Haberler |
Yargıya baskı kendi içinden de gelir |
ADALET Bakanı Sadullah Ergin, yargıya sadece yasamadan, yürütmeden baskı gelmez. Yargıya kendi içinden baskı gelebileceğini belirtti. Ergin, TRT 2’nin canlı yayınında soruları cevapladı Yargı Reformu Strateji Taslağı hakkında bilgi veren ve taslağın hazırlanma sürecini anlatan Ergin, taslağın geniş katılımla mutabakata varılarak hazırlandığını söyledi. Sadullah Ergin, Taslağın 2. aşamasını oluşturan Eylem Planı’nın tamamen Adalet Bakanlığınca hazırlandığını belirtti. Yargı Reformu Strateji Taslağı’nda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısının değiştirilmesine ilişkin yeni düzenlemeler bulunduğunu hatırlatan Ergin, düzenlemelerden örnekler verdi. Uluslar arası belgelerde HSYK’nın yapısına ilişkin eleştiriler bulunduğunu ifade eden Ergin, HSYK’nın 7 olan üye sayısının 20 ya da 21’e çıkarılacağını, Yargıtay ve Danıştay’ın HSYK’ya doğrudan üye göndereceğini anlattı. Kürsüdeki hakim ve savcıların da kendi aralarında yapacakları seçimin ardından Kurul’a doğrudan üye göndereceğini, bu seçimde kazananların HSYK üyesi olacağını belirten Ergin, avukat, öğretim üyesi gibi hakim ve savcı olmayan hukukçular arasından Cumhurbaşkanı ve Parlamento tarafından seçim yapılmasının da öngörüldüğünü kaydetti. HSYK üyeleri arasında Adalet Bakanı’nın ve Adalet Bakanı Müsteşarı’nın bulunması, Cumhurbaşkanı ve Parlamento tarafından HSYK’ya üye seçilmesi konularıyla ilgili itirazlar geldiğini hatırlatan Ergin, ‘’Sadece hakimlerin yapmış olduğu seçimle kurulan, yani tamamını hakimlerin belirlediği bir yapı dünya ve Avrupa’da kabul gören bir yapı değil’’ dedi. Ergin, şöyle konuştu: ‘’Yargıya sadece yasamadan, yürütmeden baskı gelmez. Yargıya kendi içinden baskı gelebilir, medyadan baskı gelebilir, yargıcın kendi ideolojik bakış açısı, kendi inanışları bir baskı oluşturabilir. Dolayısıyla yargı bağımsızlığı dediğimiz zaman sadece siyasetten, Meclis’ten değil, yargının kendi içerisinden de gelebilecek baskılara karşı kamuoyundan, medyadan gelebilecek baskılara karşı bağımsızlığını sağlayabilecek bir mekanizmayı kurmamız lazım. Bağımsızlığı sadece Kurul’da bakanın bulunup bulunmamasına indirgemek çok kolaycılık olur.’’ Türkiye’nin şu andaki mevcut yapısıyla dünyada eşi benzeri olmayan bir yöntem uyguladığını belirten Ergin, ‘’Bizim şu andaki Yüksek Kurulumuz, oluşumu ve işleyişi itibariyle nevi şahsına münhasır bir yapı’’ dedi. |
02.09.2009 |