Yazar Zihni Çakır gündemi sarsacak iddialarda bulundu ama…
Gündem bir tuhaf bugünlerde. Neyin ilgi uyandıracağı pek belli olmuyor.
Çakır’ın ‘Aczmendileri asker kışlada eğitti’ iddiası tartışılmadan gündemden düştü bile. Oysa yalnız tartışılmaya değil, araştırılmaya ve ortaya çıkarılmaya muhtaç bir konu bu.
Kaldığı F tipi cezaevinden sesini duyurmaya çalışan Çakır, 28 Şubat sürecinin aktörlerinden Aczmendi Tarikatı müritlerinin asker tarafından kışlada ve Yalova’da eğitildiklerini ileri sürüyor. Çok çarpıcı başka iddia ve analizleri var yazarın.
Aslında yeni değil. 1996 yılında, Ankara’da, Asayiş Şube Müdürlüğü yapan bir emniyet yetkilisinin ağzından da Aczmendilerle ilgili benzer sözler duymuştum.
O yıl Kocatepe Camii’ni mesken edinen Aczmendiler sık sık gösteri yapıyor ve bu gösteriler polis gözaltıları ile sonuçlanıyordu. Aczmendilerin Ankara’da yaptıkları bu eylemlerde başı çeken mürit(!) ile bir gün Maltepe Pazarı’nda karşılaştık.
O kadar çok gösteride haberci ve eylemci olarak karşı karşıya gelmiştik ki, beni tanımakta hiç güçlük çekmedi. İroni dolu bir gülümsemeyle yanımdan geçerek az ileride bulunan bir tezgahın başında durup, esnafla sohbete koyuldu. Neredeyse her tezgahta duruyor ve esnafla sohbet ediyordu.
Aczmenedilerin nereden geldikleri ve kim oldukları sorusuna yanıt aranan o günlerde eylemlerde başı çeken adamı dışarıda bulmuş ve haber yapma fırsatı yakalamıştım. Hemen haber merkezini arayarak bir kamera istedim.
Kısa süre içinde bir kameraman gönderildi ama kuş birkaç dakika evvel uçmuştu. Kameramı bu kez Aczmendinin sohbet ettiği esnafa çevirdim. Bu adam kimdir, nerede oturur, ne iş yapar?..
Kimse konuşmazlık etmedi. İsmini, nerede oturduğunu hatta ne iş yaptığını… Hepsini öğrendim. Aczmendinin pazarda dükkanları vardı. Maltepe’de tanınan bir adamdı. Etlik’te oturuyordu. Bunların yanında ilginç bir bilgi daha edindim.
Cep telefonu satan bir esnaf, onun ‘devlet memuru’ olduğundan bahsetti.
‘Devlet memuru olduğundan size açıklama yapamaz’ deyince, pazarda bir kahkaha koptu.
Acaba adam istihbaratçı mıydı? Bu soruya Maltepe Pazarı’nda değil ama emniyette cevap buldum.
Şimdilerde büyük bir ilin valisi olan o günün Asayiş Şube Müdürü, Maltepe Pazarı’nda rastlaştığım Aczmendinin ismini verince, onu tanıdıklarını, hakkında bilgi sahibi olduklarını söyledi.
Peki Aczmendilerin başını çeken eylemci gerçekten devlet görevlisi miydi?
‘Olabilir’ dedi emniyet müdürü ve ekledi ‘Ama nerede görevli dersen…’
Müdür bu sözleri, dudağını bükerek ‘bilemem’ tarzında anlam dolu bir bakışla noktaladı.
Çok şaşırmıştım. Öylece kalakaldım. Israr etsem de nerede görevli olduğunu söylemeyecekti. Üstelemeden teşekkür edip, kameraman arkadaşımla müdürün odasından ayrıldık.
Anlaşılan Aczmendilerin başını çeken bir devlet görevlisiydi! Ama nerede ve kimin emrinde görevli sorusuna aradan geçen on iki yılda bir türlü yanıt bulamadım. Ta ki Zihni Çakır bu konuda ortaya önemli bir iddia atana kadar.
Peki, Aczmendiler gerçekten askerin, özel harp dairesinin mi emrindeydiler?
Olabilir!
Aczmendilerin devletin içinden bir grup tarafından yönlendirildiğine dair en ufak bir şüphem yok. Tüm eylemlerini izlemiş, onlarla ilgili üst düzey emniyet yetkililerinden bilgi almış bir haberci olarak…
Ama daha fazlasını araştırmak ve ortaya çıkarmak şimdi artık savcılara düşüyor.
Tabi, bu iddia ile ilgili soruşturma yapabilecek cesur savcılar var ise?...
Bugün, 19.8.2008
|