AB ve NATO ülkeleri, Rusya’nın Gürcistan’dan tek yanlı olarak bağımsızlığını ilan eden Abhazya ve Güney Osetya’yı tanımasının ardından “Moskova’ya geri adım attırmanın” ve “ortamı yumuşatmanın” yollarını arıyorlar.
Brüksel’de diplomatik kaynaklar, AB ve NATO’nun “Rusya’ya vazgeçilmez şekilde ihtiyacı olduğu” görüşünden hareketle Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev’in “yeni bir soğuk savaştan korkmadıklarını” söylemesinin şaşırtıcı olmadığını belirtiyorlar. “Rusya’nın gerçek bir strateji değişikliği sergilediğini”, Moskova’nın “süper güç” diplomasisine döndüğünü söyleyen diplomatlar, bu tavırdan kaynaklanan “yeni, olumsuz ve endişe verici gelişmelere” dikkati çekiyorlar. Afganistan’a asker, teçhizat ve gıda aktarımında kullanılan uçakların transit geçişine hava sahasını açık tutan Rusya, “Taliban ortak sorunumuzdur” diyerek bu konuda NATO ile yaptığı anlaşmayı sürdüreceği mesajını verirken kitle imha silahlarının yayılmasını önleme çabalarına katkılarını da sürdürüyor. Buna karşılık, NATO ile ortak askeri tatbikatları ve ittifak gemilerinin Rus limanlarından geçişlerini askıya alan Moskova, NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer’in ekim ayında Rusya’ya yapması öngörülen resmi ziyareti erteliyor. Rusya’ya karşı “ılımlı ve temkinli” tavır izlemekten yana olan Fransa ve Almanya’nın, son gelişmelerin ardından, “güçlü ve geniş bir koalisyon oluşturmak” hedefindeki ABD’ye yakınlaştıkları belirtiliyor.
Ay başında, Brüksel’de olağanüstü zirve çerçevesinde bir araya gelecek olan AB devlet ve hükümet başkanları bir yandan “dayanışma” arayışlarını sürdürürken bir yandan da “Rusya’ya ne kadar bağımlı kalındığını” değerlendirecekler. AB’nin Rusya’ya baskı ve tehdit açısından fazla kozu bulunmadığı, Gürcistan’a maddi yardımı artırmakla yetineceği, gerginliği tırmandıracak tavırlardan kaçınacağı ileri sürülüyor.
AB’nin, BM tarafından verilecek görevlerle Gürcistan’da bir rol üstlenmeye hazır olduğu ancak Rusya’nın veto hakkına sahip bulunduğu BM Güvenlik Konseyi’nden Moskova’nın onayını almayacak kararlar beklenmemesi gereği üzerinde de duruluyor. Rusya’ya karşı tepki çerçevesinde Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO’ya katılım süreçlerinin hızlandırılması olasılığının çok düşük gözüktüğü belirtiliyor. Batı ülkeleri, Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’yı tanımasının uluslararası hukuka aykırılığını, “Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün ihlali” çerçevesinde ön plana çıkartarak kanıtlamaya çalışırken, “Kosova örneği” nedeniyle sıkıntı yaşıyorlar. Moskova’nın, Kosova’nın bağımsızlığının birçok Batı ülkesi tarafından tanınmasını “hiç hazmedemediği”, yeni adımlarını da aynı gerekçeleri ön plana çıkararak attığı belirtiliyor. “Batılılar Kosova’yı tanımanın ve bir ilk örnek oluşturmanın bedelini ödüyor” görüşündeki diplomatlar ve hukukçular, Abhazya, Güney Osetya ve Kosova’nın bağımsızlığının tanınmasının, “Pandora’nın kutusunun açılması” anlamına geldiğine, bunları çok sayıda yeni taleplerin izleyeceğine dikkati çekiyorlar. Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu üyesi Hollandalı Joost Lagendijk, Moskova’nın “göze göz, dişe diş politikası” uyguladığını, “Rusların rövanşı aldıklarını” anlatıyor.
Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınmasına karşı Batılıların ortaya koydukları itiraz gerekçelerinin, Rusların Kosova konusunda ortaya koyduklarıyla aynı olduğuna, “çelişkili ve zor bir durumun” ortaya çıktığına dikkat çekiliyor.
NATO ve AB bünyesinde, “Rusya’nın yeni stratejisine karşı yeni ortak strateji” arayışları devam ediyor.
|