YARGITAY Ceza Genel Kurulu görevi sırasında işlediği suçlardan dolayı yargılanan bir cumhuriyet savcısının mahkumiyetine ilişkin kararın temyiz mercii olarak verdiği kararda, güncel tartışmalara ışık tutacak değerlendirmelerde bulundu. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hakim ve savcıların görevlerini Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun 23 Nisan 2003 tarihli oturumunda kabul edilmiş olan 'Barolar Yargı Etiği İlkeleri' uyarınca yerine getirmeleri gerektiğini teyid etti.
Yargıtay atıfta bulunulan bu belgede 6 temel değerden bahsedildiğini ve bu değerlerin tarafsızlık, doğruluk ve tutarlılık, dürüstlük, eşitlik, ehliyet ve liyakat olarak sayılırken, diğer kapsamlı açıklamaların yanında bağımsızlıktan bahsedilirken; “hakim, genelde toplumdan, özelde ise karar vermek zorunda olduğu ihtilafın taraflarından bağımsızdır.” tarafsızlıktan bahsedilirken, “Tarafsızlık, yargı görevinin tam ve doğru bir şekilde yerine getirilmesinin esasıdır. Bu prensip, sadece bizatihi karar için değil aynı zamanda kararın oluşturduğu süreç açısından da geçerlidir. Hakim, yargısal görevlerini tarafsız, ön yargısız ve iltimassız olarak yerine getirmelidir. Hakim, mahkemede ve mahkeme dışında, yargı ve yargıç tarafsızlığı açısından kamuoyu, hukuk mesleği ve dâvâ taraflarının güvenini sağlayacak ve artıracak davranışlar içerisinde olmalıdır.”Doğruluk ve tutarlılıktan bahsedilirken, “Hakim mesleki davranış şekli itibariyle makul olarak düşünme yeteneği olan bir kişide herhangi serzenişe yol açmayacak hal ve tavır içinde olmalıdır. Hakimin hal ve davranışı tarzı, yargının doğruluğuna ve tutarlılığına ilişkin inancı kuvvetlendirici nitelikte olmalıdır. Adaletin gerçek anlamda sağlanması kadar gerçekleştirildiğinin görüntü olarak sağlanması da önemlidir”, dürüstlükten bahsedilirken, “Dürüstlük ve dürüstlüğün görüntü olarak ortaya konuluşu, bir hakimin tüm etkinliklerini icrada esaslı bir unsurdur. Hakim, hakimden sadır olan tüm etkinliklerde yakışıksız ve yakışık alamayan görüntüler içerisinde olmaktan kaçınmalıdır. Kamunun sürekli denetim süresi olan hakim, normal bir vatandaş tarafından sıkıntı verici olarak görülebilecek kişisel sınırlamalar kabullenmeli ve bunlara isteyerek ve özgürce uymalıdır. Hakim, özellikle yargı mesleğinin onuruyla uyumlu bir tarzda davranmalıdır. Hakim, yargı görevinin yerine getirilmesinde, herhangi bir kimsenin kendisini etkileyebileceği izlenimine ne kendisi yol açmalıdır, ne de başkalarının böyle bir izlenime yol açmalarına müsaade etmelidir. eşitlikten bahsedilirken,”Yargıçlık makamının gerektirdiği performans açısından asıl olan; herkesin mahkemeler önünde eşit muameleye tabi tutulmasını sağlamaktır. “ehliyet ve liyakatten bahsedilirken, “Hakim, yargısal görevlerini layıkıyla yerine getirilmesine uygun düşmeyen davranışlar içerisinde bulunamaz.” Denilmek suretiyle bir hakimin (savcının) uyması gereken etik değerler özü itibarıyla ortaya konulmuştur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu; Hakim ve savcıların Anayasa ve yasalarla kendilerine verilen görev ve yetkileri, yazılı olan veya olmayan ancak evrensel anlamda hakim ve savcıları bağladığında da kuşku bulunmayan etik kurallara tabi olarak yerine getirmeleri gerektiğine hükmetti.
|