TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, ağır sonuçları olan 17 Ağustos depreminin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen hâlâ deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin ‘’ulusal deprem politikası’’ oluşturulmadığını ifade etti.
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, ağır sonuçları olan 17 Ağustos depremi üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen hâlâ deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin ‘’ulusal deprem politikası’’ oluşturulmadığını ifade etti.
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, ağır sonuçları olan 17 Ağustos depremi üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen hala deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin ‘’ulusal deprem politikası’’ oluşturulmadığını ifade etti.
‘’Merkezi ve yerel yönetimlerde, kentleri ve toplumu öncelikle depreme hazırlamak yerine depremin sonuçlarına hazırlamayı yeterli gören politikalar hakim oldu’’ diyen Soğancı, 17 Ağustos 1999 depreminden bu yana yürütülen çalışmalara ilişkin eleştirileri ve belirlemelerini şöyle sıraladı:
‘’- Deprem harcamaları, Sayıştay denetimi dışında bırakıldı. Deprem vergilerinden elde edilen gelirler, başka alanlarda kullanıldı.
- Yapı Denetimi Hakkında Kanun kapsamına, GSMH’den toplam payı yüzde 67’yi bulan ranta açık 19 il alındı. Afyon, Bingöl, Erzincan gibi yakın tarihte büyük deprem yaşayan iller kapsam dışında tutuldu.
- 2000 yılında yayımlanan Yapı Denetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede, planlamaya ilişkin tek bir hüküm yer almadı, yer seçim ve yerleşim kararları süreci gözardı edildi.
- Bilimsel değerlendirme ve bilgilendirme için kurulan Deprem Konseyi, Ocak 2007’de lağvedildi ve yerine herhangi bir oluşum kurulmadı.
- Kalıcı konutların yer seçimleri, bölgesel ve bilimsel bir planlama anlayışından yoksun, bölgede son kalan tarım alanları, meyve bahçeleri elden çıkarılarak yapıldı.
- Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, Türkiye’nin imar sistemi ve afet yönetimi ilkeleriyle bağlantı kurmayan bir anlayışla hazırlandı.
- 17 Ağustos depreminden 3 sene geçtikten sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet Kanun Tasarısı Taslağı hazırlayarak, görüşe açtı. Ancak Afet Yasası ve İmar Yasası halen düzenlenemedi.’’
Soğancı, Türkiye’nin yüzde 92’sinin deprem bölgesinde yer aldığını, nüfusun yüzde 95’inin deprem tehlikesi altında yaşadığını belirterek, ‘’Rant politikaları nedeniyle ülkemiz sadece bir deprem ülkesi değil, bir afet ülkesi olmuştur. Depreme karşı ciddi programlar oluşturulmalı ve daha da önemlisi hayata geçirilmeli’’ dedi.
“DEPREME HAZIRLIK İÇİN GEREKEN HİÇBİR YASAL DÜZENLEME YAPILMADI’’
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi, ODTÜ Yapı
Mekaniği ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarı yöneticisi Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu ise, 2004 Deprem Şurasında önerilen kurumsal yapıların oluşturulamadığını, depreme hazırlık için gereken yasal düzenlemelerin yapılmadığını kaydetti.
Sucuoğlu, deprem bölgelerinde 4-8 katlı yap-sat usulü inşa edilen apartmanların, en büyük tehlike kaynağı olduğunu belirterek, ‘’Deprem zararlarından korunmak için büyük paralar harcamaya gerek yok. Bilim ve teknolojiden gereğince yararlanan akılcı yaklaşımlarla problemin büyük kısmını çözebiliriz’’ dedi.
|