19. Malatya Kitap Fuarı nihayete ererken hatıraları sizlerle paylaşmak istedim.
Gazetemizde Ahmet Özdemir’in “Serencam”, Vehbi Horasanlı’nın “Vira Bismillah” ve “Ramazan Hatıraları”, Osman Zengin’in “Geçmiş Zaman Olur ki” yazılarını severek okuyup geçmişe yolculuklar yaptık. Her halde okuyucularımız da bu tür hatıralardan zevk alıyordur. Biz de 19 yıldır kitap fuarlarında kitap dostlarıyla haşır neşiriz. Neşriyatımızın her ürününü muhataplarına tanıtmada ve satışta yardımcı oluyoruz. Her zaman olduğu gibi bilhassa fuarlarda ilginç paylaşımlar ve hatıralar yaşanıyor. Bu fuarın diğer taraflarını şimdilik bir tarafa bırakalım. Fakat hatıralarını özetle paylaşalım.
Bu yıl fuarın ilk haftası oldukça sıcak geçti. Standımız tam güneşe karşı kurulmuştu belediyenin fuarcılık birimince. Bu sebeple okuyucu yaklaşıp eserleri inceleyemiyordu. Biz de biraz ilâveler yapıp gölgelikler kurduk. Bu çabaları gerçekleştirirken aklıma bir Karadeniz fıkrası geldi. Amerikalıların aya ayak bastığı günlerde bir kaç kişi Temel’e gelerek:
“-Temel kardeş, Amerikalılar aya gitmişler. Dünya onlardan bahsedeyu, bizim adımuz namumuz unutulacak. Öyle bişey yapalum ki bunları geçsun” demişler.
Temel şöyle bir düşünmüş, hemen zekiliğini göstermiş.
-Bu iş kolay, haydi hazırlık yapın biz de güneşe gidelim.
-Ula Temel senin ne dediğini kulağın duyuy mi? Güneş ataş gibidir. Bu iş nasıl olacak?
-Siz merak etmeyin, gündüz değil akşam serinliğinde gideceğuz.
Aynı bu fıkradaki gibi biz de fuarda ancak akşam serinliğinde ve gecenin ilk saatlerinde satışlar yapabildik. Standımız merkez Yeni Camii’nin ön tarafındaydı. Fuarın devam ettiği günlerde bir ekip ki-taplarımızı şöyle bir gözden geçirdiler. İçlerinden birisi diğerlerine tercüman olacak şekilde şöyle dedi:
-İşte bu eserler tam bize göre. Sözler bile her çeşidiyle sunulmuş. Ben de hemen buna karşılık olarak dedim ki:
-Evet Sözler her ebat ve çeşidiyle yalnız burada var. Hem de cazip indirimlerle. Bu fırsat kaçabilir benden söylemesi.
Nitekim bu ekip daha sonra gelerek epeyce kitap aldı. Bize de duâlar ettiler.
***
Hiçbir kitapçının yapmadığı veya yapamadığı bir işi daha bizler 4-5 yıldır yapmaya çalışıyoruz. “Kitap Kurtları Kulubü” adıyla emanet kitap alıp okuma faaliyeti... Büroda bir bölümü bu işe ayırdık. Şu anda tam 700 kişi kitap alıp okuyor. Bu işi fuarda da devam ettirdik. Bu da oldukça ilgi gördü.
Bu seneki kitap fuarının şimdiye kadar olanlardan farklı yönlerini de söyleyecek olursak, çoğunlukla hanımların gelip alış veriş yapmaları dikkat çekiciydi. Onlar da bir kaç lira ile kendilerini sınırlandırıyorlar. Ne olursa olsun 1-2 YTL’nin üstünde olmasını istiyorlar. Bunun yanında her şeyin hakkını verenler de yok değil. Netice itibariyle büromuzu ve eserlerimizi mümkün olduğu kadar tanıttık. Reklâm ve tanıtım malzemelerimizi sunduk. Güneş, fırtına ve yağmuruyla birlikte bir fuarı daha idrak etmiş olduk. Yeni fuar ve hizmet haberleriyle yine birlikte olmak dileğiyle. Hepinize himmet, gayret ve şevk diliyorum.
|