"Gerçekten" haber verir 01 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

MİNİATÜRK’E ZİYARETÇİ AKINI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş Genel Müdürü Nevzat Bayhan, yaptığı açıklamada, insanların sınırlı ömürlerinde gezebilecekleri, görebilecekleri mekanların da sınırlı olduğunu belirterek, bu nedenle Miniatürk’ün kurulduğunu söyledi.

Dünyanın çeşitli yerlerinde 30’a yakın Miniatürk kent bulunduğunu ancak hiçbir ülkenin Türkiye kadar kültürel bir geçmişe sahip olmadığını ifade eden Bayhan, Türkiye’nin kendi coğrafyası içinde güzelliğini ve zenginliğini koruduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin zenginliklerinin sergilendiği Miniatürk’te, Cumhuriyet dönemi, Osmanlı dönemi ve günümüz eserlerinin yer aldığını anlatan Bayhan, ‘’Etnik farklılık gözetilmeksizin, kültür ve sanatımızda var olan, insanlarımızın görmek için can attığı maketleri Miniatürk’e taşıdık. Buradaki amaç, insanları bambaşka bir dünyaya davet etmek. Sadece İstanbul değil, Türkiye ve Osmanlı coğrafyasındaki mekanları da görme fırsatı verdik. Ayrıca, Türkiye ve İstanbul’a önemli bir katma değer sağladık’’ diye konuştu.

120 MAKET SERGİLENİYOR

Miniatürk’ün bulunduğu alanın, geçmişte İstanbul’un metruk yerleri arasında bulunduğunu, projenin hazırlanması için öncelikle Haliç’in temizlendiğini anımsatan Bayhan, şöyle devam etti:

‘’Buralar insanların gelip geçmeye üşendiği yerlerdi. Çünkü Haliç kokuyordu. Bu kokudan dolayı kimse burada barınmak istemiyordu. Haliç’in temizlenmesinin ardından bölgeye yakışacak bir proje için hazırlıklara başlandı.

Zemin alüvyonlu bir toprağa sahip olduğu için fazla yapılaşma gerektirmeyecek olan Miniatürk için 2005 yılında harekete geçildi. İlk olarak 70 maket hazırlandı. Maket sayısını zamanla 120’ye çıkardık. Burası sadece gezilip görülen bir alandan ziyade yaşayan bir mekân haline dönüştürüldü. Miniatürk, kültürel mekân olarak da vazife görüyor.’’

Bayhan, Miniatürk’ün kurulduğu yıllarda ulaşım sorunu yaşandığını ancak yaptıkları girişimler sonucu karadan, denizden ve havadan ulaşımın sağlandığını anlattı.

Miniatürk’ün, Ayasofya Müzesi, Sultanahmet Camisi, Topkapı Sarayı ve Yerebatan Sarnıcı’ndan sonra turistlerin uğrak yeri haline geldiğini belirten Bayhan, bunun turizme ciddî anlamda katkı sağladığını dile getirdi.

Bütün maketlerin ziyaretçileri hayretler içinde bıraktığını anlatan Nevzat Bayhan, şunları kaydetti:

‘’Miniatürk, Türkiye’nin özeti, mekanların küçültüldüğü insanların yüceltiliği bir yer. Bu felsefeyle insanların Miniatürk’ü gezmesini istiyoruz. Burada ziyaretçilerimiz, her maketle ilgili 6 dilde bilgi edinebiliyor. Rehbere

ihtiyaç duyulmadan, 2 saatlik tur yapılabiliyor. Miniatürk, 15 milyon dolara mal oldu. Zaman içinde kendisini amorti etti. Büyük bir turist akını yaşandı. Miniatürk masraflı bir yer. Bir bebek gibi itinayla bakım istiyor maketler. Açık mekânda oldukları için sıcağa ve soğuğa maruz kalıyorlar. Çevresel etkiler oluyor.’’

Bayhan, Miniatürk’ü 5 yılda 3 milyon 516 bin 776 kişinin ziyaret ettiğini, bunun 3 milyon 463 bin 860’ının yerli, 52 bin 916’sının yabancı turist olduğunu bildirdi. Bayhan, ziyaretlerden 11 milyon 231 bin 650 YTL gelir

sağlandığını söyledi.

2008 yılında 425 bin 301 kişinin ziyaret ettiği Miniatürk’ten 1 milyon 332 bin 138 YTL elde edildiğini anlatan Bayhan, yılda bir milyon ziyaretçi hedeflediklerini kaydetti.

YENİ MAKET PROJELERİ

Miniatürk’e yeni maketler kurulması için çeşitli illerden talepler geldiğini anlatan Bayhan, maket maliyetini karşılayacak illere mekâSn sağlayacaklarını söyledi.

Van, Diyarbakır, Mersin, Kastamonu ve Çanakkale’den çeşitli teklifler geldiğini belirten Bayhan, ‘’Maket yapımı konusunda ilgili firmaların bulunması konusunda da yardımcı oluruz’’ dedi.

Miniatürk’ün, 2010 Avrupa Kültür Başkenti sürecini yaşayan İstanbul için bir kazanım olduğunu vurgulayan Bayhan, bu mekanların sadece ziyaretçi sayısıyla değil, yöreye, ülkeye yaptıkları katkı payıyla ölçülmesi gerektiğini belirtti.

MİNİATÜRK

2003 yılında ziyarete açılan ve 60 bin metrekarelik alan üzerine kurulan Miniatürk’te, İstanbul, Anadolu ve bugün Türkiye sınırları dışında kalan Osmanlı coğrafyasından toplam 120 maket sergileniyor.

Yurt içinde 10, yurt dışında 3 atölyede üretilen eserlerin yapımında, sanayide kullanılan plastik bazlı, açık hava şartlarına uygun malzeme kullanıldı. Maketler yerleştirilmeden önce Miniatürk test alanında bekletilerek, açık hava şartlarına uygunluğu bir kez daha test edildi.

Ayasofya’dan Selimiye’ye, Rumeli Hisarı’ndan Galata Kulesi’ne, Safranbolu Evleri’nden Sümeli (Sümela) Manastırı’na, Kubbet-üs Sahra’dan Nemrut Dağı Kalıntıları’na dek pek çok kültür ve medeniyetin izlerinin bir araya geldiği parkta, bugün artık yerlerinde olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Ecyad Kalesi gibi eserler de yeniden canlandırıldı.

01.10.2008


 

Neyden beyaz perdeye süzülenler

“Dinle Neyden”, 1798 Osmanlı-Fransız savaşının yaklaştığı günlerde, İstanbul’da barış arayan bir avuç insanın çabalarıyla, genç bir Mevlevi Dervişinin mistik dünyasını anlatıyor.

“DİNLE Neyden”, 1798 Osmanlı-Fransız savaşının yaklaştığı günlerde, İstanbul’da barış arayan bir avuç insanın çabalarıyla, genç bir Mevlevi Dervişinin mistik dünyasını anlatıyor. Mevlevihane defterlerini tutmakla görevli Derviş, aynı zamanda eski bir Osmanlı Paşası olan Nuri Dede efendinin hizmetindedir.

Dede efendi ve onun eski dostu olan bazı Fransız diplomatlar yaklaşan harbi önlemeye çalışmaktadır. Gayriresmi olarak sürdürülen bu çalışma, Sultan III.Selim’in kızkardeşi Beyhan Sultan’a ait Sahilsaray’da gerçekleştirilmektedir.

Dede efendiyle birlikte Sahilsaray’a gelen genç Dervişin defteri, tamamına tanık olduğu bu hikaye ile Hz. Mevlana’nın öğretisinden yansıyan satırların bir araya geldiği sayfalarla doludur.

KAZANDIĞI ÖDÜLLER

Venedik Film Festivali, En İyi İlk Film Ödülü

Venedik Film Festivali Gençlik Ödülü

Latin Dünyası Festivali En İyi Yönetmen Ödülü

Selanik Festivali Fipresci Ödülü

İskenderiye Festivali Büyük Ödül, En İyi Yönetmen Ödülü, En İyi Oyuncu Ödülü,

Bordo Festivali Özel Ödülü,

Brüksel Festivali Jüri Ödülü, Asolo Festivali Açılış Filmi,

UNESCO Sanat Filmleri Festivali Özel Mansiyon,

Clermont Ferrand, Villeurbanne, Brest Festivalleri Kısa Film Ödülleri

01.10.2008


 

Aksaray Müzesine ilgil arttı

AKSARAY Müzesi Müdürü Yücel Kiper, gazetelerde ve internet haber sitelerinde sık sık yer bulan mumya haberleri sayesinde, acentelerin Aksaray Müzesi’ni de tur kapsamına aldığını söyledi.

Kiper, yaptığı açıklamada, 2006 yılında faaliyete geçen Aksaray Müzesi’nin sahip olduğu arkeolojik eserlerle, Türkiye’nin sayılı müzeleri arasında yer aldığını belirtti. Aksaray’da Güvercinkayası, Aşıklı Höyük ve Acemhöyük’te uzun yıllardır kazı çalışması yapıldığını ifade eden Kiper, kazı bölgelerinden çıkartılan eserlerle birlikte kaçak kazılar sonucu yakalanan ve vatandaşlardan satın alınan binlerce eserin müzeye kazandırıldığını bildirdi. Kiper, Aksaray Müzesi’nin eser koleksiyonu bakımından 10 bini aşkın arkeolojik eserle, Türkiye’nin sayılı müzeleri arasında yer aldığını ve ziyaretçilerin ilgisini çektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ‘’Bu yıl içinde Anadolu Ajansının Aksaray Müzesi’ndeki mumyalarla ilgili geçtiği haberlerin gazete ve internet haber sitelerinde yer almasıyla, ilgi arttı. Gazetelerde ve internet haber sitelerinde sık sık yer bulan mumya haberleri sayesinde acenteler, Aksaray Müzesi’ni tur kapsamına aldı. Kapadokya gezisine gelen turistler de müzeyi ziyarete geliyor. Özellikle mumyalar, turistleri ve turları müzeye çekiyor.’’

01.10.2008


 

Ayasofya’ya yeni ‘rampa’ yapıldı

YAZ aylarında günlük ziyaretçi sayısı 10 bini bulan Ayasofya’nın galeri katına çıkış ve inişlerde kullanılan tek rampanın yetersizliği nedeniyle oluşan yoğunluğun, restore edilen yeni rampanın devreye girmesiyle azaltılması amaçlanıyor.

Ayasofya Müzesi Müdürü Mustafa Akkaya, yaptığı açıklamada, 1 Şubat 1935 tarihinde müze olarak kullanılmaya başlanan binanın galeri katına çıkışlarda ve inişlerde giriş bölümünde bulunan 36 metre uzunluğundaki tek rampanın kullanıldığını hatırlattı.

73 yıldır aynı rampanın kullanılmasının taşlarda zamanla kayganlık oluşturduğunu dile getiren Akkaya, yıllar geçtikçe ziyaretçi sayısının da arttığını, bunun hem çıkış, hem de iniş yeri olarak kullanılan rampada yoğunluk oluşmasına neden olduğunu, bu nedenle insanların rahat bir şekilde akışının sağlanamadığını ifade etti. Yılın büyük bölümünde günlük ziyaretçi sayısının 10 binlere ulaştığı müzede tek rampanın bulunmasının sıkıntılar oluşturduğunu söyleyen Akkaya, bu nedenle müze müdürlüğü olarak müzenin sağ bölümünde depo olarak kullanılan ancak bakımsızlık nedeniyle fiziki olarak eksiklikleri bulunan rampayı restore etmeye karar verdiklerini ifade etti.

01.10.2008


 

Mesut Kicker'e kapak oldu

ALMANYA'NIN önde gelen spor dergilerinden ''Kicker'', birinci ligde (Bundesliga) oynanan Werder Bremen-TSG 1899 Hoffenheim karşılaşmasında 2 gol atarak Bremen'in sahadan 5-4 galip ayrılmasını sağlayan Mesut Özil'i kapak konusu yaptı.

''Gol fabrikası Werder'' başlığıyla birinci sayfadan verilen haberde, Mesut'un maç sırasında çekilmiş bir fotoğrafı da yer aldı. Derginin iç sayfalarında ''Varıldı! Ancak henüz hedefe ulaşılmadı'' başlığıyla verilen haberde de kavgalı bir şekilde FC Schalke 04'ten ayrılarak Werder Bremen'e geçen Mesut'un, şimdi sergilediği güçlü oyunla takımının odak noktasında bulunduğu görüşüne yer verildi.

PARA HIRSI OLAN BİRİ DEĞİLİM

FC Schalke 04 takımı yöneticilerinin Mesut'u ''para hırsı fazla'' olmakla eleştirdikleri hatırlatılan haberde, Mesut'un ise bu konuda yaptığı açıklamada, ''O zamanlar yaşadıklarım çok acı verdi, çünkü ben para hırsı fazla olan biri değilim. Benim için önemli olan tek şey futbol. Kariyerimin en zor dönemiydi, çünkü Schalke benim kulübümdü'' dediği yazıldı. Bu nedenle başlangıçta rahatsızlık duyduğunu, ancak şimdi yeni takımına alıştığını ve kendisini iyi hissettiğini ifade eden Özil ayrıca, takım arkadaşı Aaron Hunt ile iyi anlaştığını, önemli ve kritik paslaşmalarının çoğunu bu oyuncuyla yaptığını kaydetti. Mesut'un takım arkadaşı olan Alman Milli Takımı oyuncularından Per Mertesacker de Mesut'un büyük beklentilerle takıma alındığını, ancak başlangıçta futbol sahasıyla hiç ilgisi olmayan sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi. Takım arkadaşlarından Jurica Vranjes de tanınmış oyuncu Diego'nun takımdan ayrılması durumunda Mesut'un onun yerini doldurabileceğini savundu.

RAMAZAN: GOLLERDE HATAM YOK

Kupa maçlarındaki kötü performansı nedeniyle TSG 1899 Hoffenheim Teknik Direktörü Ralf Rangnick tarafından eleştirilen takımın Türk kökenli kalecisi Ramazan Özcan ise Werder Bremen takımından yediği 5 golle ilgili olarak, hatası olduğunu düşünmediğini, son zamanlarda şansının da iyi gitmediğini, tüm topların köşelerden gol olduğunu belirtti. Avusturya Milli Takımı'nın da kalecisi olan Ramazan, defans oyuncularının hatalarının olduğunu ifade ederek, Rangnick'in eleştirileriyle ilgili açıklama yapmak istemediğini ve gerektiği takdirde bunu kulüp içinde konuşabileceğini sözlerine ekledi.

Zico Özbekistan'daki

ilk maçında galip geldi

ÖZBEKİSTAN'IN Bunyodkor Kulübü ile 2009 yılı sonuna kadar kontrat imzalayan Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Zico, takımının başında çıktığı ilk maçında 2-0 galip geldi. Özbekistan Ligi'nde orta sıralarda yer alan Buhara kulübüne karşı, ilk defa takımın başında sahaya çıkan Zico, Bunyodkor'un Asya Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde İran'ın Saipa kulübüne karşı oynadığı takımda pek değişiklik yapmazken, sadece savunma Şevket Raimkulov'a ilk 11'de yer verdi. Zico, takımının galip gelmesine rağmen, iyi oyun sergileyemediğini ifade etti.

kicker.jpg

01.10.2008


 

Beşiktaş bugün Ukrayna yolcusu

BEŞİKTAŞ, UEFA Kupası 1. turunda 2 Ekim Perşembe günü Metalist Kharkiv ile yapacağı rövanş maçı için bugün Ukrayna'ya gidecek.

Hazırlıklarının İstanbul bölümünü bu akşam kendi tesislerinde yapacağı idmanla tamamlayacak olan siyah-beyazlılar, yarın sabah özel uçakla Kharkov kentine hareket edecek. Beşiktaş bu akşam, maçın yapılacağı Metalist Stadı'nda son çalışmasını gerçekleştirecek. Antrenman öncesi teknik direktör Ertuğrul Sağlam basın toplantısı düzenleyecek. Siyah-beyazlılar, İstanbul'da 1-0 yendikleri rakibi karşısında tur atlarsa, UEFA Kupası'nda gruplara kalacak

01.10.2008


 

KAYSERİSPOR PARİS'E UÇTU

Kayserispor, Paris Saint Germain (PSG) ile 2 Ekim'de yapacağı UEFA Kupası 1. Tur rövanş maçı için özel uçakla Paris'e gitti.

Kayserispor Teknik Direktörü Tolanay Kafkas, Erkilet Hava Alanı'nda yaptığı açıklamada, tur için umutlarını kaybetmediklerini belirterek, şunları söyledi: ''İlk maçımızı Kayseri'de 2-1 kaybettik, ama rövanş için umudumuzu asla kaybetmedik. İşimizin zor olduğunu biliyorum, ama umutsuz da değilim. Sakatlık nedeniyle eksiklerimiz var, ama eksiklerin yerini dolduracak genç futbolcularımız da var. Yüreğimizi ortaya koyup, bu maçı kazanmak istiyoruz. Tur atlamaya çalışacağız. Rövanş maçından umutluyum.''

01.10.2008


 

G.Saray'da Bellinzona hazırlığı devam ediyor

GALATASARAY, İsviçre'nin Bellinzona takımıyla 2 Ekim Perşembe günü yapacağı UEFA Kupası 1. tur rövanş maçı hazırlıklarını dün sabah gerçekleştirdiği antrenmanla sürdürdü.

Teknik direktör Michael Skibbe yönetiminde, Florya Metin Oktay Tesisleri yapılan antrenmanda sarı-kırmızılı futbolcular teknik ağırlıklı çalıştı. Galatasaray'ın antrenmanına hafif sakıtlıkları bulunan Mehmet Topal, Baros ve Arda takımla birlikte katılırken, sağ dizinin arkasına maçta aldığı darbe nedeniyle tedavi edilen Hasan Şaş'ın sorununun sürmesi üzerine deneyimli oyuncunun bugün MR'ının çekileceği duyuruldu.

01.10.2008


 

SAKAT FUTBOLCULAR SALONDA ÇALIŞTI

Kewell'ın sağ kasığındaki problemi nedeniyle yapılan tedavisi sürdürülürken, Linderoth'a ise dün kontrol amaçlı yapılan MR muayenesinde ayak bileği içindeki ödemin devam ettiği tespit edildi.

Uğur Uçar'a da Almanya'da yapılan kontrollerde iyileşme döneminin olumlu seyrettiği belirlendi. Tesislerdeki sağlık merkezinde sürdürülen tedavilerinin ardından Uğur Uçar, Linderoth, Orkun ve Emre Güngör salonda, Nonda, Sabri, Aydın ve Ümit Karan ise sahada sağlık ekibi eşliğinde takımdan ayrı çalıştılar. Sol kasığında zorlanma olan Ferdi ise izin yaptı.

01.10.2008


 

Yanal'ın liderlik keyfi

SÜPER Lig'de bu sezon ilk 5 haftada 13 puan toplayarak liderlik koltuğuna oturan Trabzonspor'da, teknik direktör Ersun Yanal'ın da başarı grafiği artıyor.

Bordo-mavili takımda geçen sezon sonunu yüzde 46'lık galibiyet yüzdesi ile tamamlayan Ersun Yanal'ın bu sezon alınan galibiyetlerle bu yüzdesi 52'ye yükseldi. Ersun Yanal yönetiminde geçen sezon 24 lig maçında 11 galibiyet, 10 mağlubiyet ve 3 beraberlik elde eden Karadeniz ekibi, bu sezon ise 5 maçta 4 galibiyet ve 1 beraberlik aldı. Trabzonspor, Ersun Yanal yönetiminde toplam 29 maçta 15 galibiyet, 10 mağlubiyet ve 4 beraberlik elde etti. Ersun Yanal, sadece bu sezonki başarı grafiği değerlendirildiğinde yüzde 80'lik bir yüzde yakalıyor. Trabzonspor, bu sezon teknik direktör Yanal ile ilk 5 haftada mağlubiyet yüzü görmezken 4 galibiyet elde etti. Trabzonspor, teknik direktör Ersun Yanal yönetiminde yaptığı son 9 lig maçında yenilgi yüzü görmedi. En son geçen sezonun 30. haftasında İstanbul'da Galatasaray'a 1-0 mağlup olan bordo-mavililer, son 9 lig maçında 6 galibiyet, 3 beraberlik elde etti.

01.10.2008


 

UEFA'dan Fırat Aydınus ve Bülent Gökçü'ye görev

UEFA Hakem Komitesi, 27 Ekim 2008 tarihleri arasında Moldova'da yapılacak 19 Yaş Altı Avrupa Futbol Şampiyonası 3. Grup Eleme maçlarında Türk hakem Fırat Aydınus ve yardımcı hakem Bülent Gökçü'yü görevlendirdi. Futbol Federasyonu'ndan alınan bilgiye göre, Aydınus ve Gökçü, 4 Ekim'deki İtalyaMoldova ve 7 Ekim'deki MoldovaLitvanya karşılaşmalarında görev yapacak.

Fırat Aydınus ve Bülent Gökçü dün Moldova'ya gitti.

01.10.2008


 

Alanya Dağ Bisikleti Kupası Yarışları 12 Ekim'de

BİSİKLET Federasyonu tarafından bu yıl 12'ncisi düzenlenecek olan Uluslararası Alanya Dağ Bisikleti Kupası yarışları 12 Ekim Pazar günü koşulacak.

Kızılalan mevkisinde yapılacak yarışta, toplam 10 ülkeden yaklaşık 170 sporcu, 6 kilometrelik parkurda pedal çevirecek. 7 turun atılacağı zorlu mücadelede, Türkiye'nin yanı sıra İngiltere, Slovenya, Rusya, ABD, Ukrayna, İsrail, Brezilya, Macaristan, Hollanda, Almanya, İtalya ve Çek Cumhuriyeti'nden sporcular yarışacak.

01.10.2008


 

İstanbul'da bin kişilik buz pateni pisti bitiyor

TÜRKİYE Buz Pateni Federasyonu ''Bosphorus Grand Prix'' için ISU'ya (Uluslararası Buz Pateni Federasyonu) başvurdu.

Buz Pateni Federasyonu Başkanı Fahrettin Kandemir, yaptığı açıklamada, İstanbul'da yapımı bitmek üzere olan bin kişilik buz pateni pistinin yılbaşına kadar yetişeceğini ve ISU'nun kabul etmesi durumunda bu büyük organizasyonu İstanbul'da gerçekleştireceklerini söyledi. Kandemir, İstanbulluların buz pisti ihtiyacını karşılamak amacıyla Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün Güngören semtindeki bir spor salonunu da buz sporlarına tahsis edeceğini ifade etti.

01.10.2008


 

G.Saray Milan gibi..

G.Saray oyuncu yapısıyla futbol adına sahaya güzellikler yansıtmada başarılı oluyor.

Konyaspor maçında sistemin paslı çarkları Hasan Şaş, Mehmet Güven ve Arda idi. Onlarda iyi olsa G.Saray bu maçı daha farklı bir güzellikte oynardı. Bu takımın yani Skibbe'nin yapması gereken tknik kapasitesi yüksek bu oyuncu grubunun, defansif özelliklerini artırmaktır. Eğer bunu başarabilirlerse G.Saray seksenli yılların Milan'ı gibi olur. Milan'ın o kadrosu sanıyorum Capello yönetiminde teknik oyunculardan kuruluydu ve defansif zaafları fazlaydı. Ne zaman ki, Milan o kadrosuna defansif özellikleri yerleştirdi, ondan sonra tutulmayan bir takım oldu.

Çek yıldız Baroş önemli bir golcü olduğunu Konyaspor'a attığ iki golle pekiştirdi. Kewell'ı gerçekten G.Saray'ın yakaladığı büyük bir balık olarak kabul ediyorum. Çok iyi işler yapıyor. Lincoln'ün biraz daha aktif olması lazım. Arda sakatlık sendromundan kurtulamamış havasındaydı. Servet ve Meira, Skibbe'nin ikazından olacak pek fazla ileri çıkmadılar. G.Saray'ın yan top zaafı devam ediyor. Hem de Servet, Hakan Balta ve Meira gibi uzun oyuncularına rağmen. Sonuç olarak G.Saray göz okşayıcı futboluyla, seyirciyi memnun edecek yapıda top oynuyor. Ancak bunun daha da iyisini yapabilecek dinamiğe sahip. İş oyuncular ve teknik adamda. Bugünkü Bellinzona maçında hem iyi futbol, hem de farklı bir galibiyet bekliyorum.

Bu arada G.Saray-Konyaspor maçını yönetem hakemden de bahsetmek istiyorum. Yunus Yıldırım liglerde en az kart gösterene hakemimiz. İstatistikler böyle söylüyor. Bu demek değilki Yunus Yıldırım iyi hakem. Bu özelliğini yerinde kullanabiliese iyi hakem olabilir. Mesela sanırım 1966 Dünya kupasında bir hakem, bir maçta 25 dakika düdük çalmamıştıda o turnuvanın en başarılı hakemi seçilmişti. Yani hakem kararlarını doğru zamanda ve gerektiği gibi vermeli. G.Saray'ın attığı ikinci golda Baroş'un yaptığı açık faulü atlayan hakam başarılı maç yönetebimiş olur mu? Hadi diyelim pozisyon gereği kaçabilir bazı estantaneler. Ama açık olanlarını kaçıran hakem başarılı olamaz. Verdiği faullerle, vermediği faullerle; pozisyonlarda göstermesi gerektiği yerlerde göstermediği kartlarla Yunus Yıldırım son derece başarısız maç yönetti. Böyle bir golü veren hakem, golü atan takımın taraftarını da, oyuncusunu da taraftarını da sıkntıya sokar. Bu nedenle hakemlerimiz daha dikkatli olmalı.

Not: Tüm islam aleminin Ramazan Bayramını tebrik ediyorum.

Said OKUR

01.10.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır