Uygulanan eğitim politikalarının eşitsizlik üzerine kurulu olduğunu ve eğitim sistemini çökerttiğini belirten Bağımsız Eğitimciler Sendikası Başkanı Gürkan Avcı, sınav odaklı eğitim sisteminin öğrencileri onursuz bir yarışa zorladığını, bu yarışın okullardaki eğitim kalitesini düşürüp dershaneleri ortaya çıkarttığını ve öğrencilerin psikolojisini bozduğunu ifade ederek, “Yaşanan ve yaşanacak başarısızlıkların asıl sorumlusu hükümet ve YÖK'tür” dedi.
FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLANMALI
Avcı çözüm olarak şu önerilerde bulundu: “Çocuklarımız ÖSS, OKS endeksli yaşam tarzından kurtarılmalı ve üretimi, niteliği esas alan bir ölçme ve değerlendirme sistemiyle muhatap kılınmalıdır. Tüm eğitim sisteminde sosyo-ekonomik şartlar dahil bölgeler, okullar, cinsiyetler arasındaki eşitsizlikler giderilmeli, sistem herkesin eşit eğitim hakkından, eşit ve parasız olarak yararlanacağı hale getirilmelidir. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır.”
Eşitsizlik eğitimi çökertti
BAĞIMSIZ Eğitimciler Sendikası (BES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, uygulanan eğitim politikalarının eşitsizlik üzerine kurulu olduğunu ve eğitim sistemini çökerttiğini kaydetti.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ın açıkladığı ÖSS sonuçlarına göre, tüm puan türlerinde toplam 6 aday birinci oldu. Sınavı geçerli sayılan adaylardan 1 milyon 478 bin 881’inin ÖSS puanı hesaplanırken 25 bin 652 adayın ise ÖSS puanları hesaplanamadı.
BES Başkanı Genel Avcı, yaptığı açıklamada, eğetimdeki uçurumu gözler önüne serdi. Bir tarafta son teknolojiyle donatılmış, bütün altyapısı tamamlanmış, her branştan birkaç öğretmenin görev yaptığı semt okulları ile öte yandan derslik ve öğretmen açığıyla boğuşan, laboratuarları, teknoloji sınıfları bulunmayan, spor salonları olmayan fakir semt ve kasaba okulları olduğunu söyleyan Avcı, "Ama yarış eşit şartlarda başlıyor. Eşit olmayanlar eşit şartlarda yarıştırılıyor. Sınavda sıfır çekenlerin ve başarısız olanların çoğunun sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelerin çocukları olması, eşitsizlik adına nelerin biran önce düzeltilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Fakir halk çocuklarının devam ettiği okullarda başarı oranının düşük olması Anayasada güvence altına alınan, eğitimde fırsat eşitliği ile çelişmektedir” dedi.
Avcı, uygulanan eğitim politikalarının eşitsizlik üzerine kurulu olduğunu ve eğitim sistemini çökerttiğini belirterek, şunları kaydetti:
“ÖSS’ye başvuran adayların sadece yüzde 25’i örgün öğretim programına yerleştirilebilecek. Türkiye’deki eğitim sisteminin sınav merkezli hale getirilmesi çok yönlü eğitim yollarının engellenmesine neden olmuştur. Öğrenciler ilköğretimden başlayarak yarış içine sokulmuş ve gençler arasındaki rekabet eğitim kalitesini düşürdüğü gibi gençlerimizin psikolojisini bozmuş ve gençliklerini, çocukluklarını yaşayamaz hale getirmiştir.”
“BAŞARISIZLIKLARIN SORUMLUSU HÜKÜMET VE YÖK”
EĞİTİM sisteminin öğrencileri “onursuz bir yarış”a zorladığını ve bu yarışın okullardaki eğitim kalitesini düşürerek, dershaneleri ortaya çıkarttığını ifade eden Avcı, eğitim sisteminin, öğrencileri sadece sınavlara hazırladığını kaydetti. Avcı, “yaşanan ve yaşanacak başarısızlıkların asıl sorumlusu olarak Hükümeti ve YÖK’ü gösterdi. Avcı, yapılan sınavların, bilgi kaynaklarına ulaşmanın serbest olduğu bir anlayışa göre olması gerektiğini ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan müfredat ve ÖSS reformlarının ÖSS sisteminin değişmemesi durumunda hiçbir anlamı olmayacağını ifade ederek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Müfredat ve ÖSS sistemi tartışmalarından daha önemlisi bu konuda yapılacak tartışma ve araştırmalardır. Çocuklarımızı ÖSS, OKS endeksli yaşam tarzından kurtarmamız ve yaratıcılığı, üretimi, niteliği esas alan bir ölçme ve değerlendirme sistemiyle muhatap kılmamız gerekiyor. İlk ve ortaöğretim okullarını eğitim başarısı ve kalitesine göre kredilendirmeye tabi tutarak, bağımsız bir öz değerlendirme sistemi hazırlayarak, öğrencinin okul başarısı ve notları liseye ve üniversiteye girişte esas haline getirilmelidir. Ülkemizdeki eğitim bileşenleri dikkatlice incelenirse, bunun dışında eğitimi dershanelere bağımlı kılmaktan kurtarabilecek bir çıkış yolu mümkün görünmemektedir. Tüm eğitim sisteminde sosyo-ekonomik şartlar dahil bölgeler, okullar, cinsiyetler arasındaki eşitsizlikler giderilmeli, herkesin eşit eğitim hakkından, eşit ve parasız olarak yaralanacağı hale getirilmelidir. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Aksi takdirde her yıl yapılan sınavlar öncekilerin tekrarı olmaktan öteye gitmeyecektir, eğitim sistemi yeni başarısızlıklar üretmeye devam edecektir.”
|