Haberler |
‘Açılım’da sıcak hafta |
Türkiye, ‘Demokratik Açılım’da önümüzdeki hafta önemli gelişmelere sahne olacak. Yarın İçişleri Bakanı Beşir Atalay konuyla ilgili en kapsamlı açıklamayı yapacak. Eylül ayının hemen başında DTP iki miting düzenleyecek ve terörist başı Öcalan’ın sözde yol haritasının açıklanması gündeme gelecek. ‘Demokratik Açılım’da kritik hafta
Türkİye, ‘Demokratik Açılım’da önümüzdeki hafta önemli gelişmelere sahne olacak. İçişleri Bakanı Beşir Atalay yarın açılım konusundaki en kapsamlı açıklamasını yapacak. Salı günü ise Demokratik Toplum Partisi, Diyarbakır’da 1 Eylül Barış Günü’nde miting düzenleyecek. Ayrıca DTP, yetişmesi halinde teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın yol haritasını açıklayacaklarını duyurdu. DTP benzer bir mitingi de, 3 Eylül’de de Van’da gerçekleştirecek. Türkiye gelecek haftaya kilitlenmişken, siyasilerin konuyla ilgili mesajları da şöyle oldu: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: “Kısa ve orta vadede Pazartesi günü bu işi koordinasyonunu yürüten Beşir Bey basın toplantısı yapacak ve şu ana kadarki süreci anlatacak.” DTP Genel Başknaı Ahmet Türk: “1 Eylül’de meydanlarda olacağız ve taleplerimizi dile getireceğiz. 1 Eylül’ü Dünya Barış Günü’nü çok önemli görüyoruz. Diyarbakır’daki miting halkımızın barış sesi olacaktır. Kanın durmasını istemek için önemli bir gündür. Halkımızın barış çabalarına destek vereceğine inanıyorum. Barış sesimizi bütün dünya görmeli.” CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: “Herkesin kimliğini ifade imkânı olabildiğince sağlanmıştır. Bu konuda hâlâ bazı sıkıntılar ve bunların ortadan kaldırılması için atılması gereken adımlara ihtiyaç vardır. Bu ayrıdır, tarihî bir açılımla her şeyi değiştirme iddiası ayrıdır. Başbakan kendisini bundan kurtarmalıdır.” |
30.08.2009 |
FARKLILIKLARIMIZ ZENGİNLİĞİMİZ |
30 Ağustos Zafer Bayramı için bir mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Farklılıklarımız birliğimizi tamamlayan zenginliğimizdir. Bin yıldır farklılıklarımızla barış içinde yaşayan bir milletiz. En büyük gücümüz olan birlik ve beraberliğimizi koruyalım" ifadesini kullandı. ZEDELENEN KARDEŞLİK DÜZELMELİ
İçişleri Bakanı Beşir Atalay da Türk toplumunun kardeşlik ve huzur ortamını asırlarca yaşadığını, ama her ne olduysa bunların zedelenmeye başladığını belirterek, “Bizim bu kardeşlik ortamını tekrar geliştirme yönünde çok çabalamamız gerekiyor'' dedi.
Birliğimize zarar veremezler
CumhurbaşkanI Abdullah Gül, farklılıklarımızın birliğimizi tamamlayan zenginliklerimiz olduğunu belirterek, “Bin yıldır bu topraklarda barış içinde yaşayan bir milletiz. Bin yıldır olduğu gibi bundan sonra da kimse bu birlikteliğe zarar veremeyecektir” dedi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Gül, 30 Ağustos zaferinin dünya tarihinin sayfalarına altın harflerle yazıldığını belirtti. ‘’Bugün tarihimizde çok önemli bir günü hep birlikte kutlamanın mutluluğu içindeyiz’’ diyen Gül’ün mesajı şöyle: ‘’Bu öyle büyük bir zaferdir ki; asırlardır hür yaşayan bir milletin haykırışıdır, birlik ve beraberliğimizin önünde hiçbir gücün duramayacağının ispatıdır. Bağımsız ve müstakil olarak sonsuza kadar bir arada yaşama irademizin en önemli kilometre taşıdır. Büyük fedakârlıklarla yürütülen Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının, Anadolu’nun ebediyen Türk yurdu olduğunun ilânıdır. Millet-ordu bütünleşmesinin göz kamaştıran sonucudur. Mehmetçiğin cesaret ve kahramanlık destanıdır. Atalarımız bu toprakları canlarıyla, kanlarıyla vatan yaptılar. Vatanın her karış toprağı için kadını erkeği, genci yaşlısı, doğulusu batılısı herkes omuz omuza vererek savaştılar. Bağımsız ve hür yaşamak, vatana sahip çıkmak için hayatlarını ortaya koydular. Yine onlar hep birlikte Cumhuriyet’i kurdular ve onu güçlendirdiler. Yakılan, yıkılan Anadolu’yu baştan sona yeniden inşa ettiler. Bizlere güzel bir gelecek kurmak, onurlu bir hayat yaşatmak için gecelerini gündüzlerine kattılar. Bugün bizler de onların mirasçısı olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Demokrasisini olgunlaştıran, insan hak ve özgürlüklerinde ciddi adımlar atan, ekonomisini güçlendiren Türkiye geleceğe güvenle bakmaktadır. Farklılıklarımız birliğimizi tamamlayan zenginliklerimizdir. Bin yıldır bu topraklarda barış içinde yaşayan bir milletiz. Bin yıldır olduğu gibi bundan sonra da kimse bu birlikteliğe zarar veremeyecektir. Yeter ki kendimize güvenmeye devam edelim. En büyük gücümüz olan birlik ve beraberliğimizi koruyalım. Türkiye, istikrarını koruyan, uluslar arası alanda ağırlığını sürekli arttıran güçlü bir ülke olarak yükselmeye devam edecektir.” |
30.08.2009 |
Hükümet-memur anlaşamadı |
Kamu İşveren Kurulu ile memur sendikaları arasındaki toplu görüşmelerin 7’nci turu sona erdi. Memur-Sen, memur maaşlarına gelecek yıl yüzde 5 artı 6 zam yapılmasına yönelik teklifini, yüzde 4 artı 4’e çekti. Hükümet zam teklifini yüzde 2.5 + 2.5 olarak revize etti, ancak bu yeni teklif de sendikalarca kabul edilmedi. Hükümet-memur anlaşamadı
Kamu İşveren Kurulu ile memur sendikaları arasındaki toplu görüşmelerin 7’nci turunda da anlaşma sağlanamadı Memur-Sen, memur maaşlarına gelecek yıl yüzde 5 artı 6 zam yapılmasına yönelik teklifini, yüzde 4 artı 4’e çekti. Hükümet zam teklifini yüzde 2.5 + 2.5 olarak revize etti ancak bu yeni teklif de sendikalarca kabul edilmedi. Kamu İşveren Kurulu ile memur sendikaları arasındaki toplu görüşmelerin 7. turu Başbakanlık Merkez Bina’da yapıldı. Hükümet, memur maaşlarına gelecek yıl yapılması düşünülen zamla ilgili olarak memur konfederasyonlarına yeni bir teklif sundu. Memur maaşlarına daha önce gelecek yılın birinci ve ikinci altı aylarında yüzde 2’şer zam yapmayı öneren hükümet, bu teklifini, birinci ve ikinci altı ay için yüzde 2,5’ara yükseltti. Hükümetin teklifi memur konfederasyonlarınca kabul edilmedi. Taraflar malî konular dışındaki uzlaşma maddelerinin yer alacağı uyuşmazlık tutanağı imzalayacak. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, toplu görüşmelerin uyuşmazlıkla sona erdiğini belirterek, “eylemlilik sürecini Pazartesi günü, 2008 yılı mutabakat metninin hükümlerini yerine getirmeyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunarak başlatacaklarını” söyledi. |
30.08.2009 |
Suriye malı tehlikesi |
Çİn malı ürünlerin ardından, esnaf şimdi de Suriye’den ucuz fiyata getirilen ürünler sebebiyle zor günler geçiriyor. Çin’den sonra, Suriye malı tehlikesi
Suriye’de ucuz iş gücü ve malzemeyle düşük fiyata üretilen ayakkabıdan, giyime ve gıdaya kadar çok sayıda ürün, tezgahlarda alıcı bekliyor. Ekonomik kriz ve vatandaşların alım gücünün düşmesi de düşük fiyatlı olan ‘’Suriye malları’’na ilgiyi arttırıyor. Gösteriş bakımından son derece göz alıcı, ancak kalite yönünden sınıfta kalan bu ürünler, dar gelirli vatandaşın da tercih ettiği mallar arasında yerini alıyor. Hatay Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (HESOB) Başkanı Kadir Teksöz, komşu ülke Suriye’den sürekli kaçak mal getirildiğini söyledi. Tarihi Uzun Çarşı içerisinde satışı yapılan çok sayıda ürünün ‘’Suriye işi’’ olduğunu ifade eden Teksöz, Çin malı tehdidinden sonra Suriye sıkıntısının başladığını kaydetti. Teksöz, bu ürünlerin Türk mallarıyla kıyaslanmasının bile söz konusu olmadığını ifade ederek, ‘’Ucuz Suriye malları kısa sürede yıprandığı için gerçekte daha fazla maliyetli. Yerli ürünler tercih edilmeli. Ekonomimizin kalkınması için yerli malı ürünlerin kullanımına ağırlık vermeliyiz’’ dedi. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin de gümrükten kaçak olarak getirilen Suriye malları sebebiyle istihdamın kötü etkilendiğini söyledi. |
30.08.2009 |
LPG tüketimi arttı |
Lİkİt Petrol Gaz (LPG) tüketimi bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre 42 bin 707 ton artış gösterdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) LPG Piyasasına ilişkin raporundan derlenen bilgilere göre, bu yılın Ocak-Haziran döneminde toplam 1 milyon 696 bin 685 ton LPG tüketildi. Bu tüketimin 1 milyon 54 bin 491 tonu otogaz, 551 bin 536 tonu tüplü, 90 bin 657 tonu da dökme LPG’den oluştu. Geçen yılın aynı döneminde 1 milyon 653 bin 978 ton olan LPG tüketimi, bu yıl 42 bin 707 ton artış gösterdi. Geçen yılın Ocak-Haziran dönemindeki tüketimin 964 bin 492 tonu otogaz, 594 bin 955 tonu tüplü ve 94 bin 531 tonunu da dökme LPG oluşturmuştu. Bu yılın ilk 6 ayında, en çok LPG satışı 210 bin 766 ton ile İstanbul’da, en az satış ise bin 40 ton ile Ardahan’da gerçekleşti. Otogaz satışında önceki dönemlerde ilk sırada yer alan İstanbul, bu yılın 6 aylık döneminde yerini Ankara’ya bıraktı. |
30.08.2009 |
Kyoto Protokolü’ne resmen taraf olduk |
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne 26 Ağustos 2009 tarihi itibarıyla resmen taraf olduğunu belirterek, ‘’Ülkemiz, iklim değişikliği ile mücadele hususunda alınan kararlarda daha etkin söz sahibi olacaktır’’ dedi. Eroğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne katılmasının uygun bulunduğuna dair kanun tasarısının 05 Şubat 2009 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştığını hatırlattı. Protokole taraf olunmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının ise 13 Mayıs 2009 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak 28 Mayıs 2009 tarihinde BM Genel Sekreterliği’ne gönderildiğini anlatan Eroğlu, ‘’Protokol gereği 90 günlük resmî sürenin dolmasından sonra 26 Ağustos 2009 tarihi itibarıyla Türkiye Kyoto Protokolüne resmen taraf olmuştur’’ dedi. Türkiye’nin, Kyoto Protokolü’nün EK-B listesinde yer almadığından 2012 yılı sonuna kadar herhangi bir sera gazı azaltım yükümlülüğü bulunmadığına dikkati çeken Eroğlu, “Türkiye, Kyoto Protokolü’ne taraf olmakla, uluslar arası platformda ‘sözleşme’ ve ‘protokol’ altında oluşturulan tüm çalışmalara katılabilecek ” dedi. |
30.08.2009 |
Ergün: Açılım, tarihî fırsat |
SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün, ‘’Kürt açılımı tarihî bir fırsattır. Bunun barışa ulaşmasını sağlamalıyız. Bu, her birimizin yurttaşlarımıza ve insanlığa karşı borcudur’’ dedi. Ergün, SHP Genel Merkezi’ndeki Parti Meclisi toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, ‘’demokratik açılım’’ çalışmalarının Türkiye için hayatî önem taşıdığını söyledi. Hükümetin, çözüm için bütün ülkenin desteğini aramaksızın sorunun üzerine gitmesi gerektiğini ifade eden Ergün, ‘’Hükümet, Kürt açılımının içini boşaltmamalı ve yeterli desteği bulamadığını ileri sürerek, geriye çekilmenin bahanesini yaratmaya çalışmamalıdır’’ dedi. SHP’nin çözüm konusundaki görüşlerinin net olduğunu belirten Ergün, şunları kaydetti: ‘’Her şeyden önce, Devlet, tek taraflı tasarrufuyla yapabileceği her şeyi yapmalıdır. Kürt açılımı tarihi bir fırsattır. Bunun barışa ulaşmasını sağlamalıyız. Bu her birimizin yurttaşlarımıza ve insanlığa karşı borcudur.” |
30.08.2009 |
DP Balıkesir’den iftar yemeği |
Demokrat Parti (DP) Balıkesir İl Teşkilâtı iftar yemeği verdi. İftar yemeğine eski bakanlardan A. Baki Ataç, eski milletvekillerinden Sami Sözat, Ömer Lütfü Coşkun, DP Balıkesir eski İl Başkanı Rafet Koylan, Edincik, Manyas, Kızıksa ve diğer belediye başkanları, DP İl Yönetim Kurulu Üyeleri, 18 ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyeleri Anavatan Partisi Balıkesir İl ve ilçe başkanları, BASİAD Başkanı, ilçelerin başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda dâvetli katıldı. DP İl Başkanı İlhan Erdinç, dâvetlilerle tek tek ilgilendi. |
30.08.2009 |
Domuz gribinde “ikinci dalga” geliyor |
Dünya Sağlık Örgütü domuz gribinin dünya genelindeki durumuyla ilgili açıklamasında, güney yarımkürede mevsimsel grip vakalarının azalmasına paralel olarak domuz gribi vakalarında da azalma olduğunu, buna karşılık kuzey yarımküredeki vakaların ise “ikinci dalga” niteliğinde artmasının beklendiğini bildirdi. Bu arada domuz gribine karşı daha önce risk grubundaki 10 milyon kişiyi aşılama kararı alan Sağlık Bakanlığı, ilk partisi Ekim başında gelmesi beklenen aşının daha fazla sayıdaki kişiye yapılabileceğini açıkladı. DÜNYA Sağlık Örgütü (WHO) domuz gribinin dünya genelindeki durumuyla ilgili açıklamasında, güney yarımkürede mevsimsel grip vak'alarının azalmasına paralel olarak domuz gribi vak'alarında da azalma olduğunu, buna karşılık kuzey yarımküredeki vak'aların ise “ikinci dalga” niteliğinde artmasının beklendiğini bildirdi. Kuzey yarımkürede daha önce domuz gribi vak'alarının görüldüğü ülkelerde ortaya çıkabilecek “ikinci dalga” vak'aların daha kötü olabileceği uyarısı yinelenen DSÖ açıklamasında, “domuz gribine yol açan H1N1 virüsünün (vücutta) çok hızlı yerleşebildiği, dünyanın birçok bölgesinde (diğer virüs türlerine kıyasla) daha baskın duruma geldiği” vurgulandı. Türlü klinik araştırmalarda virüsün farklı formlarda genç ve sağlıklı insanları da etkileyebildiğine işaret edilen açıklamada, “Bu tür hastalarda virüs doğrudan ciğerlere bulaşarak, solunum yolu rahatsızlıklarına yol açabiliyor” denildi. Açıklamada, ülkelerin, salgının “ikinci dalga” niteliğindeki yeni yayılmasına karşı etkin önlemler almaları gerektiği vurgulandı. Dünya genelindeki vaka sayısının 209 bin 438, ölüm sayısının ise 2 bin 185 civarında olduğu belirtilen WHO açıklamasında, ülkelerin olayları tek tek açıklamamaları sebebiyle gerçek rakamların çok daha yüksek olabileceği kaydedildi. Meksika’nın halen 21 bin 264 olarak açıklanan domuz gribi vak'alarının, kış mevsiminde artarak 1 milyona ulaşmasından endişe duyduğu bildirildi. Meksika Sağlık Bakanı Jose Angel Cordova, domuz gribiyle ilgili olarak ülkesindeki şimdiki durumunun “çok durgun” olduğunu, günde 80 ila 100 vak'a sayısının bildirildiğini belirterek, ülkesinde şimdiye dek grip kaynaklı 184 ölüm olduğunu hatırlattı. Salgının ani ve hızlı artışını önlemek amacıyla faaliyet planı hazırlandığını dile getiren Cordova, bunların arasında salgının yoğun olarak görüldüğü bölgelerde okulların kapatılmasının da yer alabileceğini kaydetti. Domuz gribi dolayısıyla nisan ayı sonu ve Mayıs ayı başlarında ülke genelindeki okullarda eğitime ara verilmişti.
İLK DOMUZ GRİBİ AŞISI EKİM'DE TÜRKİYE’DE
Domuz gribine karşı daha önce risk grubundaki 10 milyon kişiyi aşılama kararı alan Sağlık Bakanlığı, ilk partisi Ekim başında gelmesi beklenen aşının daha fazla sayıdaki kişiye yapılabileceğini açıkladı. Sağlık muhabirleri ile bir araya gelen Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, 2 firmanın H1N1 aşısını Eylül sonundan itibaren üretecek duruma geleceğini söyledi. Domuz gribi pandemisine ilişkin hazırlıklar ve yürütülen çalışmaların Pandemi İzleme Bilim Kurulu ile birlikte şekillendirildiğini anlatan Buzgan, bu kurulun aldığı karara göre ülkede domuz gribi aşısı yapılması gereken 13 milyon kişi bulunduğunu bildirdi. Ülkelerin üretimi sınırlı olan aşıya ulaşabilmek için bir yarış içinde olduğuna dikkati çeken Buzgan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın firmalarla bizzat görüşerek aşının temini konusunda gereken garantiyi aldığını belirtti. 2 doz halinde uygulanacak aşının ilk partisinin Ekim başında Türkiye’ye ulaşmasının beklendiğini açıklayan Buzgan, uygulamanın en yüksek risk grubundan başlanarak yapılacağını söyledi. Bilim kurulunun, öncelikli risk grubu olarak gebeleri, 6-35 ay arasındaki çocukları, diyabet, KOAH, kalp hastalığı ve bağışıklık sistemi yetmezliğine sahip kronik hastalığı olanları, sağlık personelini, elektrik, doğal gaz ve ulaşım hizmeti gören kritik görevlerdeki kamu personelini, asayiş kuvvetlerini ve Türk Silahlı Kuvvetleri men- suplarını belirlediğini kaydeden Buzgan, aşının yetişmesi halinde hacı adaylarının da bu gruba dahil edileceğini söyledi. Buzgan, ilk etapta risk grubundaki asgarî 10 milyon kişinin aşılanması kararı alındığını, ancak bu sayının arttırabileceğini bildirdi. Ankara / aa |
30.08.2009 |
28. Kitap ve Kültür Fuarı açıldı |
TÜRKİYE Diyanet Vakfı tarafından bu yıl 28’incisi düzenlenen Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı, önceki gün Ankara Kocatepe Camii dünde İstanbul Sultanahmet Camii avlusunda alanında açıldı. Açılış törenine Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Eski Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç, Milletvekilleri, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve vatandaşlar katıldı. Bardakoğlu burada yaptığı konuşmada, kitap fuarının Türkiye Diyanet Vakfı’nın ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bilgiye ve bilginin paylaşımına verdiği önemin bir ifadesi olduğunu söyledi. Bardakoğlu, Kur’an-ı Kerim’in ilk inen ayetlerinin de ‘Yaratan Rabbinin adıyla oku’ olduğunu belirterek, fuarda yer alan kitapların da Kur’an-ı Kerim’in yansımalarından ibaret olduğunu söyledi. 21. yüzyıl insanının aşırı dünyevileşme, maddileşme ve hayatın koşuşturması içerisinde bilgiyi yeterince önemsemediğini belirten Bardakoğlu, “Bilgiyi hikmete dönüştüremediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Keşke fen bilimleri ile sosyal bilimler arasında dengeyi kurabilseydik. Keşke bilgi ile hikmet arasında dengeyi kurabilseydik. Bilgisini ahlaki sorumluluk olarak kavrayan insanlara toplumumuzun ihtiyacı var. Hem bilgiye hem de hikmete ihtiyacımız var” dedi. Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Süleyman Necati Akçeşme ise, 15 Eylüle kadar açık kalacak fuarlarıın 10.00-23.00 saatleri arasında ziyaret edilebileceğini bildirdi. Kocatepe Camisi’nin avlusundaki fuarda, 65 stantta 85 yayınevinin okuyucuyla buluştuğunu belirten Akçeşme, İstanbul Sultanahmet Camisi avlusundaki fuarın ise 125 stantta 150 yayınevine ev sahipliği yaptığını kaydetti. Yayınevleri, yüzde 20 ile yüzde 50 oranlarında indirimli satışlar yapacak.
Yeni Asya Neşriyat da Fuarda
DÜN açılan 28’inci Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’na Yeni Asya Neşriyat da katıldı. Fuarla ilgili açıklama yapan Yeni Asya Medya Grubu Pazarlama ve Satış Müdürü Faik Altun, Yeni Asya Neşriyat olarak fuara ilk düzenlendiğinden beri, 28 yıldır katıldıklarını hatırlattı. Yeni Asya Neşriyat olarak, Kocatepe Camii’nde “34 No’lu stand”da, Sultanahmet Camii’nde ise “66 No’lu stand”da yer aldıklarını bildiren Altun, ziyaretçileri özel iskontoların ve hediyelerin beklediğini ifade etti. Altun, en çok ilgi gören eserlerin; yenilenmiş ve indeksli orta ve büyük boy Risale-i Nur Külliyatı ve yine yenilenmiş Cevşen ve Tesbihat olduğunu söyledi. Fuarda, ilk defa, bilgisayar hatlı Kur’ân-ı Kerim ve Açıklamalı Meali, Çantalı Cüz Cüz Kur’an-ı Kerim, Risale-i Nur’da Hz. Muhammed (asm), Risale-i Nur’dan Portreler ve yenilenmiş cep boy küçük risâlelerin sergileneceğini ifade eden Altun, yeni çıkan kitapların da satışa sunulacağını söyledi. Can Kardeş, Bizim Aile, Genç Yaklaşım ve Köprü dergilerinin de olduğu fuara Yeni Asya okurlarını beklediklerini dile getiren Altun, Yeni Asya standını ziyaret eden ve alışveriş yapan herkese kitap hediye edecekleri müjdesini verdi. |
30.08.2009 |
Bin 300 yangında 4 bin hektar orman tahrip oldu |
ORMAN Genel Müdürü Osman Kahveci, Türkiye’de yıl başından bu yana 1300 orman yangınında 3 bin 800 hektar alanın tahrip olduğunu bildirdi. Kastamonu’nun Daday ilçesinde orman köylüleri ve orman teşkilâtı çalışanlarıyla bir araya gelen Kahveci, burada gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Kahveci, son günlerde özellikle Akdeniz ve Ege’de çıkan orman yangınlarının hatırlatılması üzerine, bu ayların yangınların en yoğun yaşanabileceği dönem olduğunu söyledi. Yaz aylarında özelikle Akdeniz ve Ege’deki ormanları tehdit eden en önemli unsurlardan birinin yangın olduğunu ifade eden Kahveci, ‘’Yıl başından bu yana 1300 orman yangınında 3 bin 800 hektar orman alanımız tahrip oldu. Tabii yangın konusunda henüz tehlike geçmiş değil. Bizim için Eylül ayı da risklidir. Eylülü de az zararla geçirirsek, 2009 yılını en az zararla atlamış oluruz’’ dedi. Kahveci, Yanan orman alanlarının aynı yıl içinde ağaçlandırıldığını vurguladı. |
30.08.2009 |
71 kiloluk mantar bulundu |
BOLU'NUN Mengen ilçesinde ormanda 71 kilo 60 gram ağırlığında mantar bulundu. Alınan bilgiye göre, Kavacık köyü Yaylacık orman bölgesinde Tuncay ve Turan Meriç kardeşler, buldukları 71 kilo 60 gramlık mantarı Mengen’de sergiledi. İki kişinin taşımakta zorlandığı mantar, vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Mantarı bulan kardeşlerin akrabası Uzay Meriç, yaklaşık 1500 metre yükselikte büyüyen mantarın isminin ‘’The Hen Of The Woods’’ olduğunu ve sadece Amerika’nın kuzeyinde yetiştiğini öğrendiklerini söyledi. Mengen’de yabani mantar işleme tesisi bulunduğunu belirten Meriç, bu mantarı kurutarak, tesislerindeki müzede sergileyeceklerini kaydetti. |
30.08.2009 |
Benzin zamlarına pedallı protesto |
TÜKETİCİ Dernekleri Federasyonunun (TÜDEF) başlattığı ‘’Zamlara Pedallı Protestosu’’na destek veren Bursa Tüketiciler Derneği üyesi grup, hazırladıkları broşür ve çıkartmaları sürücülere dağıttı. İnönü Caddesi’ndeki trafik lambalarında kırmızı ışıkta duran araçların sürücülerine broşür ve çıkartmaları dağıtan Bursa Tüketiciler Derneği Başkanı Sıtkı Yılmaz, burada yaptığı açıklamada, benzine yapılan zamların kuruş kuruş damlamaya devam ettiğini söyledi. Fiyatların günlük değişmesi nedeniyle artık bir litre benzinin fiyatını yazmanın mümkün olmadığını belirten Yılmaz, benzinden alınan zam kadar benzinden alınan verginin de ayrı bir hukuksuzluk kaynağı olduğunu kaydetti. Yılmaz, 2001 yılında bir çiftçinin 2,5 kilogram buğdaya 1 litre benzin alabilirken, bugün ancak 8,2 kilogram buğdaya 1 litre benzin alınabildiğine dikkati çekti. Benzine yapılan zam ve benzinde alınan verginin ‘’serbest piyasa’’ uygulamasıyla açıklanabilir bir tarafının kalmadığını dile getiren Yılmaz, bu yüksek vergi oranının, akaryakıt kaçakçılığını ve kayıt dışılığını adeta teşvik ettiğini söyledi. Yılmaz, Türkiye’de 1990 yılında 4 milyon kayıtlı araç varken, fatura edilen akaryakıt tüketiminin 18 milyon ton olduğunu kaydederek, ‘’2009 yılında 13 milyon üzerinde kayıtlı araca karşılık fatura edilen yıllık akaryakıt tüketimi 35 milyon tondur. Bu rakamlar bile kaçağın boyutlarını ortaya koymaktadır’’ dedi. TÜDEF 4 Eylülde Ankara’da pedal çevirmeye eylemi başlatacak. Boykot kervanı buradan, İstanbul’a ve Bursa’ya doğru yol alacak. |
30.08.2009 |
Bakan Kavaf'tan engelliye bayram müjdesi |
DEVLET Bakanı Selma Aliye Kavaf, yapılan düzenlemeyle yüzde 40 özürlü olduğunu belgeleyen vatandaşların, bütün karayolu ulaştırma araçlarından indirimli olarak faydalanabileceğini belirterek, ‘’Bayram öncesinde özürlülerimiz için böyle bir düzenlemeyle onların ulaşım mağduriyetlerini kısmen de olsa gidermiş olduk’’ dedi. Kavaf, yaptığı açıklamada, en önemli hedeflerinin, nüfusun önemli bir oranını oluşturan özürlü vatandaşların yaşadığı sorunlara çözüm bulmak, kendine yetebilen ve üretken bireyler olarak hayat sürdürebilmelerini sağlamak olduğunu söyledi. Bu kapsamda çeşitli çalışmalar ve yasal düzenlemeler yaptıklarını dile getiren Kavaf, son olarak engelli vatandaşların ulaşım mağduriyetini gidermek için Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde değişiklikliğe gidildiğini belirtti. Daha önce yüzde 60 özürlülük oranına sahip bireylerin karayolu ulaştırma araçlarından indirimli olarak yararlandığını hatırlatan Kavaf, yeni düzenlemeyle indirim için öngörülen özürlülük oranını yüzde 40’a düşürdüklerini bildirdi. |
30.08.2009 |
Berlin’de Ramazan geceleri |
Berlİn Devlet Müzeleri ve “Piranha Kultur” adlı şirket tarafından ortaklaşa organize edilen programı çerçevesinde, Berlin’in Museumsinsel ve Lustgarten bölgelerinde, İslâm Sanatları Müzesi’nde ve Kulturbrauerei’de Müslüman kültürünün ve geleneklerinin yakından tanıtılmasının, farklı kültürler arasında bir yakınlaşma platformu oluşturulmasının hedeflendiği bildirildi. Yayınlanan basın açıklamasına göre, şenlik çerçevesinde tanınmış sanatçıların vereceği konserlerin, okuma ve gölge oyunlarının, müze gezilerinin, film gösterilerinin ve tartışma platformlarının yanı sıra Ramazan Bayramı’nın ilk gününde de Lustgarten’de aileler için faaliyetler yapılacak. Bayramın ikinci gününde de Kulturbrauerei’da “Ramazandan Sonraki Gece” adı altında son bir konser düzenlenecek. Geleneksel Türk fasıl müziğinden çağdaş Arap şiirlerine, Suriye’den şarkılara, caz müziğine, Endonezya gölge oyunlarına ve Farsça hip-hop müziğine kadar uzanan program çerçevesinde, Berlin’deki devlet müzeleri de İslâm kültürüne ilişkin “work-shop” ve rehberlik faaliyetleri düzenleyecek. “Ramazan Geceleri”nin en önemli etkinliklerinden birinin de İstanbul Galata Mevlevî Grubu’nun 4 ve 5 Eylülde İslâm Sanatları Müzesi’nde sunacağı semazen gösterileri olduğu bildirildi. Diğer önemli faaliyetler arasında, Suriyeli grup İrtical’in sanatçı İbrahim Kevo’yla birlikte 3 Eylülde vereceği konser, Sister Fa adlı Senegalli sanatçının 6 Eylülde vereceği hip-hop konseri, 11 Eylüldeki Arap şiir gecesi ve 13 Eylülde canlı konser eşliğinde “Kilink İstanbul” adlı filmin gösteriminin bulunduğu kaydedildi. |
30.08.2009 |
Fokların nesli tehlikede |
İklİm değişikliği sebebiyle Ağustos yerine geçen yıl Ekim ve Kasım aylarında doğan yavru Akdeniz foklarından ikisinin, dayanıksız olmaları sebebiyle fırtınada sürüklenerek kayalıklara çarpıp telef olduğu bildirildi. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Cemal Gücü, aşırı düzeydeki balıkçılık ve deniz kirliliği gibi sorunların deniz ekosistemine zarar verdiğini, bunun da tabiî kaynakların sürdürülebilirliği açısından ciddî soruna dönüştüğünü söyledi. |
30.08.2009 |
CNN, ABD’deki Türklerden özür diledi |
Amerİkan CNN televizyonu, geçen hafta bir programda Türkiye’nin doğusunu kapsayan bir bölücü haritaya yer verdiği için ABD’deki Türklerden özür diledi. CNN televizyonunda gazeteci Campbell Brown’ın 21 Ağustosta yayımlanan programında, Türkiye topraklarının bir bölümünü içeren bir bölücü harita görüldü. Bunun üzerine Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA), CNN televizyonunun bu hatayı düzeltmesi için ABD’de yaşayan Türkler nezdinde kampanya başlattı. ABD’deki Türkler, CNN’i elektronik posta ve faks yağmuruna tutarak tepkilerini dile getirdi ve yapılanın büyük bir hata olduğunu ifade etti. CNN’in halkla ilişkiler yetkilisi Bridget Leininger, ATAA’ya bir mesaj yollayarak, Türkiye haritasında “teknik bir hata yapıldığını” belirterek, bu yanlışlıktan dolayı CNN’in ABD’deki Türk toplumundan özür dilediğini kaydetti. |
30.08.2009 |
Hastanede gürültü hasta ediyor |
Selçuk Üniversitesinde (SÜ) yapılan bir araştırma, özel ve devlet hastanelerindeki gürültü düzeyinin, insanların kulak sağlığını bozacak düzeyde olduğunu ortaya çıkardı. SÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Durduran, yaptığı açıklamada, günümüzde önemli bir sorun olan gürültünün insanların işitme sağlığı ve algılamasını, fizyolojik ve psikolojik dengelerini olumsuz yönde etkileyebildiğini söyledi. Her gün yüzlerce insanın küçük bir alanda bir araya geldiği hastanelerde de önemli oranda gürültü kirliliği oluştuğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Durduran, hastanelerdeki gürültü düzeyleriyle ilgili çarpıcı sonuçların çıktığını kaydetti. |
30.08.2009 |
Turistlerin tercihi tabiî hayat |
Türkİye’ye tatile gelen yabancı turistlerin tarihi yerlerden sonra en fazla tabii hayatı tanıyabilecekleri ve yöresel yemekleri tadabilecekleri köyleri tercih ettiği bildirildi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Yürütme Kurulu Başkanı Bülent İlbahar, ilçeye çeşitli turlarla gelen turistlerin tarihi yerlerin yanı sıra Türk insanının samimî yapısını, tabiî hayatını görmek, yemeklerini tatmak istediğini belirterek, özellikle köylere gitmeyi tercih ettiklerini dile getirdi. |
30.08.2009 |
Beynin yazı bölümü belirlendi |
Beyİnde, yazı yazmak için gerekli olan bölümü kesin olarak belirlendi. Beynin sözü yazıya dönüştüren küçük bölümünü belirlemeyi başaran Fransız bilim adamları, bu bölümün bir soyut kodun (söz) somut koda dönüştürülmesinde bazı kasların hareket etmesini sağladığını bildirdi. 19. yüzyılda Avusturyalı bilim adamı Seigmund Exner’in yazının yazılmasına ilişkin beyindeki bölgeyi bulduğunu, ancak bu bölgenin sınırlarının belirlenemediğini ifade eden Jean-François Demonet ve ekibi, beynin bu bölümünü araştırmak üzere kolları sıvadı. Kötü huylu beyin tümörünü alırken beyindeki konuşmaya ilişkin bölüme dokunmamak için hastalarını uyandıran, bu sırada konuşmadaki rolünü anlamak için bir elektrot yardımıyla beyin korteksindeki kimi belirli bölgeleri ‘’devre dışı bırakan’’ beyin cerrahı Franck-Emmanuel Roux’dan da yardım aldı. Hastaların onayı alındıktan sonra araştırmacılar bu yöntemi kullanarak yalnızca konuşma değil yazı yazma becerisini de inceledi. Bilim adamları, birkaç milimetrekarelik alanın, ‘’devre dışı bırakıldığında’’, hastaların ellerini oynatabilse de tek bir harf bile yazamadığını gördü. Bununla birlikte araştırmacılar, 12 sağlak ve 12 solağın beyninin MR’ını çekti. Bu araştırma ve önceki araştırmanın verileri birbirini tuttu. Bilim adamları, sağ eliyle yazı yazanlarda alanın, beyindeki konuşma ve yazı yazılan eli kontrol eden bölgenin de bulunduğu beynin sol bölümünde bulunduğunu bildirdiler. |
30.08.2009 |
Norveç’te, haşema yasağı kalktı |
Norveç’İn başşehri Oslo’da şehir yetkilileri, Müslüman kadınların belediyenin havuzlarına haşemayla girmesine izin verdi. El Arabiya’nın haberine göre belediye yetkilisi Jan Zander, NRK radyosuna yaptığı açıklamada, bazı kişilerin kapanması gerektiğini söylediğini, kendileri için de şehirde yaşayanların havuzdan faydalanmalarının önemli olduğunu belirtti. Oslo belediyesinin kararında, “kültürel ve dinî sebeplerle vücudunu tamamen kapatanların, deniz ve havuz için tasarlanmış temiz giysiler giymeleri” gerektiği ifade edildi. Fransa’nın baş Paris’teki bir havuza Müslüman genç kızının haşemayla girmesine hijyenik olmadığı gerekçesiyle izin verilmemişti. İtalya’nın kuzeyindeki Varallo Sesia şehrinin göçmen karşıtı belediye başkanı da benzer bir yasak getirmişti. |
30.08.2009 |
Discovery, uzay yolculuğuna başladı |
Amerİkan uzay mekiği Discovery, 13 günlük uzay yolculuğuna başladı. Mekik, iki ertelemenin ardından dün TSİ 06.55’te, Florida eyaletindeki Cape Canaveral üssünden, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) gönderilmek üzere başarılı bir şekilde fırlatıldı. UUİ’ye Pazartesi günü sabah erken saatlerde kenetlenmesi beklenen Discovery, 7 kişilik mürettebatla birlikte tonlarca malzeme, yiyecek ve yeni bir yatak odası için demonte parça taşıyor. Mekik, istasyona ayrıca yapılan araştırmaların saklanması için bir dondurucu ile içindeki 6 astronot için ikinci bir koşu bandı götürüyor. Discovery’nin UUİ’ye götürdüğü 7 astronotun arasında bulunan Nicole Stott, geçen aydan beri istasyonda bulunan Tim Kopra’nın yerini 3 aylığına alacak. Discovery, 13 günlük yolculuğunun ardından istasyondaki bozuk donanım ve cihazları da dünyaya getirecek. |
30.08.2009 |
Isparta halısından ayakkabı üretildi |
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan ve bir halı firması bulunan girişimci, dünyaca ünlü Isparta halısından ayakkabı üretmeye başladı. Halı ve kilim üzerinde projeler geliştiren SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi ve aynı zamanda Nergis Halı İşletmesi sahibi İhsan Akkuş, Isparta’da halıcılığı canlandırmak için alternatif ürünler geliştirdi. Akkuş, yaptığı açıklamada, sadece yere serilen bir örtü olmayan halıdan birçok ürün çıkardıklarını söyledi. Isparta’nın sahip olduğu değerin yanlış tetkikler sebebiyle yok edilmek üzere olduğunu savunan Akkuş, şehirle bütünleşen halıcılığı canlandırmak için alternatif arayışına girdiklerini anlattı. ‘’Halıyı yerden kaldırmalıyız’’ düşüncesiyle hareket ettiklerini belirten Akkuş, halıdan anahtarlık, hediyelik eşya, yastık, pano yaptıklarını, fotoğraf ve yazıları halıya dokuduklarını kaydetti. Bu çalışmaların yeterli gelmemesi üzerine halıdan ayakkabı fikrini ortaya attıklarını ifade eden Akkuş, özel bir tezgâhta daha ince bir ip kullanılarak dokunan halıyı presleyerek ayakkabı haline getirdiklerini anlattı. Halıdan imal edilen ayakkabının el emeğiyle işlendiğini belirten Akkuş, ‘’Türkiye genelinde 750 ile bin TL arasında satışa sunulacak ayakkabılar için seri üretime başlayacağız’’ dedi. |
30.08.2009 |