1389 yılında Kosova Ovası’nda ordusuyla birlikte Sırpları bozguna uğratan ve savaş sonrası alanı gezdiği sırada ‘Miloş Obiliç’ adlı Sırp tarafından şehit edildikten sonra iç organları savaş bölgesindeki türbeye konulan Sultan 1. Murad Hüdevendigâr’ın türbesinin bakımı tam 400 yıldır Özbekistanlı ‘Türbedar’ ailesi tarafından yapılıyor.
Sultan I. Murad’ın Birinci Kosova Savaşı’nda şehit olmasından sonra oğlu Yıldırım Bayezid tarafından Priştine’ye 15 kilometre uzaklıktaki Kosova Ovası’na ‘Meşhed-i Hüdavendigâr’ adıyla yapılan türbenin bakımını üstlenen 56 yaşındaki Saniye Türbedar, dedelerinin 1600’lü yıllarda Buhara’dan gelerek Kosova’ya yerleştiklerini, o tarihten bu yana türbeye baktıklarını söyledi.
Aile olarak Osmanlı’ya hayranlık duyduklarını belirten Saniye Türbedar, bu işi aile olarak kuşaktan kuşağa aktardıklarını kaydetti. Kendisinin de eşinin vefat etmesiyle 15 yıldır türbedarlık yaptığını vurgulayan Saniye Türbedar; “Burası bizim evimiz gibi. Osmanlı devletine aile olarak büyük sevgimiz vardı. Osmanlı’nın ilk şehit padişahının türbesine bakmakla onur duyuyoruz. Türkiye, bizim için buraya bir de ev yaptı. Her gün Türkiye’den yüzlerce insan türbeye gelip ziyaret ediyor. Ziyaretçilere türbeyi gezdirmekle birlikte türbenin iç ve dış temizliğini yapıyorum. Burada bizi hem Türk askerler hem de polisler yalnız bırakmıyor. Hastalandığımızda ilk yetişen güvenlik güçlerimiz oluyor. Dört yıl önce Başkent Priştine’de geçirdiğim trafik kazasının ardından tedavi amacıyla Kosova’da Uluslararası Barış Gücü (KFOR) bünyesinde görev yapan Sultan I. Murad Kışlası’ndaki Türk askerlerince Ankara Gülhane Tıp Akademisi’ne (GATA) gönderildim. Atalarımız Özbekistan’dan göç etmiş ve yüzyıllarca türbeye türbedarlık yapmış. Şimdi bu işin bize düşmesinden onur duyuyoruz. Kızım Şenay’la birlikte türbenin her türlü temizliğini yapıyoruz” dedi.
Türkiye’ye; “Türk insanını çok seviyorum, onların gelişmesiyle biz buralarda gurur duyuyoruz” diyerek mesaj gönderen Saniye Türbedar, türbenin restoreyle birlikte görkemli bir görünüme kavuştuğunu söyledi.
1. MURAD TÜRBESİ
1389 yılında Kosova Ovası’nda Sultan I. Murad’ın öncülüğündeki Osmanlı ordusu, burada Sırpları bozguna uğrattı. Sırplar savaşta ağır kayıp verirken, savaş alanını gezen I. Murad, ‘Miloş Obiliç’ adlı yaralı bir Sırp askerince göğsünden hançerlenerek şehit edildi. Sultan Murad Hüdavendigâr, I. Kosova Savaşı’nda şehit düştükten sonra iç organları savaş alanına yakın bir yerde inşa edilen bir türbeye gömüldü, naaşı da tahnit edilerek Bursa’ya getirildi.
Türbe, Sultan II. Abdülhamid döneminde de bakımı ve koruması Buhara’dan Avrupa’ya göç etmiş ‘Türbedar’ ailesine emanet edildi. Türbedarlık babadan oğula geçen bir meslek olduğu için aile yaklaşık 400 yıl boyunca sultanın mezarına göz kulak oldu. Osmanlı padişahlarının büyük önem verdiği I. Murad Türbesi, 1912 yılında Balkan savaşlarının kaybedilmesiyle harabeye döndü. Türbenin büyük bölümünü yıkan ve buradaki değişik eserleri yağmalayan Sırplar, türbenin ziyaret edilmesine izin vermedi. Türbeye zarar vermekle kalmayan Sırplar 1950’li yıllarda Sultan Murad’ı şehit eden Miloş Obiliç ve Kosova Savaşı hatırasına Sultan Murad’ın Türbesinin karşı tarafına yaklaşık 20 metre uzunlukta dev bir anıt dikti. Türbenin restorasyonu için Türkiye devreye girdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ortaklaşa sürdürdüğü restorasyonda türbe bahçesine bir ev yaptırıldı.
|