LOS Angeles Times gazetesinde yayımlanan Erbil çıkışlı bir haberde, ‘’(Yönetmen) Oliver Stone, daha sürreal bir film sahnesi kurgulayamazdı. Bir grup Hollywood yapımcısı, kuzey Irak’ta havaî fişeklerin aydınlattığı bir göğün altında Beach Boys eşliğinde dans ederken ellerindeki şarap bardaklarını dengede tutmaya gayret ediyor’’ denildi.
‘’Savaş bölgesinden uzakta, etnik bir azınlık film endüstrisini kurmak için rehberlik arayışında’’ başlığıyla yayımlanan haberde, ABD’nin bağımsızlık günü 4 Temmuz kutlamaları sırasında, Kuzey Irak’taki bölgesel yönetiminin, Hollywood’un ağır toplarını ağırladığı anlatıldı. Haberde, ‘’Kürtler’in Hollywood ile flörtünün’’, Los Angeles film şirketi Michael Russell Group (MRG) ile temasa geçerek, Kürtçe bir filmin ABD piyasasında pazarlanması için yardım istemesiyle başladığı belirtildi.
Söz konusu filmin yapımcılığını, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin eşi Hero İbrahim Ahmed’in yaptığı, söz konusu filmin, Ahmed’in merhum babası tarafından yazılmış olan bir romandan uyarlandığı ve romanda, hamile eşine ebe ararken kendini bir protesto gösterisinin içinde bulmasının ardından yıllarını hapiste geçiren bir adamın hikâyesinin anlatıldığı kaydedildi.
Haberde, ‘’Kürt hükümetinin Washington kültür ataşesi’’ olarak tanıtılan Najat Abdullah’ın, MRG ile bu filmin pazarlanması konusunda çalışırken firmadan, ‘’Kürt film endüstrisinin geliştirilmesi yönünde tavsiye talep ettiği ve MRG firmasının da, 10 kadar Hollywood yöneticisine, bölgeyi ziyaret etme teklifinde bulunduğu belirtildi. Habere göre teklif götürülen 10 kişiden 3’ü, bölgeye gitmeyi kabul etti.
Erbil’e gidenler arasında, Walt Disney’in Miramax Film bölümünün Başkan yardımcısı Kristin Jones ve Altın Küre ödüllerini organize eden Hollywood Dış Basın Birliği Başkanı Jorge Camara ve yapımcı George Braunstein de yer aldı.
Erbil Valisi Navjad Mavlud, Hollywood’dan gelen ekibe, ‘’biz ABD’de neler olup bittiğini Hollywood filmlerinden öğreniyoruz. Bizim için, kendi bölgemizi sizin filmlerinizde görmek çok önemli’’ dedi.
Gazete, bölgenin film yapımcılarının Hollywood ile işbirliği yapmak istemesine rağmen, bölgede güvenlik sebebiyle büyük sigorta şirketlerinin, Hollywood film şirketlerini sigortalamakta isteksiz davranmasının muhtemel görüldüğünü kaydetti.
Erbil’e gitmeyi kabul edenler arasında bulunan Kristin Jones, Mayıs ayında Cannes Film Festivali’ne katıldığı sırada, sabaha karşı 02.00’de aldığı bir e-mailde, ‘’Kürdistan’a gitmeye ne dersiniz?’’ cümlesini görünce kendi kendine güldüğünü ve ‘’bu bir şaka mı?’’ diye düşündüğünü gazeteye anlattı.
Jones, Hollywood’un geleceğinin, film endüstrisinin ABD dışında büyümesinde yattığına inandığını kaydetti. Braunstein, Irak’a uçmaktan korkmasına rağmen, karısı ve iş ortağı Laura ile 22 yaşındaki oğlu Clark’ı da Erbil’e getirdi.
|