Dünya

Barack Obama Yahudileri kızdırdı

İngiliz The Guardian gazetesi, İsrail’in Kudüs’teki yeni yerleşim yerlerinin inşa edilmesine son vermesini isteyen ABD Başkanı Barack Obama’nın İsrail lobisi tarafından ‘etnik soykırım’ ve ‘Yahudi düşmanlığı’ ile suçlandığını yazdı.

İSRAİL Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Filistinlilerle iki yıl içinde barış sağlama şansının kesinlikle bulunmadığına inandığını söyledi. Lieberman, yaptığı açıklamada, “İki yıl içinde bir Filistin devletinin kurulması hedefini gerçekçi görmediğini” belirtti. ABD Başkanı Barack Obama’nın Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin iki yıl süreyle dondurulmasını isteyerek, bu sürede İsrail ve Filistinlilerin bir barış anlaşmasına varabilecekleri yolundaki beklentileriyle ilgili haberlere atıfta bulunan Lieberman, Oslo Anlaşmasın’dan bu yana geçen 16 yıl içinde barış anlaşması olmadığını, önümüzdeki 16 yıl içinde de kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanmasını mümkün görmediğini söyledi. İsrail Dışişleri Bakanı, bu değerlendirmesine gerekçe olarak, El Fetih’in 6. kongresinde alınan kararları, direnişten bahsetme, Kudüs’ün tamamı üzerinde hak iddiaları ve Filistinli mültecilerin geri dönüş haklarından vazgeçmemenin yanı sıra Filistin lideri Yaser Arafat’ın öldürülmesinin arkasında İsrail’in bulunduğu iddialarını gösterdi. Lieberman, “İki devletli çözümün uzlaşmazlığı sona erdireceğini söyleyenler ya ne söylediklerini bilmiyorlar ya da bilinçli olarak yanıltmaya çalışıyorlar” diye konuştu. “Hatta 1967 sınırları üzerinden bir devlet kurulsa bile, bu bir son olmayacaktır” diyen Lieberman, Filistinlilerin Celile bölgesi üzerinde otonomi dahil, gerçekleştirilmesi imkânsız taleplerde bulunacaklarını öne sürdü. Liberman, bu nedenlerle barış için zaman sınırı koymanın gereksiz olduğunu savundu. Lieberman, kendisinin kişisel olarak şüpheleri bulunmasına rağmen, hükümetteki diğer yetkililerin barış süreciyle ilgili uğraşları için bir engel yaratmayacağını söyledi. Lieberman, “Her hangi bir kırmızı hat çekmiyorum ve hükümetteki diğer yetkililere, benim yanlış düşündüğümü kanıtlamaları için bir fırsat veriyorum. Bir barış ve kardeşliğin olacağı konusunda haksız çıkmayı çok isterim” dedi. Tel Aviv / aa

25.08.2009

Müslümanlara Hıristiyan iftarı

Almanya’da Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanı Armin Laschet, Hıristiyan Demokrat Parti teşkilâtının Aachen'deki Yunus Emre Camiinde tertiplediği iftarda “Ramazanınız mübarek olsun” dedi.

ALMANYA'DA Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Uyum Bakanı Armin Laschet Aachen, Diyanet İşleri Türk İslâm Birliği (DİTİB) Yunus Emre Camisinde verilen iftar yemeğine katıldı. Alman Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Aachen teşkilatının Yunus Emre Camii’nde verdiği iftardaki konuşmasına Türkçe ‘’Ramazanınız mübarek olsun’’ diyerek başlayan Bakan Laschet, Almanya’da yaşayan bütün Müslümanlara güzel bir Ramazan ayı geçirmelerini diledi.

İftar yemeğine Aachen şehrinde CDU’dan Büyükşehir Belediye Meclisi adayı olan Cemile Yusuf ve Ahmet Ağırman ile birlikte katılan Laschet, Aachen tarihinde seçilmesi halinde ilk kez Türk kökenlilerin görev yapacağına dikkati çekti. Armin Laschet, Alman Hristiyan Partisi’nin neden bir iftar verdiği sorusuna en güzel cevabın her iki dinin varolan ortak özellikleri olduğunu kaydetti. Laschet, Müslümanlar ve Hristiyanların daha çok ortak özelliklerden ve beraberliklerden konuşmaları gerektiğini belirterek, ‘’Ayırıcı ve farklılıklardan daha az konuşmalıyız’’ dedi.

HIRİSTİYAN GELENEKLERİNE GÖRE DUÂ

Ramazan ayının barış ve güzellikler ayı olduğunu dile getiren Laschet yaz gününde oruç tutan insanlara büyük saygı duyduğunu ifade etti.

CDU’lu Bakan her yıl Ramazan ayında bir mesaj yayınladığını hatırlatarak, ‘’Benim mahallemdeki Papaz geçen gün bana ‘Her yıl Müslümanlar için mesaj yayınlıyorsun. Hristiyanlar için ne zaman bir mesaj yayınlayacaksın?’ dedi. Ben de kendisine ‘ne zaman Hıristiyanlar kendi dinlerindeki oruç günlerini ciddiye alırlarsa o zaman’ diye cevap verdim’’ şeklinde konuştu. Bakan Lachet, Aachen’da yapılacak yeni camiye onay verilmesinin kendisini çok sevindirdiğini de sözlerine ekledi. İftar yemeğinde yapılan duâdan sonra Bakan Laschet, Hristiyan geleneklerine göre davetli Almanlara bir duâ yaptırdı.

25.08.2009

Bozdağ: Terör sorununda çözümün adresi TBMM'dir

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘’Türk milletini ve devletini küçük görme, kendi başına bir iş yapamaz gibi görme, önemli sorunun çözümüne dair adımlar mı atılıyor, bunun arkasında bir yabancı parmağı arama kompleksinden vazgeçmesi’’ gerektiğini söyledi.

Bozdağ, düzenlediği basın toplantısında, terör sorununun çözüm adresinin TBMM olduğunu ifade etti. TBMM dışında çözüm adresi göstermenin ve bu konudaki kesin net açıklamalara rağmen farklı değerlendirmelerde bulunmanın, çözümü sabote etmek ve çözümü istememekten başka bir anlam taşımadığını belirten Bozdağ, ‘’Bu sorun sadece AK Parti’nin sorunu değil, bütün siyasetin, sivil toplumunu, bütün Türk milletinin ortak sorunudur. Dolayısıyla bu sorunun tek muhatabı vardır; o da Türk milletidir. İnsanlar kendi sorunlarını çözerken muhatap aramazlar’’ dedi.

Sorunun çözüm sürecinde yapılan görüşmelerin ‘’muhatap arayışı değil, çözümü birlikte hayat geçirme arayışı’’ olduğunu ifade eden Bozdağ, ‘’Terörle hep beraber mücadele ettik, terör sorunun çözümünü ancak milletimizle beraber başarabiliriz’’ diye konuştu. Bozdağ, sorunun çözümüne dair fikri olanları katkı veremeye davet etti. Bu projenin, milli bir proje olduğunu, bunun Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı ve en son MGK tarafından açıklandığını söyleyen Bozdağ, ‘’Bütün bunlara rağmen sayın Devlet Bahçeli’nin bunun bir Amerikan projesi olduğunu söylemesini kabul etmek mümkün değildir’’ dedi. Bozdağ, ‘’Sayın Bahçeli, Türk milletini ve devletini küçük görme, kendi başına bir iş yapamaz gibi görme, önemli sorunun çözümüne dair adımlar mı atılıyor, bunun arkasında bir yabancı parmağı arama kompleksinden vazgeçmelidir’’ ifadelerini kullandı.MHP’nin yaptığı açıklamaların sürecin sağlıklı işlemesine katkıda bulunmadığını belirtti. Ankara/aa

25.08.2009

Necaşi'nin torunlarına vefa borcu

TÜRKİYELİ hayırseverler, İslâmiyet’in doğuşunda Mekke’den gelen Müslümanları ülkesine kabul ederek korumasına alan Habeş Kralı Necaşi’nin torunlarını unutmadı. Afrika’nın işgal edilmemiş, sömürge görmemiş tek ülkesi olan, “erdemliler ülkesi” olarak bilinen Etiyopya’da Türkiyeli hayırseverlerin eliyle Ramazan coşkusu yaşandı. İHH İnsanî Yardım Vakfı ekipleri, Ramazan’ın ilk günü Oromiye bölgesindeki Kofale Köyünde 180 yetim ve dul aileye un, bakliyat, yağ ve şekerden oluşan gıda paketlerini dağıttı.180 yetim çocuğa da eğitim yardımı olarak defter, kırtasiye malzemesi ve okul çantası verildi. Habura bölgesinde ise 160 kimsesiz çocuğun giyim ihtiyacı karşılanırken, Başkent Adisababa’da 350 yetim erkek ve kız çocuğuna iftar yemeği verildi. Böylelikle Ramazan’da yetim çocukların da yüzleri güldürüldü. Susuzluk ile ülke çapında mücadele eden Etiyopya’da Kofale bölgesinde Kayserili hayırseverler tarafından yaptırılan 2 adet su kuyusunun açılışı da gerçekleştirildi. Bölge halkı su kuyusunun açılmasıyla adeta çifte bayram yaptı.

Dünyanın en fakir ülkelerinden olan Etiyopya’da yetersiz beslenme ve bulaşıcı hastalıklardan dolayı her yıl binlerce çocuk vefat ediyor. 76 milyon nüfusa sahip olan Etiyopya’nın bir çok bölgesinde insanlar dışarıdan gelen yardımlarla ayakta duruyor. Birleşmiş Milletler, Etiyopya için uluslar arası yardım çağrısında bulunmuştu. Türkiyeli hayırseverlerin son dönemde artan gıda yardımları, su kuyusu, poliklinik, hastane, katarakt ameliyatları, yetimhane, cami vs. projeleri ülkeye hayat veriyor. İstanbul / Yeni Asya

25.08.2009

Rusya: Santral kazası, terör saldırısı değil

RUSYA'NIN Sibirya bölgesindeki Sayano Şuşenskaya hidroelektrik santral kazasında 69 işçinin cesedine ulaşıldı. Kayıp altı işçinin cesetlerini bulmak için çalışmalar sürüyor. Rusya Başsavcılığı, 17 Ağustos’ta meydana gelen kazanın sebebi ile ilgili ilk açıklamayı yaptı. Savcılık, kazanın teknik sebeplerden kaynaklandığını, terör saldırısı ihtimalinin olmadığını ifade etti. Çeçen ayrılıkçı grupların haber sitesi Kavkaz Center, kendilerine liderliğini Doku Umarov’un yaptığı Çeçen ayrılıkçı grup “Muvahhidun arRusi”den bir mektup geldiğini, Rusya’nın en büyük hidroelektrik santrali SayanoSuşenskaya’daki patlamayı üstlendiklerini duyurmuştu. Moskova / cihan

25.08.2009

Lockerbie sanığı kitap yazacakmış

İSKOÇ makamları tarafından sağlık sebepleriyle cezaevinden salıverilen ve ülkesine dönen Lockerbie saldırısının Libyalı hükümlüsü Abdülbaset Ali Muhammed El Megrahi’nin, suçsuzluğunu ispatlamak için kitap yazacağı açıklandı. İngiliz The Times gazetesindeki habere göre, El Megrahi’nin İskoçya’taki temsilcisi Abdurrahman Swessi, ‘’103 sefer sayılı Pan Amerikan uçağının 1988’de İskoçya üzerinde infilak etmesine ilişkin yeni bilgiler sunmak ve masumiyetini göstermek için bir kitap yazacak’’ dedi. Öte yandan, Amerikalıların, Lockerbie faciasının tek hükümlüsü olan El Megrahi’yi serbest bırakan İskoç hükümetine yönelik öfkesi dinmiyor. İskoçya’nın serbest bırakma kararı üzerine kurulan boycottscotland.com adlı internet sitesi, Amerikalılara, İskoç mallarını boykot etme çağrısında bulundu. Londra / aa

25.08.2009

İsrail, İsveç'ten sonra Norveç'i de antisemitizmle suçladı

"ORGAN KAÇAKÇILIĞI" üzerine yayınlanan bir haberden dolayı İsveç’e adeta “savaş açan” İsrail’in hedefinde şimdi de bir başka İskandinav ülkesi olan Norveç var. İsveçli Expressen Gazetesi’nin aktardığına göre yazar Knut Hamsun’un doğumunun 150. yılının Norveç’te resmi olarak kutlanmasından dolayı İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman atağa geçti. Arial Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, bu kutlamayı yapmasından dolayı Norveç’i anti-semitismle suçlarken “İnsanlar bu kadar aşağıya düşebilir mi?” ifadesini kullandığına yer verildi. Konuşmasında 2. Durban konferansında İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad konuşma yaparken, İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt dahi birçok kimse salonu terk ederken, Norveçli temsilcilerin dinleye devam ettiklerini hatırlatan Lieberman, “Bugün anlıyorum ki, bu bir tesadüf değilmiş” göndermesinde bulundu. Knut Hamsun; 1859 ila 1952 yılları arasında yaşamış olan bir yazar. En tanınmış eseri ise 1890’da yayınlanan “Açlık” isimli romanı olan Hamsun’un Nazi sempatizanı olduğuna dair rivayetler bulunuyor. Stockholm / cihan

25.08.2009

Hindistan'da 200 çocuk Japon ensafalitinden öldü

HİNDİSTAN'IN kuzeyinde, Japon ensefaliti salgınında 200 çocuğun öldüğü bildirildi. Sağlık yetkilileri, Uttar Pradeş eyaletinde, bazıları Bihar eyaletinden ve Nepal’den gelen, sivrisinek yoluyla bulaşan tehlikeli beyin hastalığı Japon ensefaliti olan 900 çocuğun hastanede tedavi altında olduğunu kaydetti. Hindistan’da muson yağmurları sırasında ortaya çıkan hastalık, ülkede 1978’den bu yana binlerce kişinin ölümüne yol açtı. Bulaştıktan sonra belirgin bir tedavisi bulunmayan hastalık, özellikle 6 aylık-15 yaş arası bebek ve çocukların en fazla etkili-yor ve en çok kırsal bölgelerdeki yoksulları vuruyor. Hindistan’da 2005’de, 1500 çocuğun ensefalitten ölmesi üzerine halkın gösterdiği büyük tepkinin hükümeti Çin’den aşı ithaline zorlamasıyla ülkede kitlesel aşı programı başlatılmıştı. Doktorlar, aşı programının bu yıl başarılı olmadığını belirtiyor. Ankara / aa

25.08.2009

Gözler, yine Doğu Türkistan’da

SİNCAN Uygur Özerk Bölgesi’nde geçen ay meydana gelen olaylara karıştıkları gerekçesiyle tutuklanan yaklaşık 200 kişinin dâvâsının görülmesine bu hafta başlanması bekleniyor. Resmî gazete niteliğindeki ‘’Çin Günlüğü’ gazetesinin savcılık kaynaklarına dayandırarak verdiği haberde, 200’ü aşkın tutukluya cinayet ve kundaklama gibi suçlamaların yöneltileceği kaydedildi. Tutuklulara yönelik suçlamada soygun, vandalizm ve ‘’kamu düzenini bozmak amacıyla kalabalıkları organize etmek’’ de yer alıyor. Mahkeme sürecinde sürgündeki Uygur lideri Rabia Kadir’e yönelik suçlamaların da yinelenmesi bekleniyor. Urumçi’de yapılacak mahkeme sürecinin bölgede yeni bir gerginliğe yol açabileceğinden de endişe ediliyor. Adını açıklamayan bir polis yetkilisi Reuters ajansına yaptığı açıklamada, ‘’mahkeme sonucuna göre Uygurlar ve Han Çinlileri arasında çatışma çıkması ihtimali dolayısıyla şehirde güvenlik tedbirlerinin arttırıldığını’’ söyledi. Bölgedeki olaylar ülkenin güneyindeki bir fabrikada resmi rakamlara göre 2, Uygur kaynaklarına göre ise yüz civarında Uygurun öldürülmesi üzerine başladı. Söz konusu olaydan sorumlu olanların bulunması talebiyle yapılan yürüyüşler ise polis ve askeri güçlerin müdahalesiyle dağıtıldı. Resmî açıklama daha sonra çıkan olaylarda 200’e yakın insanın vefat ettiğini bildirirken, Uygur kaynaklarına göre ölenlerin sayısı -büyük çoğunluğu Uygur olmak üzere- binlerle ifade ediliyordu. Çin, zengin petrol, doğal gaz ve maden yataklarına sahip bölgenin ülkenin tarihi bir parçası olduğunu ileri sürüyor. Pekin / aa

25.08.2009

Amerikalı komutanlar asker istiyor

AFGANİSTAN'DA Amerikalı komutanların asker eksikliğinden yakındığı bildirildi. New York Times gazetesindeki haberde, Amerikalı komutanların ABD’-nin Afganistan ve Pakistan özel temsilcisi Richard Holbrooke’a ‘’görevlerini yerine getirmek için birliklerin yetersizliğinden yakındığını’’ ilettikleri belirtildi. Holbrooke’un Afganistan’da bulunduğu ve Amerikan komutasındaki 4 bölgeye ziyaretler yaptığı kaydedilen haberde, komutanların bu vesileyle kendisine asker sayısının yetersizliğini şikâyet ettikleri ifade edildi. Haberde, komutanların istedikleri takviye asker sayısını belirtip belirtmediğine ise yer verilmedi. Washington / aa

25.08.2009

Rüşvet verip, bombalamışlar

IRAK'IN başşehri Bağdat’ta geçen hafta 101 kişinin öldüğü saldırıların hedefleri arasında olan Maliye Bakanlığına saldırıyı düzenleyenlerin bomba yüklü araçla kontrol noktalarından geçmek için 10 bin dolar ödedikleri ortaya çıktı. Irak ordusu sözcüsü Tümgeneral Kasım El Musevi, Saddam Hüseyin döneminde Baas Partisinin üst düzey üyelerinden biri olan zanlılardan birinin, Maliye Bakanlığına düzenlenen saldırıda sorumluluk üstlendiğini itiraf ettiğini söyledi. Musevi, Visam Ali Kazım İbrahim adlı 57 yaşındaki zanlının, Baas Partisi üyesi ve eskiden Diyala vilayetinin Mukdadiye şehrinde polis yetkilisi olduğunu ifade ederek, İbrahim’in, Mukdadiye’den Maliye Bakanlığına giden yollardaki kontrol noktalarında görev yapan güvenlik güçlerinden sorumlu kişiye 10 bin dolar ödediklerini söylediğini bildirdi. İbrahim’in sorgusunda, saldırı emrinin bir ay önce, Suriye’de faaliyetlerini sürdüren Baas Partisinin bir yetkilisinden geldiğini de kaydettiği belirtildi. Maliye Bakanlığına Çarşamba günü düzenlenen saldırıda bir üst geçit kısmen çökmüş, 30 kişi ölmüştü. Eş zamanlı olarak Bağdat’ın birkaç yerinde düzenlenen saldırılarda 101 kişi ölmüş, yüzlerce kişi de yaralanmıştı. Bağdat / aa

25.08.2009