Son Yüksek Askerî Şûrâ toplantısından ihraç kararı çıkmaması, YAŞ kararlarına yargı yolunun açılması tartışmalarını yeniden gündeme getirirken, CHP ile Genelkurmay arasındaki polemiğe dün Cumhurbaşkanlığı da katıldı. Önceki gün CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ''Ordunun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe karşı hiçbir dosyanın YAŞ'a gelmemesi ilginç" demiş, Genelkurmay da buna karşılık, "Yüksek Askeri Şûrâ'nın ihraç kararları, bazı kesimleri mutlu veya mutsuz etme amacına yönelik değildir" açıklaması yapmıştı.
‘SEBEP ERGENEKON DOSYASI MI?’ SORUSU
Tartışmalara katılan Cumhurbaşkanlığı da, "Yüksek Askerî Şûrâ'dan ihraç kararı çıkmamasının üzüntüyle karşılanmasının sebebi anlaşılamamıştır" değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklamalar üzerine CHP'li Kılıçdaroğlu tekrar bir basın toplantısı düzenledi ve birilerinin mutlu ya da mutsuz olmasına değinmediğini belirterek, ''Ama bazılarının bu sonuçtan memnun oldukları kesindir'' dedi. CHP'li Mustafa Özyürek de, Erdoğan'a, ''İhraç kararı alınmayışının nedeni, YAŞ kararlarının Ergenekon soruşturması ile ilişkilendirilmesinden çekinilmesi midir?'' diye sordu.
İhraç tartışması büyüyor
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki gün TBMM’de düzenlediği sohbet toplantısında, gazetecilere söylediği, ‘’Ordunun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe karşı hiçbir dosyanın Yüksek Askeri Şura’ya (YAŞ) gelmemesi ilginç. Hükümetle Genelkurmay arasında oldukça sıcak bir ilişkinin olduğu kanısındayım’’ ifadeleri Genelkurmay ve Cumhurbaşkanlığının tepkisine sebep oldu. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Yüksek Askeri Şura kararlarını asılsız senaryolara bağlayan yorumların, her türlü insani ve hukuksal bağlamda uygun ve makul olmayan yaklaşımlar olduğu belirtilerek, ‘’Yüksek Askeri Şura’nın ihraç kararları, bazı kesimleri mutlu veya mutsuz etme amacına yönelik değildir’’ denildi. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan basın açıklamasında, bazı basın ve yayın organlarında ve bazı kişilerin beyanatlarında ‘’son Yüksek Askeri Şura’da neden hiç bir askeri personelin ihraç edilmediği’’ konusunda haber ve yorumlara yer verildiği hatırlatıldı.
Açıklamada şunlar kaydedildi: ‘’Basında bu duruma doğrudan veya ima yoluyla getirilmeye çalışılan açıklamaların tamamı hayal mahsulüdür. Yüksek Askeri Şura kararlarını asılsız senaryolara bağlayan yorumlar, her türlü insani ve hukuksal bağlamda uygun ve makul olmayan yaklaşımlardır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temeli olan disiplinden sarfınazar edilmesi veya bunun müzakere konusu yapılması asla söz konusu değildir. Bilinmelidir ki, Yüksek Askeri Şura’nın ihraç kararları, bazı kesimleri mutlu veya mutsuz etme amacına yönelik değildir. Haklarında tekemmül etmiş, yeterli şekilde delillendirilmiş dosyalar bulunan ve suçlu oldukları şüphe götürmeyen kişilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiklerinin kesilmesi doğaldır ve bunda hiç bir tereddüt yoktur. Ancak, hukuki yeterlilik ve dayanaklar açısından, ayırma kararına esas teşkil eden tutum ve davranışların tespiti ile ilgili inceleme ve araştırmalar çoğunlukla uzun süre alabilmektedir. Hiçbir somut bilgiye sahip olmadan, asılsız iddialarla Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Yüksek Askeri Şura’ya mesnetsiz saldırılarda bulunulması, Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden siyasi çıkar elde etme yanılgısının bir tezahürü olarak görülmekte ve üzüntü ile karşılanmaktadır. Öte yandan, bir siyasi parti temsilcisinin, meslek yaşamı boyunca terör örgütlerinin hedefi haline gelen ve dört kez suikast teşebbüsüne maruz kalan Sayın Genelkurmay Başkanı için anormal bir fiyatla araç satın alındığı şeklindeki sözleri, mesnetsiz olduğu kadar ibret teşkil etme özelliği de taşımaktadır. Sayın Genelkurmay Başkanı’nın emeklilik döneminde korunması amacıyla, zırh korumalı bir araç satın alındığı doğrudur. Ancak, söz konusu araç kişisel bir araç değildir ve devlet malı olması nedeniyle herhangi bir gümrük ödenmeksizin alınmıştır. Satın alma işlemi, tamamen devletin yasal mevzuatı ve yerleşik kurallarına uygun olarak yapılmıştır. Ayrıca, aynı siyasi parti temsilcisinin bu tür mesnetsiz yorumlara dayanarak Türk Silahlı Kuvvetleri ile başka bir siyasi parti arasında yakınlık ilişkisinden bahsetmesi hazin bir iftira ve talihsiz bir değerlendirmedir.’’
ÇANKAYA: CHP’NİN İDDİALARI GERÇEK DIŞI
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada ise, ‘’Sayın Cumhurbaşkanımızın kararnameleri imzalama konusunda yerindelik denetimi yapmadığının bilinmesine rağmen, Yüksek Askeri Şura kararlarını imzalamayacağını açıkladığı yönündeki iddia gerçeği yansıtmadığı gibi, emekli olan bir Genelkurmay Başkanı’na olağanüstü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alındığı iddiası da iftiradır’’ denildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:’’Bir siyasi parti grup başkanvekilinin Yüksek Askeri Şura kararları ile ilgili olarak yaptığı gerçek dışı yorum ve değerlendirmeler sebebiyle aşağıdaki açıklamanın yapılmasında yarar görülmüştür. Öncelikle Devlet kurumları arasındaki iyi ilişkilerin, bir siyasi parti temsilcisi tarafından kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek eleştirilmesi ve Yüksek Askeri Şura’dan ihraç kararı çıkmamasının üzüntüyle karşılanmasının sebebi anlaşılamamıştır. Bu çerçevede, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararnameleri imzalama konusunda yerindelik denetimi yapmadığının bilinmesine rağmen, Yüksek Askeri Şura kararlarını imzalamayacağını açıkladığı yönündeki iddia gerçeği yansıtmadığı gibi emekli olan bir Genelkurmay Başkanına olağanüstü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alındığı iddiası da iftiradır. Silahlı Kuvvetlerimizi zan altına sokan bu tür iddialar kamuoyunda yanlış kanaatler oluşmasına yol açmaktadır. Bu sebeplerle, sözü edilen haksız iddialar üzüntüyle karşılanmıştır.”
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Gazetecİlerİn YAŞ kararlarında, irticaî ve bölücü faaliyetler dolayısıyla hiçbir personelin ihraç edilmediğini hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söylemişti: ‘’Hükümetle Genelkurmay arasında oldukça sıcak bir ilişkinin olduğu kanısındayım. Çünkü, tüm ordunun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe karşı hiçbir dosyanın YAŞ’a gelmemesi ilginçtir. Medyada bu konuda belli pazarlıklardan söz edilmektedir. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘böyle bir dosya gelirse ben YAŞ kararlarını imzalamam’ diye bir söylemi internet sitelerine düşmüş vaziyette. İşin ilginç tarafı, emekli olan bir Genelkurmay Başkanına olağanüstü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alınmasıdır. Orduya karşı görünüp de ordu ile aynı süreci yaşayan garip bir yapıyla karşı karşıyayız. Biz ‘herhalde ordunun F tipi örgütlenmenin dışında olduğuna dair kesin imareler, kesin bulgular vardır’ diye düşünüyoruz. F tipi örgütlenmeyi başarmak isteyenler, AKP süreci içinde ordudan tümüyle temizlenmiş ki yeni bir dosya YAŞ’a gelmemiş oluyor.’’
|