Haberler |
CHP ve MHP'nin “açılım”a muhalefeti sertleşerek devam ederken, bu iki partinin kendisine yönelik tepkileri üzerine suskunluğunu bozan Genelkurmay'ın mesajları, önce “demokratik açılım,” sonra “millî birlik projesi” adını verdiği süreçle ilgili olarak MGK desteğini arkasına aldığı izlenimi oluşturmaya çalışan hükümeti sıkıntıya soktu. AKP'nin “Başbuğ'un sözlerine tümüyle katılıyoruz” açıklaması DTP tarafından “kaygı verici” bulunurken, DTP'nin “O da sürece mutlaka dahil edilmeli” dediği Öcalan'ın “Muhatap alınmazsam 40 milyon Kürt ayaklanır” şeklindeki provokatif tehditleri de süreci çıkmaza sürüklüyor.
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ‘’Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ulus-devlet ve üniter-devlet yapısına hiçbir gerekçeyle zarar verilmesini kabul edemeyeceğini’’ belirterek, ‘’(TSK) Terör örgütü ve destekleyicileriyle ilişki kurulmasına yol açabilecek hiçbir faaliyet içinde bulunamaz. Demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını kullananların, bireylerin en temel hakkı olan yaşam hakkını hedef alan terör faaliyetlerini hiçbir nedenle hoş görmelerini kabul edemez’’ dedi. Orgeneral Başbuğ’un, Zafer Haftası mesajı Genelkurmay’ın internet sitesinde yayımladı. Orgeneral Başbuğ, mesajında, şu görüşlere yer verdi: "Anayasa’nın değiştirilmesi teklif bile edilemez olan 3’üncü maddesinde ifade edildiği gibi ‘Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir.’ Türk Silâhlı Kuvvetleri, Atatürk tarafından bizlere emanet edilen ve Anayasa’nın 3’üncü maddesinde de belirtildiği şekilde; Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus-devlet ve üniter-devlet yapısının korunmasında taraftır ve taraf olmaya da devam edecektir. Ülkelerin ve milletlerin bütünlüğünün korunmasının bir bedeli vardır. Türk Silahlı Kuvvetleri; bu bedelde kendisine düşen tarihi görev ve sorumlulukların bilinci içerisindedir. Bugüne kadar bölücü terör örgütü ile mücadelesinde 5003 evladını şehit veren Türk Silâhlı Kuvvetleri, Anayasa ve yasalar çerçevesinde, bölücü terör örgütüne karşı bugüne kadar dünyada eşine hiç rastlanmayan bir başarı ve özveriyle yürüttüğü mücadeleye bundan sonra da artan bir kararlılıkla devam edecektir.’’ Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin, bölücü terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyi kararlılıkla sürdürürken, güvenlik alanının dışında kalan ekonomi, sosyo-kültürel ve uluslar arası alanlarda da devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğuna inandığına işaret eden Orgeneral Başbuğ, ‘’Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin ulus-devlet ve üniter-devlet yapısına hiçbir gerekçeyle zarar verilmesini kabul edemeyeceğini’’ vurguladı. Orgeneral Başbuğ şunları kaydetti: ’’Türk Silahlı Kuvvetleri; Kültürel farklılıklara saygılıdır. Ancak kültürel farklılıkların siyasallaştırılmasını, başka bir ifadeyle siyasal temsil aracı olmasını, toplumsal siyasal kimlik unsuru haline getirilmesini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası içinde mümkün göremez.Terör örgütü ve destekleyicileriyle ilişki kurulmasına yol açabilecek hiçbir faaliyet içinde bulunamaz. Demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını kullananların, bireylerin en temel hakkı olan yaşam hakkını hedef alan terör faaliyetlerini hiçbir nedenle hoş görmelerini kabul edemez. Usul ve yöntem esası belirler, noktasından hareketle takip edilecek usul ve yöntemlerde özenli olunmasının gereğine inanır. Her konuyu tartışabilme özgürlüğünün, devletin varlığını riske sokacak, ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına sokacak konuları içermemesi gerektiğine inanır." Ankara / aa
|
26.08.2009 |