|
|
|
Demokratların hedefi engelsiz çoğunluk |
ABD’de 4 Kasım'da başkanlık seçiminin yanı sıra yapılacak önemli Kongre seçimlerinde Demokrat Parti, Kongre’nin denetimini “engellenemez şekilde kontrolü altına almak” için çalışıyor.
Demokrat Parti'nin esas amacı, Senato’daki sandalye sayısını, kritik rakam olan 60’a çıkarmak olacak. Eğer bir parti rakibine karşı 60’a 40 veya daha açık farkla üstünlük elde ederse, azınlıktaki partinin engel çıkarma imkânı kalmıyor.
|
31.10.2008
|
|
|
Suriye’de ABD’ye öfke büyüyor |
ABD’nin geçen Pazar günü Suriye-Irak sınırındaki Ebu El Kemal bölgesine yaptığı ve 8 sivili katlettiği hava saldırısına Suriyelilerin tepkisi artıyor. Resmî açıklamalardan sonra halk da ABD’ye tepkisini göstermek için protesto gösterileri düzenliyor
Suriyelilerin ABD’ye tepkisi büyüyor
ABD'NİN, SuriyeIrak sınırında yer alan Ebu El Kemal bölgesini bombalamasının ardından, ABDSuriye arasındaki gerginlik büyüyor. Suriye’de yarın (30 Ekim) büyük çaplı protesto gösterileri düzenlenecek. Başkent Şam’ın dışında Suriye’nin diğer illerinde de gösteriler yapılması bekleniyor. ABD büyükelçiliği yaptığı açıklamada, gösteriden önce büyükelçiliğin kapatılabileceğini bildirdi. Amerikan ordusuna ait helikopterler, pazar günü IrakSuriye sınırının Suriye tarafına geçerek köyü bombalamış ve 8 kişinin ölümüne yol açmıştı.
|
31.10.2008
|
|
|
‘TÜRKİYE, IRAK’TA ABD SONRASINDAN KAYGILI’ |
Washington Times gazetesi, Türkiye’nin, ABD ile Irak hükümetlerinin sonuçlandırmaya çalıştığı güvenlik anlaşmasıyla ilgili çalışmaları ihtiyatla gözlemlediğini ve ABD’nin Irak’tan çekilmesi halinde bu ülkede doğabilecek güç boşluğundan kaygı duyduğunu yazdı.
Gazete, Ben Lando imzasıyla yayımladığı yorum haberde, Ankara’nın, muhtemel güç boşluğunun, Iraklı Sünni ve Şii Müslümanlar arasında yeni çatışmalara yol açmasından, Kürt nüfusunu cesaretlendirmesinden ve İran ile Suudi Arabistan’ın Bağdat üzerindeki etkisini artırma mücadelesinden çekindiğini ileri sürdü. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde, 2003’ten bu yana gözle görülür bir düzelme olduğunu yazan gazete, Türkiye’nin, geçen yıla kadar ABD’nin terör örgütü PKK ile mücadele yeterli çabayı sarf etmediği düşüncesinde olduğunu, ancak bu durumda da ABD Başkanı George Bush’un, istihbarat paylaşımı konusundaki adımıyla gelişme sağlandığını belirtti. Yorum haberde, 1989-1991 yılları arasında ABD’nin Ankara Büyükelçiliği yapan Morton Abramowitz’in, “Türkiye, Irak’ın istikrarı açısından büyük öneme sahip ve Irak’ı birlikte tutmaya oldukça odaklanmış durumda. Bu çizgide bizimle birlikteler. Amerikan kuvvetlerinin (Irak’ı) terk etmesinden hiç hoşlanmazlar” şeklindeki ifadelerine de yer verildi. Abramowitz, Ankara’nın, terör örgütü PKK konusunu görüşmek üzere Bağdat’a yetkili göndermesini, Türkiye’nin, ABD’nin faal olmadığı bir dönemde, bir süre için ilişki kurulması yönünde attığı pratik bir adım olarak niteledi.
|
31.10.2008
|
|
|
İsyancı general Nkunda hükümetle görüşmek istiyor |
DEMOKRATİK Kongo Cumhuriyeti’nde bölgesel bir başkenti kuşatan isyancı birliklerin lideri General Laurent Nkunda, merkezi hükümetle doğrudan görüşmek istediğini söyledi.
Kuzey Kviu’nun başkenti Goma’yı kuşatan Tutsi general Nkunda, AP’ye telefonla yaptığı açıklamada, hükümetle güvenlik durumu ve Çin’le yapılan 5 milyar dolarlık madencilik anlaşmasını görüşmek istediğini söyledi. Goma’ya ulaştıktan sonra ilan ettiği ateşkesin amacının, kentte kaosu önlemek olduğunu söyleyen General Nkunda, BM barış gücü askerlerinin mültecilerin evlerine dönmelerine yardım etmesini istediğini kaydetti. Hükümetin savaşmayı bırakması için kendisine önerdiği 2,5 milyon doları reddettiğini belirten Nkunda, “Kongo halkını koruma misyonunu bırakamayacağını” söyledi.
|
31.10.2008
|
|
|
‘Türkiye artık ABD’nin müttefiki değil’ |
ABD'DE Merkezi Haber Alma Teşkilatının (CIA) eski üst düzey uzmanlarından ve İslam dünyası üzerine kitaplar yazan Graham Fuller, Türk ve Amerikan dış politikasının Orta Doğu’daki çıkarlarının birbirine uymadığını savundu ve “Türkiye, artık bir Amerikan müttefiki değil” iddiasında bulundu.
Washington’da Jamestown adlı düşünce kuruluşunda düzenlenen “Gürcistan’dan sonra Türkiye ve Kafkasya” konulu bir konferansın ana konuşmacısı olan Fuller, Jamestown’ın duyurusunda, “bağımsız yazar, analist, konuşmacı ve Vancouver’daki Simon Fraser Üniversitesinde İslam dünyası ilişkileri tarih profesörü” olarak tanıtıldı. Fuller, 1982 yılında, CIA’in Yakın Doğu ve Güney Asya ulusal istihbarat görevlisi olarak atanmış, 1986 yılında da teşkilatta Ulusal İstihbarat Konseyinin başkan yardımcılığı görevine yükselmişti. İki yıl sonra bu görevi bırakan Fuller, Rand Corporation adlı düşünce kuruluşunda siyaset bilimci olarak görev yaptı. Fuller, konuşmasına, Amerikan politikalarını eleştirerek başladı. Kendi politikalarının etkilerini tartmadan, karşı tarafı suçlayan, “İslam dünyasında, Rusya’da, Çin’de, Türkiye’de yanlış olan nedir” sorusunu soran bir Amerikan yaklaşımı olduğunu belirten Fuller, “Biz hep başkalarını analiz ediyoruz, ama kendi yaptıklarımızın analiz edilmesini gereksiz görüyoruz. Bunun mutlaka eleştirel olması gerekmiyor. Ancak bir aktör olarak ABD’nin rolünün de analizini yapmalıyız” dedi. Dünyada son 7 yılda dünyada milliyetçiliğin, ulusal gururun uyandığını, Batı hegemonyasına, özellikle de Amerikan hegemonyasına karşı bir tutumun hakim olduğunu kaydeden Fuller, uygulanan şiddetin hiçbir şekilde haklı çıkarılamayacağını, ancak 11 Eylül olaylarının da bu hegemonyaya karşı çıkışın ürünü olduğunu söyledi. 11 Eylül olaylarının ABD tarafından, “stratejik bir avantaj yaratmak amacıyla” kullanıldığını da savunan Fuller, şimdi bu politikaların geri tepmesi sürecinin başladığını belirterek, Rusya, Çin, İran, Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan, Venezüella ve Küba ile ilişkileri ve ayrıca “İslam dünyasının çoğunluğundaki kızgınlığı” örnek gösterdi. Dünyada tek baskın kutup döneminin geçtiğini söyleyen Fuller, “çok kutuplu dünya düzeninin, bugün belki Batı Avrupa’da bile en baskın tek itici güç olduğunu” ifade etti ve çok kutuplu dünya düzeninin faydasının ise, “bir gücün diğerine karşı kullanılabilmesi” olduğunu belirtti. Şanghay İşbirliği Teşkilatının, Rusya ve Çin’i, Orta Asya cumhuriyetlerini bir araya getirdiğini, şimdi Pakistan ve Afganistan’ın üye veya gözlemci olmak istediğini, Türkiye ve İran’ın bu teşkilatla ilgilendiğini belirten Fuller, Çin’in açık bir biçimde ABD’nin tek kutuplu gücünü Avrasya’da elde etme arayışında olduğunu savundu. Fuller, Çin’in hiçbir zaman ABD’ye doğrudan meydan okumayacağını, ancak sesini daha duyulur hale getirmeye çalıştığını söyledi. Türkiye’nin bugün çok daha bağımsız düşünceye sahip olduğunu belirten Fuller, “yüzyıldır ilk defa Türkiye’nin büyük bölgesel güç haline geldiğini” belirtti.
|
31.10.2008
|
|
|
Clinton : Obama ABD’nin geleceği |
ESKİ Amerikan başkanlarından Bill Clinton, Barack Obama için, “ABD’nin geleceğini temsil ediyor” dedi.
Orlando yakınlarında Obama’yla birlikte seçmenlere hitap eden Clinton, Demokrat aday Obama’yı övdü ve “Ülkeyi düze çıkaracak kişiyi seçeceksiniz. Müstakbel başkanın Obama olacağı aşikar. Sizin desteğinizle başkan olacak” diye konuştu. Cumhuriyetçilerin Obama’yı “sosyalistlikle” suçlamalarını eleştiren eski başkan, “Bir başkanın kriz döneminde yapacağı, Amerika için iyi olanı yapmaktır... Senatör Obama, çok geniş kapsamlı bir plan sunuyor” dedi. Obama da, Clinton için “siyaset dehası” yakıştırmasını kullandı. Clinton 19922000 arasında başkanlık koltuğunda oturmuştu. Başkanlık seçimi 4 Kasımda yapılacak. Anketler, Obama’nın önde gittiğini gösteriyor.
|
31.10.2008
|
|
|
Türkiye İsrail’den insansız uçak alıyor |
İSRAİL Savunma Bakanı Ehud Barak’ın davetlisi olarak İsrail’e resmi ziyarette bulunan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İsrail’in insansız hava araçlarının ilk ikisini Kasım sonunda Türkiye’ye teslim edeceğini söyledi.
Milli Savunma Bakanı Gönül, insansız hava taşıtlarının İsrail’deki test uçuşlarını izledi. Bakan Gönül, test uçuşlarının ardından, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Denemeleri çok başarılı bulduğunu söyleyen Gönül, “Mükemmel araçlar... Verilecek görevleri en iyi şekilde yapacaklar” dedi. Vecdi Gönül’ün verdiği bilgiye göre, Türkiye’nin İsrail’den alacağı toplam 10 adet insansız hava araçlarının geri kalanı gelecek yılın başında teslim edilecek. Gönül, araçların terörle mücadelede kullanılacağını kaydetti. Türkiye’nin 3 yıl önce bu araçlar için açtığı ihaleyi İsrail kazanmıştı. Gönül, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ile birlikte katıldığı testler sırasında, araçların kalkış, iniş, çeşitli yüksekliklerden tespitleri ve gönderdiği resimleri gördüklerini belirtti.
|
31.10.2008
|
|
|
|