GAZETECİ-YAZAR Ömer Laçiner, Türkiye’nin siyasal kültürün ve geleneğin kırıldığı ya da en azından yol tercihi yapacağı tarihi günler geçirdiğini vurguladı.
Ömer Laçiner, Ergenekon olayı ile ilgili olarak, “Geldiğimiz noktada iş hükümete bırakılmayacak kadar ciddidir. Türkiye bir şans yakaladı bu olayla birlikte. Türkiye toplumu bu olayın nereye kadar gidebiliyorsa oraya kadar götürülebilmesi ancak bu toplumun içinden çıkacak bir inisiyatif ve irade sağlayabilir” dedi.
Türk toplumumun bilinç altında “Elinde silâh olanın yönetimde hakkı vardır” fikri ile hesaplaşması gerektiğini belirten Ömer laçiner, Mersin’de Üniversitelerarası Bilgi İletişim Topluluğu tarafından düzenlenen, “Demokrasiye Evet Darbeye Hayır” paneline katıldı. Laçiner, tarihin yapıldığı günlerde, insanların o anların çok tarihi olduğunu anlayamayabileceğini belirterek, “Tahmin ediyorum bu bölgenin ve Ortadoğu’nun tarihini yazacak olanlar şu günlerde Türkiye’de cereyan eden olayların tarihin dönüm noktası olduğunu söyleyeceklerdir. Bunu yaşayarak göreceğiz” dedi. Türkiye’de darbecilerin önce kendi elleriyle ortamı hazırladıklarına dikkat çeken Laçiner, “Türkiye, Ergenekon gibi olaylarla ilk defa karşılaşmıyor. Ordunun darbe ihtimali ile hiç karşılaşmıyor. Asırlardır Türkiye’de siyasî hayatın normal olduğu zamanlarda bile ordu darbe yapabilir ihtimali her zaman demoklesin kılıcı gibi tepemizde durup geldi” diye konuştu.
Siyasal iktidarın normal zamanlarda gayri resmî ortağı olarak herkesin zihninde “Askerlerle bu memleket yönetilir” diye bir şey olduğunu ve bunun toplumun siyasî kültüründe esas olduğunu ifade eden Laçiner, şunları kaydetti:
“1950’den beri bu ülkeyi yüzde 90 merkez sağ yönetti ama onlar askerlerle beraber yönetti bu ülkeyi. 1960 ve 1970’de bir takım sosyalistler ordunun aracılığı ile darbe yapmanın peşinde olabildiler. Bunu meşhur görebildiler zihinlerinde. O zamanın Türkiye’sinde ordunun eliyle yapılan her şey kötü değildir. Bizim tarafımızdan darbe yapılabilir denirdi. Ordunun Türk toplumunda siyasi hayata müdahale edebilmesi nereye nasıl müdahale edeceği şeklinde değerlendirilirdi. Buna siyasal ahlâk ve bilinç ile karşı çıkış yoktu. Bu sağda da solda da böyleydi. Demokrasi mücadelesi verirken herkes kendi zihninde elinde silâhlı güç olanın yönetimde ciddî hakkı vardır fikri ile hesaplaşmalıdır.” Tarihi bir zaman yaşandığını ve mevcut iktidarın iktidarını kaybetmemek için elinden geleni yapacağını belirten Laçiner, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Siyasetin oyunları hiç bilinmez, uzlaşabilir başka şeyler yapabilir. Merkez sağ geleneğinin devletle çatışmasının sınırları vardır. Her zaman bunun bilincindeyiz. Geldiğimiz noktada iş hükümete bırakılmayacak kadar ciddîdir. Türkiye bir şans yakaladı bu olayla birlikte. Türkiye toplumu bu olayın nereye kadar gidebiliyorsa oraya kadar götürülebilmesi ancak bu toplumun içinden çıkacak bir inisiyatif ve irade sağlayabilir. Türk toplumu özellikle kendisi ile hesaplaşarak özellikle bu güçle olan ilişkisini soruşturarak bunu aşağılamayı ve taviz vermemeyi öğrenerek, buna başvurmanın alçaklık olduğu bilincini geliştirebilirse, hem burada Susurluk’ta Ergenekon’da faaliyetleri ortaya çıkmış olan insanlara hak ettikleri cezanın verilmesini kolaylaştırmış oluruz.” Panele, Genç Siviller Derneği Başkanı Erkan Şen ve Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Mazhar Dağlı da katıldı.
|