Haberler |
HERKESLE GÖRÜŞÜLMESİNİ İSTİYORUZ |
İçişleri Bakanı Atalay'ın koordinasyonunda bir ''sürecin'' devam ettiğini belirten Erdoğan, ''Bir paketten bahsetmiyoruz. Bir süreç... Bu süreci devam ettirirken de parlamento içi, parlamento dışı siyasî parti liderleriyle de görüşmeler yapalım. Akademisyenlerle, bu ülkenin çeşitli aydınlarıyla, çeşitli medya mensuplarıyla, sivil toplum örgütleriyle, yani bu konuda söyleyecek sözü olan her kesimle görüşmeler yapılsın diyoruz” şeklinde konuştu. SÖYLEYİN, RAPORUMUZA KOYALIM CHP ve MHP'nin Atalay'a kapıyı kapatmasını eleştiren Erdoğan şunları söyledi: “Benim Bakanım gelip de size birşeyi dayatmayacak, sizinle birşeyi paylaşacak. Söyleyecek neyiniz var? Bize bunu söyleyin. Biz bunları da bu çalışmanın içerisine koyalım. İnşallah sonuç bildirgesine, raporumuza bunu koyalım. Bu sürede inşallah bunları bir milât yapalım istiyoruz.”
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Atalay’ın koordinasyonunda bir ‘’sürecin’’ devam ettiğini vurgulayarak, ‘’Bir paketten bahsetmiyoruz. Bir süreç...” dedi. Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, başlattıkları ‘’demokratik açılıma’’ değindi. Evlat acısından daha büyük acının bulunmadığını vurgulayan Erdoğan, ‘’Allah hiç kimseye bunu yaşatmasın. Hiç kimsenin ocağına bu acıyı düşürmesin’’ dileğinde bulundu. Erdoğan, son 25 yılda Türkiye’nin doğusunda, batısında, kuzeyinde, güneyinde nice annelerin, çalan her telefonda yüreklerinin ağzına geldiğini ifade ederek, yaklaşık 30 yıldır nice annenin, telefonun başında Ağrı Dağı gibi, Munzur Dağı, Cudi Dağı gibi, Erciyes Dağı gibi, Kaçkar Dağı gibi olduğu yere yığılıp kaldığını, hep bunu yaşadıklarını vurguladı, babaların göz yaşlarınınsa sel olup içine aktığını söyledi.
‘’YOZGAT’TAKİ ANNE İLE HAKKÂRİ’DEKİ ANNE’’ ‘’Annenin ideolojisi yoktur, annenin siyaseti yoktur, sağcılığı, solculuğu yoktur’’ diyen Erdoğan, şöyle devam etti: ‘’Oğlu her ne sebeple hayatını kaybetmiş olursa olsun, Yozgat’taki anne ile Hakkâri’deki anne, oğullarının başında aynı duâyı ediyorsa, evladı için Yasin ve Fatiha okuyorsa, cemaat aynı kıbleye dönüyorsa, burada çok ciddi bir yanlış olduğu ortadadır. Bu süreçten hiçbir tarafın kazançlı çıkmayacağı aşikârdır. Ama kaybedenin Türkiye olduğu, kaybedenin vatanımız olduğu, kaybedenin milletimiz olduğu, ülkemizin geleceği olduğu aşikârdır. Kaybedenin anneler olduğu, babalar olduğu aşikardır. Şehit anneleri, buyurun, Diyarbakır’da bir araya gelip kucaklaşabiliyor da ama birilerine bakıyorsunuz ki onlar bu buluşmadan rahatsız oluyorlar. Çok enteresan bu.’’
SÖYLEYİN, RAPORUMUZA KOYALIM Başbakan Erdoğan, İçişleri Bakanı Atalay’ın koordinasyonunda bir ‘’sürecin’’ devam ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ‘’Bir paketten bahsetmiyoruz. Bir süreç... Bu süreci devam ettirirken de parlamento içi, parlamento dışı siyasi parti liderleriyle de görüşmeler yapalım. Akademisyenlerle, bu ülkenin çeşitli aydınlarıyla, çeşitli medya mensuplarıyla, sivil toplum örgütleriyle, yani bu konuda söyleyecek sözü olan her kesimle görüşmeler yapılsın diyoruz. Bu görüşmeleri, İçişleri Bakanımızın koordinesinde yürütüyoruz. Ama bakıyorsunuz dün, Anamuhalefet ile diğer muhalefet partisi, her ikisine mektup gidiyor ve anında ret cevabı geliyor. Hani bunlar uzlaşmadan yanaydı, hani bunlar bu ülkeden, mutabakattan yanaydılar? Bu meselede mutabakatın olmayacak da bu meselede çözüm aramak olmayacak da nerede çözüm arayacaksınız, söyler misiniz? Benim Bakanım gelip de size bir şeyi dayatmayacak, sizinle bir şeyi paylaşacak. Söyleyecek neyiniz var? Bize bunu söyleyin. Biz, bunları da bu çalışmanın içerisine koyalım. İnşallah sonuç bildirgesine, raporumuza bunu koyalım. Bu sürede İnşallah bunları bir milat yapalım istiyoruz. Bu meselenin kalıcı olarak çözümü, huzur ve emniyet zemininin, kardeşlik ikliminin yeniden tesis edilmesi için biz bu çalışmayı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.’’ Ankara / aa |
12.08.2009 |