Medyada kavga toplumun bir kesimini rahatsız eder ama bir bölümünü de neşelendirir.
Çünkü kapalı kapılar ardında geçen bir sürü olayı bu kavgalar sırasında öğrenme fırsatı bulurlar.
Kavgalar olmasa kimsenin “suya sabuna” dokunacak hali yoktur.
Kavga başlayınca herkes eteğindeki taşları döker.
Şimdi yine bir medya kavgasına tanıklık ediyoruz, iddialar havada uçuşuyor.
Bu aslında yakın geçmişin mal kavgası gibi görünüyor.
Hak, hukuk tartışmasına girmeye gerek yok.
Bu tablonun bize gösterdiği bir gerçek var, 28 Şubat dönemi tam bir talan ve yağma dönemi olmuş.
Bu dönemin sorgulanması gerekir.
Çünkü o dönemde de çeteler türemiş ve çetelerin illa da elinde silah olması gerekmiyor.
Bazen banka, bazen borsa operasyonu yapacak kudreti olması, siyasileri istediği gibi evirip çevirme yeteneğine de sahip olması şart.
28 Şubat Türkiye’nin en kirli ilişkiler ağının doruğa çıktığı bir dönem.
Kimin elinin kimin cebinde olduğunun fark edilmediği bir dönem.
12 Eylül’ü sorgulayamadık belki bir savcı çıkar da 28 Şubat ve o dönemki medya-siyaset-iş alemi üçgeninde derin bir araştırma yapar.
Böylece kimse o kirli ilişkilere girme cesareti gösteremez artık.
Sabah, 19.8.2008
|