Davud’u ziyarete giden Lokman onu demiri eritip şekil verirken gördü.
Demirden küçük halkalar yapıyordu o ulu bilge sultan sonra bu halkaları teker teker birbirine geçiriyordu.
Lokman o güne kadar böyle bir şey görmemişti, hatta bu sanatın nasıl bir sanat olduğundan habersizdi. Hayret içinde kaldı.
“Sorsam” diyordu içinden, “neden halkaları böyle birbirine geçirmede?”
Sonra caydı sormaktan, “sabretmek gerek” dedi, “sabır hedefe giden yolun kılavuzudur.”
Sabreden kuş ötekilerden daha iyi, daha güvenli uçmaz mı? Elbet nedenini açıklar, dedi içinden.
Hem sabırsız için kolay olan birden zorlaşmaz mı?
Böyle bekledi bir süre Lokman.
Davud ince ince çalışıp işini bitirdi.
Ve zırhını tamam edip üzerine giydi.
Lokman, sabrın yararını ve o demirden halkaların ne işe yaradığını görmüştü.
Davud anlamıştı onu.
“Ey temiz gönüllü” dedi, “bu gördüğün, savaşta yaralanmayı önleyen güzel bir giysidir!”
“Sabır da kutlu bir giysi” diye karşılık verdi Lokman “Üzüntüyü önlüyor o da.”
Tanrı nice kimya yarattı ama hiçbiri sabır iksiri gibi değildir.
(Mevlânâ/Mesnevi III)
***
Sabrımızı zorluyorlar. Kıyıcı bir şiddet ve acımasız bir kışkırtıcılıkla sabrımızı zorluyorlar.
Bizi kamplaştırıp saflaştırarak...
Sağduyumuzu köreltmeye çalışarak... Canımızla birlikte iyilik ve yardım duygumuzu havaya uçurmaya çalışarak...
Kederi ve ihaneti sıradanlaştırarak... Sabrımızı zorluyorlar. Başaramayacaklar!
Çünkü biz hem hayatın güzelliklerini ve bilgeliklerini hem de savaş zırhlarını sabırla dokumayı bilenlerin soyundan geliyoruz.
***
MANŞETTEKİ ÖRGÜT ADI
Olayın hemen ertesinde büyük gazetemiz Güngören’deki patlamaları hangi örgütün gerçekleştirdiğine karar vermiş ve manşete çıkarmıştı. Oysa polis açıklama yapmamıştı. Bombanın karakteri hakkında kesin belirlemeler bir yana sadece havada uçuşan yalan yanlış tahminler vardı. Söz konusu örgüt iddiaları yalanlıyordu.
Bombaların patlama biçimi hakkında ilk gelen bilgiler o örgütü olduğu kadar çok karanlık başka odakları da işaret ediyordu.
Durum hâlâ böyle! Peki neden bu tavrı seçmişti o gazetemizin yazı işleri?
Bugün oturup yaptıklarının ertesi gün sokaktaki adamın zihninde ve sokakta ne kadar tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini düşünüyor, “yanlış yaptık” diyorlar mı acaba?
Sıcağı sıcağına terörü ve teröristi adlandırmanın teröre karşı savaşta yarar değil zarar verdiğini söyleyen uzmanların sesine kulak vermeye niyetleri var mı acaba o arkadaşların?
Halka belki çaresizce “lanetleme” imkânı veriyor ama aslında örgüt isimlerinin manşete çıkması örgütü sevindiriyor! Zaten terör bu medya pratiği ve pazarlaması üzerinde yükseliyor.
Bunu da mı bilmiyor bu gazetedeki arkadaşlar? Hiç sanmam.
Hepsi bir yana... Tez elden dile getirilmiş enformatik kılıflı bir iddianın asıl faili koruyan bir dezenformasyon işlevi görebileceğini hiç mi düşünmüyorlar
Yoksa?..
30 Temmuz 2008
|