Kültür-Sanat

Aziz Üstad’a en derin sevgimizle

Ramazan Bayramının 3. günü Hilal Tv de Bayram Özel Programında sevgili Mehmet Akça’nın konuğuyduk.

Programa ayrıca Bursa‘dan şair ağabeyim Eyüp Otman da katılmışdı. Mehmet Akça’nın hoş sürprizi ise en son çıkan albümünü hediye etmesi ve yine programda şiirini Eyüp Beyin yazdığı Aziz Üstadım isimli eseri okuması oldu. Albümün adı, ‘’Aziz Üstad’a En derin sevgimizle’’. Albümde tam 13 eser var ve tabiî ki elbette en güzel tarafı eserlerin tamamen Üstad Hazretlerine ait olması onu anlatması. Hangi eserler var diye bakacak olursak: “Yıkılmış bir mezarım var ki, Bırak biçare feryadı, Faniyim fani olanı istemem, Yıldızname‘’ gibi Üstada ait sözlerin yanı sıra Niyazi Mısri nin ‘’ Günde bir taşı binayı, Hilmi Doğan’ın Çam dağı, Mehmet Emin Birinci’nin Van Kalesi, Asrımıza Hoş geldin, Bir Üstad Tanıyorum, Hasan Feyzi Yüregil’in Güzel Oku, Leyla, Çekilip Nuru Hidayet ve Eyüp Otman'ın Aziz Üstadım” isimli şiirleri yer alıyor. Bestelerin 8’i Mehmet Akça‘ya biri Mehmet Emin Altıntop ve Cihan Bozkurt'a ait. Ayrıca İhsan Atasoy ile Yemliha Görür’ün kaside icraları da ayrı bir renk katmış. Yıllar önce Hazan Yağmuru albümümüzde yer verdiğimiz bestesi şahsıma, sözleri Eyüp Otman’a ait Aziz Üstadım eserini sevgili Mehmet Akça’nın o güzel yorumundan dinlemenin hazzını hem ben hem de Eyüp Ağabey birlikte yaşadık. Mehmet Akça’nın Üstadı anlatan eserleri bir arada toplama düşüncesi bence çok önemli ve tebrike değer. Büyük bir yükün altına girmiş. Müzikal altyapı olarak da özenli bir çalışmanın ürünü olmuş. Yapımcılığını Gültekin Alihocagil’in başarılı yönetiminde Moral Prodüksiyon’un üstlendiği albüme büyük bir özen gösterildiği anlaşılıyor. Akça “ Kâinatta işittiği sesleri bir Mûsıka-i İlâhî neşvesiyle dinleyen, kaleme aldığı ilk eselerinden Münâzarât da bile kanun ve tanburun tellerinden bahis açacak kadar mûsıkiyle ilgili bir Üstadımız var. O ilâhî ilhamlarla kelimelerin mûsıkisini örgülerken bir taraftanda bu kelimelerden oluşan sözlerin müziğini vücuda getirecek bestecilere çok büyük sermaye bırakmış… Bizler aynı şevk ve heyecanla üretkenlik adına hizmet adına yeni ürünlerle sizlerle bu yolculuğa devam etmeyi planlıyoruz..” diyerek albüm yapma amacı ve sürecini anlatıyor. Mehmet Akça yıllardır Türk Müziği icra eden başarılı bir ses ve değerli bir sanatçı. Elazığ’dan Bursa’ya şimdide İstanbul’da kurulmuş pek çok devlet korusu ve topluluklarında ses sanatçısı olarak yer aldı. Yaptığı albümlerinin yanı sıra Moral Fm ve halen Hilal Tv de sürdürdüğü müzik programlarıyla bu yolda ki hizmetini sürdürüyor. Bizde hem başarılı çalışması sebebiyle kendisini ve emeği geçen herkesi tebrik ediyor, bu albüme herkesin sahip çıkması gerektiğini önemle hatırlatmayı bir borç biliyoruz.

NURDAN BİR DAMLA

“Evet, lâfza ziynet verilmeli, fakat tabiat-ı mânâ istemek şartıyla. Ve suret-i mânâya haşmet vermeli fakat meâlin iznini almak şartıyla. Ve üslûba parlaklık vermeli, fakat maksudun istidadı müsait olmak şartıyla. Ve teşbihe revnak vermeli, fakat matlubun münasebetini göze almak ve rızasını tahsil etmek şartıyla. Ve hayale cevelan ve şâşaa vermeli fakat hakikati incitmemek ve ağır gelmemek ve hakikate misal olmak ve hakikatten istimdad etmek şartıyla gerektir. ”

Muhakemat, s 77

ALİ OKTAY

29.10.2008

Tarihî yapılar geleceğe taşınıyor

MALATYA’NIN Darende ilçesinde kerpiç evler ve tarihî yapılar, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesinden bir ekibin hazırlayacağı restorasyon projeleriyle geleceğe taşınacak.

Kerpiç evlerin yanı sıra Cumhuriyet döneminde yapılan Cumhuriyet İlkokulu, eski Ziraat Bankası ve postane binası ile çevresindeki ahşap dükkânların bulunduğu sokakta restorasyon projelerinin hazırlanması için çalışmalar başladı. İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Restorasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kutgün Eyüpgiller, yaptığı açıklamada, sokaktaki yapıların ölçümlerini aldıklarını, restorasyon projelerinin yakın zamanda hazır olacağını söyledi. Darende Kaymakamlığının desteklediği çalışma kapsamında, geçmişi geleceğe taşımaya katkı sağlamak istediklerini ifade eden Eyüpgiller, şunları kaydetti: ‘’Cumhuriyet İlkokulunun kent müzesi olarak kullanılması planlanıyor. Ayrıca eskiden kamu hizmetlerinde kullanılan iki ahşap yapı ve halen içinde marangozların bulunduğu dükkânlar da restore edilerek, harap halden kurtarılacak. Kerpiç evler, bölgede yaygın olarak kullanılmış hatıllı yığma kerpiç yapı sistemiyle, Anadolu’da en eski dönemlerden beri kullanılan bir inşa tekniğiyle yapılmış. Darende evlerinin, geleneksel Anadolu evlerinde olduğu gibi zemin katları kapalı yapılar şeklinde. Üst katlar alt katların aksine bol pencereli. Günümüze ulaşan eserler, çıkmalı çıkmasız cephenin, hemen hemen eşit ağırlıkta uygulandığı izlenimini vermektedir.’’

29.10.2008

İstanbul kitapla buluşuyor

İstanbul Kitap Fuarı 27. kez kapılarını kitapseverlere açmaya hazırlanıyor.

TÜYAP Tüm Fuarcılık ve Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen fuar, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nin Büyükçekmece’deki merkezinde, 1 Kasımda başlayacak. 9 Kasım Pazar gününe kadar sürecek fuar, ‘’1968: 40 yıl önce 40 yıl sonra’’ temasıyla düzenlenecek. Fuarda, 68 hareketinin ruhu ve bugüne yansımaları üzerine faaliyetler yapılacak, dönemin edebiyat, sinema, sanat ve kültür hayatına olan katkıları ele alınacak.

Yaklaşık 550 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılacağı fuar süresince panel, söyleşi, konser ve imza günleri düzenlenecek, 750 yazar okurlarıyla buluşacak. 27. İstanbul Kitap Fuarı’nın bu seneki onur yazarı Füruzan, fuar süresince çeşitli faaliyetlerle okurlarıyla bir araya gelecek. Fuar kapsamında Füruzan’ın hayatından kesitlerden oluşan ve tasarımını Sadık Karamustafa’nın yaptığı ‘’Füruzan Diye Bir Öykü’’ sergisi de açılacak.

TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 3 Kasım Pazartesi günü, yazara onur ödülü verilmesi dolasıyla tören düzenlenecek. Fuara 68 hareketinin önemli aktivistlerinden yazar Tarıq Ali ile Amerikalı gazeteci-yazar Mark Kurlansky de konuk olarak katılacak. Tarıq Ali 2 Kasım 2008 Pazar günü ‘’Avrupa’da 68 Hareketi’’ adlı panele, Kurlansky ise, 1 Kasım 2008 Cumartesi günü ‘’1968: 40 yıl önce 40 yıl sonra’’ adlı panele konuşmacı olarak katılacak.

FUARIN DİĞER KONUKLARI

Filistin-İsrail barışında çok etkin bir rol oynayan Filistinli şairler Moaen Shalabia, Naim Aradiy, Agi Mishol, Hava Pimhas Cohen ve Mageed Asakly’nin de yanı sıra Almanya’dan Thomas Brüssig, Thomas Glavinic ve Avusturya’dan Dimitre Dinev, Romanya’dan Nicolae Breban, Aura Christi, İngiltere’den çocuk kitabı yazarı Ian Beck de fuarın konukları arasında bulunuyor. Bu sene ilk kez Rusya ve Venezuela Yayıncılar Birliğini ağırlayacak fuarda, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Ermenistan, Hindistan, İtalya, İngiltere, İspanya, İsveç, İran, Kosova, Küba, Letonya, Makedonya, Polonya, Romanya ve Yunanistan’dan yayınevleri yer alıyor. Fuar, 1–8 Kasım 2008 tarihleri arasında 11.00–20.00 saatleri arasında, kapanış günü olan 9 Kasım 2008 tarihinde ise 11.00–19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

Fuara Yeni Asya Neşriyat da katılacak.

29.10.2008

‘1 güfte, 12 beste”

TEKFEN Vakfı, araştırmacı-yazar Mehmet Altun ile birlikte İstiklâl Marşı için 1921 yılında düzenlenen beste yarışmasına katılan 12 besteyi, düzenlenen konserde yıllar sonra ilk kez sanatseverlerle buluşturdu.

Konuya ilişkin yazılı açıklamaya göre, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen konserde, İstiklâl Marşı için 1921 yılında düzenlenen beste yarışmasına katılan 12 beste, ‘’1 Güfte 12 Beste Projesi’’ adı altında Tekfen Filarmoni Orkestrası tarafından seslendirildi. Şef Saim Akçıl yönetimindeki Tekfen Filarmoni Orkestrası ile birlikte, Şef Gökçen Koray yönetiminde TRT İstanbul Gençlik Korosu, Sumru Ağıryürüyen (soprano), Şenol Talınlı (tenor), Hüseyin Sermet (piyano), Ercan Irmak (ney), Göksel Baktagir (kanun) ve Yurdal Tokçan (ut) gibi usta isimler konserde sahne aldı. Cumhuriyet’in kuruluşunun 85. yıl dönümünü özel bir projeyle kutlayan Tekfen Vakfı ile Mehmet Altun’un çalışması sonucu, beste yarışmasına katıldığı tesbit edilen bestelerden 11’inin orijinal notalarına ulaşıldı.

29.10.2008

ULUSLARARASI BEDİÜZZAMAN BESTE YARIŞMASI NE ZAMAN?

Evet artık zamanı gelmedi mi sizce de? Bütün dünyayı etkilemiş böyle bir zâtı anlatacak bir şiir bir beste yarışması ne zaman yapılacak?

Çünkü O sadece bizim değil bütün insanlığın Üstadı. Bir Endonezyalı, Çinli, Mısırlı, Amerikalı, İngiliz ya da Alman müzik adamı veya şairinin bestesini, şiirini duymak sizi de heyecanlandırmaz mı? Geçen aylarda İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın düzenlediği Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumunu izlemeye gelen bazı dostlarla sohbet ederken de söylemiştim bu düşüncemi. Bediüzzaman Hazretleri sadece büyük bir din âlimi değil aynı zamanda çok farklı hasletleri olan bir zat. Onun kullandığı dildeki edebî sanatlar, şiirsellik, hitabet ve sözlerindeki mûsıkî ahengini fark etmemek mümkün mü. Zaman zaman bazı dostlar soruyor, Üstad Hazretleri ile ilgili yeni besteler var mı? diye. Onlara söylediğimi şimdi bir de yazayım yeri gelmişken. Artık Üstadı anlatacak dev projeler yapma zamanı. Onu anlatacak uluslar arası beste, şiir yarışmaları yapmak lâzım her sene. Pek çok müzisyen dostumuzun bu yönde çalışmaları var ama çok daha büyük uluslar arası organizasyonlarla seçilecek beste ve şiirler albümleştirilip bütün dünyaya sunulmalıdır. Öyle ya Bediüzzaman Said Nursî sadece bizim değil ki, bütün dünyanın değeri.

29.10.2008