Boğaziçi Üniversitesi Türkiye’nin en prestijli üniversitesidir.
Üniversiteye gitmek isteyen her öğrencinin rüyasıdır Boğaziçi’nde okumak.
Türkiye’nin en zeki öğrencilerinin mekanıdır orası.
Ve Boğaziçi diğer üniversitelerden oldukça farklıdır.
Boğaziçi Özgür Üniversite’nin Türkiye’deki tek kalesidir.
Daha doğrusu kalesiydi!
Ta ki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün atadığı rektör üniversitenin prestijini bir anda yerle bir edecek bir karara imza atana kadar. Yeni rektör Boğaziçi Üniversitesi’nde başörtüsü yasağını uygulamaya soktu.
Oysa 28 Şubat’ın en baskıcı dönemlerinde bile Boğaziçi’nde öğrenciler yasaksız üniversitede okuyabilmişlerdi. Öğrenciler okullarının bir sabah yeni atanan rektör tarafından ODTÜ’ye dönüştürülmesine şaşırıp kaldılar.
(...)
Demek ki bazı güçler Boğaziçi Üniversitesi’nde her kesimden öğrencinin, her tür siyasi görüşe mensup öğrencinin birbirlerine yan bile bakmadan, bir arada, huzur içinde okumalarından rahatsız oldu! Böylece bu üniversiteyi tercih eden öğrencilerin hayallerini gelecek umutlarını bir andı yıkıverdi, rektör baba...
Öğrencilerini aldığı yasakçı karar ile şoka soktu!
Fakat, Boğaziçi öğrencilerini kutlamak gerek. Başı açığı örtülüsü hep birlikte bu çağdışı yasağa karşı çıkıyorlar. Bu karşı çıkış karşısında yasakçılık devam edemez zaten.
Boğaziçi’ni Boğaziçi yapan da bu farklılıkların, farklı renklerin, fikirlerin, Dünya görüşlerinin bir arada hoşgörü içinde kavgasız gürültüsüz yaşamasıdır.
Bugün, 25.9.2008
|