Chevrolet Cruse’a kırmızı çok yakışıyor! |
Chevrolet Avrupa pazarında iyi noktalara çıkmak adına gayretleri gözden kaçmıyor. Tasarım ve konfor ön plana alınmış gözüküyor. Bu Cruse’da göze çarpıyor. Cruse için kullanılan platform gelecek Astra ile kardeş olması bu Cruse bir şey kaybettirmiyor. Tasarım noktasında oldukça başarılı gördüğümüz Cruse’da, dışarıdan baktığınızda spor araba algısı meydana getirecek şekilde dizayn edilmiş. Bu, iç mekânın ferahlığına da yansımış. Dış tasarımındaki hareketli görüntüleri, iç mekâna geçince de görüyorsunuz. Eğimli ön camdan başlayarak tavan boyunca devam eden ve bagaj kapağında son bulan tavan çizgisi farklı olduğunun bir göstergesi. Bu hareketliliği içeride de görüyoruz. Ön panel ve göstergeler dikkatinizi dağıtmayacak şekilde yerli yerinde bulunuyor. Cruse, sahip olduğu 4.6 metrelik uzunluğuyla vereceği konforunda habercisi. Ön ve arka koltukta oturanlar oldukça rahat ediyor zira. Özellikle uzun yola çıktığınızda bunu rahatlıkla fark ediyorsunuz. Şehir içindeki yolculuklar için bunu söylemek zor. Dış tasarımdaki dinamizmi içeride de devam ediyor. Spor tarzda gibi görünen Cruse, iç mekânda bu sportifliğini kabinde kullandığı çift renkle destekliyor. Arabada torpido olduğunun farkına varmak kolay olmadı! Gösterge panelleri ise dikkatinizi dağıtmıyor, gözünüzü yoldan almıyor. Sürüşte ne rahatsız eden kısım direksiyon simidi oldu desem yeridir.
TASARIMIYLA RAKİPLERİNİ SAF DIŞINA İTİYOR Türkiye’de biz Cruse’ın şimdilik 1.6 litrelik benzinli motor seçeneği ile yetineceğiz. Tüketici baz donanımının yanı sıra LS adı verilen üst donanımı ve üst donanımlı versiyonun otomatik şanzıman alternatiflerini seçebiliyorsunuz. Test sürüşünü yaptığımız manuel şanzımanlı Cruze’da, motor performansı heyecan vermiyor. Ancak belirli bir hız limitinden sonra kendine geliyor. Çıkardığı motor sesine karşılık beklediğiniz performansı tam anlamıyla bulamıyorsunuz. Yukarıda da belirttiğimiz üzere, Cruse pek şehir için trafiğinde kullanılacak gibi değil. Kalkışı ve hızlanması tatmin etmiyor. Ayrıca, yakıt tüketimi de artıyor. O yüzden şehir içinde 1.4 litrelik motor seçeneği daha avantajlı olabilir. Sınıfındaki bir çok modelde bulunmayan özellikleri baz versiyonundan itibaren tüketiciye sunan Cruse, ille de performans diyenler için ibre manuel yönüne kayıyor. Atasözümüz de denildiği üzere, yiğidi öldürüp hakkını yememek lâzım. Cruse donanımları ve dizaynıyla beklentilerin boyutlarını değiştirdiği kesin. Kendi sınıfındaki verilerle karşılaştırıldığında ileri geçemese de geri kalmıyor. Şunu net olarak söylemek gerek; tasarımı ile birçok rakibini saf dışına itiyor. Biz tüketiciler için tasarım önemli değil mi zaten… Başlığımıza dönecek olursak, Cruse’a kırmızı çok yakışıyor. …Ve görenler dönüp bir daha bakıyor.
|
RECEP BOZDAĞ 26.10.2009 |