Geçen hafta Galatasaray'ın başına gelenlerden sonra, Fenerbahçe; Eskişehir deplasmanından bir puanla döndüğüne şükretmeli.
Fenerbahçe'nin oynadığı futbola bakarsak haksız sayılmayız. Maçın başından itibaren ağırlığını sahaya koyamadı.Fenerbahçe baskısını arttırmaya başladığı anlarda kalesinde golü gördü. Alex bireysel çabalarıyla iki defa takımını öne geçirdi. Ama Edu-Lugano ikilisi adeta gol yemek için rakibe davetiye çıkarttılar.
Fenerbahçe bir türlü gerçek oyununu sahaya bir bütün halinde yansıtamıyor. Sahada mücadele bile etmeyen oyuncular vardı. Koşacakları yerde yürüdüler. Pozisyonları uzaktan seyretmekle yetindiler. Sahada kollektif futbol anlayışı olmayınca bireysel hatalar da önlenemiyor. Yenilen gollerde hata sadece iki ismin değil bütün takımın hatası. Roberto Carlos hücuma çıktığı zaman Fenerbahçe'nin sol defansı açık vermeye başlıyor. Selçuk-Maldonado ikilisi oyun kuramadı. Uğur tek başına bir sağ bir sol kanadı idare etmeye çalıştı. Orta sahası oyuna müdahale edemeyen bir Fenerbahçe sözkonusuydu.
Kanat organizasyonları diye bir şey göremedik. İnsiyatif forvet oyuncuları Güiza ve Semih'e kaldı. Semih'i de nerede oynatacağına bir türlü karar veremedi Aragones. Bir sağ kanatta göründü, bir forvete gitti. Güiza ise tek başına etkili olmadı. Eskişehir on kişi kaldıktan sonra Fenerbahçe baskısının artacağını düşünmüştük ama evsahibi daha atak oynamaya başladı.
İkinci yarı Fenerbahçe kendi yarı sahasına çekilmesine karşılık kalesinde önemli açıklar verdi. Hücum yapmamasına karşılık defans da yapamadı. Bu oyunla şampiyonlar liginde beraberlik bile alamazsınız. Eskişehir galibiyeti bir anlamda kaçıran taraf oldu. Özetle Fenerbahçe Arsenal gibi çok önemli bir maçın öncesinde hiç de iyi sinyaller vermedi.
|