Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, hem teknolojik gelişmelerin hem de medyanın toplumsal değişim üzerinde olumsuz etkisi bulunduğunu ve bu aşınmanın çok hızlı olduğunu kaydetti.
Çubukçu, 5. Aile Şurası’nın açılışında yaptığı konuşmada, aile yapısında bazı sorunlar bulunmakla birlikte AB üyesi ülkelere göre Türkiye’nin çok daha iyi durumda olduğunu söyledi. Çubukçu,, ‘’Bir ülkenin yenilenebilir nüfusunu koruması için 2,8 artış gerekiyor. Bu ortalama bir aile için de 3 çocuk anlamına geliyor’’ dedi. Türkiye’de bireylerin yüzde 98’inin bir aile çatışı altında yaşadığına işaret eden Çubukçu, bunun Türkiye’deki güçlü aile yapısını ortaya koyduğunu ifade etti. Çubukçu, ancak bunun, böyle süreceği anlamına gelmediğini dile getirerek, hem teknolojik gelişmelerin hem de medyanın toplumsal değişim üzerinde olumsuz etkisi bulunduğunu ve bu aşınmanın çok hızlı olduğunu kaydetti.
Göç olgusunun da aileyi, paylaştığı çevreden ayırarak ciddi bir yalnızlığa ittiğine değinen Çubukçu, büyük kentlerde sorun çözme mekanizmaları olmadığı için toplumda yaşanan bir çok sorunun temelinde ailelerin kentlere göç etmesiyle yaşadıkları sorunların yattığını ifade etti. Bu nedenle risk altındaki 16 bin çocuğa ayni ve nakdi destek verdiklerini anlatan Çubukçu, 5 binden fazla çocuğu da aile yanında yaşamaya yönlendirdiklerini söyledi.
Özürlülere yönelik evde bakım hizmetinin Türk aile yapısı için de çok uygun bir model olduğunu belirten Çubukçu, 85 bin ailenin asgari ücret tutarında destek aldıklarını kaydetti. Çubukçu, böylece ailelerin ‘’Ben öldükten sonra engelli çocuğuma ne olacak’’ sıkıntılarını da üzerlerinden aldıklarını ifade etti. Huzurevlerinde 20 bin civarında yaşlının bulunduğunu kaydeden Çubukçu, yapılan bir araştırmada huzurevlerindeki yaşlıların yüzde 65’inin ailelerinin yanında yaşamadıkları için mutsuz olduklarını ifade ettiklerini belirtti.
Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada ailenin öneminin anlaşıldığını vurgulayan Çubukçu, şunları kaydetti: ‘’2006’daki Lizbon Stratejisi’nde yer alan hususlar, demografik yapının korunması, Türkiye’de kıyametlerin koparıldığı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 çocuk söylemi, tam tersine orada alınan stratejik kararların da bir sonucudur. Özellikle Portekiz, Yunanistan gibi ülkelere acil çağrı yapılmıştır. Bir ülkenin yenilenebilir nüfusunu koruması için 2,8 artış gerekiyor. Bu ortalama bir aile için de 3 çocuk anlamına geliyor. Hem Türkiye’deki demografik yapının güçlü bir şekilde sürdürülmesi hem de bu yapının desteklenmesi bizim açımızdan son derece önemlidir.’’
|