"Gerçekten" haber verir 18 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Kemalist terör örgütü

Basına sızan bilgilere göre Ergenekon İddianamesi’nde şöyle bir ifade var: “Ergenekon terör örgütü Kemalist ve Atatürkçü ideolojinin arkasına saklanıyor.”

Ergenekon soruşturmasında tutuklananları siyaseten en iyi ifade eden kelime şüphesiz Kemalist. Atatürk’ü başka amaçlar için kullanmadıklarına, hepsinin samimiyetle Kemalist ve Atatürkçü olduğuna 70 milyon şahittir.

Muhtemelen savcılık “devletin resmî ideolojisini savunan bir terör örgütü” gibi, dünyada eşi benzeri olmayan bir garabetin içine düşmemek için, “arkasına saklanan”ın arkasına saklanmayı tercih etmiş. İddianame ile ilgili pazartesi günü basın toplantısı düzenleyen (nedense bende bu işi zorla yapıyormuş gibi bir izlenim bırakan) İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın özenle seçtiği ifadeler de bu kaygının bir başka delili: “Tabii Ergenekon terör örgütü derken buradaki terör herkesin bildiği klasik anlamdaki ‘bölücü’ veya ‘ideolojik’ terör değildir.” Halbuki Ergenekon İddianamesi’nde basına sızmayıp, bizzat Başsavcı tarafından sunulan bölümdeki örgüte dönük suçlamalara bakınca, bu değilse ne klasik terördür diye insan sormadan edemiyor. Yeniden hatırlayalım:

“Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak, silahlı terör örgütüne yardım etmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı halkı isyana tahrik, patlayıcı madde bulundurmak, atmak, bu suçlara azmettirmek, Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet gazetesine patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, kişisel verileri kaydetmek, askeri itaatsizliğe teşvik, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik...” Karşımızda klasik bir terör örgütü var. Devletin resmî ideolojisini kendine rehber edinmesi bu gerçeği değiştirmez. İşte ülkemizin Atatürkçülerini ve Kemalistlerini şimdi bu sınav bekliyor. Yıllarca Marksistlere, Kürtlere, İslamcılara karşı kullandıkları “terörist de” kırbacı şimdi onların sırtında patlamakta. Yapmaları gereken basit ama zor bir şey. Bu uzun ve ağır suçlama listesiyle ve pek çok ciddi iddiayla yargının önüne gelmiş Ergenekon’a terörist demek. Kemalist olduğunu söyleyen zanlılardan oluşan bu terör örgütüyle ilgili hukukî sürecin eksiksiz ilerlemesine iyi niyetli katkı yapmak. Eleştirmek, ama örtbas etmemek. Sorgulamak, ama karalamamak. Benim teröristim iyidir tuzağına düşmemek. “Bana Kemalistler adam öldürüyor dedirtemezsiniz” dememek. Bugüne kadar bu sınavda pek başarılı oldukları söylenemez. Uzun süre, bırakın terörist demeyi Ergenekon bile demeyi reddettiler. Ergenekon’u terör ile değil komplo, masal, efsane kelimeleriyle kullanmayı tercih ettiler. Arkasında savcı cesetleri, linç edilmiş meslektaşlarının hikâyeleri olan, zor bir yola çıkmış bir savcının işini zorlaştırmak için her şeyi yaptılar. Hükümetin adamı ilan ettiler, eline bir tespih taktılar, başına da bir sarık geçirip karşısında güldüler. Türkiye’nin karanlık tarihinde faillerini arayan mağdurların hayaletleri de onların bu haline güldü. Bugünden sonra Ergenekon soruşturmasında en büyük sorumluluk Kemalistlere düşüyor. Çünkü bu kez teröristler onlardan. Eğer şeriat geliyor, ülke bölünüyor, vatan hainleri, dış işbirlikçiler kültünde ısrar ederlerse durumdan vazife çıkaran başkalarının yolu da Ergenekon’a çıkabilir.

Ama gerçeklerle yüzleşirlerse, çağa uygun yeni bir değerlendirme yapmayı denerlerse, kötü yollara sapmış, şiddete başvurmuş yoldaşlarla aralarına mesafe koyabilirlerse, Ergenekon soruşturmasında ucu kendilerine dokunsa da sonuna kadar gidilmesini desteklerlerse ve Ergenekon’a terörist demeyi başarabilirlerse bu travmadan ortaya ‘Sivil bir Kemalizm’ çıkabilir. Enerjilerini, kurtuluş için tek yolun Kemalizm olduğuna herkesi ikna etmeye harcarlar. Başarmazlarsa, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ideolojisini savunanlar neden Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmakla suçlanıyor’ travmasından kurtulamazlar.

Aydınlanmanın gür sesi Kant, şimdi onlara sesleniyor: Sapare Aude! Aklınızı kullanmaya cesaret edin!

Taraf, 16.7.2008

Yıldıray Oğur

18.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  Devlet nerede imiş?

  Kemalist terör örgütü

  ‘Söylem körlüğü,’ Ergenekon körlüğü

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır | Site yöneticisi | Editör