TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Ekonomi bereketini kaybetti. İçerideki kavgalardan, dövüşten dolayı... Kendi kendimize huzurumuzu bozduğumuzdan dolayı bereketini kaybetti” dedi.
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, küresel finans kriziyle ilgili olarak, “(Benim borcum, harcım yok. Bu iş beni ilgilendirmez) demeyin. Bu iş, domino taşı gibidir. Biri devrilmeye başladı mı diğerini de tetikler” dedi. Hisarcıklıoğlu, İstanbul ili oda/borsa ortak meclis toplantısında yaptığı konuşmada, artık dünyada düşük faiz ve yüksek likidite döneminin sonuna gelindiğini, likidite ve kredi daralmasının ortaya çıktığını kaydederek, bütün dünyada beklenen hadisenin büyümenin düşmesi olduğunu, ABD’nin 2001’deki durumumuza yeni geldiğini, artık serbest piyasa ekonomisinin bittiğini, bunun kurallı piyasa ekonomisi dönemine dönüştüğünü söyledi. Hükümetin malî disiplini sonuna kadar koruyacağını söylemiş olmasının, kamunun üzerindeki riski azaltacağını vurgulayan Hisarcıklıoğu, reel sektörün yurt dışı borcunun yüksek olduğunu ve bunun artmaya devam ettiğini belirterek, “Şimdi kement sizin boynunuzda. Haberiniz olsun. Artık düşük faizli kredi bulabilmek mümkün değil. Bunu dinlerken ‘benim borcum, harcım yok. Bu iş beni ilgilendirmez’ demeyin. Bu iş domino taşı gibidir. Biri devrilmeye başladı mı diğerini de tetikler” şeklinde konuştu. Hisarcıklıoğlu, yükselen cari açık ve bozulan finansman kalitesine dikkati çekerek, “2008’in 8. ayından itibaren bir yıl geriye gittiğimizde cari dengede ciddi bir bozulma var. 47 milyar dolar açık... Doğrudan yabancı sermaye azalmaya başladı” dedi.
Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu sanal bir refah ortamı... Maalesef bu krizin faturası herkese çıkıyor. 2001’de bu fatura reel sektöre çıktı. 2008’de ABD ile birlikte hepimize bir faturası olur. Almamız gereken dersler var. İhracat pazarlarımızı önümüzdeki dönemde çeşitlendirmemiz gerekiyor. Alışkın olduğumuz pazarlarda bir daralma var. Şu anda hepimiz tedbirli olmak zorundayız.”
Hisarcıklıoğlu, bir sloganları olduğunu belirterek, “Güneş girmeyen eve hastalık girer. Büyüme olmayan ekonomide ise işsizlik, yoksulluk, huzursuzluk ve kavga olur. Onun için büyümeye endekslenmemiz lâzım” diye konuştu. Türkiye’de iki çıpanın zamanı olduğunu, ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Bunlardan biri güçlü ekonomi, diğeri kaliteli demokrasidir. İkisi birbirinin vazgeçilmezi. İkisi birbirine tercih edilemez. İkisi birbirinin eş değeri. Kayıt dışı ekonomi bitmeden kaliteli demokrasiyi yakalamamız mümkün değil. Hesap veremeyen hesap soramaz. Hesap veremeyen hesap soramazsa kaliteli demokrasi de olmaz. Hesap sormak için hep beraber kayıt dışı belasını bitirmek durumundayız” şeklinde konuştu. Hisarcıklıoğlu, huzur olmadan ticaretin, ticaretin olmadığı yerde de zenginliğin olmadığını savunarak, “Huzurumuzu kaçırdık. Biz artık huzur istiyoruz. Huzur olmazsa yatırım olmaz. Ancak huzur ortamında istihdam sağlanır, ticaret gelişir” dedi.
İSO: TEHLİKE ARTIK EVİMİZİN İÇİNDE
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye’nin, siyasetin toz dumanından bir an önce sıyrılması, sür'atle ekonomiye odaklanması gerektiğini vurgulayarak, “Daha önce ‘tehlike kapıda’ ifadesini kullanmıştık. Tehlike artık adeta evin içindedir. Karşımızda ciddî bir tehdit var. Kriz aynı zamanda fırsat demektir” şeklinde konuştu. Türkiye’nin, sür'atle alacağı akılcı önlemlerle güçlü yönlerini öne çıkarıp zayıf yönlerindeki sorunları iyi yöneterek krizi fırsata dönüştürmeyi başarabilmesi gerektiğini belirten Küçük, “Bunu başarmanın en önemli şartı, dikkatlerin ekonomide olmasıdır. Ekonomi yönetiminde bütünlüğün, koordinasyonun sağlanmasıdır” dedi. Cari açık ve reel sektörün yabancı para cinsinden borçlarının yüksekliğinin önemli riskler olduğunu vurgulayan Küçük, büyümenin giderek yavaşladığını, tüketim ve yatırım eğiliminde ciddî düşüşler olduğunu, sanayi sektöründe üretim artışının geçen yılın gerisinde kaldığını söyledi.
İTSO: Üretim yapımız bozuldu
HATAY'IN İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Halil Şahin, Türkiye’de sürdürülebilir büyüme oranının bir türlü yakalanamadığını belirterek, son yıllarda uygulanan yüksek faiz, kuvvetli YTL ve ucuz döviz yüzünden sanayi ve tarımdaüretim yapısının bozulduğunu savundu.
SABANCI: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, krizi ‘’çok büyük bir deprem’’ olarak nitelendirdi ve ‘’Bunun sonunda daha çok denetim, gözetim ve regüle (düzenleme) olan finansal piyasalar göreceğiz. Benim beklentim hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’’ dedi. Finansal piyasalarda ‘’çok büyük bir deprem olduğunu’’ ifade eden Sabancı, ‘’ortalığın henüz yatışmadığını’’ ancak yatıştırmak için başta Amerikan Merkez Bankası olmak üzere dünya merkez bankalarının büyük çaba gösterdiğini anlattı. Sabancı, ‘’Bunun sonucunda daha çok denetim, daha çok gözetim ve daha çok regüle olan finansal piyasalar göreceğiz. Benim beklentim; hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Finansal piyasalarda ciddî değişiklikler göreceğiz. Ciddî yeni regülasyonlar göreceğiz. Bunları yaşayıp görmemiz gerekecek. Muhasebe sistemlerinde, şirket değerleme sistemlerinde ciddî yeni bir döneme giriyoruz. Bunun etkilerini 2009 yılında da göreceğiz’’ diye konuştu. Krizin Türkiye’yi büyüme ve likidite konusunda etkileyeceğini belirten Sabancı, ‘’Yüzde 4 gibi bir büyüme, 4’ün altında bir büyümeyle 2008’i kapatacağız gibi gözüküyor.’’ diye konuştu.
|