MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Emrullah Beytar ile Genel Sekreter Emre Yurtalan’ın görüştüğü Özbekistan Büyükelçiliği müsteşarlarından Nadir Hashimov, ülkesinde Nur Talebelerinin tutuklanmasını savundu. Hashimov, dini yaşama ile ilgili bir kısıtlama olmadığını, ancak bunun diğer insanlara aktarılmasının suç oluşturulduğunu ileri sürdü. MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Beytar ile Genel Sekreter Emre Yurtalan, Özbekistan’ın Büyükelçiliğinde Müsteşar Nadir Hashimov’la, Özbekistan’da din özgürlüğü alanında meydana geldiği iddia edilen ihlâllerle ilgili görüştüler. MAZLUMDER’den yapılan açıklamada, görüşme sırasında Müsteşar Nadir Hashimov’un, Özbekistan-Türkiye arasında iyi ilişkiler kurulmasının çok önemli olduğunu belirttiği, Özbekistan’ı ilk tanıyan ülkenin ve maddî yardımda bulunan ülkenin Türkiye olduğunu söyledi ifade edildi. Açıklamada, Hashimov’un Özbekistan’ın laik bir ülke olduğunu, her dine karşı eşit mesafede olmaya önem verdiklerini, halkın yüzde 94’ünün Müslüman olduğunu, Müslümanlara ve diğer dinlere mensup insanlara eşit mesafede olduklarını ve başörtüsünün serbest olduğunu, İslâm Üniversitesi kurduklarını, burada din görevlilerini yetiştirdiklerini söylediği belirtildi. Hashimov’un basında yer alan haberlerin teyidi için Özbekistan’daki yetkililerle temasa geçtiklerini, ancak henüz cevap alamadıklarını, ancak ülkelerinde bütün misyonerlik faaliyetlerinin suç olduğunu ifade ettiği de bildirilen açıklamada, “Hashimov, özellikle Nur cemaatinin yaptığı çalışmaların misyonerlik kapsamında değerlendirildiğini, dini yaşama ile ilgili bir kısıtlama olmadığını, ancak bunun diğer insanlara aktarılmasının suç oluşturulduğunu, para karşılığı insanların Nurcu yapılmak istendiğini, Kur’ân – Sünnet yerine risâle okunarak bilgi sahibi olmayan insanların etkilenmeye çalışıldığını, bununla devletlerini mücadele ettiğini belirtti” denildi.
Açıklamada, MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Beytar’ın insanların hangi dine inanacaklarını kişilerin ancak belirlemesi gerektiğini, din ve vicdan özgürlüğü kapsamında yapılanların doğru olmadığını, insanların dinlerini yaşama kadar anlatma özgürlüklerinin de bulunduğunu söylediği belirtildi.
|