İSTANBUL dünyanın en büyük 5 finans merkezinden biri olmayı hedefliyor.
İstanbul’un finans merkezi olma tartışmaları gündemde ağırlığını korurken, finans merkezi olması durumunda İstanbul, 30 yıl içinde Londra, New York, Şangay ve Tokyo’ya rakip olması bekleniyor. Türkiye Bankalar Birliği’nin ‘’İstanbul: Uluslararası Finans Merkezi’’ raporuna göre, dünyanın önde gelen finans merkezleri arasında Londra, New York, Şangay ve Tokyo bulunu-yor. Finans merkezi olma yolunda ilerleyen şehirler arasında da İstanbul, Dubai, Moskova ve Varşova yer alıyor. Mevcut kaynakları ve ölçeği ile Moskova, İstanbul’un finans merkezi olma yolundaki en önemli rakibi. Finans merkezi olma yolunda Türkiye’nin rakip ülkeler karşısında coğrafî, konum, bölgesel güç, hızlı büyüme oranı, finansal hizmet kalitesi, makro ekonomik ortam, siyasî kararlılık gibi önemli kozları bulunuyor. İstanbul, ‘’nitelikli iş gücü’’, ‘’gelir oluşturma potansiyeli’’, ‘’sosyal hayat’’ ve ‘’iş yapma maliyeti’’ açısından rakiplerine oranlara avantajlı bir konumda. İstanbul’un finans merkezi olması durumunda, 2025 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) yıllık 20 milyar dolar katkı ile 150 bin kişilik ek istihdam sağlanacak. İmaj, hukukî ortam, malî ortam, düzenleyici çevre, alt yapı ve iş ortamı gibi konuların geliştirilmesi gereken yönler arasında bulunan İstanbul’un, en büyük dezavantajı ise ulaşım ve güvenlik.
KİME FAYDA SAĞLAYACAK?
İstanbul Finans Merkezinin, kuruluş çalışmaları, tasarım aşaması, hayata geçirilme aşaması ve faaliyet dönemi dikkate alındığında 18-21 ayda faaliyete geçmesi planlanıyor. İstanbul’un finans merkezi olması şu başlıklara fayda sağlayacak: Türkiye’nin AB üyeliği. Türk şirketleri (özellikle KOBİ’ler). Genç nüfus (istihdam oluşturulması sebebiyle). İstanbul metropolitan bölgesi. Türk finansal piyasalarda faaliyet gösteren şirketler. Merkez Bankası ve düzenleyici otoriteler. Yurt dışında yaşayan nitelikli iş gücü. Türk kültür ve san'at kurumları.
|