|
|
|
Demokrasiye giden yolu Menderes açtı |
Toptan, “Çünkü o ve arkadaşları, siyasî ve demokrasi hayatımızda yeni ufuklar açarak çok partili hayata girişin, halkın demokratik yollarla ülke yönetiminde söz sahibi olmasının, özgür seçimlerle iktidarın belirlenmesinin aydınlık kapısını açmışlardır. Vefatı milletimizde derin yaralar açan merhum Menderes, yenilikçi ve alçakgönüllü bir devlet adamı olarak gönlümüzde yaşamaya devam etmektedir” dedi.
TBMM Başkanı Köksal Toptan, ‘’Bugün demokrasi içerisinde yaşıyorsak, bunu Adnan Menderes ve diğer demokrasi şehitlerimize borçluyuz’’ dedi. Toptan, eski başbakanlardan Adnan Menderes’in ölüm yıldönümü nedeniyle oğlu Aydın Menderes’e mesaj gönderdi.
‘’Büyük devlet ve halk adamı, eski Başbakan, babanız merhum Adnan Menderes’i ölüm yıldönümünde bir kez daha rahmet ve derin saygıyla anıyorum’’ diyen Toptan, Türk siyasi hayatının en önemli isimlerinden olan Menderes’in, ülkede demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi, milletin devlet yönetiminde tek söz sahibi olması yönünde unutulmaz hizmetlerde bulunduğunu ifade etti.
Köksal Toptan, mesajında şunları kaydetti:’’ Bugün demokrasi içerisinde yaşıyorsak, bunu Adnan Menderes ve diğer demokrasi şehitlerimize borçluyuz. Çünkü o ve arkadaşları, siyasi ve demokrasi hayatımızda yeni ufuklar açarak çok partili hayata girişin, halkın demokratik yollarla ülke yönetiminde söz sahibi olmasının, özgür seçimlerle iktidarın belirlenmesinin aydınlık kapısını açmışlardır. Halkıyla bütünleşen bir Başbakan olan Menderes, Türkiye’nin kalkınması için cesur kararlar alan müstesna bir liderdi. Vefatı milletimizde derin yaralar açan merhum Menderes, yenilikçi ve alçak gönüllü bir devlet adamı olarak gönlümüzde yaşamaya devam etmektedir. Demokrasi şehidi büyük devlet adamı Adnan Menderes’e bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin ve ailenizin çektiği acıları yürekten paylaşıyor, selam ve sevgilerimi iletiyorum.’’
|
18.09.2008
|
|
|
O KİTAPLARIN İMHASI GEREKİR |
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük kitabındaki darbe övgüleriyle ilgili olarak Bakan Çelik'le bürokratlarının “Yanlış yapılmış, seneye düzeltilecek” açıklamalarını eleştiren DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, “Sorumlusu kimse karşılığını görmesi lâzım. Demokratik ülkelerde hata yapan karşılığını görür” dedi. Soylu “Bu kadar yanlış bir bilgiyi hemen değiştirmeleri gerekir. Bu, o kitapların tümünün toplatılıp imhasını gerektirecek kadar vahim bir hata” diye konuştu.
BÖYLE BİR YANLIŞ HİÇ OLMAMALIYDI
Darbelerin ders kitabında övgüyle anlatılmasını “dehşet verici” olarak niteleyen Prof. Dr. Mehmet Altan da kitaptaki yanlış bilgilerin fark edilir edilmez değiştirilmesi gerektiğini belirterek, "Aslında ders kitaplarında böyle bir yanlış hiç olmamalıydı, fakat olmuşsa da yanlışın anlaşılır anlaşılmaz ortadan kaldırılması gerekirdi” dedi. Altan “Kitaptaki yanlışlar en kısa sürede düzeltilmeli, darbelerin demokrasilerde olmayacağı ifade edilmelidir” şeklinde konuştu.
İhtilâlleri öven kitaplar imha edilmeli
27 MayIs 1960’daki kanlı ihtilâlden sonra yargılanıp 1961 yılında idam edilen devrin başbakanı merhum Adnan Menderes ve bakan arkadaşları Fatin Rüstü Zorlu ile Hasan Polatkan, Topkapı’daki “Anıt Mezar”da düzenlenen anma toplantısıyla rahmetle yad edildi. DP İstanbul İl Başkanlığının düzenlediği anma toplantısına kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. DP Genel Başkanı Soylu, Menderes’in mezarı başında yaptığı konuşmada Türk demokrasisinin Menderes’e vefa borcu olduğunu söyledi. Soylu, “Milletimiz bir daha böyle darbelere mazur kalmaz inşallah” temennisinde de bulundu. ‘Anıt Mezar’daki anma toplantısından sonra Yeni Asya’nın soruları üzerine, ihtilâllerin ders kitaplarında övülmesine tepki gösteren DP Genel Başkanı Soylu, “Bu kabahati işleyenler mutlaka cezalarını çekmelidirler” şeklinde konuştu.
Soylu şöyle devam etti: “Ders kitaplarında ihtilâllerin övülmesi ve merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarının ‘suçlu’ gibi gösterilmesi kabul edilemez. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye Cumhuriyetinin Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı ilköğretim 8. sınıf İntilap Tarihi ders kitabında 1960 ihtilâli için, “1950’nin ikinci yarısında yaşanan sıkıntılar ve basının baskı altına alınması sonrasında böyle bir darbe olmuştur” anlamındaki sözler sarf edilmiş. Bu çok yanlıştır. Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanının idam edildiğine dair bir bilgi vermeden, ihtilâlden övücü şekilde hahsedilmesi kabul edilemez. 28 Şubat için de “Bir takım irticaî hareketler için hükümet uyarılmıştır” deniyor. 28 Şubat’ı bu kadar ucuzlaştırmak ve bukadar basite alarak çocuklara anlatmak nasıl kabul edilebilir? 28 Şubat’ın rutin bir işmiş gibi kamuoyuna sunulması mümkün değildir.” “Kitaptaki bilgilerin yanlış olduğu kabul ediliyor, ama düzeltilmesi seneye bırakılıyor. Bu da bir çelişki değil mi?” sorusunu da cevaplandıran Soylu şöyle dedi: “Böyle bir şey olmaz. Hem o bilgi oraya kadar nasıl gelmiş? O kitaba nasıl girmiş? Sorumlusu kim ise karşılığını görmesi lâzım. Demokratik bütün ülkelerde hata yapan karşılığını görür. Çok ayıp. Ben bir haftadan beri hadiseyi biliyor ve takip ediyordum. Ama bu kadar yanlış bir bilgiyi mutlaka hemen değiştirirler diye umduk. Bu, o kitapların tamamını toplatılıp imha edilmesini gerektirecek kadar büyük bir ayıptır.”
Onu unutmamız mümkün değil
DP İstanbul İl Başkanı Remzi Şen de Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamlarının Türk hukuk tarihine kara bir leke olarak düştüğünü ifade ederek, Türk halkının Menderes, Zorlu ve Polatkan’ı asla unutmayacağını söyledi. Tören, Menderes, Zorlu ve Polatkan için okunan dua ile sona erdi. 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunu Akile Gürsoy da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ‘’Demokrasi şehitlerini rahmetle anıyoruz. Aradan kaç yıl geçerse geçsin unutmamız mümkün değil. Onlar her zaman bu millete ve devlete yaptıkları hizmetlerle anılacak’’ diye konuştu. DP Genel Başkanı Süleyman Soylu ve beraberindekiler daha sonra Adnan Menderes’in eşi Berin Menderes ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın mezarlarını da ziyaret etti.
Altan: Yanlış, anlaşılır anlaşılmaz düzeltilmeliydi
İlköğretİm 8. sınıflara bu yıl okutulacak olan “İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” kitabında, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat müdahalelerinin gerekliymiş gibi gösterilmesine tepkiler devam ediyor. Konu hakkında görüşlerini aldığımız Star Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Mehmet Altan, “Bu yanlış anlaşılır anlaşılmaz ortadan kaldırılmalıydı.” dedi.
Altan, darbelerden tümden kurtulmaya çalışırken, ders kitaplarına konulup çocuklara anlatılmasının “dehşet verici” bir yanlış olduğunu belirterek, “Biz darbecileri yargılamak yerine tarih kitaplarımıza övgüyle, bir tarihi gerçekmiş gibi ekliyoruz. Yunanistan’da 1967’de bir darbe oldu, sanıkları hâlâ içerde. Biz darbeleri överek ders kitaplarına koyuyoruz. Aslında bu siyaset kurumunun belki de darbeden bu kadar rahatsız olmadığını gösteren bir durum. Yoksa normalde siyaset kurumu rahatsız olsa 1982 Anayasasını değiştirir ve darbelerin bir daha olmasını engellerdi. Onu engellemek yerine bir şekilde çocuklara överek anlattığımız, bir yüz karası olarak söylemediğimiz bir hale geldi, gerçekten de durum dehşet verici” diye konuştu.
Kitaplarda darbe övgülerinin olmasından Milli Eğitim Bakanının, Talim Terbiye Kurulu Başkanının ve kitabın müfredatını hazırlayan komisyonun başkanı Prof. Dr. Mustafa Safran’ın haberlerinin olmadığını açıklamalarına da Altan, “Bu nasıl bir gerçekliğe sahiptir, anlaşılır gibi değil” dedi.
Faruk ÇAKIR-Recep Bozdağ-Cemil Yüzer
|
/ İSTANBUL / Ankara
18.09.2008
|
|
|
Eruygur düştü, boynu kırıldı |
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanıp Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevine konulan E. Org. Şener Eruygur’un cezaevinde merdivenden düşerek kafasını çarptığı bildirildi. Erguygur'un beyin kanaması geçirdiği, boyun kemiğinde 4 parçalı bir kırık olduğu tesbit edildi.
“ERGENEKON” soruşturması kapsamında tutuklanarak Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne konulan emekli orgeneral Şener Eruygur’un cezaevinde merdivenden düşerek kafasını çarptığı, beyin kanaması geçirdiği, boyun kemiğinde 4 parçalı bir kırık olduğu tespit edildi. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nazım Mutlu, yaptığı açıklamada, emekli orgeneral Şener Eruygur’un sabah hastanenin acil servisine getirildiğini belirtti.
Eruygur’un hiper tansiyona bağlı olarak merdivenden düşerek kafa travması geçirdiğini ifade eden Mutlu, ‘’Acil serviste çekilen tomografi ve radyografilerinde C1 adı verilen birinci boyun kemiğinde sipinal kanala etki etmeyen 4 parçalı bir kırık tespit edildi. Onun dışında kafa içinde kanamaları mevcut. Şu an şuuru yerinde. Genel durumu fena değil, ancak kırıklar ve kanamanın hastanın hipertansiyon ve diyabetik hasta olması nedeniyle yakın takibi gerekmektedir’’ dedi. Kırıkların omuriliğe baskı yapmadığını, omurilikte zedelenmeye yol açmadığını, herhangi bir felç olayının şu anda söz konusu olmadığını dile getiren Mutlu, ‘’Bizim için önemli olan beyin içindeki kanamanın stabil hale gelmesidir.
Bu yüzden tansiyon kontrolü yapılıyor. Genel durumu için hasta hafif uyutuluyor.
Şu anda başka yapacak bir şey yok. Ameliyat düşünülmüyor, kırık boyun yakalığıyla kontrol altına alındı’’ diye konuştu.
Hastanenin tüm imkanlarının olduğunu, gerekli konsültasyonların yapıldığını da vurgulayan Mutlu, Eruygur’un odasına alındığını ve istirahat ettiğini bildirdi.
Mutlu, Eruygur’un ne zaman taburcu edileceğine ilişkin ise bu tür hastaların stabil hale gelmesinin en az bir hafta sürebileceğini kaydetti. Eruygur’un hastaneye kaldırılması üzerine jandarma ekipleri hastane çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı.
BAŞHEKİM: YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ
KOCAELİ Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nazım Mutlu, emekli orgeneral Şener Eruygur'un durumunun, diyabet ve tansiyon hastası olmasından dolayı kritikleşebileceğini,
o nedenle hastayı yakın takip ettiklerini bildirdi. Mutlu, yaptığı açıklamada, ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde koğuşun üst katından alttaki salona inmek istediği sırada merdivenlerden düşen emekli orgeneral Şener Eruygur'un beyin kanaması geçirdiğini, boynunda ise kırık olduğunu anımsatarak, akşam üzeri çekilecek filmlerle beynindeki kanamanın seyrinin izleneceğini belirtti.
Beynin sol tarafında 3 santimetre, sağ tarafında ise küçük bir kanama olduğunu ifade eden Mutlu, ''Eruygur'un durumu diyabet ve tansiyon hastası olduğu için kritikleşebilir. O nedenle kendisini yakın takip ediyoruz'' dedi.
Boyun kemiğinde 4 parçalı kırık meydana geldiğini, ancak parçaların birbirinden ayrılmadığını dile getiren Mutlu, ''Şu anda ne boynundaki kırık, ne de beyin kanaması nedeniyle ameliyat düşünmüyoruz'' diye konuştu.
Boyun yakalığı takarak boynu tespit edilen Eruygur'un bu nedenle rahatsız olduğunu ifade ettiğini bildiren Mutlu, hafif uyutulan Eruygur'un sorulara cevap verebildiğini, gözünü açıp kapaması yönündeki talimatını yerine getirebildiğini kaydetti. Bu arada, eşi ve kızı, hastanenin Beyin ve Sinir Cerrahisi Servisi'nde yatan emekli orgeneral Şener Eruygur'u ziyaret etti.
BAKAN ŞAHİN: GEÇMİŞ OLSUN
Adalet Bakanı Şahin, bakanlıktan ayrılırken gazetecilerin Emekli Orgeneral Şener Eruygur'un cezaevinde düşerek beyin kanaması geçirmesiyle ilgili sorular üzerine Eruygur'a geçmiş olsun dileklerini iletti. Eruygur'un, F tipi ceza infaz kurumunda kaldığını, kurumun dubleks şeklinde olduğunu belirten Şahin, ''Sanıyorum, üstteki odadan merdivenle aşağı inerken düşmüş. İlgili hastane başhekiminin açıkladığı kadarıyla ufak çaplı da olsa bir beyin kanaması teşhisi konulmuş. Birkaç gün hastanede kalması gerektiğine dair bize bilgi geldi. Aldığım malumat bu kadar'' diye konuştu.
|
18.09.2008
|
|
|
Deniz Feneri’nde 3 mahkûmiyet |
Almanya’daki Deniz Feneri dâvâsının dünkü duruşmasında hakim Johann Müller, üç sanığın dolandırıcılık suçundan mahkûm olduklarını açıkladı. Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesindeki dâvâ sonunda, Mehmet Gürhan’a 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan’a 2 yıl 9 ay, Firdevsi Ermiş’e bir yıl 10 ay hapis cezası verildi. Hapis cezası ertelenen Firdevsi Ermiş, duruşmadan sonra tahliye edildi.
Almanya’daki Deniz Feneri davasının dünkü duruşmasında yargıç Johann Müller, üç sanığın da dolandırıcılık suçundan mahkum olduklarını açıkladı. Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesindeki dava sonunda, Mehmet Gürhan’a 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan’a 2 yıl 9 ay, Firdevsi Ermiş’e bir yıl 10 ay hapis cezası verdi. Hapis cezası ertelenen Firdevsi Ermiş, duruşmadan sonra salıverildi. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, ‘’Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının suç işlemesi ve bunun sonucunda yargılananların hüküm giymeleri sevinilecek bir şey değil’’ dedi. Adalet Bakanı Şahin, bakanlıktan ayrılırken gazetecilerin soruları üzerine Almanya’da görülen Deniz Feneri davası ile ilgili, ne kendisinin ne de bakanlığının bu davanın tarafı olmadığını söyledi. Şahin, ‘’Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının suç işlemesi ve bunun sonucunda yargılananların hüküm giymeleri sevinilecek bir şey değil. Özellikle bunun yurt dışında işlenmiş olması ve yurt dışında hüküm giymiş olmaları çok daha üzüntü vericidir. Bakanlığıma bu dava veya başka davalarla ilgili hukuki yardımlaşma açısından bir görev düştüğünde o mutlaka yerine getirilecektir’’ dedi.
‘’Alman makamlarından herhangi bir yardım talebi gelip gelmediğinin’’ sorulmasına karşılık Şahin, bu konuda herhangi bir talep gelmediğini ifade etti.
Davanın Türkiye ayağıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığını hatırlatan Şahin, henüz ilgili kişilerin kendisine bilgi vermediğini söyledi.
|
18.09.2008
|
|
|
Validen tuhaf talimat |
Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, eğitimde ‘millîlik’ şuurunu arttırmak gerekçesiyle ilköğretim 4. ve 5. sınıf öğrencilerine İstiklal Marşının 10 kıtası ile Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini ezberleme talimatı verdi.
KAYSERİ Valisi Mevlüt Bilici, eğitimde ‘millilik’ şuurunu artırmak amacıyla ilköğretim 4. ve 5. sınıf öğrencilerine İstiklal Marşı’nın 10 kıtası ile Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni ezberleme talimatı verdi. Valinin talimatı Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara gönderilen genelgeyle duyuruldu. Genelge çerçevesinde belirlenen süre sonunda Vali Bilici okulları tek tek denetleyerek öğrencilere marşı ve hitabeyi soracak. Milli Eğitim İl Müdürü Erdoğan Ayata, vatan ve millet sevgisiyle dolu nesiller yetiştirmek amacıyla İstiklal Marşı ve Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini ezberleme uygulamasını başlattıklarını söyledi. Uygulamayla, eğitimde bilinçli öğrenim dönemini yaşayan ilköğretim 4 ve 5. sınıf çocuklarının ‘millik’ şuuru kazanmasını hedeflediklerini anlatan Ayata, “Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’nin talimatıyla ilköğretimde bilinçli eğitimin başladığı 4. ve 5. sınıflara bağımsızlık mücadelesinin iki önemli metnini hafızadan okuyabilme zorunluluğu getirdik. Yayınladığımız bir genelgeyle okul yöneticilerine uygulamayı bildirdik. Genelge kapsamında öğrenciler, bağımsızlık sembollerinden İstiklal Marşı’nın 10 kıtasıyla birlikte Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni ezbere bilecek.” dedi. Uygulamanın işlerliğini incelemek amacıyla okullara habersizce denetimler yapılacağını belirten Erdoğan Ayata, “Önümüzdeki ay içinde Valimiz Mevlüt Bilici ile birlikte okullarda denetimler gerçekleştireceğiz. Bu denetimler sırasında söz konusu uygulamanın işlerliğini de kontrol edeceğiz. Sınıflarda rastgele tahtaya kaldırdığımız öğrenciden İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını ve Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni eksiksiz bilmelerini isteyeceğiz.” diye konuştu.
|
18.09.2008
|
|
|
Yüksek faizin sebebi israf |
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ankara Sanayi Odası Başkanlığı ile Türkiye İsrafı Önleme Vakfı, ‘’Başkentte israfın önlenmesi’’ için ortak bir çalışma ve işbirliği başlattı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Basın Merkezi’nde düzenlenen toplantıda, aralarında zaman ve kaynak kullanımının da yer aldığı bir çok alanda israf yapıldığını söyledi. İsrafın bir ‘hastalık’ olduğunu ifade eden Çiçek, israfın en çok geri kalmış toplumlarda ortaya çıktığını belirtti. Türkiye’nin de bir israf toplumu olduğuna işaret eden Çiçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ankara Sanayi Odası Başkanlığı ile Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın, ‘’başkentte israfın önlenmesi’’ için başlattığı kampanyanın üzerinde önemle durulması gerektiğini söyledi. ‘’Türkiye’nin bütçesi bugün büyük ölçüde faiz yükü altındaysa en az bunun yarısı israftan kaynaklanıyor’’ diyen Çiçek, kaynakların iyi kullanılmaması halinde eğitimden, sağlığa kadar yaşam kalitesinin yükseltilmesinde kaynak sıkıntısı çekilebileceğini kaydetti.
|
18.09.2008
|
|
|
10 bin öğretmen alınacak |
MEB Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın, Ekim ayında alımı yapılacak 10 bin öğretmenin Kasım ayı itibariyle göreve başlayacağını bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın, 10 bin öğretmen alımı ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki görüşmelerin sonuç aşamasın geldiğini söyledi. Yalçın, daha önce Aralık ayında yapılması planlanan öğretmen atamalarının Ekim ayında yapılacağını bildirirken, ataması yapılan öğretmenlerin Kasım ayı itibariyle görevlerine başlayacağını söyledi.
EĞİTİM ORDUSUNA 10 BİN ÖĞRETMEN
Yalçın, gelecek hafta içerisinde tüm illere bir yazı gönderileceğini ve okullardaki tüm öğretmen açıklarının alanlarına göre kendilerine bildirilmesini isteyeceklerini kaydederek, “Bu sayede hangi alanda, kaç öğretmen ihtiyacı olduğunu, hangi ile kaç öğretmen göndermemiz gerektiğini öğreneceğiz. Eğitim ordusuna 10 bin öğretmen daha katacağız” dedi. Yalçın, Ekim ayında yapılacak atamaların Doğu ve Güneydoğu bölgeleri öncelikli olmak üzere Tüm Türkiye’ye yapılacağını söyledi.
|
Yeni Asya
/ Ankara
18.09.2008
|
|
|
Düzelen siyasî ilişkiler turizme de yansıdı |
SURİYE Turizm Bakanı Dr. Sadullah Ağa El Kala, Türkiye ile Suriye arasındaki siyasi ilişkilerin turizm alanında da sonuçlarını gösterdiğini söyledi.
El Kala, “Devlet Başkanımız Sayın Beşşar Esad’ın 2004 yılı Ocak ayında Türkiye’ye yaptığı ziyaret, iki ülke ilişkilerinde yeni bir başlangıç oldu. Sayın Esad’ın tarihi ziyareti öncesinde, Türkiye’den gelen turist sayısı 23 bindi. Bu sayı, ziyaret ve çeşitli şahsi sebeplerle Suriye’ye gelenleri kapsamıyor. 2007 yılında ise bu rakamın 248 bine ulaştığını görüyoruz. Bu artış oranının, tarihi ziyaret ve iki ülke arasında iyi ilişkilerin sonucu olarak geliştiğini görmekteyiz” dedi.
El Kala, Türkiye’ye giden Suriyeli turist sayısında da artış olduğunu belirtti. Türkiye’de her yıl EMİTT (Doğu Akdeniz Uluslararası Seyahat ve Turizm Fuarı) ve İzmir Turizm Fuarı olmak üzere iki turizm fuarına katıldıklarını anlatan El Kala, “Biz, her ülkede bir fuara katılırken Türkiye’de iki fuara katılmaktayız. 2006 yılında önemli bir konum aldık. Gelecek yıl Suriye, EMİTT fuarına şeref konuğu olarak katılacak ve çok önemli etkinliklerimiz olacak” diye konuştu.
TÜRKİYE-SURİYE ORTAK PROJESİ
El Kala, 2004 yılından itibaren “Türkiye-Suriye Turizm Buluşması” adı altında her iki ülkenin Turizm Bakanlıkları ve turizm şirketlerinin bir araya geldiği bir etkinlik düzenlendiğini hatırlatarak, bu yılki etkinliğin Suriye’de gerçekleştirileceğini söyledi. Etkinlik için hazırlıkların devam ettiğini anlatan El Kala, “Yıllık buluşmalarda, iki ülke Turizm Bakanları bir araya geliyor. Türkiye ve Suriye’den en az 300 turizm şirketi katılıyor” dedi.
Türkiye ile Suriye’nin ortak projeleri hakkında bilgi veren El Kala, iki ülkeyi ortak turizm alanı yapmak üzere çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye ve Suriye Turizm Bakanlıkları olarak yeni bir çalışma yapıyoruz. Japonya, Çin, Hindistan, Güney Amerika gibi ülkelerden gelen turistler sadece bir ülkeyi ziyaret etmiyorlar. Biz, bu amaçla Türkiye ve Suriye’yi ortak turizm bölgesine çevirmek için düzenlemeler yapıyoruz.”
”TÜRK İŞLETMECİ VE TURİSTLERE YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZ VAR”
El Kala, Suriye’nin Türkiye’ye tanıtılmasına yönelik etkinliklerini yoğunlaştırdıklarını vurgulayarak, İstanbul’da yıllık etkinlikler yaptıklarını, Türk turizm ve tanıtım şirketleriyle bir araya geldiklerini ifade etti. El Kala, Suriye’nin projelerine ilişkin şunları söyledi: “Ramazan Bayramı tatili nedeniyle Ürdün, Bahreyn ve Kuveyt’te Turizm Bakanlığı olarak tanıtım faaliyetlerimiz sürmektedir. Ekim ayı sonu ve Kasım ayı başında Suriye’nin tanıtımı için Paris’te birçok etkinliğimiz olacak. Yine, gelecek yıl, İpek Yolu Festivali çerçevesinde Avrupa ve Arap ülkelerine yönelik etkinlikler planlıyoruz.”
”YILLIK TURİZM GELİRİ
4 MİLYAR DOLAR”
El Kala, Suriye’nin turizm hacminin her yıl yüzde 15 oranında artış gösterdiği ve 2007 yılında Suriye’ye gelen turist sayısının 4 milyon 600 bin civarında olduğu bilgisini vererek, “Geçen yıl, turizm geliri 4 milyar dolar civarında gerçekleşti. Bu miktarın yaklaşık 3 milyar doları yabancı turistlerden, 1 milyar doları yerli turistlerden sağlandı. Suriye ekonomisinde turizmin payı ise yüzde 14. Yine, çalışanların yüzde 13’ü turizm alanında hizmet veriyor” dedi.
Turizm sektöründe özellikle işletmeciliği güçlendirmeye çalıştıklarını ifade eden El Kala, Şam, Halep ve Suriye’nin sahil kesiminde bu çerçevede projeler yürüttüklerini söyledi.
El Kala, Suriye’nin bir turizm hamlesi yürüttüğünü vurgulayarak, “Turizm talebine cevap verebilmek için birçok işletmeye ve otele ihtiyacımız olacak. Türk işletmecileri Suriye’ye davet ediyoruz” dedi.
|
/ Şam
18.09.2008
|
|
|
Hemzemin geçitte kaza: 2 kişi öldü |
KIRKLARELİ'NİN Babaeski ilçesine bağlı Büyük Mandıra beldesinde, hemzemin geçitte yolcu treninin çarptığı otomobildeki karı koca öldü.
Alınan bilgiye göre, Ersan Bam’ın yönetimindeki Uzunköprü-İstanbul seferini yapan 81711 sefer sayılı yolcu treni, Katranca köyündeki hemzemin geçitte, Fahrettin Eroğlu yönetimindeki 22 NC 470 plakalı otomobile çarptı. Kazada, Fahrettin Eroğlu (60) ve eşi Nuran Eroğlu (56) öldü. Eroğlu çiftinin cesetleri Babaeski Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Jandarma ekiplerinin incelemesinin ardından tren seferine devam etti.
|
18.09.2008
|
|
|
PKK-KDP haraç kavgası |
AVRUPA'DA gelir kaynakları yakın takibe alınan, yapılan operasyonlar sonrası zor duruma düşen terör örgütü PKK’nın, finansman krizini aşmak için Irak’ın kuzeyindeki köylerde yaşayan Kürtlerden ve bölgeye yatırım amacıyla gelen iş adamlarından haraç toplamaya çalıştığı bildirildi.
Güvenlik birimlerinden alınan bilgiye göre, Irak’ın kuzeyindeki Behdinan bölgesinde yaşayan KDP’li köylülerden ve bölgeye yatırım için gelen iş adamlarından haraç toplayan 6 PKK’lı yerel güçler tarafından tutuklandı. KDP yetkililerinden konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadığı, ancak Berçiya, Duhok ve Şeladize yörelerinde yaşayan Iraklı Kürtlerin şikayeti üzerine hareket eden yerel güvenlik güçlerinin operasyonu sonucu Adil Mahmut, Abdulvahap Beşir, Süleyman Duhok, Hasan Çeto, Herkeft Tayyar ve Sihat Hacı adındaki örgüt mensuplarının ‘’terör örgütüne finansman sağlamak üzere haraç topladıkları ve insan kaçakçılığı yaptıkları’’ gerekçesiyle tutuklandığı belirtildi. Geçtiğimiz aylarda, KDP’lilerin yoğun olarak yaşadığı bölgede su projesi yürüten bir Alman şirketi temsilcilerinden PKK’lılar tarafından 100 bin avro haraç istediği öne sürülmüştü. Bir başka olayda ise Iraklı iş adamı Settar Mustafa teröristlerce kaçırılmış, 50 bin avro fidyenin ödememesi üzerine öldürülen iş adamının cesedi evinin önündeki çöplüğe atılmıştı. Yine PKK’lıların bölgedeki Kürt köylülerinden ‘’vergi’’ adı altında keçi ve koyun istemeleri üzerine Iraklı köylülerle terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışmada 3 kişi yaralanmıştı. Geçtiğimiz aylarda ABD’yi ziyaret eden Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetimin üst düzey yetkilisi Necirvan Barzani, burada yaptığı açıklamada, Türkiye ile ilişkilerin kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, ‘’Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye yönelen her türlü tehdide karşıyız. KDP olarak, PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki faaliyetlerinin sınırlandırılması ve önlemesi yönünde alınan tedbirleri ciddi şekilde uygulamaya devam edeceğiz’’ diye konuşmuştu.
|
18.09.2008
|
|
|
Polis muhabere sistemini yeniliyor |
EMNİYET Genel Müdürlüğü muhabere sistemlerinde kullandığı telsiz teknolojisini yenileme çalışmaları kapsamında, ‘’Tetra’’ adı verilen yeni bir sistemi ilk olarak Ankara’nın Polatlı ilçesinde kullanmaya başladı.
155 Polis İmdat, 112 Hızır Acil, 110 İtfaiye gibi tüm acil çağrı merkezlerinin tek bir hatta hizmet vermesini hedefleyen çalışmanın en önemli ayağını oluşturan projeyle birlikte, Polatlı Emniyet Müdürlüğünün telsiz haberleşme sistemi değiştirildi. İlçe merkezine yaklaşık 3 ay önce sayısal telsiz terminalleri yerleştirilirken, polis ekiplerinin kullandığı klasik telsiz cihazlarının yerine cep telefonlarına benzeyen, üstün özelliklere sahip telsizler verildi. Projede, Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü (ETSI) tarafından geliştirilmiş ‘’Sayısal Trunk Radyo Sistemi’’ (Tetra) adını taşıyan profesyonel telsiz standardını uygulama kararı alan Emniyet Genel Müdürlüğü, söz konusu sistemin aynı zamanda afet haberleşme sistemlerine entegrasyonu için de çalışma başlattı. Avrupa ülkelerinde kamu güvenliği ve askeri birimlerde yaygın olarak kullanılan sistem, petrol ve gaz ünitelerinin bulunduğu tesisler ile acil haberleşme sistemlerinde de etkin rol oynuyor.
|
18.09.2008
|
|
|
Yardımlar gizlilik içinde yapılmalı |
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Ticaret Borsası tarafından, Diyarbakır’da bin 200 aileye gıda yardımı yapıldı.
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl, TOBB ve Ticaret Borsası olarak ramazan nedeniyle kent merkezinde bulunan bin 200 yardıma muhtaç aileye gıda yardımı dağıttıklarını söyledi. Mercimek, pirinç, makarna, şeker ve yağ gibi temel gıda maddelerinden oluşan 25 kilogramlık yardım paketlerini ihtiyaç sahiplerine geç saatlerde ulaştırdıklarını belirten Akyıl, yardımları dağıtırken ailelerin rencide edilmemesine özen gösterdiklerini bildirdi. Endonezya’da yardım dağıtımında 23 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade eden Akyıl, şöyle dedi: ‘’Endonezya’da ramazan ayı dolayısıyla bir zenginin yardım dağıtımı sırasında çıkan izdihamda 23 kişi öldü. Bu tür üzücü olayların yaşanmaması için yardımlar gizlilik içinde yapılmalı. Veren eli alan el görmemeli.’’ Yönetim kurulu ve meclis üyeleri ile birlikte tespit edilen yardıma muhtaç bin 200 aileye gıda paketleri dağıtımını gece geç saatlerde yaptıklarını kaydetti.
|
18.09.2008
|
|
|
‘Utandırmayan yardım’ sevindiriyor |
MUĞLA Belediyesi zabıta ekipleri, ‘’utandıkları için’’ iftar çadırından yemek almaya gelemeyen vatandaşlar ile hasta ve yaşlıların yemeklerini evlerine götürüyor.
Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, yaptığı açıklamada, zabıta ekiplerinin, Ramazan ayında, yardıma muhtaç oldukları tespit edilen ancak utandıkları için kent merkezindeki iftar çadırından yemek alamayan vatandaşların yemeklerini evlerinin kapısına bırakıyor, hasta ve yaşlıların yemeklerini ise kendilerine teslim ediyor. Yardımı aleni yaparak insanların gururunu incitmekten kaçındıklarını belirten Gürün, ‘’herkes muhtaç olabilir, herkesin ihtiyacı olabilir. İnsanlara katkı yapabiliyorsak bunun reklamını yapmamamız gerektiğine inanıyorum. Onun için de yardım yaptığımız kişileri olabildiğince bu görüntülerden uzak tutmaya çalışıyoruz. Vatandaşlarımız sessiz sedasız yardımlarımızdan faydalanıyor’’ dedi.
|
18.09.2008
|
|
|
İstanbul’da karanlık günler |
İSTANBUL'UNBeşiktaş, Sarıyer ve Zeytinburnu ilçelerinde bakım onarım çalışmaları nedeniyle bazı semtlere 19 ve 20 Eylülde elektrik verilemeyecek.
Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş’den (BEDAŞ) yapılan yazılı açıklamaya göre, Beşiktaş’ta 19 Eylül Cuma günü 08.0018.00 saatleri arasında Kültür Mahallesi, Koru Sokak, Ulus Sitesi civarında elektrik kesintisi uygulanacak. Aynı gün, Sarıyer’de 10.0015.00 saatleri arasında, Zeytinburnu’nda ise 20 Eylül Cumartesi günü 08.0017.00 saatleri arasında bazı mahalle ve sokaklara elektrik verilemeyecek.
|
18.09.2008
|
|
|
Yeni yurt ihtiyacı var |
YÜKSEKÖĞRETİM Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özgül, yeni kurulan üniversitelerin yurt ihtiyacını artırdığını belirterek, ‘’Yeni yurtlar yapılıyor.
14 yurt yıl sonuna kadar hizmete girecek’’ dedi. Özgül, yaptığı açıklamada, geçen yıl ve bu yıl yeni üniversitelerin kurulduğunu anımsatarak, öğrencilerin barınma ihtiyacının buna paralel arttığını ifade etti. İhtiyacı karşılamak amacıyla birçok ilde yurt inşaatının sürdüğünü, bazılarının da ihale aşamasında olduğunu bildiren Özgül, şu anda yatırım programında 40 bin 450 kapasiteli 54 yurt planlandığını anlattı. İnşaatı devam eden 14 yurdun yıl sonuna kadar hizmete gireceğini kaydeden Özgül, toplam 9 bin yatak kapasiteli bu yurtların Kocaeli, Burdur, BurdurBucak, Kastamonu, Trabzon, Zonguldak, Sivas, Yozgat, Eskişehir, Ardahan, Sinop, Bolu, Isparta, Aydın’da yaptırıldığını söyledi. YURTKUR, 78 il, 85 ilçedeki 229 yurdunda 118 bin 489 kız, 86 bin 686’sı erkek toplam 205 bin 175 yatak kapasitesiyle yükseköğrenim öğrencilerine barınma hizmeti veriyor.
|
18.09.2008
|
|
|
Öğretmen yolu gözlüyorlar |
ARDAHAN'IN merkeze bağlı Beşiktaş köyünde 60 ilköğretim okulu öğrencisi, okullarına öğretmen ataması yapılmadığı için henüz eğitime başlayamadı.
Beşiktaş Köyü Muhtarı Saffet Yılmaz, yaptığı açıklamada, bu yıl köy okuluna öğretmen ataması yapılmadığını bu sebeple de öğrencilerin eğitime başlayamadığını söyledi. Öğrencilerin her gün ‘’öğretmen gelir’’ beklentisi ile okula gittiklerini ifade eden Yılmaz, ‘’Fakat okula giden öğrenciler öğretmen gelmediğini görünce evlerine dönmek zorunda kalıyorlar. Veliler artık her gün kapıma dayanıyor. Onlara ne söyleyeceğimi de şaşırdım’’ diye konuştu.
|
18.09.2008
|
|
|
Öğretmenler olimpiyat şampiyonu yetiştirecek |
TÜBİTAK, Türkiye’nin uluslararası bilim olimpiyatlarında altın madalya sayısını arttırmak için öğretmenlere yönelik eğitimler düzenleme kararı aldı.
TÜBİTAK, böylece akademisyenler eşliğinde düzenlediği eğitim kamplarının yanında süper beyinlerin yıl boyu öğretmenleri rehberliğinde olimpiyatlara hazırlanmasını sağlayacak. Alınan bilgiye göre, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Dairesi (BİDEB) Türkiye’nin genç yeteneklerini teşvik etmek ve geleceğin bilim insanlarını yetiştirmek amacıyla ulusal ve uluslararası düzeydeki bilim olimpiyatlarını 1993’ten bu yana organize ediyor. TÜBİTAK, bilim olimpiyatlarına katılacak öğrencileri, alanında uzman akademisyenler eşliğinde hazırlık kamplarında eğitiyor. Geçen yıl, genç beyinleri uluslararası olimpiyatlara hazırlayacak öğretim üyelerinin ve hazırlık kamplarının sayısını arttırmak için çalışmalara başlayan TÜBİTAK, bu yıl da liselerdeki öğretmenlere eğitim verme kararı aldı. TÜBİTAK bu kararıyla ulusal bilim olimpiyatlarına katılacak öğrencilerin sayısını arttırmak ve uluslararası bilim olimpiyatlarında Türkiye’nin daha fazla altın madalya kazanmasını hedefliyor.
|
18.09.2008
|
|
|
|