Ergenekon iddianamesi ve onun 450 klasöre yaklaşan ekli belgeleri tam bir çorba. Konuyla ilgili ilgisiz, gerçek veya sahte binlerce belgeden savcının yapması gereken ayıklamayı son onbeş gündür ciddi gazeteler yapıyor.
Biz Radikal’de belgeleri gözden geçirirken (ki bunu hala tam olarak yapabilmiş değiliz, henüz doğru dürüst bakmadığımız çok sayıda klasör var) bazı ilkelere göre hareket ediyoruz. Bu ilkelerimizin başında, elbette Ergenekon davasının gazete sayfalarında görülmemesi, yargılamanın haber ve yorum köşelerinde yapılmaması ilkesi geliyor. Bir başka ilkemiz, tartışmalı belgelerin doğrulanabilir olması, belgelerin ‘gerçek’ belge niteliğini içermesi.
İşte bu gözle tarama yaparken, doğrudan Ergenekon davası ile ilişkisi olmayan, bir suçlamanın veya suç karinesinin delili olarak savcı tarafından kullanılmadığı halde, sırf şüphelilerin evlerinden, bilgisayarlarından çıktığı için dosyaya dahil edilmiş olan bir dizi belge dikkatimizi çekti.
Bunlar çoğunlukla Eskişehir’de evinde ciddi bir cephanelik çıkan, Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan emekli kıdemli binbaşı Fikret Emek’te bulunan belgeler.
Belgeler arasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2003-2004 yıllarında gündelik siyasete müdahil olduğu izlenimini veren çok ciddi yazışmalar var. Bunlar arasında, dönemin Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının 2003 yılında yaptıkları bir kapsamlı denetleme gezisinde konuşulanların notlarından oluşan bazı belgeleri geçen hafta yayımladık, nedenle kimseden çıt çıkmadı. Ben köşemde bu belgelerin o dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tarafından hazırlanıp hazırlanmadığını sordum, ne ses var ne seda...
Şimdi bugün başka bir dizi polis belgesi yayımlıyoruz. Bunlar, ‘araştırmacı-yazar’ kimliğini kullanan, ama yazdığı kitaplar için malzemeyi bazen doğrudan Genelkurmay tarafından hazırlanmış raporları kopyalayarak, bazen de sık sık ziyaret ettiği, hatta makbuz karşılığı para aldığı Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’ndan (JİTEM) kendisine verilenlerden oluşturan Ergün Poyraz’ın evinden çıkan bilgisayar CD’leri ile ilgili resmi dokümanlar.
Polis, CD’lerin içindeki dokümanların çıktısını almamış ama kendisine göre içeriklerini özetlemiş ve bir de bu dokümanların yaratıldığı bilgisayar programının bir özelliğinden yararlanıp, belgenin ilk olarak hangi kullanıcı tarafından yazıldığını, hangi gün ve saatte son kez değiştirildiğini ve o programın resmi olarak hangi kişi ya da kurum adına tescilli olduğunu da not olarak yazmış.
Bu notlara ve polisin hazırladığı belge içerik özetlerine bakacak olursanız, büyük çoğunluğu Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda (yine Aytaç Yalman’ın dönemi) hazırlanmış tamamen siyasi içerikli analiz ve yorumlar bunlar. Bir kısım Harp Akademileri kökenli doküman da var ama biliyorsunuz Harp Akademileri, adı üstünde akademik bir kurum ve burada siyasi konularda araştırmalar yapılması, makaleler yazılması vs. görece daha ‘normal’ ama bir kuvvet karargahında ya da Genelkurmay’da Anayasaya göre emrinde olunması gereken hükümet hakkında galiz ifadeler içeren yorum ve analizler hazırlanması, seçim sonuçlarından hayıflanılması veya seçim sonuçlarının manipüle edilmesi için fikir üretilmesi vs. ‘normal’ şeyler değiller.
Bu çeşit dokümanların hazırlanması ‘normal’ değil ama bundan da ‘anormal’ olan, aynı dokümanların bir sivilin evinden çıkması, o sivilin o dokümanlara bakarak kitap yazması, ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanını ırkçı bir dille karalaması.
Radikal, 16.8.2008
|