Haberler |
Türkiye betona mahkûm oldu |
TMMOB Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı Selami Özçelik, yaptığı açıklamada, mimaride ahşabın giderek terk edildiğini söyledi. Ahşabın tabiî, sağlıklı ve dayanıklı bir malzeme olmasına karşın, yanlış bilgiler sebebiyle konutlarda kalan son ahşap doğramaların da çıkarılarak yerlerine plâstik doğramaların takıldığına işaret eden Özçelik, insanların farkında olmadan sağlıklarını da riske attıklarını bildirdi. Betonarme binalarda çoğunlukla yapay ürünlerin kullanıldığını, yapay ürünlerin ise yetersiz denetim sebebiyle bazı riskler taşıdıklarını belirten Özçelik, şöyle dedi. ‘’Yapay malzemelerin hepsinin sağlığa aykırı olduğunu söylemiyoruz. Ama yapay malzemelerin içine kimyasal malzemeler giriyor. Bunun çok iyi denetlenmesi gerekir. Ülkemizde ise bu denetimin çok iyi yapıldığını söylemek mümkün değil. Yapay malzemelerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri zamanla ortaya çıktığı için farkında değil insanlar. Duvardaki boyanın kalitesini bilmiyoruz. Doğramada ahşap yerine plâstik kullanıyoruz. Oysa plâstiklerin büyük bir kısmı sağlığa çok zararlı, kanserojen madde içeriyor.’’ Beton binalarda nem oranının yüksek olması sebebiyle astım, romatizma, dolaşım bozuklukları gibi hastalıkların giderek arttığını ifade eden Özçelik, betonun ve beton binaların yoğunluğunun insan psikolojisini de olumsuz etkilediğini öne sürdü.
AHŞAP HEM DAYANIKLI, HEM SAĞLIKLI
YanlIş bilgilerin insanları ahşaptan uzaklaştırdığını, oysa ahşabın son derece dayanıklı ve sağlıklı bir malzeme olduğunu söyleyen Özçelik, depreme ve yangına karşı en güvenli malzemenin ahşap olduğunu vurguladı. Depremde insanları betonun ağırlığının öldürdüğünü, 100 metrekarelik betonarme karkas sisteminin ağırlığı 75 ton iken aynı ölçüde ahşap yapının ağırlığının 2,5-4 ton olduğunu belirten Özçelik, yangında da yapılan testler sonucu ahşabın beton ve çelik binalardan daha dayanıklı olduğunun belirlendiğini ifade etti. Karadeniz gibi ağacın bol olduğu, klâsik mimarisinde ahşaba önemli bir yer veren bölgede yaylaların bile artık betonarme yığını hâline geldiğini söyleyen Özçelik, bugün ahşabı iyi işleyecek ustalarının da kalmadığını savundu. ‘’Klâsik mimarimizde ahşabın önemli bir yeri olmasına rağmen ne yazık ki betona mahkûm edildik’’ diyen Özçelik, şöyle devam etti: ‘’Amerika’daki konutların ortalama yüzde 90’ını ahşaptır, Fransa ve Almanya’da tüm yapılarda ahşap kullanımı yüzde 80 civarındadır. Türkiye’de ise bu oran yüzde 5’i geçmez. Sorunlara günlük çözümler, bilimden, san'attan, tarihten uzaklaşmak, binaların rant kapısı olarak görülmesi, yasalardaki boşluklar, imar tadilatları şehirlerimizi beton binalarla doldurdu.’’ İnsanların tabii olana dönüş arayışlarının sürdüğünü ifade eden Özçelik, zaman içinde ahşabın değerinin de anlaşılacağını kaydetti. |
02.09.2009 |