Haberler |
BARIŞ VE HUZUR İÇİN |
Toplumda birlik ve beraberlik ile sosyal barışın sağlanmasında Ramazan ayının özel bir önem arz ettiğini belirten Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, son günlerde başlatılan demokratik açılım çalışmalarının Ramazan ikliminde daha da gelişeceğine inandığını dile getirdi. Şenocak, “İslâmın bir adı da barıştır. Barış ve huzur içinde yaşamak temel ihtiyaçtır” dedi. DİN ÂLİMLERİ Şenocak, “Kürt ve Güneydoğu sorunu adları altında medyada ve hatta devletin üst kademelerinde tartışılan sorunun çözümünde asıl unsurlar herkes tarafından unutulmaktadır. Ülkemizi gerçek huzura, barışa ve kardeşliğe götürecek asıl unsurlar din âlimleridir. Din âlimlerimizin fikir ve görüşlerinden yararlanılarak sorun çözüme kavuşturulabilir” dedi.
DİN-BİR-SEN Genel Başkanı Lütfi Şenocak, sorunun çözümünde asıl unsurların unutulduğunu belirterek, “Ülkemizi gerçek huzura, barışa ve kardeşliğe götürecek asıl unsurlar din âlimleridir. Din âlimlerimizin fikir ve görüşlerinden yararlanılarak sorun çözüme kavuşturulabilir” dedi. Ramazan ayı münasebetiyle tebrik mesajı yayınlayan Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, Ramazan Ayının başlamasını kutladı ve bereketinden istifade edilmesi gerektiğini söyledi. Toplumda manevi bir iklimin oluştuğu mübarek Ramazan ayına ulaşmanın mutluluğunun yaşandığını dile getiren Şenocak, insanların yardımlaşma ve kaynaşma duygularının arttığı bu ayda birbirimize olan dostluk ve kardeşlik duygularının kuvvetlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Toplumda birlik ve beraberlik ile sosyal barışın sağlanmasında Ramazan ayının özel bir önem arz ettiğini belirten Şenocak, Ramazan ayının toplumsal barışı gerçekleştirecek pek çok değeri bünyesinde barındırdığına işaret eti. Şenocak, hükümet tarafından başlatılan demokratik açılımın Ramazan ayının birlik ve beraberlik ikliminde daha da gelişeceğine inandığını dile getirdi. “İSLÂM’IN BİR ADI DA BARIŞTIR” On yıllardan beri devam eden, binlerce insanın hayatına, onarılmaz acılara, maddî ve manevî kayıplara mal olan, toplumsal dokumuzu bozan, ülkeyi etnik çatışmaların eşiğine getiren Kürt sorununun adil, demokratik, barışçı çözümü için atılan adımları desteklediklerini söyleyen Şenocak, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yıllardır ülkemizde yaşanan olaylar ve var olan huzursuzlukların giderilmesi için son günlerde; demokratik açılım, Kürt açılımı, Kürt sorunu ve Güneydoğu sorunu adları altında medyada ve hatta devletin üst kademelerinde tartışılan sorunun çözümünde asıl unsurlar herkes tarafından unutulmaktadırlar. Ülkemizi gerçek huzura, barışa ve kardeşliğe götürecek asıl unsurlar din alimleridir. Din âlimlerimizin fikir ve görüşlerinden yararlanılarak sorun çözüme kavuşturulabilir. İslâm’ın bir adı da barıştır. İslâm, barışı öncelik olarak kabul eder, tercihini barıştan yana yapar. Barış ve huzur içinde yaşamak en temel insanî ihtiyaçtır.”
“KUR’ÂN-I KERİM’İN KÜRTÇE VE DİĞER DİLLERDE MEALLERİ BASILMALI”
HÜKÜMETİN başlattığı demokratik açılım çerçevesinde toplumda oluşan mutabakatın yayılması için öncelikli olarak Kur’ân-ı Kerim’in Kürtçe ve diğer dillerde meallerinin basılmasını gerektiğini ifade eden Şenocak, camilerde Kürtçe vaaz verilmesini ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bölgenin ekseriyeti Şafi olduğundan bu mezhepten imamların atamasının halkla devlet arasında bir köprü oluşturacağını kaydetti. Şenocak, demokratik açılımın sadece Güneydoğu için değil, bütün Türkiye genelinde bireysel hak ve özgürlüklerin 72 milyonun tamamı için Avrupa Birliği standartlarına yükseltilmesi, her birey için ve her kesim için genel bir demokratikleşme ve hukuk devletinin gerçekleşmesi olduğunu vurguladı. Şenocak, “Bunun için, Türkiye demokrasisinin başta ifade ve örgütlenme özgürlükleri olmak üzere, temel haklar ve hürriyetler konusunda evrensel standartlara kavuşması şarttır” diye konuştu. |
21.08.2009 |
Husumet camide bitti |
Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde, iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olay sonrasında aralarında husumet başlayan aileler, kaymakam ve diğer yetkililerin girişimleri sonucu camide buluşarak barıştılar. Kahramanmaraş’In Afşin ilçesinde, iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olay sonrasında aralarında husûmet başlayan aileler, Kaymakam ve diğer yetkililerin girişimleri sonucunda camide barıştı. İlçeye bağlı Ördek Köyü’nde, Kaya ve Karakaş ailesi mensupları arasında yaklaşık 10 ay önce yaşanan ve Muzaffer Kaya ile Aydın Karakaş’ın ölümüyle sonuçlanan kavganın ardından, olayın büyümesi ve yeni kavgalara yol açması ihtimali üzerine yetkililer devreye girdi. Afşin Kaymakamı Faik Arıcan, Afşin Belediye Başkanı Fazlı Aydoğan, Afşin Emniyet Müdürü Veysel Ateş, İlçe Müftüsü Halil İbrahim Genç, İl Genel Meclisi üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve dâvâ avukatları ile Kaya ve Karakaş ailesi mensupları Ördek Köyü camiinde bir araya geldi. Kaymakam Arıcan, yaptığı konuşmada, her zaman insanlar arasında anlaşmazlık yaşanabileceğini ancak bu anlaşmazlıkların hiçbir zaman kan dâvâsına dönüşmemesi gerektiğini söyledi. Her zaman birleştirici ve kaynaştırıcı olmak gerektiğini dile getiren Arıcan, şöyle konuştu: ‘’Bugün iki aile arasındaki kırgınlığı, küslüğü gidermek için bir araya geldik. Üzüntüler acılar tabi unutulmaz. Geleceğimizi, toplumumuzu, köyümüzü düşünmeliyiz. Birleştirici, kaynaştırmacı olmamız gerekiyor. Bize düşen görev de budur. Geleceğimizi, çocuklarımızı düşünerek aileler birleşsin.’’ Konuşmaların ardından iki ailenin ileri gelenleri barıştıklarını ifade ederek, tokalaştı ve sohbet ettiler. Kahramanmaraş / aa |
21.08.2009 |
Müslüman kadınlardan edep dersi almalıyız |
İtalya’da ana muhalefetteki Demokrat Parti’nin Veneto Bölgesi Kadınlar Kolu Başkanı Agostini, “Aramızda yaşayan Müslüman kadınlardaki ar duygusunun, yitirilmiş değerlerimize yeniden keşfetmemizi sağlayabileceğine inanıyorum” dedi. İtalya’da, Verona şehrinde başlayan haşema tartışması ülke geneline yayıldı. Kuzey Birliği Partisi (KBP), kimi Müslüman kadınların tesettür kuralına uyma gerekçesiyle kullandıkları haşemaya yasak getirmeyi yeğlerken, merkez sol muhalefet ise farklılıklara saygı ve hoşgörü çağrısında bulundu. Merkez sağ iktidarın koalisyon ortağı KBP yönetimindeki Varallo Sesia beldesinde, havuzlara haşemayla girmesi yasaklandı. Piemonte bölgesinde bulunan beldenin yerel yönetimi, haşema kullanan kadınlara 500 Avro para cezası kesilmesini kararlaştırdı. Ana muhalefet konumundaki Demokrat Parti’nin (DP) Veneto Bölgesi Kadınlar Kolu Başkanı Tiziana Agostini ise Müslüman kadınların örtünmelerinin de bir hak olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Agostini, KBP’nin haşema yasağını eleştirerek, ‘’Kendisini liberal olarak tanımlayan yöneticilere, yürürlükteki yasalara ve örfe aykırı olmaması şartıyla, açılma kadar örtünme hakkına da korumaları gerektiğini hatırlatmak isterim’’ dedi. Agostini, ‘’Günümüzün dekolte İtalya’sında bedenini satan kadından çok örtünen kadından utanç duyuluyor. Kadınlar olarak bu konu üzerinde kafa yormamız gerekiyor. Aramızda yaşayan Müslüman kadınlardaki ar duygusunun, bize pek çok şey öğretebileceğine ve yitirilmiş değerlerimizi yeniden keşfetmemizi sağlayabileceğine inanıyorum’’ diye konuştu. DP Verona Milletvekili Daniela Sbrollini de haşemanın hoşgörü eğitimi için bir araç olarak değerlendirilmesi çağrısında bulundu. Sbrollini, ‘’Havuzda haşemalı bir kadına rastladığımızda, bunu çocuklarımıza kültürel farklılığı açıklamada bir araç olarak kullanabilmeliyiz. Kimi belediye başkanlarının göçmen kadınları kastederek, ‘Gidip kendi ülkelerinde yüzsünler’ demelerini esefle karşılıyorum. Havuza haşemayla girdiler diye, değerlerimize ve haklarımıza zarar verildiği iddiası doğru değil’’ dedi. Bologna şehrinde kimi havuzların işletmecisi olan So.Ge.Se. adlı şirket ise kimi Müslümanlar’dan gelen istek üzerine hijyen kurallarına uygun haşema hazırlatmış olduklarını açıkladı. Şirketin halkla ilişkiler sorumlusu Monica Crovetti, ‘’Bizim havuzlarımızda, likradan üretilen bu haşemaların kullanılmasında bir sorun yok. Müslümanlar’dan, havuzların belirli saatlerde yalnızca kadınlara açılmasını isteyen birkaç elektronik posta da aldık. Ama yeterince istek gelmediği için şu an bunu yapabilecek durumda değiliz’’ diye konuştu. Roma / aa |
21.08.2009 |
Plajları CHP kapattı, biz açtık |
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’un tüm plajlarının CHP yönetimde olduğu zaman kapatıldığını belirterek ‘’Plajları yok edenler CHP zihniyeti. Biz bugüne kadar 18 plaj açmışız ve 40 kilometreye yakın plaj denize girilebilir hale gelmiş” şeklinde konuştu. Topbaş, Büyükşehir Belediyesi’nde gazetecilerin 3. köprünün güzergahına ilişkin sorularını cevaplarken 3. Boğaz Köprüsü’nün Sarıyer’in daha uç noktalarında düşünüldüğünü, ancak orman alanları ve havzalardan geçmesinin zaten baştan kabul edilmediği için vazgeçilerek en alt bölgeye kaydırıldığını söyledi. Topbaş, zaman zaman yapılan bazı açıklamalara cevap vermemeye çalıştığını, ancak sabrettikçe arkasının geldiğini ifade ederek, şunları söyledi: ‘’Geçen haftalarda plajlarla ilgili açıklama yapıldı. Bu açıklamalar adeta bir şov. İstanbul’u bilmeyenler, İstanbul hakkında bilgisi olmayanlar, İstanbul hakkında ahkam kesenler var. Aziz Atatürk’ün denize girdiği yeri bilmeyen insanların kalkıp da ‘Ata’nın denize girdiği yerde denize girmek istiyorum’ diyenlerin gündemde tutulmasını da çok manidar görüyorum. Çünkü Aziz Atatürk’ün denize girdiği yer Güneş Plajı değil, Menekşe’deki Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün bulunduğu yerdir. Arzu ediyorlarsa orada istedikleri zaman denize girebilirler.’’ Topbaş, İstanbul’un tüm plajlarının CHP yönetimde olduğu zaman kaybedildiğini savunarak, ‘’Plajları yok edenler CHP zihniyeti. Dereleri, sahilleri kirletenler, Haliç’i bitirenler bunlar. Biz bugüne kadar 18 plaj açmışız ve 40 kilometreye yakın plaj denize girilebilir hale gelmiş. En son Güneş Plajı’nın da denizdeki kirlilikler ve Ayamama Deresi’nin arıtma işlemleri bittikten sonra özel işletmeye verilmesi konusunda hazırlığımız var’’ diye konuştu. İstanbul / aa |
21.08.2009 |
Rusya ile sorun bitmedi |
Altun, gümrükte tam sayım uygulamasının kalktığını, ama Rusya’nın keyfî vergilendirmeden vazgeçmediğini söyledi. LALELİ Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Altun, Rusya’nın Türk menşeli mallara kontrol uygulamasını kaldırmasının bir çözüm olmadığını, bütün sorunların çözülmediğini savundu. Altun, geçen yıl 17 Ağustos’ta başlayan bu sürecin, ticaretin iki normal akışına zarar verdiğini belirterek şunları kaydetti: ‘’Bu, tam sayım uygulamasının getirdiği fiziki sıkıntılar, o malların aylarca beklemek zorunda kalması, diğer bir tanesi de maliyetlerin yükselmiş olmasıydı. Önceki dönemdeki referans fiyat uygulaması ile uygulanan vergi matrahları, onların hem tam sayım uygulaması ile beraber başlattıkları bu yeniden fiyat kontrolü dedikleri bir sistemle beyan edilmiş rakamı yukarıya çekme ve bundan dolayı da yansıyan vergileri artırmak şeklindeki uygulaması devam ediyor şu anda. Bu da ortalama bir TIR başına ödenen verginin ekstra 10 bin dolar artması demek. Zaten kriz yaşadığımız bu dönemde maliyetlerin bu şekilde keyfi artırılması ticarete ayrıca vurulan bir darbedir.’’ Tam sayım uygulamasından vazgeçmelerine karşın artırılan vergilendirmeden vazgeçilmediğini söyleyen Altun, ‘’İki tane sorunun bir tanesi kalktı. Öbür sorun devam ediyor’’ dedi. Türk firmalarının Rusya’ya gönderdikleri malın her seferinde ne kadar vergiye tabi olacağını bilemediklerini, bunun oradaki gümrüğün inisiyatifinde olduğunu ifade eden Altun, bu keyfi uygulamanın hem maliyeti yükselttiğini hem de ticarette gereken güven unsurunu ortadan kaldırdığını vurguladı. Altun, ‘’Buradan anlaşılan o ki bu yeşil hat dedikleri sisteme zorluyorlar bizim firmaları. O sistemin de ne olduğu hala belli değil. Benim şahsen kanaatim bu sorun çözülmüş değil. Belki zaman gösterecek bunu. Şu anda her şey çözüldü demek için çok erken’’ dedi. Türkiye’nin ihracatı dünyada yüzde 30 küçülürken Rusya’da yüzde 50 küçüldüğünü belirten Altun, ‘’Herhalde bu uygulamaların da payı vardır’’ diye konuştu. Orhan Altun, hükümetten, Türkiye’nin de haklarını gözeterek, Türk iş adamlarının maliyetlerini ortadan kaldıracak yapıcı, uygulanabilir formüller getirmelerini istediklerini söyledi. Altun, ‘’Bizlerin tek tek firmalar olarak Rusya gibi bir devletle pazarlık etme gücümüz yok. Bunu yapacak olan bizim hükümetimizdir. Biz de bu konularda sürekli hükümete bilgiler aktarıyoruz. Ticaretin yapısında belirsizlik, güvensizlik arttıkça o ticaret cazip olmaktan çıkıyor, bıktırıcı hale dönüşüyor’’ dedi. İstanbul / aa |
21.08.2009 |
Birleştiren değerleri esas alalım |
ADALETİ Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, hükümetin Kürt sorununa çözüm amacıyla başlattığı “demokratik açılım”ı desteklediklerini belirterek, “Silahla çözülebilmiş olsaydı, baskıyla çözülebilmiş olsaydı, sorun bugüne gelmezdi. Bizi birleştiren İslami değer de esas alınarak soruna yaklaşılmalı” dedi. Tanrıverdi, bu sorunun barışçı yollarla konuşarak çözülmesinin prensip edilmesi gerektiğini belirtti. “Müştereklerimizin ortaya çıkarılması gerekiyor ki bin yıllık tarihi birliğimiz var. Bizi birleştiren İslami değer de esas alınarak soruna yaklaşılmalı” diyen Tanrıverdi, hem terörün ortadan kaldırılması için hem de devlet tarafından uygulanan yanlışlıklar varsa bunların düzeltilmesi esas alınarak, meselenin demokratik hak ve özgürlükler çerçevesinde çözülmesi gerektiğini ifade etti. Muhalefetin tavrını da değerlendiren Tanrıverdi, muhalefet karşı çıkarken bu sorunun başka türlü çözülmesini de ortaya koymaları gerektiğini vurguladı. “Bir 25 yıldır süren silahlı mücadele daha devam mı etsin ?” diye soran Tanrıverdi, çözümü, tarafları dinlemeden, tarafların sıkıntılarını ortadan kaldırmadan üniter devlet yapısını muhafaza etmenin kolay olmadığını ifade etti. Tanrıverdi, “Milletin bir kısmıyla kavga ederek milli birlik veya üniter yapı muhafaza edilemez. Kürt kökenli vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılarsak Türkiye daha büyük birleşimler için çekirdek bir ülke haline dönüşür. Bu hoşgörüyü göstermemiz gerekiyor. Silahla çözülebilmiş olsaydı, baskıyla çözülebilmiş olsaydı, sorun bugüne gelmezdi. Mutlaka devlet olarak geçmişte yapmış olduğumuz hataları da gözümüzün önüne getirip bunlardan vazgeçmek gerekir diye düşünüyorum. Aynı hataları devam ettirmek sorunu çözümsüz bırakmak demektir” diye konuştu. Ankara / cihan |
21.08.2009 |
233 yıllık 1. Abdülhamid türbesi 1 milyon TL’ye restore edildi |
I. ABDÜLHAMİD tarafından 1776-1777 yılları arasında yaptırılan imaretin bir bölümünü oluşturan türbe, restorasyon sonrasında yeniden açıldı. İstanbul İl Özel İdaresi tarafından restorasyonu gerçekleştirilen ve içinde Hz Muhammed’in (a.s.m) ayak izi bulunan türbeyi İstanbul Valisi Muammer Güler açtı. 233 yıllık türbe 1 milyon TL’ye yenilenen yüzü ile kapılarını ziyaretçilerine açacak. İstanbul Valisi Muammer Güler, türbenin açılışı öncesinde yaptığı konuşmada yapılan çalışmalara dikkat çekti. Güler, “Önemli bir açılışı gerekleştiriyoruz. Büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış, üç büyük imparatorluğun başkenti dünyanın en güzel şehri İstanbul’da önemli bir açılış yapıyoruz.” dedi. Kültür ve tabiat varlıkları hangi medeniyetin, inancın eseri olursa olsun onarılması ve geleceğe taşınmasının milletin büyük bir borcu olduğunu anlatan Güler, “Ecdadımızdan gelen bu eserlerin en iyi şekilde korunması,geleceğe taşınması için büyük bir irade ortaya konuldu. Önemli çalışmalar yapıldı” diye konuştu. İstanbul/AHMET CEYLAN |
21.08.2009 |
2 itfaiye eri şehit oldu |
SULTANBEYLİ ve Eyüp’te 2 itfaiye eri şehit oldu 3’ü de yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Sultanbeyli Mehmet Akif Mahallesi Fatih Bulvarı 175 numaralı bodrum üzerindeki 2 katlı binanın giriş katında bulunan halı satış mağazası ve deposundan henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Olay yerine kısa sürede ulaşan Sultanbeyli İtfaiye Grubu müdahaleye başladı. Yoğun dumanın oluştuğu yangına itfaiye erleri Mustafa Arabacı, Ali Üreyil, Yaşar Üresil ve İshak Özel’in alevlerin içine girerek müdahale ederken, dumandan etkilenen itfaiyecilerin arkadaşları tarafından Özel Ersoy Hastanesi’ne kaldırıldı. Mustafa Arabacı’nın tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybederken, diğer itfaiyecilerin tedavilerinin ise sürdüğü bildirildi. Ayrıca Bayrampaşa Grubu’na bağlı Eyüp İtfaiye Müfrezesi’nde olay dönüşü bakım ve temizlik yapan Hüseyin Çekiç de henüz belirlenemeyen bir sebeple elektrik akımına kapılarak şehit oldu. İstanbul / aa |
21.08.2009 |
127 ülkeden 18 bini aşkın yabancı öğrenci var |
TÜRKİYE'DEKİ üniversitelerde, 127 ülkeden 18 bini aşkın yabancı uyruklu öğrenci öğrenim görüyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin (ÖSYM) istatistiklerine göre, öğrencilerin önemli bir kısmı Türk cumhuriyetleri ile Türkiye’ye yakın ülkelerden geliyor. En fazla yabancı öğrencinin bulunduğu üniversitelerin başında İstanbul, Anadolu ve Orta Doğu Teknik geliyor. Askeri okulların toplam 371, Polis Akademisinin de 295 yabancı öğrencisi bulunuyor. Ankara/aa |
21.08.2009 |
30 gazeteciye yurtdışında dil öğrenimi |
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği ve BYEGM koordinatörlüğünde yürütülen proje kapsamında, Londra ve Washington’da üç ay süreyle İngilizce dil eğitimi almaya hak kazanan 30 gazeteci belli oldu. TOBB ve BYEGM’nin yaptığı ortak açıklamada, projenin ilk aşamasında, 58 kursiyerin 3 ay süreyle TÖMER’de 300 saat süreyle aldıkları kursun 7 Ağustos 2009 tarihi itibariyle sona erdiği ve kursu 53 kursiyerin başarıyla tamamladığı kaydedildi. Açıklamada, proje kapsamında yurtdışına gidecek gazetecilerin seçiminin, 11 kişilik komisyon tarafından 14 Ağustos 2009 tarihinde gerçekleştirildiği belirtildi. Ankara/aa |
21.08.2009 |
TRT, 6 ülkeden canlı yayın yapacak |
TRT, Ramazan boyunca haftada iki gün 6 ülkeden canlı yayın gerçekleştirecek. TRT’den alınan bilgiye göre, kurum tarafından Ramazan ayında yayınlanacak program yelpazesi için uzun süredir hazırlık yapılıyor. Bu kapsamda, iftar programı içinde ‘’Dünyada Ramazan’’ isimli bölüme yer verilecek. Canlı yurt dışı bağlantıları, haftada iki gün 15_20 dakika olarak gerçekleştirilecek. Yurt dışı bağlantıları çerçevesinde, bugün ve 22 Ağustos’ta Kosova_Prizren, 28 ve 29 Ağustosta Suriye_Halep, 4 ve 5 Eylülde Irak_Kerkük, 18 ve 19 Eylülde Bosna Hersek_Saraybosna ve Eylül ayı içerisinde Gürcistan_Batum ve Ahıska’dan izleyiciye seslenilecek. Irak, Kosova, Bosna Hersek ve Saraybosna’daki yayınların kesinleştiği, Gürcistan ve Suriye’de de teknik bir sorun olmaması halinde toplam 6 ülkeden canlı yayın yapılacağı belirtildi. Bu yayının iftar programı olarak ilk defa gerçekleşecek bir yayın formatı olduğu ifade edildi. TRT tarafından değişik illerde canlı yayın yapılacak ‘’Anadolu’da Ramazan’’ adlı bölüm de, iftar programı içinde yer alacak. İlk yayını bugün Şanlıurfa’dan yapacak olan TRT, çocuklara yönelik de iki ayrı çizgi film hazırladı. ‘’Elif’in Günlüğü’’ ile ‘’Oruç Sözlüğü’’ animasyonları, Ramazan boyunca TRT ekranlarında olacak. Ankara/aa |
21.08.2009 |
Muhtarların yetkisi arttırılacak |
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi Köy Kanunu’nda köklü değişiklikler yapacaklarını belirterek ‘’Yeni düzenlemeler sayesinde köy muhtarlarına daha fazla yetki ve imkan sunmayı hedefliyoruz’’ dedi. Manisa’da AKP İl Teşkilatı’nın il ve ilçelere yapılacak yatırımları programlamak amacıyla düzenlediği istişare toplantılarının sonuncusu Salihli’de yapıldı. Toplantıda konuşan Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi Cumhuriyet tarihinin en önemli projeleri olarak nitelediği KÖYDES ve BELDES Projeleri hakkında bilgiler vererek bu iki proje sayesinde bir çok sorunun çözüldüğünü söyledi. ‘’Bu iki proje sayesinde hizmete aç kalmış, hizmete susamış köylere büyük destek olduk’’ diyen Tanrıverdi şöyle konuştu: ‘’Şuanda uygulamada olan ve 1926 yılında yürürlüğe giren Köy Kanunu’nda köklü değişikliklere gideceğiz. Yeni düzenlemeler sayesinde köy muhtarlarına daha fazla yetki ve imkan sunmayı hedefliyoruz. Bizler şehirde ne varsa köyde de aynısının olmasını istiyoruz. Temel felsefemiz insan merkezli hizmet odaklı çalışma anlayışı.’’ Salihli / aa |
21.08.2009 |
Ergün: Özel sektör eliyle kalkınacağız |
SANAYİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin küçük, orta ve büyük özel sektör yatırımcılarının eliyle kalkınacağını söyledi. Nihat Ergün, Antakya ve Ticaret Odası’nın (ATSO) Ottoman Otel’de gerçekleştirdiği toplantıdaki konuşmasında, hükümetleri döneminde Türkiye’nin çağ atladığını ve yabancı ülkelerin yatırım yapmak için tercih ettiği ülkelerin başında geldiğini bildirdi. Son yıllarda devletin rolünün değiştiğini, özel sektörün önünü açtığı ve teşvik ettiğini ifade eden Ergün, şöyle devam etti: ‘’Türkiye, özel sektör eliyle kalkınacak. Devlet bundan böyle ayakkabı fabrikası kurmayacak, girişimcinin önünü açacak, düzenleyeceği ve denetleyici görev yapacaktır. Yeraltı ve petrol zenginliğimiz yok. Yakın hedefte insan gücü, siyasi potansiyel, coğrafi konum ve iklim avantajını kullanarak dünyaya mal satacak ülke olacağız. Özel sektör kendini özgür hissetmeli, üzerinde ağırlık ve baskılar olan yatırımcı küser veya yatırımını başka ülkeye kaydırır. Bunun önüne geçmek için yatırımcılara her türlü kolaylığı sağlayacağız. Günümüzde 250’den fazla elaman çalıştıran ve 25 milyondan fazla ciro yapan 2 bin 200 firma var. Bu gibi büyük işletme sayısını 10 binlere taşırsak bizi kimse durduramaz.’’ Antakya / aa |
21.08.2009 |
Polis memuruna, 16.8 yıl hapis |
ANTALYA'DA Antalya’da geçen yıl 27 Ekimde ‘’dur’’ ihtarına uymadığı için motosikletiyle kaçan 18 yaşındaki Çağdaş Gemik’e tabancayla ateş ederek öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan polis memuru Mehmet Ergün, 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın dünkü duruşmasında mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme, polis memuru Mehmet Ergün’ün ‘’Olası kastla insan öldürmek’’ suçundan, çeşitli indirimler düşüldükten sonra 16 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm etti. Antalya / aa |
21.08.2009 |
Adana'da, şehit polisin katil zanlıları tutuklandı |
ADANA'DA, 15 Ağustostaki izinsiz gösteriler sırasında bıçakla yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan polis memuru Ferdi Özkan’ın katil zanlısı olduğu iddiasıyla yakalanan 4 kişinin tutuklandığı bildirildi. Adana Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, merkez Seyhan ilçesi Dağlıoğlu Mahallesi’nde terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen izinsiz sokak gösterilerine müdahale sırasında göğsünden bıçaklanan ve kaldırıldığı Adana Numune Hastanesinde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayan polis memuru Ferdi Özkan’ın (24) katil zanlılarının bulunması için başlatılan çalışmalar sonuçlandı. Yapılan geniş çaplı operasyonlarda, 11 kişi gözaltına alındı. Açıklamada, adli mercilere sevk edilen zanlılardan, şehit edilme olayını bizzat gerçekleştirdiği belirtilen S.B ile U.D, İ.K. ve H.Ö’nün tutuklandığı, diğer zanlıların tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı kaydedildi. Adana / aa |
21.08.2009 |
Karabulut cinayetinde 9 kişi emniyette |
ETİLER'DEKİ bir çöp konteynerinde cesedi bulunan Münevver Karabulut’un öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, 9 kişi ifadelerine başvurulmak üzere getirildi. Gayrettepe’deki İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ne getirilen 9 kişinin, katil zanlısı olarak aranan C.G’nin ailesinin yanında çalışanlardan oluştuğu öğrenildi. İstanbul / aa |
21.08.2009 |
EPDK, akaryakıtta taban fiyatı düşürdü |
ENERJİ Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), akaryakıt dağıtım ve bayi satışlarına yönelik belirlediği ‘’tavan fiyat’’ı kurşunsuz benzinde 2 kuruş, motorin ve kırsal motorinde 1 kuruş düşürdü. EPDK, 20-21 Ağustos günleri için, 95 oktan kurşunsuz benzinde bayi tavan fiyatını 3,28 liradan 3,26 liraya, dağıtım tavan fiyatını da 3,14 liradan 3,11 liraya düşürdü. Motorinin bayi tavan fiyatı 2,67 liradan 2,66 liraya, kırsal motorinin bayi tavan fiyatı ise 2,53 liradan 2,52 liraya çekildi. Dağıtım tavan fiyatı ise motorinde 2,50 liradan 2,48 liraya, kırsal motorinde 2,37 liradan 2,36 liraya düşürüldü. karyakıtın perakende satış fiyatları, illere ve dağıtım şirketlerine göre küçük farklılıklar gösterebiliyor. Ankara / aa |
21.08.2009 |
Finlandiya’da, “korsan partisi” |
Fİnlandİya’da da internette dosya paylaşımının serbest kalmasını ve meşrûlaşmasını savunan Korsanlar Partisi kuruldu. Korsanlar Partisi Başkanı Pasi Palmulehto, yaptığı açıklamada, siyasal parti kurmak için gereken 5 bin imzayı topladıklarını ve partinin resmî kaydının Finlandiya Adalet Bakanlığı’nca onaylandığını söyledi. Palmulehto, partisinin telif hakları yasasında reform yapılmasını, özel hayat ile ifade özgürlüğünün korunmasını ve siyasette şeffaflık istediğini bildirdi. Palmulehto, Korsanlar Partisi’nin gelecek yerel, genel ve Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmayı amaçladığını kaydetti. Partinin kurulmasına telif hakları savunucusu kuruluşlardan tepki geldi. Korsanlığa karşı mücadele eden Uluslararası Fonografik Sanayi Federasyonu’nun (IFPI) Finlandiya kanadının başkanı Arto Alaspaeae, ‘’bir siyasal partinin, telif haklarıyla korunan muhtevanın serbest kullanımından yana olmasına karşı olduklarını’’ kaydetti. Helsinki / aa |
21.08.2009 |
Dünyada sekizinci yüz nakli yapıldı |
İspanya’nIn doğusundaki Valencia şehrinde bulunan La Fe Hastanesinde, 43 yaşındaki bir erkeğe yüz nakli yapıldı. Dünyada sekizinci, İspanya’da ilk olduğu belirtilen ameliyatın 15,5 saat sürdüğü açıklandı. Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre 30’dan fazla doktorun katıldığı ameliyatla, 43 yaşındaki hastaya, trafik kazasında ölen ve organlarını bağışlayan 35 yaşındaki bir erkeğin yüzü nakledildi. Valencia’da yapılan ameliyata, Sevilla’daki Virgen del Rocio ve Barcelona’daki La Vall d’Herbon hastanelerinden doktorlar da katıldı. Hastanın vücudunun yüz naklini kabul edip etmediğini görmek için hastanın iki hafta kadar gözetim altında tutulacağı belirtildi. Dünyada ilk yüz nakli 2005 Kasım ayında Fransa’da bir kadına uygulanırken, Fransa dışında bu tür ameliyatlar sadece ABD ve Çin’de yapıldı. Madrid / aa |
21.08.2009 |
İnternet kullanıcı sayısı 1,5 milyarı geçti |
YaklaşIk 40 yıl önce ABD askerî üslerini telefon hatları ile birbirine bağlama fikriyle ortaya çıkan internet, geçen süre zarfında gelişerek içinde 1,5 milyarı aşkın insanı barındıran sanal bir dünya hâline geldi. Bütün dünyadaki internet kullanıcı sayısı, 1 milyar 596 milyonu geçti. Alınan bilgilere göre, en çok internet kullanıcısına sahip kıt’a olan Asya’da Çin, yaklaşık 298 milyon kullanıcı ile kıt’anın, listede üst sırada yer almasında ön planda bulunuyor. 393 milyon kullanıcı ile ikinci sırada bulunan Avrupa’da ise, Almanya, 55 milyondan fazla siber ziyaretçi ile ilk sırada yer alıyor. Kuzey Amerika kıt’asında ise 251 milyon kullanıcının 227 milyonu ABD’de yaşıyor. Ankara / aa |
21.08.2009 |
Akarsularda cıva tehlikesi |
ABD’dekİ 291 akarsuda 1998-2005 yılları arasında yakalanan balıkların tamamında cıva kalıntısına rastlandı. Bu balıkların 4’te 1’indeki cıva düzeyinin, ABD Çevre Koruma Kurumu’nun, insan sağlığına zararlı olarak belirlediği düzeyin üzerinde olduğu belirlendi. ABD hükümeti tarafından yaptırılan ve Jeolojik Araştırma adlı kuruluşça uygulamaya geçirilen araştırma, bu zehirli maddenin balıklarda, sanılandan çok daha yaygın olduğunu ortaya koydu. Cıva, sinir sistemini yıpratıyor, anne karnında büyümekte olan bebeğin veya bebeklerle küçük çocukların öğrenme yeteneklerini zayıflatıyor. Cıvanın tabiata salınmasının en önemli sebebinin kömür yakıtlı termik santraller olduğu bildirildi. ABD’deki akarsuların 59’undaki cıva kirliliğinin başta gelen sebebinin ise madencilik olduğu kaydedildi. Washington / aa
n |
21.08.2009 |
Kızılcık, C vitamini deposu |
Portakaldan iki kat fazla C vitaminine sahip olma özelliğiyle tüketimi, aşılama çalışmalarıyla da üretimi artan kızılcık, fiyatıyla da üreticisini mutlu ediyor. Doğu Akdeniz yöresinde hasadına başlanan kızılcığın, kendiliğinden yetişen ve ‘’yaban’’ diye tabir edilenlerinin kilosu 50 kuruştan, aşılı olanları ise 1 TL’den alıcı buluyor. C vitamini yönünden zenginliği ve sağlığa faydaları bilindikçe tüketimi artan, daha önce tabiatta kendiliğinden yetişirken aşılama teknikleriyle de üretimi yoğunlaşan kızılcık, Mersin’in Çamlıyayla ilçesinde halkın önemli bir geçim kaynağı haline geldi. İlçe merkezine bağlı Sebil beldesinde yoğunlaşan ekim alanları, yöredeki diğer çiftçilere de model teşkil ediyor. Çamlıyayla İlçe Tarım Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, sadece Çamlıyayla ilçesinde 150 dekarlık alanda kızılcık üretimi yapılıyor. Bu sezon 70 tonluk rekolte beklenen kızılcık, daha çok reçel ve pasta sektöründe alıcı buluyor. Bu meyvenin portakaldan iki kat fazla C vitaminine sahip olma ve antioksidan özelliğinin bilinmesinin talepte, talep artışının da ekim alanlarının artmasında önemli etken olduğu belirtiliyor. ‘’Kan kırmızı’’ tabir edilen rengiyle, halk arasında, yaşadığı üzüntüyü belli etmek istemeyenler için ‘’kan kusar kızılcık şerbeti içtim der’’ şeklindeki söylemlerle bilinen kızılcık, fiyatlarıyla da bu sezon üreticisini mutlu ediyor. Çok faydalı olan bu meyvenin fazla tüketilmesi ise kabızlığa yol açabiliyor. Bu sebeple, ya dengeli tüketilmesi ya da fazla tüketiliyorsa ilâve olarak bağırsakları rahatlatma özelliği bulunan kayısı gibi başka meyvelerle de desteklenmesi gerektiği belirtiliyor. Tarsus / aa |
21.08.2009 |
3G’de kotayı aşmamak elinizde |
3G kullanımında kotayı aşıp kabarık faturalarla karşılaşmamak için, izlenen video miktarı, indirilen dosya ve müzik parçası sayısına dikkat etmek, bilgisayardan virüsleri uzak tutmak gibi tedbirler almak gerekiyor. İnternetten büyük miktarda veri indirilmesine ve kotanın harcanmasına sebep olan en önemli faaliyetler, film indirmek ve video izlemek. İnternet sitelerinde gezinti ve elektronik postaların kontrol edilmesi gibi faaliyetler kotayı fazla harcatmıyor. Kotanın görünmeyen düşmanı ise bilgisayar virüsleri. Bazı virüs türleri, kullanıcının haberi olmadan bilgisayarınızdan binlerce reklâm muhtevalı elektronik posta gönderiyor. Bazıları da reklâm amaçlı programlar veya başka virüsler indiriyor. En iyi çözüm ise iyi bir antivirüs programı kullanmak. Ankara / aa |
21.08.2009 |
Japonlar, dayanıklı pirinç üretecek |
Japonya’da, sel zamanına dayanıklı pirinç türü için iki dayanıklı gen karması önerildi. Nagoya Üniversitesi Biyoloji Bilimi-Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Motoyuki Ashikari, sellerde harap olan çeltik tarlalarında dayanıklılık sağlayan derin köklü iki tür pirinç geni belirlediklerini açıkladı. Ashikari, 3’te 1-4’te 1 oranlarında pirinç verimi kaybına sebep olan Güneydoğu Asya ve Güney Asya muson sellerinde 2 pirinç geninin diğer yüksek verimli türlere aşılanmasıyla rekoltenin arttırılabileceğini bildirdi. Tokyo / aa |
21.08.2009 |
Her liseye bir polis |
ANKARA Emniyet Müdürü Orhan Özdemir, liseli gençliği suçtan korumak ve meydana gelebilecek olayları önlemek amacıyla liseleri polislere zimmetliyor. “Toplumun geleceği olan çocukları her türlü kötü alışkanlıklardan korumayı ruh ve beden sağlığı yerinde bir şekilde yetiştirmeyi” amaçlayan “Okul Projesi” kapsamında Ankara’da 105 lise belirlendi. Bu liselerde görev yapmak amacıyla özel seçilen 109 polis memuru görevlendirildi. Okulların açılmasıyla birlikte liselerde görev yapacak polisleri eğitmek için 31 Ağustos - 12 Eylül tarihleri arasında iki haftalık hizmet içi eğitim düzenlenecek. Polislere seminer boyunca, iletişim becerileri, beden dili, gençlik dönemindeki duygusal, düşünsel, davranışsal durum ve tutumlar, çocukları etkileyen bilişim suçları, çatışma ve çatışma çözme yöntemleri, cinsel ve fiziksel istismar, ebeveyn ve ergen ilişkileri, çocuk ve suç, gençlik ve terör, madde bağımlılığının bedensel ve psikolojik etkileri, sosyal psikoloji ve çocuk sağlığı konuları anlatılacak. Okullarda görevli polisler, okul yöneticileri, psikolojik danışmanlık ve rehberlik uzmanları ile sürekli irtibat halinde olacak. Polisler, ayrıca suça eğilimli olan ya da suça maruz kalan öğrenci aileleriyle de görüşmeler yaparak, çocukların günlük yaşamına dönmelerini kolaylaştırmaya çalışacak. Emniyet yetkilileri, ergenlik dönemi geçiren lise öğrencilerinin özel durumlarından yararlanmak isteyen kötü niyetli kişi ve grupların son yıllarda arttığına dikkat çekerek, uyuşturucu hap ticareti yapanlar, ideolojik örgütler ile okul dışında oluşturulan çetelerin öğrencileri istismar ettiklerini kaydetti. Ankara / aa
Öğrencilerin ‘sınav yarışı’ başladı
OKULLARIN açılmasının Ramazan Bayramı sonrasına kalmasına rağmen, sınav sisteminde yapılan değişikliğin ardından üniversiteye girmek için YGS ve LGS olmak üzere iki basamaklı sınava girecek öğrencilerin dershanelerdeki ‘’sınav maratonu’’ başladı. Son ÖSS tamamlanıp, yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenci ve velilerin üniversitelere kayıt telâşı başlarken, yükseköğrenim görmek isteyen gençleri ise yeni sınavın heyecanı sardı. Sınav sistemindeki değişikliğin ardından Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) olmak üzere iki kademeli yapılacak sınava en iyi şekilde hazırlanmak isteyen öğrenciler, dershanelerde eğitime başladı. YGS’ye Nisan ayının ilk yarısında, LYS’ye ise Haziran ayının ikinci yarısında girecek öğrenciler, yeni sisteme alışmanın telâşını yaşarken, dershaneler de sistemi anlatmaya çalışıyor. Özel Dershaneler Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Köprülü, ‘’Yeni sistemin üniversitelerdeki öğrenci kalitesini arttıracağına inanıyoruz. Çünkü öğrenciler sınavı kazanmak için artık daha donanımlı olmak zorunda’’ dedi. Adana / aa |
21.08.2009 |
Ramazan ekranında çocuklar unutulmadı |
HİLAL TV, ayların sultanı Ramazan’da çocukları unutmayarak, onlara çizgi-masallar hazırladı. Masallar çocuklar için inanılmaz bir dünya. Masal geçmişle geleceği bağlayan mühim bir bağ... Çocuk dünyasını zenginleştiren, ufkunu açan ve onların hayal dünyasını zenginleştiren mühim bir unsur. Masal, çocuğu gerçek dünyaya da hazırlar. İşte bu vesileyle, Hilal TV masal dünyasını ekrana taşımak arzusuyla Ramazan’ı fırsat bildi. Bu amaçla, çizer ve yazar Demirhan Kadıoğlu’nun hazırlayıp sunduğu “Ramazan Masalları”nı Ramazan ayı boyunca ekrana getirecek. Birbirinden ilginç masallarla Ramazan’ın ne olduğunu çocuklara kendine has bir anlatım tarzıyla ekranda yer alacak olan Kadıoğlu, aynı zamanda masalların çizgilerini de üstlenmiş. Rengârenk çizgi anlatımında olduğu programda masallar ayrı bir önem kazanacak. “Ramazan Masalları” Ramazan ayı boyunca her akşam Ramazan programı içinde yayınlanacak. İstanbul / REYHAN KESER |
21.08.2009 |
Engelliler yardım bekliyor |
BEDENSEL Engellilerle Dayanışma Derneği, Ramazan Ayı’nda 500 ihtiyaç sahibi engelliye tekerlekli sandalye hediye etmek için vatandaşlardan yardım bekliyor. Dernekten yapılan yazılı açıklamada, binlerce engelli vatandaşın ve çocuğun ekonomik zorluklardan dolayı tekerlekli sandalye alamadığı ve hayatlarını dört duvar arasında yardıma muhtaç geçirdikleri belirtildi. Dernek başlattığı kampanya ile Ramazan Ayı içersinde 500 ihtiyaç sahibi engelli vatandaşa tekerlekli sandalye hediye ederek onları da hayatın içine katmayı ve mutlu etmeyi amaçlıyor. Açıklamada, katkıda bulunmak isteyenlerin her türlü bilgiyi www. bedd.org.tr web sitesinden veya 0 (216) 370 81 66 nolu telefondan derneği arayarak alınabileceği bildirildi. İstanbul / Yeni Asya |
21.08.2009 |
Tiryakiler sahurda da denetlenecek |
TEKİRDAĞ İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki sigara denetim ekipleri, Ramazan ayında iftardan sahura kadar sigara denetimi yapacak. Tekirdağ İl Sağlık Müdürü Dr. Uğur Çağlayan, sigara denetimi konusunda Ramazan ayında özel bir çalışma yapılacağını söyledi. Denetim ekiplerinin, 19 Temmuz’dan bu yana denetimlerini sürdürdüğünü belirten Çağlayan, Ramazan ayında da il genelindeki umuma açık olan kapalı alanlarda denetimlerin etkin bir biçimde sürdürüleceğini bildirdi. Ekiplerin, günlük denetimlerinin yanı sıra Ramazanda iftarla sahur arasında da görev yapacağını ifade eden Çağlayan, şöyle dedi: ‘’Sağlık İl Müdürlüğü bünyesinde Dumansız Hava Sahası İrtibat Merkezimize gelen her ihbar değerlendirmeye alınıyor ve derhal o bölgeye ekip sevk ediyoruz. Hattımız Ramazan ayı boyunca da 24 saat hizmet ve- recek.’’ Tekirdağ / aa |
21.08.2009 |