığını anlatan Ziraat Mühendisi Sıla Smith, açıklamadaki, “Dünya çapında önde gelen hayvanat bahçeleri ile akvaryumların yöneticilerinin imzaları Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’a iletilmiştir. Hayvanat bahçeleri ile akvaryumlar, denizatlarından altın başlı aslan tamarinlerine kadar soyu tükenme tehlikesinde olan türleri doğaya yeniden kazandırmak için üretme konusunda çok büyük ve önemli görevler üstlenmektedirler “ ifadelerine dikkat çekti. |
27.12.2009 |
Kömür yıkama alanı şehrin prestiji olacak |
ZONGULDAK’TA, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) kömür yıkama tesisinin (lavuar) kaldırılmasıyla açığa çıkan 80 bin 300 metrekare alanın, Ocak ayında başlayacak yarışmayı kazanacak proje doğrultusunda 2010’da değerlendirilmesi amaçlanıyor. 50 yılı aşkın TTK’nın Kozlu ve Üzülmez Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocaklarında üretilen kömürün yıkandığı, ancak kurumun ihtiyacına cevap vermediği gerekçesiyle 2006’da yıkımına başlanmasından bir süre sonra belirli kısmı koruma altına alınan tesis alanının, sosyal projelerde kullanılması amaçlanıyor. Belediye Meclisinin Ocak ayındaki ilk toplantısında bölgenin imar planını çıkararak, meydanı, sosyal yapıları ve sanat merkezlerini içeren şartnameyle proje yarışmasına çıkılması hedefleniyor. Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref, ‘’Kömür yıkama tesisisin kaldırılmasıyla açığa çıkan alan kentin tam merkezindedir. Burası şehrimize nefes aldıracak. Bundan dolayı çok güzel düzenlenmesi gerekmektedir” dedi. En iyi projeyi seçerek yaz mevsiminde inşaat çalışmalarına başlanmasını hedeflediklerini ifade eden Eşref, ‘’Bu alan kentin prestiji olacak. Halkımızın beklentilerine uygun proje hayata geçirilecektir’’ dedi. |
27.12.2009 |
Muhtar eşi eğitimin öncüsü oldu |
VAN’IN Erciş ilçesine bağlı Bayramlı Köyü muhtarının eşi, 50 kadının okuma yazma öğrenmeye başlamasına öncülük etti. Bayramlı köyünde ‘’anakız okuldayız’’ kampanyası kapsamında açılan okuma yazma kursuna kayıt yaptıran Köy Muhtarı Hüseyin Baraner’in 60 yaşındaki eşi Bineviş Baraner, köydeki diğer kadınlara örnek oldu. Baraner’i örnek alarak kursa kayıt yaptıran kadın sayısı 50’ye ulaştı. Kursa büyük bir istekle kayıt yaptırdığını ve devam ettiğini belirten Bineviş Baraner, okuma yazma öğrenirken eşinin desteğini aldığını söyledi. Baraner, kursa kayıt yaptırdıktan sonra köyde okuma yazma bilmeyen diğer kadınların da kursa gelmeye başladığını ifade ederek, ‘’Buraya geldikten sonra okuma yazmanın önemini bir kez daha anladım. Geçmiş yıllarımı, okuma yazma bilmeden boşa geçirdiğim için üzülüyorum’’ dedi. Köy muhtarı Hüseyin Baraner ise okuma yazma kampanyasının köyde başarılı şekilde yürütülmesi için ilk olarak eşini kursa gönderdiğini bildirerek, ‘’Bu davranışım karşısında köyün erkekleri de eşlerinin kursa gitmeleri yönünde destek oldu’’ dedi. |
27.12.2009 |
İlâç masrafı 15 milyar TL’yi aşacak |
ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, “2002 yılı sonunda 4.5 milyar TL olan ilaç masrafları 2009 yılı sonunda 15 milyar 700 milyon liraya ulaşacak” dedi. MÜSİAD Genel İdare Kurulu’nun Bursa’nın İnegöl İlçesinde gerçekleştirdiği gala yemeğine katılan Dinçer, burada yaptığı konuşmada, sağlık alanındaki reformlarla vatandaşın tedavi ve ilaç hizmetlerine erişebilirliğini artırdıklarını söyledi. Erişimin kolaylaştırılmasının hizmetlerin talebini artırdığını, bu sebeple büyük bir maliyetle karşılaştıklarını dile getiren Dinçer, 2002-2003 yılında reformdan önce kişi başına tedavi oranı 2.8 civarındayken şimdi neredeyse 6’yı geçtiğini, Avrupa ülkelerinin ortalamasının ise 6.5 olduğunu belirtti. Türkiye’de hemen hemen her türlü hastalığın sigorta kapsamında incelendiğini ve ücretinin ödendiğini dile getiren Dinçer şöyle konuştu: ‘’Bunların etkisiyle sosyal güvenlik masrafları hızla arttı. 2002 yılı sonunda 4.5 milyar TL olan ilaç masrafları 2009 yılı sonunda 15 milyar 700 milyon liraya ulaşacak. Bütün bunlara baktığımızda aslında iki tür tedbir almak zorunluluğu ortaya çıktı. Bunlardan bir tanesi gelirlerin mutlak surette artırılması, sosyal güvenlik primlerinin arttırılması, kayıt dışılığın önlenmesi ve öbür tarafıyla da harcamaların mümkün olduğu kadar azaltılması.” Global bütçeleme sistemine geçerek sağlık harcamalarında ciddi anlamda bir tasarruf sağlamayı ön gördüklerinin altını çizen Dinçer, yapabilecekleri harcamanın nihai miktarını tespit edip onun dışında ödemeyi yapmayacaklarını belirtterek şu örneği verdi: “Meselâ, Sağlık Bakanlığına 12 milyar 700 milyon lira sağlık harcaması 2010 yılı için düşünüyoruz. 12 milyar 700 milyonun üzerinde hiç bir ödemeyi gerçekleştirmeyeceğiz. Onun masrafları bizden alacağı paralar ve maliyeti bu rakamın üzerinde olsa bile. Bu tarafıyla yolsuzlukları da önleyecek. Şayet orada faturaları ne kadar kabartırlarsa kabartsınlar biz bu rakamın üzerinde bir ödeme yapmayacağımız için onların faturaları artırmaları bizi etkilemeyecek...’’ Dinçer, ilâç sanayi ile de pazarlık yaptıklarını, bu pazarlık neticesinde 2010 yılı için Türkiye’de ilâçların fiyatlarının genel seviyesini yaklaşık yüzde 30 oranında düşürdüklerini ve yaklaşık 2.5 milyar lira tasarruf edeceklerini bildirdi. Ama aynı zamanda vatandaşların ilaçlar için ödeyeceği katkı paylarında da yüzde 30 oranında da azalma olacağını ve eczanecilerin kârlarının azalacağı için itiraz ettiğini ifade eden Dinçer, “Biz onlara dedik ki, ‘Biz ülke olarak krizden geçiyoruz. 2009 yılında SGK yaklaşık olarak 32 milyar liraya yakın zarar etti. Halbuki siz yüzde 33’ye yakın kârla çalıştınız. Öyleyse biraz da siz bu zarardan pay sahibi olun, bizi anlayışla karşılayın’ dedik. Aramızdaki sorun bu. Biz hâlâ anlayış bekliyoruz ve herkese, vatandaşa etkin verimli ve kesintisiz hizmet verilmesi konusunda bir çağrı sunuyoruz’’ şeklinde konuştu. |
27.12.2009 |
Âkif, özünü İslâm’dan aldı |
EDEBİYAT Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER) Genel Başkanı Mehmet Nuri Yardım, İstiklâl Marşı şairi Mehmet Âkif Ersoy’un, ‘’Özünü İslam inanışından alan bir mükemmel münevver olarak hep örnek alınması gereken bir isim olduğunu’’ bildirdi. Yardım, Mehmet Âkif Ersoy’un vefatının 73. yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, Mehmet Akif’in edebiyatın seçkin bir ismi, dürüst bir aydın ve iyi bir sanatkâr olduğunu belirterek, ‘’Her şeyden önce mükemmel bir şairdir. Aruz veznini en iyi bilen ve uygulayan bir şair olarak temayüz etmiştir’’ diye konuştu. Âkif’in çok yönlü, çok cepheli bir fikir ve sanat adamı olduğunu dile getiren Yardım, Âkif’in dünyasının mükemmelliklerden, erdemlerden, faziletlerden ve iyiliklerden örülü olduğunu belirtti. Mehmet Âkif’te yalan, yanlış ve hilenin bulunmadığına işaret eden Yardım, şunları kaydetti: ‘’Âkif, her şeyden önce bir fazilet abidesidir. Bir irfan numunesidir ve ahlâk timsalidir. Âkif, özünü İslâm inanışından alan bir mükemmel münevver olarak zamanında örnekti, bugün de, yarın da örnek alınabilecek bir isimdir. Çünkü özü sözü birdir. Büyük bir medeniyetin mümessiliydi ve o üstün medeniyeti bilen, seven, tanıyan ve yaşayan bir aydındı. Onun üstünlüğü samimiyetinden kaynaklanıyor. Âkif, doğru bir adamdı ve bu özelliği şiirlerine de aynen yansımıştır.’’ |
27.12.2009 |
Şahin: Âkif’i rahmetle anıyoruz |
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, İstiklâl Marşı’nın şairi Mehmet Âkif Ersoy’un ölümünün 73. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, bağımsızlık mücadelesini şiirleriyle tarihe kazıyan Ersoy’u rahmet ve şükranla andığını ifade etti. Mehmet Âkif’in kaleminde hayat bulan bağımsızlık ve hürriyet tutkusunu simgeleyen İstiklal Marşı’nın, milletin çelikleşmiş iradesini ve mücadele azmini destanlaştırdığını belirten Şahin, mesajında, “Milli Şairimizin kişiliği, ruh dünyası, millet sevgisi, mücadele azmi ve bağımsızlık aşkı bizlere olduğu kadar gelecek nesillere de ışık tutmaya devam edecektir’’ dedi. |
27.12.2009 |
Şen: Âkif’i gençlere tanıtmak lâzım |
“BİR Destan Adam Mehmet Âkif Ersoy’’ adlı biyografi kitabının yazarı Abdurrahman Şen de, Mehmet Âkif’i Türk gençliğine anlatmak, tanıtmak yolunda bir çabaya ihtiyaç olduğunu belirtti. Yeni neslin Âkif hakkındaki bilgisinin ders kitabında gördüğünden fazla olmadığını savunan Şen, Ersoy’u yeni nesillere daha doğru ve kalıcı biçimde tanıtabilmek için hakkında araştırma ve değerlendirme kitapları, şiirler, hikayeler yazılması, tiyatro oyunları sahnelenmesi, filmler çekilmesi gerektiğini vurguladı. Bu eksikliği bir özet kitapla gidermek amacıyla İstiklal Marşı’nın yazılışı ve kabulü çerçevesinde bir çalışma yaptığını ifade eden Şen, kitapta Ersoy’un farklı özelliklerinin altını çizmeyi amaçladığını söyledi. Şen, Ersoy’u tanımlarken, ‘’Bir Destan Adam’’ demeyi uygun gördüğünü vurgulayarak, ‘’Hayatının ve özelliklerinin çok azı günümüz insanları tarafından bilinen Âkif’i, tarihi gerçekler ışığında destan gibi anlatmalı, gelecek kuşaklara da taşımalıyız diye düşünüyorum’’ dedi. Ersoy’un hayatını incelerken çok etkilendiğini belirten Şen, ‘’Bugün yitirdiğimiz ve özlemini çektiğimiz ne kadar haslet varsa üzerinde toplamış Akif. Bilgisi, hoşgörüsü ve tevazusu beni çok etkiledi’’ diye konuştu. Şen, kitabı yazarken Akif’in hayatını anlatan bir de film yapmaya karar verdiğini belirterek, filmin senaryosunu tamamladığını, Ocak ayından itibaren filmin çekimlerine başlanacağını kaydetti. |
27.12.2009 |
Siirt, Türkiye’nin enerji noktalarından biri olacak |
SİİRT Valisi Necati Şentürk, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir’i makamında kabul ederek, bir süre görüştü. Limak Holding tarafından Siirt sınırları içerisinde yapılan enerji yatırımları hakkında Nihat Özdemir’den bilgi alan Vali Necati Şentürk, Botan Çayı üzerinde yapımı devam eden baraj inşaatlarının ilin ekonomisine büyük katkı yaptığını söyledi. Siirt’in doğal kaynaklar bakımından çok zengin olduğunu vurgulayan Vali Şentürk, “Siirt’e hayat veren Botan Çayı üzerinde yapılacak 12 baraj, ilimiz ekonomisine kısa ve uzun vadede büyük katkı yapacaktır. İlimizin sahip olduğu doğal zengin kaynaklar, şimdiden şehre hayat vermeye başladı. Sadece Alkumru Baraj inşaatında 1350 vatandaşımız iş imkanına kavuştu. Uzun vadede ise bu yatırımlar; Siirt’i Türkiye’nin önemli enerji noktalarından birisi haline getirecektir.” dedi. |
27.12.2009 |
Sözleşmeli öğretmenler açıklama bekliyor |
TÜRK Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, sözleşmeli öğretmenlerin, ‘’Maliye Bakanlığının sözleşmelilerin kadroya alınmasıyla ilgili bir çalışmasının bulunmadığının’’ açıklanmasıyla bütün umutlarını yitirdiklerini ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun acil bir açıklama beklediklerini kaydetti. Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınması konusunda Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun bugüne kadar verdiği sözleri tutmadığını öne sürdü. Maliye Bakanlığına vekâlet eden Egemen Bağış’ın ‘’Maliye Bakanlığında sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi yönünde bir çalışma olmadığı’’ yönünde açıklamada bulunduğunu hatırlatan Koncuk, “Maliye Bakanlığından gelen açıklamayla tüm hayalleri suya düşen, umutlarını yitiren sözleşmeli öğretmenler, Millî Eğitim Bakanı Çubukçu’dan acil bir açıklama beklemektedir” diye konuştu. |
27.12.2009 |
Ispartalılar, asker ailelerini evlerinde ağırladı |
ISPARTA’DA Belediyesi tarafından başlatılan ‘Bir asker ailesi de sen ağırla’ kampanyasının ilgi gördüğü bildirildi. Ispartalılar, şehirde vatani görevlerini yapan çocuklarının yemin törenine katılmak için gelen ailelere kampanya kapsamında kucak açıyor. Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, kampanyaya ilgi ve alaka gösteren Ispartalılara teşekkür ederek, “Isparta’da acemi birliği bulunan 40. Piyade Alay ve Komando birliklerinin aynı gün yemin töreni düzenlemesi nedeniyle asker aileleri zor durumda kaldı. Şehir merkezinde bulunan otellerin kapasitesi asker ailelerini barındırmada yetersiz kaldı. Bizim projemiz de bu aşamada devreye girdi” dedi. Yemin töreninde zor durumda olan asker ailelerini Ispartalı ailelerle buluşturduklarını ifade eden Günaydın, insanların bu sayede birbiriyle kaynaşarak yeni dostluklar kurduğunu da anlattı. |
27.12.2009 |
Ehl-i Beyt sevgisinde kenetlenelim |
DİYANET İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, ‘’on dört asırdan beri Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisi etrafında kenetlenen milletin barış, huzur, güven, karşılıklı sevgi ve saygı içerisinde yaşamasını dilediğini’’ bildirdi. Muharrem ayı ve Aşure günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, bu ayda hicretin gerçekleştiğini ve Hz. Peygamber’in bu ayı ‘’Allah’ın ayı’’ olarak nitelediğini belirten Bardakoğlu, bu ay ve bu ayın onuncu günü olan Aşure’nin, önceki peygamberler ve ümmetleri açısından olduğu kadar Müslümanlar açısından da ayrı bir önem taşıdığını vurguladı. Muharrem’in en önemli anlamlarından birinin de Peygamberimizin (s.a.s) Medine’ye hicreti ile burada yaşayan farklı kabile ve diğer inanç mensuplarının birlik, beraberlik, karşılıklı saygı ve ortak bir güvenlik ve huzur anlaşması çerçevesinde barış içinde bir arada yaşamaya başlaması olduğunun altını çizen Bardakoğlu, “Bu yönüyle hicret günümüzde alınması gereken pek çok dersleri içermektedir’’ dedi. Muharrem ve Aşure’nin, Hz. Peygamber’in torunu Hz. Hüseyin’in bu ayda ve aşure gününde şehit edilmesi gibi bir olayla da hatırlanır olduğunu anlatan Bardakoğlu, şunları kaydetti: “Başta Seyyid-i Şüheda Hz. Hüseyin ve Kerbala şehitleri olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, günümüzde bütün Müslümanlara düşen en önemli görevlerden birinin bu tür müessif olaylardan ders almak, Müslümanların birlik ve beraberliğini zedeleyecek her türlü olumsuz tutum ve davranışlardan kaçınmak olduğunu bir kez daha ifade ediyor ve on dört asırdan beri Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisi etrafında kenetlenen milletimizin barış, huzur, güven, karşılıklı sevgi ve saygı içerisinde yaşamasını Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyorum.’’ |
27.12.2009 |
GDO’ya karşı bombus arısı |
GENETİĞİ Değiştirilmiş Organizma (GDO) tartışmaları sürerken, Tarım Bakanlığı seralarda hormonsuz sebze ve meyve için bombus arılarını destekleme kararı aldı. Buna göre seracılara ürettikleri bitkilerde döllenmeyi sağlayan bombus arıları için koloni başına ödeme yapılacak. Verilecek para tarımsal ödeme içerisinde Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği miktar olacak. Bombus Arısı Kullanımına Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair Bakanlar Kurulu Kararı Uygulama Tebliği Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Seracıların keşfetmesiyle domateste hormon kullanımını azaltan bombus arıları, sağlığı olumsuz yönde etkiyen hormonun yerini almıştı. Yurtdışından her yıl ortalama 30 bin koloni ithal edilen bombus arılarının seralarda kullanılması için Tarım Bakanlığı destek verecek. Bakanlığın söz konusu arıları destekleme tebliğinde “Bu Tebliğ, bombus arıcılığını ve seralarda tarımsal üretiminin geliştirilmesi, sağlıklı ve güvenilir ürünler elde edilmesi, insan ve çevre sağlığı ile yerli hayvan gen kaynaklarının korunması amacıyla hazırlanmıştır.” deniliyor. Bombus arıları başta domates, biber, patlıcan, çilek, kiraz olmak üzere 25 çeşit kültür bitkisinin tozlanmasında ticarî olarak kullanılıyor. |
27.12.2009 |
Aile, hayatın merkezinde |
DEVLET Bakanı Selma Aliye Kavaf, kadınlara ve çocuklara yönelik istismarın çözüm adresinin aile olduğunu belirterek, ‘’Nüfus dengelerinin korunması başta olmak üzere çocuklara ve kadınlara dönük koruma programlarının, suç ve kötü alışkanlıklarla mücadelenin, sosyal yardım ve hizmet politikalarının temelinde aile vardır’’ dedi. Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünce düzenlenen yerel aile çalıştaylarının ilki Antalya’da başladı. Ayka Wital Park Oteli’nde gerçekleşen 1. Aile Çalıştayı’nda konuşan Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, ailenin toplum ile birey arasındaki bağı sağlayan, bireyin sosyalleşmesinde, kimlik kazanmasında ve toplumdaki değerlerin gelecek kuşaklara aktarılmasında etkili olan en temel kurum olduğunu belirtti. Kavaf, Türk toplumunun bu sayede tarih boyunca kültürel kimliğini koruduğunu kaydetti. Kavaf, ‘’Türk ailesi, özürlüsünden yaşlısına, kadınından gencine kadar ailedeki sorunu çözmede kendi yöntemlerini üretmiş ve komşusuyla, akrabasıyla, köydeki imecesiyle, şehirdeki vakıflarıyla ayakta kalmayı başarmıştır’’ dedi.
SOSYAL POLİTİKALARIN MERKEZİNDE AİLE YER ALIYOR
BAŞTA sosyal güvenlik ve sosyal hizmetler olmak üzere çocuk ve kadınların istismarında, muhtaç bireylerin bakımında ortaya çıkan sorunların çözüm adresinin aile olduğunu belirten Kavaf, şunları söyledi: ‘’Nüfus dengelerinin korunması başta olmak üzere çocuklara ve kadınlara dönük koruma programlarının, suç ve kötü alışkanlıklarla mücadelenin, sosyal yardım ve hizmet politikalarının temelinde aile vardır. Aile, gelir ve harcamalarda, imkan ve potansiyellerde, yardımlaşma ve dayanışmada temel birim olarak rol almaktadır. Bu gerçekler aileyi, dünyanın gelişmeye açık yüzünde sosyal politikaların merkezi haline getirmektedir. Gelişmiş ülkelerin tecrübeleri de bize göstermektedir ki, ailenin ihmal edilmesi, bir yandan telâfisi güç insanî sorunlara yol açarken, sosyal yardım ve hizmetlerde de ciddî bir yük oluşturmaktadır. Tüm bu gelişmeler ve toplumsal değişim aile kurumuna yönelik araştırmalar yapılmasını ve politikalar oluşturulmasını gerekli kılmıştır.’’ |
27.12.2009 |
EVLİLİK PROGRAMLARINA TEPKİ |
ANTALYA Valisi Alaaddin Yüksel de, yeni yüzyılda akıllı toplumların ailenin korunmasını temel olarak belirlediklerini söyledi. Yüksel, tv'de yayımlanan evlilik programlarına tepki gösterdi. Yüksel, şunları söyledi: ‘’Desti İzdivaç, Türkiye’nin aile yapısının temelini çatır çatır çatırdatan bir program. Bilim adamları, ailenin korunması için bu programların nerede yer aldığını tartışmalı. Yaşlı yaşlı teyzeler, amcalar televizyonda, ‘Valla baktım kahve içtik olmadı’ diyor. ‘Öbürü gelsin’ diyor, ‘O daha etli, butlu, daha esmer’ diyor. Bu nasıl bir rezalettir, nasıl bir kepazelik... Böyle bir şey olabilir mi? Bir toplumun değerleri olmaz mı? Benim geldiğim nokta şudur: Bu kadar güçlü bir toplumu tepetaklak etmenin yegâne yolu Türk ailesinin gücünün ortadan kaldırılmasıyla orantılıdır. Bana göre Türk toplumuna yönelecek en büyük tehlike aileye yapılacak saldırıdır.’’ |
27.12.2009 |
Dünya’nın yerçekimi haritası çıkarıldı |
Avrupa Uzay Ajansı’na ait Goce uydusu, yeryüzünün bölge bölge yerçekimi haritasını çıkardı. Uydudan gönderilen bilgilerle oluşturulan harita, deprem çalışmalarından oşinografiye pek çok alanda kullanılabilecek. Bilgi toplamaya henüz 47 gün olmasına karşın Goce’nin gönderdiği veriler, çekim alanlarının bölgeler arasında nasıl farklılık gösterdiğini net şekilde ortaya koyuyor. Haritada kırmızı bölgeler yerçekiminin görece yüksek, mavi alanlarsa düşük olduğu yerleri gösteriyor. Başka deyişle haritadaki kırmızı bölgelerde tartıldığınızda tartının göstereceği kilonuz, mavi bölgede tartıldığınızda göreceğiniz ağırlıktan küçük bir miktar fazla çıkacak. Yeryüzünde çekim derecesindeki farklılık, Dünya’nın tam bir küre olmayıp hafif eliptik bir profile sahip olması, yer kabuğundaki yüksekliklerin bölgeler arasında büyük farklılıklar göstermesi ve bazı bölgelerde yoğunlaşan madenlerin çekimi etkilemesi gibi sebeplerle ortaya çıkıyor. |
27.12.2009 |
Irkçı’ web kamerası olur mu? |
Hareket takip özellikli web kamerasının, önüne siyah bir kişi geçtiğinde çalışmaması firmayı zor durumda bıraktı. Otomatik odaklanma ve hareket takip işlevlerine sahip bir web kamerasının, karşısında siyah bir kişi olduğunda çalışmaması firmayı zor durumda bıraktı. Biri beyaz biri siyah iki kişinin YouTube’ta yayımladığı test videosu izlenme rekorları kırıyor. HP’nin bir laptopunda dahili olarak bulunan kamera yüz tanıma sistemine sahip ve karşısındaki kişi hareket ettiğinde onu kısmen takip edebiliyor, mesafeyi ölçüp otomatik olarak yüze odaklanabiliyor. YouTube’ta yer alan videoda kameranın karşısına geçen ‘White Wanda’ takma isimli beyaz kadın kameranın işlevlerini test ediyor. White Wanda’nın yüzünü seçebilen ve hareketini izleyebilen kamera, karşısına ‘Black Desi’ lâkaplı siyah erkek geçtiğinde tepkisiz kalıyor ve hareket etmiyor. Büyük ihtimalle kameranın sensöründeki parlaklık ve kontrast önayarlarındaki basit bir sorundan kaynaklanan aksaklık, firmayı bir hayli zor durumda bıraktı. Videonun YouTube’ta “HP bilgisayarlar ırkçı” başlığıyla yayımlanmasından hemen sonra firma soruşturma ve inceleme başlattı. |
27.12.2009 |