"Gerçekten" haber verir 14 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Bu savaşı kim kazandı?

Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Gürcistan’daki Rus birliklerine, dün itibariyle, “oldukları yerde durmaları” talimatı verdi. Kafkasya’da bir anda parlayan savaş karşısında dünya çaresiz kaldı, bir pozisyon belirleme şansı bulamadı. Peki, Gürcistan’ın Güney Osetya’yı denetim altına almak için başlattığı savaş neden başladı, nasıl devam etti, nasıl sonuçlandı, bundan sonra ne olacak?

1- Öncelikle şu anki durum, savaşın bittiği anlamına gelmiyor. Operasyonun durdurulduğu anlamına geliyor. Rusya, G. Osetya’dan çekilmeyeceği gibi bölgeyi Gürcü askerlerine tamamen kapattı.

2- Tiflis artık sorunlu bölgeleriyle hiç bir zaman birleşemeyecek. Abhazya’yı, G. Osetya’yı hükümranlık alanında tutamayacak. Muhtemelen Acaristan’da Tiflis baskısı artacağı için kriz yaşanacak ya da Rusya bu bölge üzerindeki etkisini de kullanacak.

3- Savaş bu haliyle durmuş sayılmıyor, tam aksine bölge çok daha gergin hale geldi. Olayı provoke eden Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, ülkesinin Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan ayrılacağını açıkladı. Aynı anda NATO, Gürcistan’a üyelik teklifinin geçerli olduğunu duyurdu. Bu iki sonuç, Kafkaslar’da çok şiddetli gerilimlerin ilk açıklamaları olarak not edilmeli.

4- Saakaşvili, G. Osetya’ya girip adeta kıyım yaptı. Ardından Rusya bölgeye girdi. Moskova Osetya sınırlarını aşıp Gürcistan topraklarına geçti ve ülkenin bir çok bölgesini bombaladı. Olay, Gürcü-Oset krizinin dışına çıktı. Bu yönüyle olay, Gürcü-Rus krizi de değil. Rusya ile NATO arasında Kafkaslar üzerindeki rekabetin bir sonucuydu.

5- Moskova ilk bakışta amacına ulaştı. Bölgenin tek belirleyici gücü olduğunu ilan etti. Gürcistan’ın Batı’nın garnizon ülkesi olarak varolamayacağını, ne kadar savunmasız olduğunu gösterdi. Ancak bu kısa vadeli bir sonuç.

6- Rus saldırıları devam ederken hiçbir batılı ülke Gürcistan’a askeri yardımda bulunamadı. Bu, Gürcü halkı için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Batılı ülkeler Rusya karşısında pozisyon alamadı, sadece ateşkesi sağlamaya çalıştı.

7- Durum Avrupa Birliği-NATO arasında bile ayrışmaya neden oldu. Bazı AB ülkeleri, bölge konusundaki yaklaşımlarını NATO’nun Kafkas politikasından ayrıştırmayı, Rusya ile daha farklı işbirliği yöntemi geliştirmeyi tartışmaya başladılar.

8- Çünkü bölge enerji koridorlarından birini oluşturuyor. Rusya, Batı’nın enerji projelerini ne kadar kolay sabote edebileceğini de göstermiş oldu. Özellikle AB’nin bu kadar büyük risk alma imkanı neredeyse yok gibi. Baki-Ceyhan boru hattının, Rusya’nın işgal ettiği Gori’nin birkaç kilometre güneyinden geçtiği düşünülürse, manzara daha net anlaşılır.

9- Rusya’yı çevreleme politikasının son aşaması Gürcistan’da 2003 yılında yapılan Kadife Devrim’di. Saakaşvili, STK ve para gücüyle iktidara getirildi. Kendisinden istenen her şeyi yaptı. Moskova buna direnemedi. Ama Rusya son operasyonla neleri göze alacağını ortaya koydu.

10- Savaş, Batı’nın Kafkas politikasının açmazlarını ortaya koydu. Balkanlar’daki başarının Kafkaslarda sağlanamadığı görüldü. Batı bundan sonra daha uzun vadeli projelere yönelecek, Rusya’yı bölgedeki başka etnik yapılar üzerinden zorlamaya girişecektir. Bu, Çeçenler, İnguşlar ya da Dağıstan olabilir. Öyleyse Kafkasya’da yeni cephe açıldı diyebiliriz. 21. yüzyılın fay hattında açılan bu cephe tahminlerden çok daha hızlı genişleyebilir, Karadeniz’den Hazar’a ve Basra Körfezi’ne kadar uzayabilir.

11- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin Kafkaslar’daki pozisyonunu AGİT ve AB yaklaşımı olarak gösterdi. Dikkat ettim, ABD ya da NATO yaklaşımı denmedi. Bu ayırım çok önemli. Türkiye, ne kadar ince bir ip üzerinde oynamak zorunda olduğunu bir kez daha gördü. Saakaşvili, Türkiye’den askeri yardım isterken acaba bunun ne anlama geldiğini hiç düşünebildi mi? Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerinin kırılganlığı ortada. Batı perspektifine sahip oluşu da. Bir gerçek daha var, merkez ve bölgesel güçlerin Kafkaslara bakışının hiç de güncel yaklaşımlara göre olmadığı, devletlerin uzun vadeli stratejilerine göre olduğu bir kez daha netleşti.

12- Kriz devam ederse Karadeniz tartışması tırmanabilir. ABD’nin Karadeniz’e yönelik hesapları biliniyor. Rusya’nın şiddetle karşı çıktığı, Türkiye’nin rezerv koyduğu ABD yaklaşımı Ukrayna, Romanya ve Gürcistan üzerinden gerçekleştirilecekti. Karadeniz artık enerji ile beraber tartışılacak. Doğu Karadeniz hızla Doğu Akdeniz’e dönüşüyor.

13- Son krizle taraflar birbirinin tepkisini tartmış oldu. Bedelini Gürcüler ve Osetyalılar ödedi. Kriz devam ederse Çeçenistan ve diğer Kafkas halkları üzerinden de bu tartmalar, reaksiyon ölçmeler devam edecektir.

14- Kaybeden Saakaşvili oldu. Ülkesinin ve halkı üzerinden büyük bir kumar oynadı. Ve ülkesine çok şey kaybettirdi. Bir süre sonra eşyalarını toplayıp ABD’ye taşınabilir. Taşınmalı da. Rusya istediği için değil. Ülkesinin iyiliği için Sakaşvili kesinlikle gitmeli. Türkiye’nin iyiliği için bile…

15- Büyük satrançta bir sonraki hamleyi bekleyelim…

Yeni Şafak, 13 Ağustos 2008

İbrahim Karagül

14.08.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  Asker neden kendini koruyamaz?

  Pusu

  Bir test 2 bin ölü

  Bu savaşı kim kazandı?

  Özkök’ün stratejisi

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır