Haberler |
Etle tırnak gibiyiz |
Türkiye’de yapılan araştırmalar, Türkler ile Kürtler arasında herhangi bir problemin olmadığını ortaya koyuyor. Türkler ve Kürtler arasında aile, arkadaşlık ve komşuluk ilişkilerinin kurulduğu ve bu ilişkilerin zaman içinde derinleştiği belirlendi. Her iki Türkten birinin komşusu Kürt iken; Türk, Kürt, Laz, Çerkez gibi farklı kökenden gelenleri bir arada tutan en önemli bağın ise din faktörü olduğunda birleşiliyor. Etle tırnak gibiyiz
TÜRKİYE'DE yapılan araştırmalar, Türkler ile Kürtler arasında herhangi bir sorun olmadığını ortaya koyuyor. Türkler ve Kürtler arasında aile, arkadaşlık ve komşuluk ilişkilerinin kurulduğu ve bu ilişkilerin zaman içinde derinleştiği belirlendi. Her iki Türkten birinin komşusu Kürt iken; Türk, Kürt, Laz, Çerkez gibi farklı kökenden gelenleri bir arada tutan en önemli bağ ise din faktörü. SETA tarafından POLLMARK’a yaptırılan ‘Türkiye’de Kürt Sorunu Algısı’ konulu araştırma, Türkiye genelini temsilen çok aşamalı örnekleme yöntemiyle belirlenen 601 köy ve mahallede, 2 bin 497 noktada toplam 10 bin 577 kişi üzerinde gerçekleştirildi. Sonuçlar, Türkiye’nin demografik ve toplumsal yapısına ilişkin önemli veriler sunuyor. Her iki Türkten birinin Kürt komşusu olduğu belirlendi. Son 25 yılda yaşanan şiddet, terör, kışkırtma ve iki kesimi birbirinden soğutma çabalarına rağmen, halkın sağduyusu ve birlikteliğin ortak harcı olan değerler Türkler ile Kürtleri birbirinden koparamadı. Türklerin yüzde 57.1’i Kürtler hakkında; Kürtlerin ise yüzde 86.4’ü Türkler hakkında iyi kanaate sahip. Bu durum, demokratikleşme açılımını bir parçalanma ve bölünme olarak yansıtanların Türkiye sosyolojisini başarılı biçimde okuyamadıklarına işaret ediyor. Bu bulgular ayrıca, Kürtlerin büyük çoğunluğunun bir azınlık psikolojisine sahip olmadığını da gösteriyor. Araştırmaya göre, Türklerin yüzde 33.8’inin yakın akrabaları arasında bir Kürt olduğunu, yüzde 69.9’un ise bir Kürt ile evlilik bağıyla yakın akraba olmaktan rahatsız olmayacağını belirtiyor. Buna karşın, Kürtlerin yüzde 67’sinin yakın akrabaları arasında bir Türk olduğu, yüzde 87.1’nin ise bir Türk ile evlilik bağıyla yakın akraba olmaktan rahatsız olmayacağını ifade ediyor. Türklerin yüzde 59.4’ü yakın arkadaşları arasında bir Kürt olduğunu, yüzde 75.5’nin ise bir Kürt ile yakın arkadaşlık kurabileceğini, buna karşın Kürtlerin yüzde 83.6’sının yakın arkadaşları arasında bir Türk olduğunu ve yüzde 92.3 gibi bir çoğunluğunun ise bir Türk ile yakın arkadaşlık kurabileceğini belirtiyor. Her iki Türkten birinin bir Kürt komşusu varken; yüzde 78.3’ü de bir Kürt ile komşu olmaktan rahatsız olmayacağını dile getiriyor. Kürtlerin yüzde 70’inin bir Türk komşusu olduğu ve yüzde 90.5’inin bir Türk ile komşu olmaktan rahatsız olmayacağını kaydediyor. İş hayatındaki ilişkilerde ise karşılıklı güven yüksek çıktı. Türkler’in yüzde 74’ü Kürtlere karşı ve Kürtlerin yüzde 88.5’i Türklere karşı güven duyuyor.
ÖCALAN VE DTP KÜRTLERİ TEMSİL ETMİYOR Toplumda, Kürtlerin ayrı bir devlet kurmak istediklerine dair ciddî bir algı oluşmuş durumda. “Kürtler ayrı bir devlet kurmak istiyor mu ?” sorusunu araştırmaya katılanların yüzde 64.4’ü evet cevabını verirken, yüzde 24.6’sı hayır cevabını verdi. Türklerin yüzde 71.3’ü, Kürtlerin de yüzde 30.3’ü “Kürtlerin ayrı bir devlet kurmak istediklerini” ifade ediyor. Araştırmanın ilginç verilerinden bir de “DTP’nin siyasî fikirleri Türkiye’deki tüm Kürtleri temsil ediyor mu?” sorusunda ortaya çıkan sonuçlar. Araştırmaya katılanların yüzde 38.1’i DTP’yi tüm Kürtlerin temsilcisi olarak görürken, buna karşılık yüzde 50 gibi yüksek sayılabilecek bir oran ise DTP ve Kürtler arasında doğrusal bir temsil gücü olmadığını düşünüyor. Araştırmada yer alan bir diğer önemli soru, “Abdullah Öcalan ve PKK’nın siyasi fikirleri Türkiye’deki tüm Kürtleri temsil ediyor mu?” önermesi. Katılımcıların yüzde 37.4’ü, tüm Kürtler ve Öcalan/PKK arasında temsil bağı görürken, yüzde 50.1’i temsil gücü iddiasına karşı çıktı. |
02.09.2009 |