Haberler

İNSAN HAKLARI AYIBI

MAZLUMDER: “İhraçlarda karar aşaması ve kararlar da, sonrası da insan hakları ayıbıdır. Hukuk devletinde kimse, yargılanmadan; subjektif algılarla, nasıl hazırlandığı belli olmayan dosyalar üzerinden gıyapta yürütülen oturumlarla, kendini savunma imkânı tanınmadan suçlu ilân edilemez.”

KARŞI OY VE ŞERH YETMEZ

“Sonucu değiştirmeyecek karşıoy ve şerhler, teamül haline getirilse dahi yetersizdir ve toplumun yanında olması gerekenlerin sorumluluklarını yerine getirdikleri anlamına gelmez. Adaleti savunma makamındakilerin gerekeni yapmak yerine şikâyet makamı gibi davranmaları kabul edilemez.”

İHLÂLLERİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

“YAŞ'ın ihraç kararları, anayasa ile güvence altına alınmış olan temel hak ve özgürlüklere ilişkin hükümlere, insan haklarına ve uluslararası hukuk çerçevesinde âdil yargılanma hakkına aykırıdır. Gerekli yargı reformları âcilen yapılarak hak ihlâllerinin önüne geçilmelidir.”

Dün açıklanan Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) Ağustos 2009 kararlarını değerlendiren MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, “YAŞ, kapalı kapılar ardında ve gayrimuayyen aldığı kararlarla bazı yurttaşlarımızı, kendilerini savunma imkânı dahi bırakmadan re’sen emekliliğe sevk etmekte bir diğer ifade ile meslekten ihraç etmektedir. Sözkonusu zorunlu mütekaidler yalnız işlerini, sosyal çevrelerini ve itibarlarını değil aynı zamanda kamuda veya kamu ortaklığı olan işletmelerde çalışma imkânlarını da “fiili bir yasak olarak” yitirmektedirler. Eğer re’sen emekliye ayırılmış olan bu kişiler emeklilik haklarını doldurmamış iseler aileleriyle beraber açlığa mahkum edilmektedirler” dedi.

Genel Başkan Ünsal, TSK personel olarak istihdam ettiği kişileri titizlikle incelemekte; özellikle dini yaşantıları ile yüksek standartlara uymadığı görülen disiplin sorunlu subayların bazılarını YAŞ’a sevk etmekte ve onlar hakkında aldığı idari tedbirleri yargı denetimi dışında tuttuğunu,. gerek karar aşaması ve alınan kararların; gerekse sonrasının insan hakları ayıbı olduğu kaydetti. Ünsal, şöyle devam etti:

“Bir hukuk devletinde, hiç bir kimse, yargılama safhası olmadan; subjektif algılarla nasıl hazırladığı belli olmayan dosyalar üzerinden gıyapta yürütülen oturumlarla, kendini savunma imkanı tanınmadan suçlu ilan edilemez ve ‘re’sen emekliliğe mahkum’ edilemez. Anayasa’nın 15. Maddesi ‘Suçluluğu mahkeme kararı ile ispatlanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz’, 36. Maddesi ise de ‘herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir’ denmektedir. Sonuçları itibari ile hem bireylerin hem ailelerinin mağduriyetine sebep olacak bu süreç için bir yargılama safhası öngörülmüş olsa dahi bunda belirli ilkeler gözetmek gerekmektedir. Ulusal ceza yargısında benimsenen ve uygulanan bu evrensel ilkelere göre hangi suçun hangi ceza kapsamında olduğu tek tek sayılmalı ve muayyen olmalıdır ki ceza kanunsuz olmasın. Ayrıca bir diğer evrensel ilkeye göre; kişiler işledikleri suçun en ağırı ile cezalandırılmaz; suçun işlenişi, tekrarı gözetilmelidir.”

Çeşitli mevzuat ve yönetmeliklerde kişilerin bulundukları makamdan düşmesi, ihraç edilmesi veya yükselmesi için de belirli aşamalar getirildiğini belirten Ünsal, “Küçük kuruluşlarda dahi bir ihraç kararı verileceği zaman uyarma, kınama gibi safhaların geçilmiş olması aranmaktadır” dedi.

Şerhler sonucu

değiştirmiyor

“YAŞ kararlarının sonuçlarını değiştirmeyecek olan karşı oylar ve şerhler, bu duruş bir teamül haline dahi getirilse yetersizdir ve toplumun yanında bulunması gerekenlerin sorumluluklarını yerine getirdikleri anlamına gelmemektedir. Esasen mevzuat değişikliği yapama ve adaleti savunma makamında olanların yapılması gerekeni yapmak yerine şikayet makamı gibi davranmaları kabul edilemezdir.”

Yargısal reformlar

acilen yapılmalı

“Yüksek Askeri Şura’nın vermiş olduğu ihraç kararlarının, Anayasa ile güvence altına alınmış olan temel hak ve özgürlüklere ilişkin hükümlere, insan haklarına ve uluslararası hukuk çerçevesinde adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu belirtir; gerekli yargısal reformların acilen yapılarak hak ihlallerinin önüne geçilmesi gereklidir.”

06.08.2009

Dengenin şartı sıfır faiz

İlkesel olarak faiz anlayışına tamamen karşı olduklarını belirten ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, faizlerin tek haneye düşmesinin sevindirici olduğunu ifade ederek, “Paranın belirli ellerde toplanmasının en pratik yolu faiz sistematiğidir. Bu da sömürüye, gelir dağılımını bozmaya giden yolun başlangıcıdır. Bize göre sıfır faiz küresel ekonomik denge için olmazsa olmaz şarttır” dedi.

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, kriz yanlışının bir sürü doğruyu götürdüğünü, ancak Merkez Bankasını ‘’faizleri indirme doğrusuna’’ getirmiş olmasını memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Koca, gösterge tahvil faizinin tek haneye inmesine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, bu gelişmenin sevindirici olduğunu, dünyanın krize girdiği günden bu yana çok değişik ekonomik gelişmelerin devam ettiğini, Türkiye’yi ilgilendiren en olumlu gelişmelerin başında faizlerdeki oranların düşmesi geldiğini vurguladı. Merkez Bankasının faiz oranlarını kriz sürecinde sürekli düşürme kararı verdiğini belirten Koca, şunları kaydetti: ‘’En son gelinen noktada faizler artık tek haneli rakamlara inmiş oldu. Bu durum, 25 yılık bir serüvenin ardından yakalandı. Ekonomide kaç yanlışın kaç doğruyu götürdüğü hesabı pek yapılamaz ama kriz yanlışının bir sürü doğruyu götürdüğünü biliyoruz. Ancak Merkez Bankasını faizleri indirme doğrusuna getirmiş olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Paradan para kazanma düzeninin zayıfladığı dönemlerde ekonominin gerçek değerinin arttığı ve gerçek değerlerin yükseldiği zamanlar yaşanmaktadır. Biz ilkesel olarak faiz anlayışına tamamen karşıyız. Bize göre sıfır faiz küresel ekonomik denge için olmazsa olmaz şarttır. Kapitalist telakkinin asla kabul etmeyeceği bu tez, tüm insanlık için adil bir gelir dağılımı ve bir kısım insanların aşırı zenginleşmesinin doğal engelidir. Bu da sömürü çarkının sıfıra yaklaşması anlamına gelmektedir. Faiz cazibesinin ve ona bağlı olarak üretilen çok farklı finansal enstrümanların ekonomileri getirdiği durumu, son krizle birlikte tüm dünya görmüş oldu.’ İstanbul / Yeni Asya

06.08.2009

ASDER: YAŞ’a kara leke düştü

ASDER (Adaleti Savunanlar Derneği) Genel Başkanı Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi Ağustos 2009 YAŞ ile ilgili olarak, “TSK’nin profesyonel kadrolarının ve özellikle yüksek komuta kademesinin, Ergenekon sanıklarının zihniyetine sahip çıktığının daha açık bir şekilde ortaya çıkması olmuştur” değerlendirmelerde bulundu.

YAŞ’nın elinden yetkileri alınarak, kararlarının yargı denetimine açılması gerektiğini savunan ASDER Başkanı Tanrıverdi yaptığı açıklamada, “Hakkındaki şaibe günlerce basının gündeminde bulunan, Ergenekon Dâvâsının savcıları tarafından sorgulanıp sevkedildiği mahkemece tutuklanan ve şaibeli şekilde tahliye edilen, Ergenekon dâvâsında zanlı bir albay hakkındaki terfi ettirilmemesi işlemine, sanki gerekçe açıklar gibi, boş kadronun bulunmadığı için terfi ettirilmediğine dair açıklama yapan Genelkurmayın, irtica nedeniyle ayırılanlar hakkındaki duyarsızlığı, taraflılığın boyutunu ortaya koymaktadır.YAŞ Kararlarında dikkati çeken birinci mesele bu açık tarafgirliktir.” dedi.

06.08.2009

Zamlar kabul edilemez

Benzine ardı ardına gelen zamlar sonucunda 50 litrelik depoyu doldurmanın maliyeti 18,5 lira yükseldi. 14 Temmuz’dan bu yana benzinin litresinde yüzde 12’nin üzerinde bir artış olduğunu belirten Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, ‘’Bu kadar artış kabul edilemez’’ dedi.

Benzİne ardı ardına gelen artışlar sonucunda 50 litrelik depoyu doldurmanın maliyeti 18,5 lira yükseldi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, tavan fiyat uygulamasının başlamasından sonra fiyatların en düşük seviyeye indiği 14 Temmuz’da, benzinin litresi 2,92’ye kadar düştü. Bu tarihte yapılan ÖTV düzenlemesinin ardından benzin fiyatlarında önlenemez bir artış başladı. Benzin litre fiyatı, son yapılan düzenlemeyle 3,29 liraya ulaştı. 14 Temmuz’da 50 litrelik bir depo 146 liraya dolarken, bugün aynı depoyu doldurmanın maliyeti 164,5 liraya çıktı. Litrede 37 kuruşluk artış, depo doldurma maliyetini 18,5 lira yükseltmiş oldu. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, 14 Temmuz’dan bu yana benzinin litresinde yüzde 12’nin üzerinde bir artış olduğunu belirtti. Enflasyon rakamlarının düştüğü yolunda açıklamaların yapıldığı bir ülkede bu kadar artışı anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Kaya, şunları kaydetti: ‘’EPDK, önce tüketiciye şirin gözüktü. Tavan fiyat uygulamasının başlamasından sonra indirimler yapıldı ve fiyat 2,92’e kadar geriledi. Ardından, ‘Tüketici bu kadar ucuza yakıt tüketemez’ denildi ve ÖTV düzenlemesi, ardından ÖTV’nin KDV’si ile birlikte fiyatlar artmaya başladı. Petrolün varil fiyatı da arttı, ancak pompaya bu kadar yansıması mümkün değil. Bu kadar artış kabul edilemez.’’ Akaryakıt piyasasında ‘’dağıtım firmalarının yine çok kazanmaya başladığını’’ ileri süren Kaya, şu görüşlere yer verdi: ‘’Bayilerin karları düşürüldü, ama dağıtıcıların kârları yine yükseldi. Benzinde ciddî bir fiyat yükseltme operasyonu var. Benzinin litresinde devletin kasasına giden para 2 lira 20 kuruş. Dağıtıcıya, bayiye, nakliyeciye ve rafineriye giden ise 1 lira 9 kuruş. Akaryakıtta inanılması güç rakamlar ortaya çıkıyor. Burada yine sadece tüketiciler mağdur oluyor. Artık zamların durdurulması gerekiyor.’’ Bursa / aa

06.08.2009

Erdoğan Türk Görüşmesi

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile yaptıkları görüşme ile ilgili olarak, ‘’Bu sürece yönelik olarak bugün yapmış olduğumuz toplantıyla geleceğe yönelik umutlarımızın daha da arttığı inancındayım’’ dedi.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan:Umutlarımız arttı

Erdoğan, ‘’Zira, milletimiz, birlik istiyor, beraberlik istiyor, dayanışma istiyor. Tabii anneler gözyaşları dinsin istiyor. Kan, ölüm olmasın istiyor. Hepimiz bunu istiyoruz. Hepimiz bunun beklentisi içindeyiz’’ diye konuştu. Sözlerine, ‘’Bugün gerçekten demokratik parlamenter sistem içerisinde TBMM çatısı altında çok çok önemli bir toplantıyı gerçekleştirmiş bulunuyoruz’’ diyerek başlayan Erdoğan, bilindiği gibi bir sürecin içinde olunduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:

‘’Türkiye’de İçişleri Bakanlığımızın koordinasyonunda bir çalışma başlattık ve bu çalışmanın içerisinde teori var, bu çalışmanın içerisinde pratik var. Hepsi burada buluşsun istiyoruz. Bununla ilgili olarak siyasi partilerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, akademisyenlerimizin, medyanın, yazılı, görsel bütün içinde yer alan ve bu konuda hakikaten söyleyeceği çok şey olan temsilcilerinin katılımlarıyla böyle bir çalışma şu anda devam ediyor. Ve bu süreç içerisinde böyle bir çalışmayı yapmak, şahsen ben 1 saatlik görüşmemizde de karşılıklı olarak birbirimizden istifade ettiğimize ve bütün bu görüşmelerin de geleceğe yönelik olarak güvene dayalı olarak, olumlu adımlar olacağına inanıyorum. Bazı şüphelerin kalkmasına yönelik adımlar olacağına da inanıyorum. Bunları belki kısa zaman içerisinde aşmak mümkün değil ama kısa, orta ve uzun vadede bunları aşacağımıza inanıyorum.”

Erdoğan ayrıca “Tüm halkımın, milletimin Berat Kandilini kutluyorum, tebrik ediyorum. Milletimizin birliğine, beraberliğine, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk:

Hepimize önemli görev düşüyor

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi, ‘’Bugün önemli bir gün... Diyalog ortamının sağlanmasından dolayı umutluyuz, mutluyuz’’ diye değerlendirdi. Türk, TBMM AKP grubunda Erdoğan ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, bugünün önemli bir gün olduğunu belirtti. Ahmet Türk, bir diyalog ortamının sağlanmasından dolayı umutlu ve mutlu olduklarını söyledi. ‘’Görmek istediğimiz tablo, halkımızın, Türkiye’nin kucaklaştığı süreçtir’’ diyen Türk, şöyle devam etti:

‘’Nelerin yapılması gerektiği konusundaki düşüncelerimizi ifade ettik. Umut ediyoruz ki daha (çok) demokrasi, herkesin sevgiyle kucaklaştığı bir süreç için olumlu gelişmelerle karşı karşıya kalırız. Hepimize önemli görev ve sorumluluklar düşüyor. Bu sorumluluk bilinciyle çabalarımızı sürdüreceğiz. Biz, genel olarak bu süreçte bir projeyle ortaya çıkmanın doğru olmadığını ifade ettik. Bunu zaman içinde daha olgunlaştıracak, toplumun her kesimini düşüncesini alacak bir sürecin başlaması konusunda, düşüncelerimizi ifade ettik. Umuyorum ve inanıyorum ki daha güzel günlere, daha mutlu günlere hep birlikte kavuşuruz, kucaklarız o günleri...’’ Ahmet Türk, gazetecilerin sorularını cevaplamayacağını da sözlerine ekledi.

06.08.2009

Doğan POAŞ’ı bırakıyor

Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş., şirketin sahibi olduğu Petrol Ofisi A.Ş. (POAŞ) hisselerinin kısmen veya tamamen Petrol Ofisi A.Ş.’de yönetim ortağı olduğu OMV Aktiengesellschaft’a satılmasına yönelik görüşmelere başlanmasına karar verildiğini duyurdu.

Doğan Şirketler Grubu Holding A. Ş, şirketin sahibi olduğu Petrol Ofisi A. Ş. (POAŞ) hisselerinin kısmen veya tamamen Petrol Ofisi A.Ş’de yönetim ortağı olduğu OMV Aktiengesellschaft’a (OMV) satılmasına yönelik görüşmelere başlanmasına karar verildiğini duyurdu. Açıklamada, şirketi sahibi olduğu Petrol Ofisi hisselerinin kısmen veya tamamen Petrol Ofisi A. Ş’de yönetim ortağı durumundaki OMV’ye satılmasına yönelik görüşmelere başlanmasına karar verildiği kaydedildi. Mevcut durumda Petrol Ofisi A. Ş’de Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş’nin yüzde 54,17, OMV’nin ise yüzde 41,58 hissesi bulunduğu hatırlatılan açıklamada, ‘’OMV ile Petrol Ofisi’ndeki ortaklığımız uyum içerisinde yürütülmekte olup, taraflar üzerlerinde herhangi bir zaman baskısı olmadan portföylerini optimize etmek niyeti ile görüşmelere başlama kararı almış olup, görüşmeler sonunda mevcut yapıda ortaklığa devam edilmesine de karar verilebilir’’ denildi. Öte yandan, Petrol Ofisi’nin (POAŞ) ortağı OMV, 2009 yılının ikinci çeyreğindeki (Nisan-Mayıs-Haziran) faiz ve vergi öncesi kârı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 75 geriledi. Şirketin 2009 yılı ikinci çeyreğindeki faiz ve vergi öncesi kârının 237 milyon avro olduğu belirtildi. İstanbul / aa

06.08.2009

SEL GİDER, ÇÖPÜ KALIR

Giresun'un Bulancak ilçesinde bulunan Pazarsuyu Irmağının her iki kenarında sel suyunun getirdiği çöp yığınları bulunuyor. Çöpün kapladığı alanın uzunluğu 5 kilometreyi aşıyor.

Irmağın kenarlarındaki çalılıklara takılan çöpler hoş olmayan görüntüler oluştururken, vatandaşlar çöplerin bir önce toplanmasını bekliyorlar. Giresun’da meydana gelen sel felâketinde can ve mal kayıpları yaşanmıştı. FOTOĞRAF: CİHAN

06.08.2009

Mehmet Güvenç vefat etti

Bediüzzaman Said Nursî’nin Barla’da bir süre evinde kaldığı ilk talebelerinden Marangoz Mustafa Çavuş’un oğlu Mehmet Güvenç, Hakkın rahmetine kavuştu.

Çocukluğunda Bediüzzaman’la görüşen ve son günlerine kadar hizmetlerle meşgul olan Güvenç, dün Barla’da kılınan ikindi namazının ardından dualarla toprağa verildi.

06.08.2009

“Okullar geç açılsın”

Mersin Turizm İşletmecileri Derneği (MERTİD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demir, yaptığı açıklamada, turizm sezonunun küresel malî krizin etkilerini halen hissettiğini belirterek, Ramazan’ın gelmesiyle sektörde durgunluk yaşanmasının beklendiğini söyledi. Ramazan dönemindeki talep düşüşünü bayramda telâfi etmeyi istediklerini ifade eden Demir, şöyle konuştu: ‘’Ramazanda durgunluk yaşanmasını beklediğimiz sektör, bayramı can suyu olarak görüyor. Ancak 20 Eylül Pazar günü birinci gününü yaşayacağımız bayram, 22 Eylül Salı günü sona erecek. Bir gün aradan sonra 24 Eylül Perşembe günü ise okullar açılacak. Sektör temsilcileri olarak okulların 28 Eylülde açılmasını istiyoruz. Eğitim ve öğretime 28 Eylülde başlanması, Ramazan dolayısıyla turizmde yaşanacak durgunluğu atmamızı sağlayacak. Ramazanda durgunlaşan sektör bu sayede biraz daha hareketlenecek.’’

Demir, turizm sayesinde ekonomik dinamiklerin hareketlendiğine işaret ederek, turizmi canlı tutularak para dolaşımının arttırılabileceğini kaydetti. Çukurova Turistik Otelciler Birliği (ÇUKTOB) Başkanı Tayyar Zaimoğlu da Ramazan’ın yaklaşması sebebiyle işlerinde yaşanacak düşüşün etkilerini bayram tatilinde aşmak istediklerini belirtti. Okulların 28 Eylül’de açılmasının bir aylık durağan dönem geçirecek sektörü yeniden hareketleneceğini söyleyen Zaimoğlu, ‘’Turizmciler olarak böyle bir beklenti içerisindeyiz. Umarım bu beklentimiz karşılık görür ve sektör rahat bir nefes alır’’ dedi. Mersin / aa

06.08.2009

Hanım okuyucular gazetemizi ziyaret etti

Bizim Aile ve Genç Yaklaşım Dergilerinin hanım okuyucuları Yeni Asya’yı ziyaret ederek gazetemizin işleyişi hakkında detaylı bilgi aldılar. Yeni Asya Gazetesi’ni gezerek yazı işleri departmanının işleyişi, bir gazetenin nasıl hazırlandığı ve baskıya verilmeden önce hangi işlemlerden geçtiği konusunda Gazetemizin Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, Yeni Asya Medya Grup Genel Müdürü Recep Taşcı ve Haber Müdürü Faruk Çakır’dan bilgi alan hanım okuyucular, yöneticileri sorularıyla terlettiler. Ziyaretleri sırasında Yeni Asya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ı da ziyaret eden okuyucularımız, Bizim Aile ve Genç Yaklaşım dergileri ile Bizim Radyo’yu ve baskı tesislerimizi de gezdiler. Ahmet Ceylan / İstanbul

06.08.2009

Türkiye’de bin 400 yabancı tutuklandı

ADALET Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de 2008 yılı itibariyle çeşitli suçlardan dolayı bin 461 yabancı uyruklu şahıs tutuklanırken, bin 90 kişi de tahliye edildi. Yurtdışındaki 18 sanığın Türkiye’ye iadesi yapılırken; Türkiye’den yurtdışına ise 6 sanığın iadesi yapıldı. ‘Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi’nin uygulanmasında ‘merkezî makam’ görevi ise Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından yerine getiriliyor. Mahallî Cumhuriyet Başsavcılıkları aracılığı ile yerine getirilen ‘Çocuk Kaçırma Dosyaları’na ilişkin veriler de şöyle: Yabancı ülke talepleri 412, Türkiye’nin talepleri 64 olmak üzere 2008 yılında uluslar arası çocuk kaçırma olaylarıyla ilgili toplam 476 dosya işleme konuldu. Türkiye’den 30, yabancı ülkeden 146 olmak üzere toplam 176 başvuru halen devam ediyor. Nafaka alacaklarına dair Birleşmiş Milletler ve Lahey Sözleşmesi gereğince nafaka alacaklarının tahsili konusundaki işlemler Adalet Bakanlığı tarafından gerçekleştirilirken; 2008 yılında yabancı ülkelerden Türkiye’ye 81 nafaka talebi oldu. Türkiye’den yabancı ülkelere yöneltilen nafaka talepleri ise 13 olarak gerçekleşti. Ankara / cihan

06.08.2009

Doğalgaz sayacı sökmeye son

BAŞKENT Doğalgaz Dağıtım A.Ş Genel Müdürlüğü, mekanik sayaç kullanan abonelerin ‘’doğalgaz borçlarından’’ dolayı sayaçlarının sökülmesi uygulamasına son verdi. Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş Genel Müdür Vekili Harun Gündüz, yaptığı açıklamada, doğal gaz abonelerinin, ‘’elektronik’’ ve ‘’mekanik’’ olmak üzere 2 tip sayaç kullandıklarını belirtti. Elektronik sayaç kullanan abone sayısının 1 milyon olduğunu ifade eden Gündüz, 145 bin adet de mekanik sayaçlı abone bulunduğunu bildirdi. Borçlu aboneleri ödemelerini yapmaları konusunda uyardıklarını ifade eden Gündüz, şunları kaydetti: ‘’Artık borcundan dolayı abonelerin doğal gaz sayacını sökmeyeceğiz. Bunun yerine sayaca kilit ve mühür takılacak. Doğal gaz vanalarına 1 haftadır gaz kesme aparatı takılarak, borçlu abonenin tüketimini engelliyoruz. Aparatın üzerinde, ‘Gazınız Başkentgaz tarafından kapatılmıştır, izinsiz açılması halinde hakkınızda yasal işlem yapılacaktır’ yazısı ile sayacın seri numarasının belirtildiği bilgilendirme etiketi bulunuyor. Bu kilidin uyum sağlamadığı hava gazı döneminden kalma vanalara ise mühür takılıyor.’’ Uygulamanın avantajları olduğunu ifade eden Gündüz, yeni uygulamanın, hem aboneye hem şirkete kolaylıklar getirdiklerini söyledi. Ankara / aa

06.08.2009

Nokia N97, 12 Ağustos’ta Türkiye’de

NOKİA Türkiye Genel Müdürü Conor Pierce, ‘’88 bin kişi istediği için onlara Nokia N97 satmaya hazırız’’ dedi. Nokia N97 mobil bilgisayarların tanıtıldığı toplantıda konuşan Conor Pierce, yeni ürünlerinde bulunan ‘’yerel widget’’ uygulamaları sayesinde internet deneyimini kişiselleştirdiklerini anlattı. Pierce, bu uygulamaları yerelleştirmek adına Turkcell, Garanti Bankası, Milliyet ve Matriks Mobile ile anlaşma yaptıklarını dile getirerek, Turkcell-im yoluyla bütün internet sayfalarına, günlük yaşamda ihtiyaç duyacakları bilgilere, e-postalarına ve arkadaşlarına tek tıkla ulaşabileceklerini bildirdi. Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu ise, 3G ile yeni bir ‘’Turkcell’li yaşam’’ın kapılarını açtıklarını dile getirerek, Nokia N97’nin özellikleri sayesinde müşterilerinin, ‘’Turkcell’li yaşam’’ın hızını çok iyi hissedebileceklerini bildirdi. Recep Bozdağ / İstanbul

06.08.2009

Bizim Mutfak’ta hedef, yüzde 81 büyüme

2008 yılını yüzde 19 büyüme ve 101 milyon TL ciro ile kapatan Bizim Mutfak, yeni kategorilere girerek 2009 yılında yüzde 81 büyüme ile 183 milyon TL ciro hedefliyor. 7 yıllık genç ve dinamik bir marka olan Bizim Mutfak 18 kategoride 117 ürün ile sektörde önemli bir yere sahip bulunuyor. Markanın, Ramazan ayı öncesi yeniliklerini paylaşmak üzere düzenlediği toplantı, Yıldız Holding Gıda ve İçecek Grubu Başkanı Mehmet Tütüncü, Yağ, Mutfak ve Fonksiyonel Gıdalar Pazarlama Genel Müdürü Derya Sevgin ve Bizim Mutfak reklâm kampanyasının yıldızı, başarılı tiyatro san'atçısı Demet Akbağ’ın katılımı ile gerçekleşti. Ümit Kızıltepe / İstanbul

06.08.2009

Esenler Belediyesi “yalnız değilsiniz” diyor

ESENLER Belediyesinin yürüttüğü ‘’Yalnız Değilsiniz’’ projesi kapsamında oluşturulan ekipler, ilçedeki yaşlı ve özürlülerin evini temizleyecek. Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, proje kapsamında oluşturulan özel temizlik ekipleri, ilçedeki bakıma muhtaç yaşlı ve özürlülerin evinde haftalık periyotlar halinde temizlik yapacak. Temizliğe gidilen evlerdeki vatandaşların acil ihtiyaçları da Esenler Belediyesi tarafından karşılanacak. Açıklamada, görüşlerine yer verilen Esenler Belediye Başkanı Mehmet Teyfik Göksu, bu proje sayesinde hizmeti, yardıma muhtaç ve yaşlı vatandaşların ayağına kadar götürerek, geride kalan hayatlarının rahat ve huzurlu bir şekilde sürdürmelerini sağlayacaklarını belirtti. Göksu, bu projeye büyük önem verdiklerini ifade ederek, herkesin bu konuda hassasiyet göstermesi gerektiğini kaydetti. İstanbul / Yeni Asya

06.08.2009

Engellilerin istihdam sorunu ele alınacak

ÖZÜRLÜLER İdaresi Başkanlığınca gerçekleştirilecek 4. Özürlüler Şûrâsı’nda özürlülerin istihdam sorunu mercek altına alınacak. Aile ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın başkanlığında Ankara’da düzenlenecek şûrâda, bilim insanları, kamu ve özel kuruluşlarla sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin katıldığı bir komisyon oluşturulacak. Engellilerin yaşadığı sorunlara çözüm bulmak, kendine yetebilen ve üretken bireyler olarak yaşamaları için çağdaş düzeyde eğitilmeleri, istihdama katılmaları ve bu yolla da refah düzeylerinin yükseltilmesi amacıyla gerçekleştirilecek şûrâ sonucunda engelli istihdamı alanında yeni politikaların ve stratejilerin ortaya konması planlanıyor. Engellilerin istihdam alanında yaşadıkları sorunların geniş boyutlu olarak ele alınmasının planlandığı şura, 2-6 Kasım tarihleri arasında yapılacak. Ankara / aa

06.08.2009

THY Antalya’dan dünyaya açılıyor

TÜRK Hava Yolları (THY) Ekim ayından itibaren Antalya’dan, Paris, Düsseldorf ve Stockholm’e sefer düzenleyecek. THY Basın Müşavirliğinden yapılan açıklamada, 2 Ekimden itibaren Antalya çıkışlı olmak üzere Paris’e, 3 Ekimden itibaren de Düsseldorf ve Stockholm’e sefer düzenleneceği bildirildi. Buna göre, Antalya’dan Paris’e Pazartesi ve Cuma günleri, Düsseldorf ve Stockholm’e ise Cumartesi günleri uçuş gerçekleştirilecek. İstanbul / aa

06.08.2009

Adalet Bakanlığı: Gül kararıyla ilgisi yok

Adalet Bakanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından (CMK 250. maddesiyle yetkili birim) gönderilen delil ve belgelerin incelenmesi üzerine, iddiaların ciddi bulunduğunu ve Teftiş Kurulu Başkanlığınca 8 Eylül 2008’de bazı hakim ve Cumhuriyet savcıları hakkında inceleme ve soruşturma başlatıldığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 29 Eylül 2009’da üç Adalet başmüfettişinin Sincan Adliyesinde inceleme yapmasıyla ilgili olarak bazı basın yayın organlarında farklı değerlendirmelere yer verilmesi dolayısıyla açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Hakim ve Cumhuriyet savcılarının görevlerinden doğan ve görevleri sırasında işledikleri iddia olunan suçları ile ilgili inceleme ve soruşturma yapma yetkisinin Anayasa’nın 144 ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 82. maddelerine göre Adalet Bakanının izni ile adalet müfettişlerine verildiği ifade edilen açıklamada, “Yürütülen inceleme ve soruşturma, geniş kapsamlı olması, birden çok ili ve kişiyi ilgilendirmesi sebebiyle yaklaşık bir yıldır devam etmektedir. Bu inceleme ve soruşturmanın güncel olaylarla ve özellikle de incelemenin başlamasından çok daha sonra 15 Mayıs 2009’da Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tarafından verilen kararla hiçbir ilgisi bulunmamaktadı.’’ şeklinde ifadeye de yer verildi. Ankara / aa

06.08.2009

Bankalar yeniden yapılandırmayı engelliyor

Tüketİcİler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, 7 Temmuz’da yürürlüğe giren ‘’Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’’ kapsamında kredi kartı borcunu taksitlendirmek için şu ana (4 Ağustos 2009) kadar yaklaşık 85 bin tüketicinin başvurduğunu söyledi. Kaya, ‘’Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’’nda değişiklik yapılması hakkındaki kanunun yürürlüğe girmesine rağmen, bazı bankaların geçici 5. maddeyi uygulamak istemediğini iddia etti. Düzenlemenin kredi kartı borcu dolayısıyla haklarında icra takibi başlatılmış olan 875 bin tüketiciyi kapsadığını hatırlatan Kaya, “Düzenlemeden yararlanmak için haklarında icra takibi başlatılmış tüketiciler başvurabiliyor. Oysa takibe alındığını bilmeyen çok sayıda tüketici başvuru yapamadı. Bunlar bankaların kayıtlarında yer alıyor. Bankalar, tüketicileri arayıp bu konuda bilgilendirmiyorlar. Bankalar, böyle yaparak takibe aldıkları tüketicileri gizliyorlar. Bankalara giden tüketicilere de görevliler, ‘siz düzenlemeden yararlanmıyorsunuz, şu an bilgisayar sistemlerimiz müsait değil, dilekçeyi işleme koymak için genel müdürlüğümüz karar verecek, siz kapsam dışısınız’ denilerek başvurularını engelliyorlar” dedi. Adana / aa

06.08.2009

Sabit ücret Türk Telekom’da kaldı

Türk Telekomünikasyon A. Ş’ye sabit ücret hakkında açılan dâvâda Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen direnme kararının, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Türk Telekom lehine bozulduğu bildirildi. Türk Telekom’un Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan açıklamasında, 19 Ocak 2009 tarihli özel durum açıklamalarında Türk Telekom’un sunduğu telefon hizmetlerine uygulanan sabit ücret hakkında bir abone tarafından açılan dâvâda alınan kararın şirketçe temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin Türk Telekom lehine karar verdiğinin bildirildiği hatırlatıldı. İstanbul / aa

06.08.2009

Erdoğan-Türk görüştü, Baykal kızdı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP Genel Başkanı sıfatıyla DTP’li yetkililerle görüşmesine ilişkin olarak, ‘’Bugün görüşmeye gittiği DTP’nin yetkilileri bu görüşmenin aslında kiminle yapılmakta olduğunu açıkça ifade ediyorlar’’ dedi. Baykal, ‘’Görüşmenin muhatabı hiç kuşku yok PKK’dır. PKK’nın çeşitli biçimlerde yansımasıdır. Bunu saklayarak, gerçeği örtbas ederek bir yerlere varmak mümkün değildir’’ diye konuştu. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın DTP yöneticilerini ‘’Başbakan değil, AKP Genel Başkanı sıfatıyla kabul etmesi’’ ve ‘’Ben DTP’yi PKK ile aynı kefede değerlendirmiyorum, değerlendirmek istemiyorum’’ şeklindeki sözlerine ilişkin soru üzerine, ‘’Başbakan’ın bu gayreti, konuyu değişik bir çerçeve içinde sunma gayreti bir şeyi değiştirmez. Ama bir şeyi yansıtır’’ dedi. Temasın aslında kiminle olduğunun da çok açık olduğunu ileri süren Baykal, DTP’nin bugüne kadar yaptığı açıklamaların bunun göstergesi olduğunu kaydetti. Baykal, şöyle devam etti: ‘’Bu konularda kimlerle temas kurulabileceği Kandil Dağı’ndaki kişinin bir gazeteciyle yaptığı görüşmede ifade edilmişti. O demişti ki ‘müzakereyi ya İmralı’yla yaparsınız ya bizimle yaparsınız ya da DTP ile yaparsınız’. Şimdi bunların arasında bir mahiyet farkı var mı? Kandil’le yapılsa İmralı’yla yapılmamış mı olacak? ‘Bu üçü bizim için aynıdır’ diyor ‘Bu üçünün farkı yok’ diyor, ‘Bunlardan birisiyle konuşun’ diyor. Şimdi Başbakan da konuşuyor onlardan birisiyle. Bu konuşma Kandil’le de yapılmış konuşma sayılır, İmralı’yla da yapılmış konuşma sayılır, çok açık olarak. Bu hem onların ifadesi bakımından hem de DTP yetkililerinin bugüne kadar yaptıkları açıklamalar bakımından...’’

06.08.2009

Eğitimcilerden İstanbul Barosu’na tepki

Eğİtİmcİler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) üyesi bir grup, üniversiteye girişte tek katsayı uygulaması kararının iptali için Danıştayda dâvâ açan İstanbul Barosunu protesto etti. İstiklal Caddesi üzerindeki baro binası önünde bir araya gelen grup adına bir basın açıklaması yapan Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Ali Yalçın, ‘’11 yıldır meslek liselerinde öğrenim gören öğrencileri mağdur eden ve meslek elemanı sıkıntısı yaratan katsayı zulmünün YÖK tarafından kaldırıldığını’’ ifade etti. ‘’İstanbul Barosunun, hakkaniyetin ve adaleti tesis eden YÖK kararının iptali istemiyle dâvâ açmasının en hafif deyimiyle ‘ötekiler’ üretme projesinin bitirilmesinden rahatsızlık duyduğu anlamına geldiğini’’ dile getiren Yalçın, şunları söyledi: ‘’İstanbul Barosu, dava gerekçesini kamuoyuna yansıtırken kullandığı (Farklı katsayı uygulamasına son verilmekle, imam hatip mezunları üniversiteye girişte düz lise mezunlarıyla eşit statüye kavuşmuştur) ifadesiyle eşitliğin sağlandığını kabul ederken, açmış olduğu davanın eşitlikten duyduğu rahatsızlık olduğunu pervasızca dile getirmiştir. Adaletin ve hakkaniyetin tesisinde sığınılacak ve kullanılacak tek araç olan hukuku kendilerine meslek edinenlerin meslek örgütü olan bir baronun eşitlik sağlayan bir kararın iptali için yargıya başvurmasının bir garabet olup olmadığını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.’’ İstanbul / aa

06.08.2009

Bilge köyü zanlıları Çorum’a nakledilecek

Mardİn’İn Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde 44 kişiyi öldüren zanlılar yargılanmak üzere Çorum’a nakledilecek. 4 Mayıs 2009’da Bilge köyünde 6’sı çocuk, 3’ü hamile 16 kadın ile 22 erkeği katleden 11 zanlı, 2 Eylül 2009’da Çorum’da hakim karşısına çıkacak. 4 aydır, Gaziantep cezavinde tutuklu bulunan zanlıların önümüzdeki günlerde Çorum’a nakledilmesi bekleniyor. Zanlıların duruşması için Çorum cezaevine gönderilmesi için çalışmalar başlatıldı. Mardin / cihan

06.08.2009

Başörtülü üye peruk takmak zorunda kaldı

Isparta Belediyesi meclis üyesi AKP’li Hatice Çakır, Ağustos ayı meclis toplantısının ilkine peruk takarak girdi. Çakır, Belediye Başkanı MHP’li Yusuf Ziya Günaydın’ın Isparta Valiliği’ne Nisan 2009’da görüş sorması üzerine; Valiliğin “Meclis toplantılarının kamusal alan niteliğinden sayılabileceğinden meclis üyelerinin kamu görevlerini yaparken yargı kararlarına göre hareket etmesi gerektiği” şeklindeki yazısı üzerine peruk takarak toplantıya katıldı. Valiliğin görüşünü anlamsız bulduğunu ifade eden Çakır, ikinci bir Merve Kavakçı krizi olmasın diye böyle davrandığın ifade etti. Çakır, “Meclise başörtülü olarak girseydim bazı gerginlikler yaşanabilirdi. Belki MHP’li meclis üyeleri tarafından dışarıya davet edilerek ‘ikinci Merve Kavakçı olayı’ yaşanabilirdi. Gerilim olmasın diye başörtümün üzerine peruk takarak meclis toplantısına girdim.” dedi. Meclise 4 yıllığına girdiğini, görev süresi bitince de devredeceğini anlatan Çakır, şöyle devam etti: “Burada ne yargı var, ne kamusal alan. Ne de benim memuriyetim. Bunların hepsi nitelik. ‘Başörtüsüyle belediye meclisine girebilir’ diye bir hüküm olmadığı gibi, giremez diye de bir hüküm yok. ‘Başörtü ile bir bayan meclis üyesi olamaz’ diye bir hüküm de yok. Öyle olsaydı Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvuruda başı açık fotoğraf istenmesi gerekirdi. Ben başörtülü bir şekilde müracaat ettim mazbatamı da başörtülü bir şekilde aldım. Yani kesin yasaktır diye bir hüküm de yok.” Isparta / cihan

06.08.2009

Almanya, AB üyeliğimizi desteklesin

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ‘’Türkiye’yi eskiden olduğu gibi çetelerin yönetmesini isteyen içerideki birtakım direnç odakları olabilir ama bizim hiçbirinin çabalarına havlu atma niyetimiz yok’’ dedi. Egemen Bağış, Merter M1 Meydan Alışveriş Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada, İstanbul’un bir Avrupa yatırımına daha kavuştuğunu görmenin ve açılışını yapmanın kendisini mutlu ettiğini söyledi. Türkiye’ye katkılarından dolayı Metro Group’a teşekkür eden Bağış, iktidara geldiklerinde Türkiye’nin dünyanın 26’ıncı en büyük ekonomisi olduğunu anımsatarak şöyle devam etti: “Bugün 17’inci ekonomisi olarak G20 toplantılarında dünyanın ekonomisine yön veren ülkelerden birisi olduk. Bugün Avrupa’nın da 6’ıncı büyük ekonomisiyiz. Bugün Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı sorunları düşündüğümüz zaman, bu sorunların çözümünde Türkiye’siz fazla bir yol kat edilemeyeceğini görüyoruz. Bu çalışmalarımızı devam ettirmemiz gerekiyor.’’ Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Türkiye’de bugün 300’ün üzerinde alışveriş merkezi var ve 35 milyar doların üzerinde bir ekonomik katkıdan söz ediyoruz. Demek ki isteyince olabiliyor. Biz, AB’ye de aynı anlayışla yaklaşıyoruz. Türkiye’nin bir gün AB’nin tam üyesi olacağından benim şüphem yok. Buna endişe ile yaklaşan bazı Avrupalılar olabilir. Türkiye’yi eskiden olduğu gibi çetelerin yönetmesini isteyen içerideki bir takım direnç odakları olabilir, ama bizim hiçbirinin çabalarına havlu atma niyetimiz yok.’’ Türk halkının, Stuttgart ve Bayern München gibi futbol takımlarını, eskiden olduğu gibi yürekten desteklemek istediğine dikkati çeken Bağış, ‘’Onun için Almanya’nın da bu konuda artık iç siyasi istismar projelerini bir kenara bırakıp, Türkiye’nin AB üyelik sürecine hak ettiği desteği vereceğine yürekten inanıyorum’’ dedi. İstanbul / aa

06.08.2009