KÜRESEL iklim değişikliğinin tetiklediği tabiî afetlerin önümüzdeki dönemde çocuklar ve aileleri için çok daha büyük riskler oluşturacağını söyleyen uluslar arası yardım örgütü Save the Children, hükümetlerden bu konuda şimdiden tedbir almalarını istedi.
“Felâketle Yüz Yüze” başlıklı bir rapor açıklayan örgüt, afet sonrası yardım çalışmalarından çok önleyici tedbirlerin öncelenmesi gerektiğini söyledi. “İklim değişikliği konusunda fikir birliği oluştu” diyen rapor “Şimdiden etkilerini gördüğümüz bu durum tabiî afetlerin sıklığının ve etkisinin artmasına yol açacak” dedi. “En yoksul ülkeler ve özellikle de bu ülkelerde yaşayan çocuklar, oluşmasında hiç sorumlulukları olmamasına rağmen bu afetlerin bedelini en ağır ödeyen grup olacak.”
“Milyonlarca çocuk etkilenecek”
Örgüt, Birleşmiş Milletler’in yakın geçmişte yaptığı çalışmaların tabiî afetlerin sayısının 30 yıl öncesine göre üç ilâ dört kat arttığını gösterdiğini vurguladı. Rapora göre, önümüzdeki 10 yılda, her yıl tahminen 175 milyon çocuk iklim değişikliğinin yol açtığı tabiî afetlerden etkilenecek. Acil duruma hazırlık çalışmaları konusunda uzman olan Ian Rodgers “Bu verilerin ışığında, uluslar arası toplumun kalkınmakta olan ülkelerin bu afetlere hazırlanması için yardım etme yükümlülüğü var” dedi. Rapor, önleyici çalışmaların nasıl faydalı olabileceğini örneklerle açıklıyor. Geçen Kasımda Bangladeş’te yaşanan Sidr tayfunu öncesinde binlerce eğitilmiş gönüllü harekete geçerek on binlerce ailenin bölgeden uzaklaştırılmasını sağladı. Bu sayede vefat edenlerin sayısı 4 binle sınırlı kalabildi. 1991’de aynı bölgede yaşanan benzer bir afette 140 binden fazla insan vefat etmişti.
Türkiye, afet koordinasyonunu yapmadı
Rapor, 2005’te Türkiye’nin de aralarında olduğu 168 ülkenin imzaladığı ve yerel, ulusal, uluslar arası ölçekte afet indirgeme çabalarını düzenleyen Hyogo Hareket Çerçevesi’yle verilen sözlerin tutulmadığını da ekledi. 10 yıllık bir plan öngören çerçeve sözleşmeye göre hükümetler ulusal ölçekte koordinasyon çalışmaları yürütecek Ulusal Platformlar kurmakla yükümlü, fakat Türkiye henüz bunu yapmadı. Türkiye’de Bayındırlık ve İskân Bakanlığı uygulamadan sorumlu. Geçen yıl sözleşmeyle ilgili değerlendirme toplantısında konuşan Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nden Mustafa Taymaz, “akademisyenlerin ve sivil toplum örgütlerinin de katılacağı platformun kurulmasının öncelikli olduğunu” belirtti. Taymaz, 1992 Erzincan ve 1999 Marmara depremlerinin ardından ülkede afet önleme bilincinin geliştiğini söyledi.
|