Spor |
Beşiktaş sakin olmalı |
Şampiyonlar Ligindeki rakipleri belli olmuş, uzun süredir gündemde olan orta saha transferi (pahalı ve beklenen isim olmamasına rağmen) gerçekleşmiş ve 95 günlük İnönü hasreti sona ermişti. Tribünlerdeki “11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif hoş geldin” ve Kızılay’ın “asil davranış”a teşekkür pankartı sosyal duyarlılık konusunda Beşiktaş farkını gösteriyordu. Nihat Kahveci ve İbrahim Kaş yeniden İnönü'deydi ve bu durum taraftarı oldukça mutlu etmişti. Kaybedilen puanlar ve oynanan oyundan dolayı bozulan moraller, ancak alınacak bir galibiyetle düzelebilirdi. Mustafa Denizli, Gaziantep karşısına olabilecek en iyi kadro ile çıktı. Geçen maçların aksine, galibiyeti arzulayan hırslı, istekli ve mücadeleci bir oyun izledik. Fakat bir an önce sonuca gitme arzusundaki oyuncular, telaşlı ve gergin göründü. Neredeyse tek kale top oynayıp 2 topun direkten döndüğü bir maçta, girilen gol pozisyonlarından sonuç alınamayınca, karşılaşmanın sonlarına doğru, isabetsiz paslar ve şişirme toplarla bir şeyler yapmaya çalışan dağınık bir takım izledik. Mustafa Denizli’nin yaptığı değişiklikler takıma bir şey kazandırmadı. Sonuçta Beşiktaş istediği, hak ettiği galibiyeti alamadı ve “şenlik” devam etmedi. Ligin ilk dört haftasında 1 galibiyet, 3 beraberlik. Şampiyonluk iddiasındaki bir takım için kötü bir sonuç. Rakipler kayıpsız giderken oynanan oyun ve alınan sonuçlardan taraftarın mutlu ve umutlu olmaması anlaşılır bir şey. Ancak unutulmamalı ki, Beşiktaş rakiplerine göre sezona daha geç başladı ve takıma yeni katılan futbolcular, henüz uyum sürecinde. Şampiyonluk ve kupa zaferinden sonra “Herkese nasip olmaz Beşiktaşlılık” mesajı veren Beşiktaş taraftarı, sakin olmalı, Yönetime, Mustafa Denizli ve futbolculara destek olmalıdır. Moral bozucu, olumsuz tezahüratlar önemli maçlar öncesinde takıma ancak zarar verir, henüz kaybedilmiş bir şey yok. |
NADİ AKSOY 30.08.2009 |