Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) Stuttgart şehrinde düzenlediği parti kurultayında, anayasaya Federal Almanya Cumhuriyeti’nin resmi dilinin Almanca olduğu şeklinde ibare konulması yönünde karar alması tüm diğer partiler tarafından tepkiyle karşılandı.
CDU Genel Başkanı ve Başbakan Angela Merkel bile partisinin aldığı bu kararı eleştirerek, RTL televizyonunda yayımlanan bir programda yaptığı konuşmada, ‘’Ben buna karşıydım. Kültürden spora kadar her şeyi anayasaya yazmaya gerek yok’’ dedi.
CDU’nun Bavyera eyaletindeki kardeş parti konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin (CSU) Genel Sekreteri Karl Theodor zu Guttenberg de, böyle bir şeyin gerekli görülmesinin toplumun zayıf görüldüğünün bir işareti olduğunu ifade etti. Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hür Demokrat Partili (FDP) milletvekilleri de CDU parti kurultayı kararına tepki gösterirken, Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat da, bu kararın göçmenlerin endişelerinden faydalanmak anlamına geldiğini söyledi.
Kolat, yaptığı açıklamada, ‘’Böyle bir ibarenin anayasaya konmasının neden gerekli görüldüğünü anlamak çok zor. Almanya’da resmi dilin Almanca olduğundan hiç kimse şüphe duymuyor ki’’ diye konuştu. Bu nedenle, kararın ardında başka amaçların bulunduğu şeklinde bir intiba doğduğunu ifade eden Kolat, ‘’Biz bunu bir asimilasyon baskısı ve demokratik geleneklerle bağdaştırılamayacak bir tutum olarak algılıyoruz’’ dedi.
Alman gazeteleri de, genelde bunun önemli bir karar olmadığını, Almancanın zaten resmi dil olarak bilindiğini, ancak özellikle vurgulanılmak istenilmesine göçmen derneklerin tepki gösterdiğini yazdılar. ‘’Frankfurter Rundschau’’ gazetesi, birinci sayfadan verdiği haberde, Türkçe, Rusça, Hırvatça, Arapça ve İngilizce olarak ‘’Federal Almanya Cumhuriyetinin dili Almanca’’ diye yazdı.
|