Güney Sudan’daki krizin çözümlenmesi ardından, yerel hükümetin uzun yıllar devam edegelen ihmalleri ve Batı’nın manüplasyonları gibi sebeplerle Darfur’da 5 yıldır süren karışıklıklar ve çatışmalar, binlerce insanın ölümüne, 2 milyonun üzerinde insanın evini terk ederek başka yerlere sığınmasına ve 4 milyon kişinin de insanî yardıma muhtaç duruma gelmesiyle sonuçlandı.
Bölgedeki durum mevsimlerin kurak geçmesi ve gerekli insanî yardımların ulaşmaması gibi sebeplerle içler acısı. Mülteci kamplarına sığınan insanların durumu ise daha kötü. Binlerce mülteci, derme çatma çadırlarda açlık sınırının altında zor şartlarda hayat mücadelesi veriyor. İHH İnsanî Yardım Vakfı, bölge insanına yönelik yardım faaliyetlerine devam ediyor. Daha önce bölgede birçok sosyal kalkınma projesine imza atan İHH ekipleri, Selam Mülteci kampına yeni gelen 3 bin 500 aileye (24 bin 500 kişi) gıda malzemesi dağıttı. Yapılan yardımla en azından bir süreliğine bu insanların gıda sorunları çözülmüş oldu. Gıda paketlerini alan aileler, hayırsever Türkiye halkına teşekkür ettiler, selâmlarını gönderdiler.
SBÖLGENİN, İSTİKRARA KAVUŞTURULMASI
ÜREKLİ ENGELLENİYOR
Darfur, Sudan’ın devasa çöl ve çorak arazilerinin batı kesiminde 510 bin kilometrekare toplam alanı bulunan ve tamamı Müslüman 6 milyon nüfuslu, Fransa’nın yüzölçümüne eş bir eyalet. İdarî olarak üç ayrı bölgeye (Kuzey, Orta ve Güney Darfur) ayrılmış olan Darfur’da yaşayanların çoğunluğu yerli Afrikalılardan oluşurken Arap nüfus, bölgenin yüzde 40’ını oluşturmakta. Devasa uranyum ve petrol yataklarıyla ünlü Darfur’da ABD, Fransa ve Çin bölgenin kontrolü için mücadele veriyor. Bunun için yerel kabileler sürekli olarak Sudan hükümetine karşı kışkırtılarak bölgenin istikrara kavuşması sürekli engelleniyor.
DARFUR SUN’Î BİR PROBLEM Mİ?
Güney Darfur’un merkezi üç milyonu aşkın nüfusuyla Nyala bir kamplar şehri. Onlarca mülteci kampında yüzbinlerce Darfurlu mülteci durumunda yaşıyor. Batı dünyasının Darfur’daki manüplasyonları bugün de devam ediyor. Cahil bırakılan insanlar birbirlerine düşman olmuşlar. Buradaki bazı Arap kabilelerinin de kontrolsüz hareketleri düşmanlığa tuz, biber ekmiş. Fakat Darfur’un çözülmeyecek bir sorun olarak değil, çözülmek istenmeyen bir sorun olarak durması dikkat çekiyor. Sorunun devamı, bölgeyi müdahaleye açık bir pozisyona büründürüyor ve bu durum, Batılıların istediği bir sonuç olarak yorumlanıyor.
|