30 TEMMUZ 2008 günü sabah saatlerinde İstanbul Küçükçekmece yakınlarında araziye atılmış 13 yasa dışı göçmenin cesedinin bulunmasının ardından dikkatler tekrar insan kaçakçılığı üzerinde yoğunlaştı.
Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin son 3 yılda gerçekleştirdiği operasyonlarda toplam 173 bin 701 kaçak göçmen yakalandı. İlgili kurumların istatistiklerinden derlenen bilgiye göre, polis, jandarma ve sahil güvenlik ekiplerinin Türkiye genelinde yaptıkları çalışmalar sonucunda, 2005 yılında 57 bin 428, 2006’da 51 bin 983, geçen yıl ise 64 bin 290 olmak üzere 173 bin 701 kaçak göçmen yakalandı. Bunun 154 bin 442’si polis, 7 bin 831’i Sahil Güvenlik Komutanlığı, 11 bin 428’i de Jandarma Genel Komutanlığı sorumluluk bölgesinde gerçekleşti.
Türkiye’de yaşamak veya Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine gitmek isteyen kaçak göçmenlerden geçen yıl yakalanan 9 bin 384’ü Irak, 8 bin 313’ü Filistin, 6 bin 970’i Pakistan, 6 bin 614’ü Afganistan, 3 bin 921’i Somali, 3 bin 830’u Moritanya, 2 bin 439’u Gürcistan, bin 502’si Burma ve bin 383’ünün Suriye uyruklu olduğu bildirildi. Suç organizasyonlarına yönelik emniyet birimlerinin Türkiye genelinde gerçekleştirdiği planlı ve projeli çalışmaları neticesinde, geçen yıl 21 göçmen kaçakçılığı suç organizasyonu deşifre edildi. Yılbaşından itibaren emniyetin ilgili birimlerince yapılan operasyonlarda ise 26 bin 680 yasadışı göçmen ile 555 göçmen taciri yakalandı.
Jandarma Genel Komutanlığı ekiplerinin yasadışı göçle mücadele kapsamında yaptıkları çalışmalarda son 3 yılda 11 bin 428 yabancı uyruklu kişi yakalandı. Jandarma Genel Komutanlığı istatistiklerine göre, göçmenlerin 2 bin 716’sı 2005, 3 bin 801’i 2006, 4 bin 911’i ise 2007 yılında yapılan operasyonlarda yakalanarak haklarında işlem yapıldı. Deniz yoluyla yapılan göçmen kaçaklığına göz açtırmayan Sahil Güvenlik ekipleri ise 2005 yılında bin 334, 2006’da bin 665, 2007’de ise 4 bin 832 göçmenin yasadışı seyahatlerini engelledi. Ekiplerin 2008’in ilk yarısında yaptığı çalışmalarda 2 bin 383 yasadışı göçmen yakalandı.
İÇ SAVAŞLAR, AFETLER, KITLIK,
AÇLIK GÖÇLERİ TETİKLİYOR
Emniyet yetkililerine göre, özellikle ülkelerin yapılarında meydana gelen gelişmeler, ekonomik ve politik çalkantılar, ülkeler arasındaki çıkar çatışmaları, iç savaşlar, tabiî afetler, kıtlık, açlık, salgın hastalıklar, zorunlu göçler ve insan hakları ihlâlleri göçmen kaçakçılığını tetikliyor. Yetkililer, ‘’Irkı, dini, mezhebi yüzünden azınlık durumunda olanlar ile siyasî ya da toplumsal yapının kabul etmediği için dışlandığını düşünen insanlar tek çözüm yolu olarak başka ülkelere gitmeyi düşündüğü’’ değerlendirmesinde bulundular. Bu beklentiyle yola çıkan bu insanlar için özellikle Avrupa ülkelerinin, cazibesini her geçen gün artıran ve yasadışı olsa bile alternatif hayat sunan bir hedef haline geldiği belirtildi. Yetkililere göre, ülkelerin gerek iç ve dış politikalarını, gerekse ekonomilerini tehdit eden bu hareketlenmeler, aynı zamanda göçmenlerin umuda yolculuklarında hayatlarını riske eden ‘’göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suç organizasyonlarını’’ doğurdu ve bu suç organizasyonları için yeni bir kazanç ve menfaat kapısı haline geldi. Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle Doğu-Batı arasında bir köprü pozisyonunda olması, Karadeniz’den açık denizlere tek çıkış kapısı olan boğazlara sahip olması, birçok ülkeye nazaran tarihi, tabiî ve kültürel güzelliklere ve demokratik ve evrensel hukuk ilkelerini uygulayan toplumsal bir yapıya sahip olmasından dolayı Türkiye bu illegal faaliyetlerden etkilenen bir konumda bulunuyor.
|