Risâle-i Nur ölçülerine göre hareket ediyor. Dost isteyene Yeni Asya yeter diyebilirim. Dünya ve ahiret saadetini isteyen Yeni Asya’yı okumalı.
RİSÂLE-İ NUR OKUDUĞU İÇİN HAPİS YATAN
TRABZONLU OKUYUCUMUZ KAHRAMAN KERİM:
Yeni Asya gazetesi ile nerede ve ne zaman
tanıştınız?
Tanıştığım yıllarda Mustafa Polat Ağabey yeni vefat etmişti. Abimin evinde kiracı olarak kalan Raşit Zil adında seyyar satıcılık yapan birisi kalırdı. Raşit Zil, yeğenim Ali Erdin (nüfusta Ramazan Erdin) ile beraber bizi sohbete dâvet etti. Daha önce Zübeyir Ağabey ile bir süre dersanede kalmıştı. Biz de ‘Kaybedecek bir şeyimiz yok’ diyerek sohbete gittik. Artık düzenli olarak sohbetlere gidiyorduk. Daha sonrada yayın hayatına adım atan İttihad ve sonrasında da Yeni Asya’yı tanımış olduk.
Sizi Yeni Asya’ya bağlayan esas sebepler
nelerdir?
Risâle-i Nur ölçülerine göre hareket ediyor. Dost isteyene Yeni Asya yeter diyebilirim. Dünya ve ahiret saadetini isteyen Yeni Asya’yı okumalı. Denizden azamî derecede istifade etmeliyiz. Sözünün takipçisi olan eğilmeyen samimî tam bir arkadaş. Cennete dâvet eden arkadaş. Yarı yolda bırakmayan gerçek arkadaş.
Yeni Asya’yı benzerlerinden farklı kılan, önde
gelen ayırt edici özellikleri nelerdir?
Yeni Asya çizgisini hiç bozmadı. İlk günde ne ise şimdi de aynı. İstikametse istikamet, sadakatse sadakat, fedakârlıksa fedakârlık. En önemlisi İslâmiyetin esaslı düsturlarından taviz vermemesi. Ölçüsü Risâle-i Nur olması. Yerinde ve zamanında isabetli ölçüler ve yorumlar. Dik duruşu ve eğilmemesi.
Yeni Asya’nın size ve ailenize kazandırdığı en
önemli değerler neler olmuştur?
Yeni Asya günübirlik çıkan ya da günü birlik meselelerden bahseden yayınlar yapmıyor. Tek gayesi ebedî hayatımızı kurtarmaya vesile olacak, aynı zamanda da dünyamıza ışık tutacak değerler üzerine kurulduğu için ihtiyacımız nisbetinde istifade ediyoruz. Şahıs olarak, aile olarak. Eksikliğimiz bizden kaynaklanıyor. Manevî değerlerimizi Yeni Asya ile tanıdık. Olmasaydı bir boşlukta olurduk. Babadan anadan duyma sözlerle hareketlerle yaşamaya çalışırdık. Kendimize ve ailemize karşı sorumluluğumuzun farkına vardık. Yeni Asya içimizde.
Yeni Asya ile ilgili yaşadığınız hatıraların en
ilgincini bizimle paylaşır mısınız?
Söylemek gerekirse bu yaptığınız çalışma bile bir hatıra. Eski anıları tazeleme fırsatımız oldu. Fehmi Karpuz yeni evli idi. Evinde sohbette iken 11 arkadaşla alınıp hapse götürüleceğimiz gece Fehmi Karpuz küçük olan kardeşine dedi ki: “Ahmet Ali, sohbete gelen kardeşler olursa söyle. İçeride polisler var, sakın gelmesinler geri gitsinler.” Ahmet Ali de gelen sivil polisi kardeşlerden biliyor ve diyor ki, “Abi sakın içeri girmeyin, gidin, içeride polisler var.” Bu hatırayı hiç unutamam. Zaten biz hapiste de dışarıdan daha iyi idik. Çünkü vücudumuz oradaydı, ama hayalen dışarıda idik, o bize yetiyordu. Bir rüya bile yeterdi bize. İçeride zaten hep Risâle okur, sohbet yapardık. Çok güzel yıllardı. Hele Bekir Berk’in savunma yaparken “Sayın hakim! Biz ya komünizmi ya da İslâmiyeti seçeceğiz. Bunun ortası yok. Biz İslâmiyeti seçmişiz, tahliyemizi istiyoruz” diyerek tahliye olmamız ayrı bir hatıra…
| 
